İnsanın var olduğu günden bu yana her dönemde en önemli yapı olan ailenin toplum içindeki önemi ve değeri her geçen gün daha fazla artmaktadır. İçerisinde çok önemli yapılar barındıran her birinin tek tek ele alınıp üzerinde durulması gereken aile “dünyanın mikro kozmozu ve küçük bir evrenidir”(Satir 1988). İnsanlık tarihi boyunca aile yapılanmaları incelendiğinde sosyologlar, büyük oranda premodern çağlardan beri aile biçiminin geniş aile olarak başladığını hatta Engels gibi bazı materyalist düşünürler daha da ileri giderek ilk ilişkilerin herhangi bir düzen ve yapı olmadan tesadüfen, rastgele ilişkiler ile başladığını iddia edegelmişlerdir. Oysa bugünkü araştırmalar hiç şüphesiz gösteriyor ki bilinen en eski dönemlerden bu yana bir anne, baba ve bağımlı çocuklardan oluşan ”çekirdek aile” yapılanması, en “ilkel” dönemlerden beri hep var olmuştur. Bu süre içinde ilişki biçimleri, yaşantısal örüntüler, tanımlamalar çok değişse bile çocukların dünyaya getirilmesi, sosyalleşmeleri, bir ekonomik iş birliği olması, çocuklara eşe ve ebeveynlere roller verilmesi ve böylece bir “yakınlığa” sebep olması gibi işlevleri hep aynı kalmıştır (Strons Devault 1986)
Aile yaşamı ile ilgili kurallar tarihsel süreç içerisinde özellikle sosyo-ekonomik faktörlerin etkisiyle değişime zorlanmıştır (Cootz 2005) Devrimler, ekonomik buhranlar, doğal afetler, savaşlar gibi pek çok sebep ailedeki kuralların değişimine sebep olmuştur. İnsanlık tarihindeki en önemli kırılma noktalarına baktığımızda genel olarak avcı toplayıcılıktan tarım toplumuna geçiş, yazının icadı ve bütün zamanlardaki değişimi çok hızlı ve kısa sürede kat eden sanayi devrimi olduğunu görürüz(Giddens). İngiltere de başlayan bu devrim kısa sürede yayılmış, önce Avrupa da daha sonra ise neredeyse tüm dünyada ekonomiden, ilişkilere, bireyden aileye tüm sosyal yapıyı değiştirmiştir. Binlerce yıldan beri süregelen tarıma dayalı geçmiş, endüstriyel işçilik ile birlikte zaman algısını, özgürlük bağımsızlık, kendi kendine yetme, toplumsal yapılaşma ki bunun en önemli bileşeni olan aile ve aileyi oluşturan dinamikleri tamamen değiştirmiştir. Geleneksel dönemdeki çekirdek aile yapısı ile “ modern” dönemdeki aile yapılanması özellikle mülkiyet hakkının oluşması ile çok farklılaşmıştır. Genel bir ifade ile 18. Yüzyıl öncesine kadar evlilikler, şartları gereği daha çok, mülkü elde etmek, çiftliklerde, tarımda çeşitli işlerde çalıştırılmak için çocuk yetiştirmek için yapılan bir eylemdi. Bugün bizim düşündüğümüz manadaki evlilik anlayışından çok uzaktı, özellikle orta çağ Avrupa’sında 18. Yüzyıla kadar şu an bizim aşk, aile, sevgi, karşılıklı bağ gibi kalıplar ile ilgili fikirlerimiz son derece olağandışı sayılırdı (John Boswell).Evliliklerin temelinde bugün bizim anladığımız gibi mahrem bir ilişki yoktu. Hiç kuşkusuz iyi bir evlilik için bu her zaman çok önemliydi fakat evliliğin temeli değildi. Hatta Avrupa’da aşk, en iyi tabir ile bir zayıflık hatta hastalık olarak görünürdü. Orta çağ Avrupa’sında asketik bakış o kadar ileri gitti ki “kişinin karısını duyguları ile sevmesi zinadır” deyimi söylendi(Boswell). Asketik bakış açısı bazı kesimlerde o kadar uç bir hal aldı ki günümüzde evliliğin en temel dinamiği olarak gördüğümüz cinsellik, çocuk yapmak için mecbur olunan, başka bir şekilde düşünülmesi, cinsel bir haz alınması haram olan bir eylem olarak görüldü(The protestan ethic and the esprit of capitalizm. Max Weber 1920). Endüstri devrimi ile birlikte bugün anladığımız manada romantik aşk kavramı varlığını hissettirmeye başladı. Romantik aşk toplumsal ve tarihsel etkiler ile şekillenen bir yapıdır. Ekonomik yapıdaki büyüme, hayatın hemen her alanındaki olağan üstü değişim, buhar enerjisi ile başlayan büyük dönüşüm, çok daha hızlı iletişim ve etkileşimi beraberinde getirdi. Ekonomik hayatın tamamen değişimi ve iletişimin binlerce yıllık geçmişe oranla - ki insanlık, sanayi devrimine kadar neredeyse saatte ortalama 20 km hızla hareket edebildi- çok hızlı ilerleyen iletişim, toplumdaki her yapıyı bir daha geri dönmeyecek şekilde değiştirdiği gibi aileyi, aileye bakışı, aile içindeki örüntüleri çok farklı kalıplar içerisine aldı. Bugün bizim anladığımız manadaki çekirdek aile yapısı özellikle son yüz elli yıllık bir tarihte şekillenmeye başladı.
Esila Korkmaz 4 Yıl Önce
Bu makaleleriniz için çok teşekkür ederim. Çok faydalı buldum. Yazılarınızın devamını bekliyoruz hocam.