Çocukken bakkala sirke almaya gittiğimde, sirkeler rafta, cam kenarında güneşten durmaktan, yarı tortulu ve yosunluydu. Şimdi zamanda market ve bakkallarda aldığımızda berrak ve keskin kokuludur. Acaba çağ atlayınca böylemi oluyor. Eskişehir’de yapılan kazı çalışmalarında 2000 yıllık haşhaşlı çörek bulunmuş. Şimdide zamanda da aynı haşhaşlı çörekleri yapıp yiyoruz. Günümüzde ki bu sirkeler kırk yılda nasıl değişti? İçindeki tortu nasıl gitti? Yiyince neden zarar veriyor? Hâlbuki Resullullah (s.a.v) Efendimiz ‘’Sirke ne güzel bir katıktır.’’ buyurmuştu. Bazı hadisçilere göre bu Hadisi Şerif, Resullullah (s.a.v.) Efendimiz ve sahabeyi evine yemeğe davet eden, evinde sirke ve ekmekten başka bir yiyeceği bulunmayan ev sahibini rahatlatmak amacıyla söylense de sirke güzel ve faydalı bir nimettir.
Doğal sirke fermantasyon yöntemiyle dört ayda yapılmaktadır. Şimdi sirkelerin çoğu sanayi tipidir. Asetik asit (Sirke ruhu), büyük bir mikserli kazanda su ve boya ile karıştırılır ve takribi bir saat sonra sirkemiz hazırdır. Yaklaşık üç saatte de ambalajlanır. Sonra marketlerde sirke diye satılmaya başlar. Dört ayda yapılan doğal sirkeyle dört saatte yapılan yapay sirke aynı mıdır?
Daha önce şaraba döner diyerek sirke yapmaktan ve kitaplara yazmaktan çekinirdim. Batı Trakya göçmeni gıda mühendisi Muhterem Halil Yılmaz abimizden pekmez ve sirke yapımını, uygulamalı olarak öğrenip, kafamdaki sirke ve pekmez hakkındaki soruları giderdikten sonra elma, bal, hipiscus gibi farklı meyve ve bitkilerden doğal sirke yapıp kullandım. Şimdi doğa dostu siz kardeşlerimize evinizde, yazın ve kışın rahatlıkla yapabileceğiniz, köyünüzde sanayi kurabileceğiniz bilgileri aktaracağım.
Sirke tatlı olan her türlü meyveden yapılır. Hipiscus, ekşi bir çiçek olmasına rağmen kaynatıp şeker ve balla tatlandırınca, ondan da güzel bir sirke olur.
1-Sirke yapmak için, önce kabuklarında, zehir, parafin olmayan doğal meyveler alınır. Kurtları, çürükleri, kesilip atılır. Yıkandıktan sonra bir mikserde parçalanıp püre haline getirilir.
2-1-10 arsı çalışan bomemetre alınır.
3-25 derece sıcak su hazırlanır
4-Ağzı geniş bir kilogram cam kavanoz veya 2-3 tonluk bir (ihtiyaca göre) sıhhi plastik, meşe ağacından veya kestane ağacından yapılmış fıçı hazırlanır.
5-Meyve püresi, kavanoza veya hazırladığımız fıçıya konur. Üzerine 25 derecelik su ilave edilir.
Karıştırılır 10-15 dakika sonra bomemetre ile ölçüm yapılır. Bome 4 olunca, işlem başlatılır. Bome 5-6 ise, 25 derecelik su ilave edilerek karıştırılır. Bome 2-3 ise, meyve püresi ilave edilir. 4 bome ayarlanınca üzerine % 5-10 civarı eski sirke katılır. Az miktarda bulgur veya nohut ilave edilir. Kabın 1/5 boş bırakılır. Sonra üzeri ince tülbentle kapatılarak bağlanır. Güneş görmeyen gece-gündüz 25-30 derece olan bir odada 4 ay muhafaza edilerek bekletilir. Ara sıra bir maşrapa veya kepçeyle havalandırılır. Ticari yapılanlarda fıçının altından, gıda pompası ile çekilen meyve suyu üstten döktürülerek havalandırılır. Dört ay sonra sirke sirke tülbentle süzülür. Üzerinde yeşil tortular maya olarak, yeni yapacağımız sirkeye katılır. Süzülen sirke içine biraz turşuluk tuz (% 3-5) ilave edilip eritilir. Sonra cam kavanozlara konarak ağızları kapatılır. Güneş görmeyen yerlerde bekletilir. Güneş gören sirke tortu yapar.
Bal, 25 derecelik suyla karıştırılıp bomesi 4’e getirilerek eski sirke ve bulgur katılarak aynı şekilde sirke yapılır. İstediğimiz bir bitki kaynatılıp balla tatlandırılıp bomesi 4’e getirilerek aynı usulle sirke yapılır. Meyve suyu çıkartılıp posası sıkılıp bomesi 4’e getirilerek sirke yapılır. Fakat püreden yapılan sirke daha şifalıdır. Kabuktaki ve posadaki şifalı maddeler sirkeye geçer.
Çocukken aldığımız tortulu sirkeler genellikle güneş gördüğünden dolayı tortu bağlardı. Şimdiki doğal sirkelere koruyucu madde katılarak tortu yapması önlenip, sirkenin şifası yok edilmektedir. Sirke içindeki asetik asit bakterileri sayesinde şifa verir. Bağırsağımızda bulunan faydalı bakterilerden asetik asit bakterisi doğal sirkeden elde edilir. Laktik asit bakterisi ve bifido bakterisi doğal yapılmış yoğurtta bulunur. Devamlı soğan ve sarımsak yiyen, kekik çayı içen, antibiyotik hap kullananların basaklarında, bu bakteriler azalır. Yellenme sorunu ve kabızlık sorunları baş gösterir. Laptik asit, bifido asit bakterileri ve asetik asit bakterisi vücuda giren zararlı bakterilerle bağırsaklarda savaşır. Fazla yoğurt yiyenler geç ihtiyarlar. Sabahları bir tatlı kaşığı doğal elma sirkesi, bir tatlı kaşığı bal ve ılık su ile karıştırılıp içilince, doğal yoğurtlar sık tüketilince bağırsak floramız zenginleşerek cildimiz güzelleşir.
Osmanlı tıbbında sirkencebin denen % 50 sirke % 50 bal karışımı macun, birçok hastalıkta kullanılmıştır. Bu macundan bir tatlı kaşığı veya yemek kaşığı yemek faydalıdır. Sirke aynı zamanda bir antibiyotiktir. Sirke, aşırı tüketilince bazılarında alerji ve kaşıntı yapabilir. Gül sirkesi ateş düşürür. Ateşlenince gül sirkesi veya herhangi bir doğal sirke, temiz bir bezle ıslatılarak alın, yüz ve vücut silinip sirkencebin içilir. Doğal sirke deterjanla beraber çamaşır ve bulaşık makinasına konursa, çamaşırları, kapları temizler, parlatıp mikropları öldürür.