1-Sorun oluşturan davranışın tanımlarını içermelidir: Öğretmenin, kendisi ile neden yüzleştiğini kestirmek zorunda kalmamalıdır. Öğrenci iyi bir ben-iletisi yorum içermeyen haber gibidir. “Kabadayılık ettiğin zaman...” Yargılama ile başlayan ben-iletilerine “kılık değiştirmiş sen-iletileri” denir. İyi bir ben-iletisinde zaman belirten bir bağlaç vardır. Öğrenciye sorun teşkil eden davranışın zamanını belirtmek çok önemlidir. Öğretmen, öğrenciye değil onun belli bir davranışına kızmıştır.
2-Öğrencinin kabul edilmeyen davranışını öğretmen üzerindeki kesin gerçek, somut etkisinin ona söylenmesidir. “Senin uzun saçlarını görmeye dayanamıyorum” somut etki açıkça söylenmiş ise ben iletisi başarısız olur. Ben-iletilerini kullanmaya başlayan öğretmenlerin yapacakları ilk iş kabul edilmez öğrenci davranışlarını iki grup içinde sınıflandırmak olmalıdır. Somut etkisi olanlar ve olmayanlar.
3-Duyguların dile getirilmesi: Ben-iletisi, davranış, etki ve duygu zincirinden oluşur. Ben-iletisinden nasıl dönülür? Vites nasıl değiştirilir. Ben-iletileri, sen-iletilerine göre öğrencileri daha az savunmaya iter. Fakat her şeye rağmen iyi bir ben-iletisinden bile öğrenci incinebilir. Öğretmen bunu fark edince hemen, yüzleşmeden etkin dinlemeye geçmelidir. Bu bir tür vites değiştirmedir.
Öğretmenler Kendilerini Nasıl Kızdırır : Kızgınlık, öğretmenin üç bölümlü ben-iletisini, duygu bölümünde olduğundan, yüzleşmeler öğrenciler tarafından suçlama ve bastırıcı iletiler olarak algılanır. Kızgınlık ikinci bir duygudur. Her zaman daha önce yaşanan başka duyguların sonucunda oluşur. Öğretmen bahçede dolaşırken, çocuklardan birinin attığı taş başını sıyırıp geçer. Öğretmenler kızgınlık iletilerinin bir işe yaramadığını bilirler. Işe yarasalardı dünyanın kuşaklar arası tüm sorunları yıllar önce çözülmüş olurdu. Öğretmenin ilk duygusu korkudur, ikinci duygusu kızgınlıktır. EÖE kurallarında öğretmenle birinci duygularını öğrencilerine iletmeleri öğretilir.