Haberin Kapısı

Sohbet Nedir, Nasıl Yazılır?

EĞİTİM

Sohbet, okuyucuya bir kanaati telkin etmek, onu eğitmek ve yönlendirmek maksadıyla yazılan yazı türüdür.

Fikirler derinliğine işlenmez, sadedir, fazla düşünmeye ihtiyaç kalmaksızın anlaşılabilir. Açıklama, yorum, değerlendirme merhalelerinde, okuyucunun sıkılmaması ve akışı dikkatle takip edebilmesi için azamî gayret gösterilir. Esasen maksat, sadece bir fikri açıklamak da değildir. Bunun yanında ikna etmek gayreti vardır.

Bu tür yazılarda ağırbaşlı, katı, kesin, başka ihtimallere yer vermeyen tutumun yerini, samimi, candan, müsamahalı bir tavır alır.

Konu, umumiyetle insandır, insanın meseleleri, arzuları, emelleri, hasretleridir. Mutluluk, çalışma, başarı, sevgi, iyilik, insanî alâkalar, görgü, terbiye, irade, hayatta karşılabilecek zorluklar, belâlar ve daha nice kavramlar sohbetin konularındandır.

Sohbet yazıları, okuyucuda plânsız yazılmış gibi bir intiba bırakırlar. Halbuki durum tam tersinedir. Bu tür yazıların, muhataba göre ayarlanmış sağlam plânlara ihtiyacı vardır. Fakat üslûbundaki samimi, sıcak, tatlı hava, yazının, hemen o anda akla gelen fikirleri bir tertibe sokmadan yazılmasıyla ortaya çıktığını zannettirir. Sohbet yazarı, irticalen konuşuyormuş gibi bir tavır takınır, ama aslında arka cephede iyi bir plâna göre şekillendirme işlemi vardır.

Yazar, toplumda zaman zaman karşılaştığımız, tatlı dilli, güler yüzlü, hoşsohbet insanlara benzer. Böyle kimseler, nasıl herkesi başına toplamak, onlara çeşitli konuları tatlı tatlı anlatmak kabiliyetine sahipseler, yazar da buna benzer bir rol oynar. Üslûp ve kullanılan malzeme hemen hemen aynıdır. Farklı olan takdim şeklidir; biri konuşur, diğeri yazar.

Sohbetçi oldukça kültürlüdür. insanları iyi tanır; zayıf noktalarını bilir, onlara nasıl tesir edeceğinin farkındadır. Bazan bir büyükbaba gibi nasihat eder. Nasihat dinlemenin hiç de kolay olmadığını bildiği için, okuyucuyu önceden hazırlar. Onunla bir arkadaşmış gibi konuşur.

Maksadı onda itimat uyandırmak, “Bu adamın fikrine ihtiyacım var,” diye düşündürmektir. O anın geldiğini, muhatabının telkine açık olduğunu sezince öğütlerine başlar. Bazan sitemler eder, bazan da yapıcı tenkitler yapar, muhatabı haksız bulur, işin doğrusunu anlatmaya başlar. Bütün bu tavırları alırken o kadar sevimli, o kadar samimi, öyle arkadaş canlısıdır ki, ona kızmak kimsenin aklına gelmez. Tecrübelidir, zekidir, sağlam bir muhakemeye, her şeye rağmen tarafsız görünebilmek kabiliyetine sahiptir.

Yazar, tatlı, inandırıcı bir üslûp sağlamak için çok farklı malzemelerden faydalanır. Dili zenginleştirmek, okuyucunun benimsemesini sağlamak için deyimlerden, atasözlerinden istifade eder. Tezini kuvvetlendirmek için tarihî olaylar anlatır. Samimi bir havanın tesisi maksadıyla fıkralar, hikâyeler, kıssalar nakleder. Okuyucuyla dostluk kurmak istediği zaman nükteler yapar, hatıralarını anlatır, şahsî fikirlerine yer verir.

Sohbetin dilini hemen hemen her seviyedeki okuyucu anlayabilir. Konuşma diline çok yakındır. Yazar, fikirlerini söylerken, samimi hitaplar, hissî ifadelerle uygun bir ortam hazırlar. Gerektiğinde duygulanır, bunu öyle başarıyla aktarır ki, sonunda okuyucuyu da aynı havaya sokar. Okuyucunun kalbinin en ince tellerine dokunacağı zamanı iyi bilir.

Sohbet yazıları, dilinin ve üslûbunun sadeliği, eğitici ve öğretici oluşu, samimiyeti, akıcılığı, anlamak için uzun uzun düşünmeye ihtiyaç bırakmaması gibi sebeplerden dolayı çok sevilmektedir. Yazılması kolay zannedilir, ama hiç de öyle değildir. Açık ve sade yazmak her şeyden önce konuyu çok iyi bilmeye bağlıdır. Fikirleri açık ve net bir biçimde aktarabilmek için köklü bir dil bilgisine gerek duyulacağı da muhakkaktır.

Geniş kültür, insan bilgisi, tecrübe, iyi niyet, müsamaha, eğitmek ve faydalı olmak arzusu bir sohbet yazarında bulunması gereken özelliklerin sadece birkaçıdır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.