Kıymetli Büyüğümüz!
Eğitim, insana doğumundan ölümüne kadar hayatının her köşesinde belirli konularda bilgi sağlar. İnsanın değerlerini ve inançlarını belirler, ona hayat çerçevesi çizer, mesleğini, sosyal statüsünü, kendi ailesine sağlayacağı imkân ve itibarı belirler.
Kıymetli Büyüğümüz!
Bu mektupla sizlerle bazı duyguları paylaşmak istedim. Siz sınavlara hazırlanan öğrenci velileri olarak bazı şeylere dikkat etmeniz gerektiğini sizlere naçizane hatırlatmak istedim. İlk önce öğrencinizden kapasitesinin üzerinde başarı beklememelisiniz! Ona kişilik değerini zedeleyen hitaplarda bulunmamalı, sınavlarda başarılı olamazsa ne yapması gerektiği konusunda bizlerle işbirliği yaparak birlikte karar vermeli ve bu konuda onu yönlendirmelisiniz.
Çocuğunuzdan iyi bir başarı bekliyorsanız, sadece isteyici olmayıp, kendi üzerinize düşen görevler olduğunu unutmamalısınız. Ödüllendirici, teşvik edici olmanız, onunla ilgilenmeniz ve onu sevdiğinizi hissettirmeniz, onu motive edecek, hayata daha bir iştiyakle bakmasını sağlayacaktır.
Sizlerin de bu yaşlardan geçtiğinizi hatırlatarak, bu yaştakilerin çağ ve konum gereği aşırı baskı altında olduklarını düşünmenizi ve buna ebeveynlerin dikkat etmesi gerektiğini hassasiyetle söylemek istiyorum.
Başarıda, okul, öğrenci, aile ve çevrenin tutumunun büyük önemi vardır.
Başarıda, katkınız olmasını istiyorsanız;
Yardım edici, destekleyici olmanızı,
Evde ders çalışma ortamı oluşturmanızı,
Öğrencinin günde en az 34 saat düzenli çalışması ve en az 150-200 soru çözmesi gerektiğini bilmenizi,
Derslere saatinde girmesinin, etüdlere devam ve dikkat etmesinin, arkadaşları ile ilişkilerini, dışarıdaki ilişkilerinin ne boyutta olması gerektiğini, ders huzurunu bozacak davranışlara girmemesi gerektiğinin önemini vurgulamanızı ve bu konuda ilgi göstermenizi, bizi desteklemenizi bekliyorum. Gerçekten, bir selamınızın bile gelmesi bizi ve öğrencimizi olumlu motive ediyor.
Kıymetli Büyüğümüz!
Dönemin sonuna yaklaştığımız şu günlerde, okulun ilgisini, sizin ilginizi gözden geçirip, düşünerek, çocuğunuzun başarısını da göz önünde bulundurarak, yeni dönemde bu konuya eğilmenizi, “Bu çocuktan adam olmaz” “Filan kadar çalışmıyorsun” gibi moral ve psikolojisini bozacak görüşlerini bir tarafa bırakarak hassasiyetinizi ve ilginizi bekliyorum.
İki haftada bir, en geç ayda bir yüz yüze görüşmek istiyor, vaktiniz yoksa sizleri rahatsız edebileceğimizi bildiriyorum.
Öğrenci takibinin ve ilginin veli-öğretmen-okul işbirliği ile yapılması zorunluluğunu tekrar hatırlatmak istiyorum. Bizlerle görüşmeniz, hem öğrenci nezdinde ilgi duyduğunuzu ve sevdiğinizi hissettirecek, çalışma olarak hesap verme eğiliminde olacaktır. Her görüşmeden duyduğunuz olumlu cümlelerden sonra sizleri biraz daha sevindirmek için çaba sarf edecektir. Çünkü insan başarıyı sadece kendisi için yakalamak istemeyebilir.
Bu mektup vesilesiyle önümüzdeki “Kurban Bayramınızı” en içten dileklerimle kutluyor, bayramın başarı ve hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
Saygılarımla
Hasan BALBABA
Sınıf Danışmanı