Azîz, Münevver ve fedâkâr Milletim.
Türkiyemiz, Türk Dünyası’nın ve Osmanlı Medeniyet Topraklarının hem beyni, hem kalbi, hem dik tutan gövdesidir.
Ayasofya’nın açılışını bilin ki ABD’nin kenar mahallesindeki Müslüman zenci de, Macaristan’daki Hıristiyan Macar da, Sudan’da Musa’nın torunları da, Azerbaycan, Kazakistan, Tataristan, Bosna, Arnavutluk, Mısır, Cezayir, Arabistan, Malezya, Endonezya, Avustralya’daki sürgün Müslümanlar da, Kamboçya, Çin gibi, Vietnam gibi ülkelerde ümmetin unuttuğu yetim bıraktığı Müslümanlar da Kayseri, Diyarbakır, Halep, Erbil, Kerkük, Trabzon’daki insanımızla aynı heyecan, aynı duygu ile izledi, heyecanlandı, gözyaşı ile ellerini semâya açtı.
Son yüzyılda Türk Milleti’nin ve Türkiye’mizin kaderi ile kaderi mecz’olmuş bir Siyasi Lider yetişti. Recep Tayyip ERDOĞAN. Bu Liderin idrâkini anlamış diğer bir Büyük Devlet Adamı Devlet BAHÇELİ, Rabbimizin lütfü ile omuz verdi. Hamdolsun ki bu insanların etrafında kenetlendi Milletimiz.
Son 200-250 yılda emperyalizm tüm İslâm Ülkeleri’ni işgâl etti. Çıkarken de kendisini müzâhir elit yapılar oluşturup gidiyor gibi yaptı. Aslında topraklarımız bu işbirlikçi kadrolarla kontrol altında tutulmaya devâm etti.
Vekâlet Savaşları yeni değil.
Yunanın Anadolu Harekâtı, Sırp, Bulgar, Ermeni, Suud, Şerif Hüseyin harekâtları devirlerinin şu anın PKK, DEAŞ yapıları gibi bölücü ve terörist eylemleridir. Devletimiz zayıfladığı için, merkezde Batıcı ihânet de kadrolaştığı için kocaman Devlet-i Âliye paramparça oldu. Tüm bunlardan ders almazsak biliniz ki gelecekte ihânet yine bizi boğar.
Yurtlarımızda ihânete meyyal kadrolar Sağcı, Solcu, Bölücü, hatta Dinci diyebileceğimiz tanımlar içinde hep oldu.
Aziz Milletim.
DİNİMİZ; İSLÂM, VATANIMIZ; YÜREĞİMİZİN BİRLİKTE ATTIĞI TÜM YURTLAR, MİLLETİMİZ Kİ KADERİNİ BİZİMLE BİRLEMİŞ HERKES, DEVLETİMİZ, MİLLETİMİZİN KURDUĞU BAĞIMSIZ TÜM DEVLETLER… Bizi kontrol etmesi gereken, ayakta tutacak temellerdir.
Son Türk Keneşi’nde Azerbaycan Bakü’de Cumhurbaşkanımız, “Devletlerimiz hepimizin, yurtdışında bir tek diasporamız olmalı, o da Türkiye, Kazak, Özbek, Azerbaycan değil, yalnız Türk Diasporası olmalı.” dediler. İlâve olarak, “Kuzey Afrika’da 10 milyonun üzerinde soydaşımız var.” dediler.
Şimdi, Milli Devletimizin en büyük düşmanı kim ya da kimler?
İşbirlikçi ihânet diyebiliriz buna.
Kim mi bunlar?
Ortak özellikleri:
Bunlar asla Milletimize güvenmezler, değerlerine saygı duymazlar, Milletimizin terbiye ve töresini aşağılarlar, mâzisi ile kavgalıdırlar, dışarıda işbirliği yaptıkları mutlaka dış güçler vardır. En kötüsü de Milletimizin geleceğini kendi çıkarlarına uygun olarak ve dış güçlerin kontrolünde yönlendirirler.
Bu güne bakınız.
FETÖ önce Milletimizin Dînî ve Millî duygularını kullanarak, şimdi düşmanlık yaptıkları insanımızın paraları ve yardımları ile büyümediler mi? Muhâfazakâr siyâseti istismar etmediler mi?
Şimdi Türkiye’de gelinen noktaya bakın.
FETÖ’nün başını çektiği ihânet hâlen muhâlefeti tanzim ediyor, İktidar Cephesine nüfûz etmeye çalışıyor, diğer cemaat, tarikat yapılarına sızıyor ve paralel örgütlenme kuruyor, mevcut hiyerarşisinde yer alıyor. STK yapılarında yönetim kadrolarında olmaya çalışıyor. Sosyal medyada algı oluşturuyor.
FETÖ, Recep Tayyip ERDOĞAN Düşmanlığı kisvesi altında Türkiye Devleti’ne her türlü düşmanlığı yapmak derdinde. Emperyalizm, FETÖ ve ağaları ile İslâm Düşmanı ülkelerce görülen şudur. Güçlü ve Büyük Türkiye bitirilmeden sinsi amaçlarlına ulaşamayacaklar.
Azîz Milletim…
Bu satırları vicdânınıza yazıyorum.
Türkiye’de bizi Anadolu’ya hapseden Lozan’ın yıldönümünde Ayasofya’yı açıp, Atamızın bedduâsından kurtulduğumuz gün, Azerbaycan’da şâibeli bir şekilde Ermenilerce topluca bir başarılı kahraman Tümgeneral, bir Albay, iki Binbaşı aynı anda koordinatları içeriden birilerince Ermenilere verilerek şehid ediliyor. Ermeniler öyle bir noktadan saldırıyor ki, Türkiye Azerbaycan petrol Boru hatları hedeflenmiş. Ama ne gâm.
Sosyal medyada bir Azebaycanlı’nın kanalına konuk oldum.
TVSAMM Azerbaycan adında..
Özetle, mâlumlarınız Türkiye ve Azerbaycan ayakta, Ayasofya açılmış, Ermeniler en başarılı, Türkiye Kara harp Okulu mezunu bir Tümgenerali, yakın subaylar ile şehid etmiş, ama bu adamlar FETÖ ile iltisâklı diye yargılanan Azerbaycan asıllı aynı zamanda Türkiye vatandaşı, Türkiye’de tutuklu bir işadamını gündem yaptılar.
Kabul.
Bizde özetle, Türkiye Devleti’nin büyük devlet olduğunu anlattık, Türk Yargısının bağımsız olduğunu FETÖ’cüler gibi kin ile hareket etmeyeceğini belirttik. Ayrıca, burada bir mağduriyet varsa, bu mağduriyetin sosyal medya manipülasyonları ile giderilemeyeceği, hukukun içinde kalınıp savunmanın doğru tesis edilmesi ile gerçekleşeceğini anlattık.
Buradan sonrasını dikkatle okuyunuz.
Azerbaycan’dan sözde Karabağ Gazisi olduğu iddia edilen biri konuk oldu. söylediklerini özetle vicdânlarınıza arz ediyorum.
Türkiye Büyük Abi havalarından vaz geçsin, kardeşiz, ama eşitiz. (Bizim bu arada söyledikleri ile ilgili hiçbir imâmız dahî olmadı.)
Türkiye’de adâlet yok, olsa bu işadamı tutuklanmazdı.
Türkiye’nin Bağımsızlık Savaşında Azerbaycan’dan toplanan yardımlar olmasaydı, Türkiye başaramazdı, nankörlük ediyorsunuz.
Türkiye, Azerbaycan’a müdâhale ediyor. Edemez. Vs. vs. vs…
Özetle gördüm ki, Azerbaycan’da birileri Türkçü, Turancı pozlara dahî girerek halklarımızın arasını bozma derdinde.
Benzer bir sorunu Kazakistan’da da gördüm. Kazakistan Yatırım Ajansı’nda görevli, Türkçe de bilen birileri resmen, Türkiye ve Türk İşadamları aleyhinde çalışma yapıyorlardı.
Özetle; FETÖ ve Ekibi, Türkiye ile Türk Dünyası’nın arasını bozmak için ciddi bir çalışma yapıyor.
Bu tutuklu işadamını savunma kılıfı ile Milletimizi bölmeye çalışanlardan işadamı ve ailesi haberdâr ise, savcılar gereğini yapmalıdır. Yok eğer haberdâr değilse ailesi uyarılmalı ve bu adamları mahkeme yoluyla durdurmalıdır.
Türkiye’de Batıcı işbirlikçiler var. Rusya yanlıları var, Çin yanlıları var, Kraliçe’nin adamları var. Düşünün “Zulüm 1453’te başladı.” diyen hâinler var, bu hâinlerin siyâsi destekçileri var. “Ayasofya açılmasın!” diyecek kadar Milletimizin ve ecdâdımızın değerlerine karşı duruşlar var.
Türkiye’de olduğu gibi Türk Cumhuriyetleri’nde de FETÖ tüm yapılarıyla faal. Batıcı ve ABD yanlıları var. Üzülerek ifâde ediyorum Rusya’ya çalışanlar var. Hâlâ Ermeni oligarklarla kız alıp veren Azerbaycanlı üst düzey zevât ve oligark var. Maâlesef yeni bağımsız olan devletlerimizde Milli Devlet Bilinci doğal olarak Türkiye gibi güçlü değil.
Aziz Milletim.
“Su uyur, düşman uyumaz.”
Uyanık olmaktan, halkımızı bilinçlendirmekten başka çaremiz yoktur.
Sosyal Medya faaliyetleri tamâmen kontrol edilemez. Ancak Psikolojik Harp/Harekât faaliyetleri bir elden ve Milli menfaatler muvâcehesinde geliştirilmelidir. Saldırılara karşı mücâdele yöntemleri geliştirilmelidir.
Sosyal medyada saldırılara hem cevap verilmeli hem de gelecek tasavvuru oluşturularak toplumun eğitim ve mefkûresi tekâmül ettirilmelidir.
Cumhurbaşkanımızın Türk Keneşi’nde ifâde ettiği gibi, Azerbaycan, Türkiye, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan diye devletlerimiz var. Ama hepsi de hepimizin devletleri. Hâsılı Azerbaycan benim devletim, Türkiye’de Gence’li Nigar’ın, Bakü’lü Ebulfez’in Devleti… Tüm Türk devletleri için de aynı. Bu algı Osmanlı medeniyet Coğrafyası’ndaki devletler içinde oluşturulmalıdır.
Bir olursak, büyürüz. Bölünürsek ölürüz.