Libya ile varılan son mutabakattan sonra Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge (MEB) sınırları sonrası, Libya’dan 18 Ocak 1947 tarihinde Türkiye Cumhurbaşkanı’na gönderilmiş çok ilginç bir tarihi belge...
Türkiye’nin Libya’ya asker göndermesi Libya ile varılan son mutabakattan sonra Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge (MEB) sınırları sonrası Türkiye’nin ve Libya’nın Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığı netleşmesinden sonra hala Askerimizin ne işi var orda soruları cevap bulmaya başladı
18 Ocak 1947 tarihli, Muhammed Hassan Amir imzasını taşıyan belgede, aynen Hatay gibi Libya’nın da Türkiye topraklarına ilhakı için yardımcı olunması isteniyor. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yenilgiye uğrayan İtalyanlar, Trablusgarp’taki hâkimiyetlerini de yitirince, bunun üzerine 1947’de, yani savaştan 2 yıl sonra Libya’dan Cumhurbaşkanlığı makamındaki İsmet İnönü’ye “İlhak” talebi geliyor. Libya’nın Türkiye Cumhuriyeti’ne katılması için gelen o talep ise İnönü yönetiminin çekingen politikaları sebebiyle arşivlere mahkûm ediliyor.
Libya’dan 18 Ocak 1947 tarihinde Türkiye Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye resmi olarak gönderilmiş bir dilekçe var. Dilekçeyi gönderen kişi Libya adına Muhammed Hassan Amir’dir. Muhammed Amir Hassan kim derseniz, Kral İdris Senusi gibi, Senusi aşiretindendi ve Bingazi Hükümeti Başbakan yardımcısıydı.
Dönemin Cumhurbaşkanı ise, İsmet İnönü
“Cumhurbaşkanlığı İsmet İnönü Arşivi”nde yer alan belge aynen şöyle...
“Türkiye Cumhurbaşkanı
Ankara
Sadakat duygularımızı teyid eder ve Libya’nın Türkiye’ye ilhakına taraftar bir parti kurulmasına müsaadelerini niyaz eylerim.
İmza: Muhammed Hassan Amir
22 Ocak 1947’de kayıt altına alınan Dışişleri Bakanlığı Abdüsselem Busayri tercümesini Cumhurbaşkanlığı tarafından kayda alınıp, arşive atılmıştı. Libya’nın o günlerdeki bu talebi karşılık bulmuş olsaydı, aynen Hatay’da olduğu gibi o tarihlerde yapılacak bir referandumla Libya da bugün Türkiye sınırları içinde olacaktı.
Libya, İtalya işgalinden sonra Türkiye’ye bağlanmak için yoğun çabada bulunmuş, ne yazık ki kabul görmemiş. Hatta evrakta da yazdığı gibi, bu amaçla bir de parti kurulmuş. Kurulan parti 1950’lerde Türkiye’den gerekli ilgi ve desteği görememesi nedeniyle kapanmıştır. 1947 Yılında Libya'nın bize bağlanma talebini görmezden gelen Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, “Libya’nın ilhakı için yardımcı olunması” talebi üzerine, Mustafa Kemal gibi gerekeni yapmak yerine, Libya, kendi kaderine terk edilmişti. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü sayesinde Türkiye 1948 Yılında Kurulan Terör Devleti İsrail’i ilk tanıyan Ülke olmuştur.