Eyüp Fatih Şağban (Fatih Nurullah) isimli kişi ile alakalı iğrenç gündem kamuoyunun en çok konuştuğu konular arasında yer alıyor. Vatandaşlar Şağban'a haklı tepkilerini dile getirirken birtakım kişilerin ise söz konusu şahıs üzerinden tarikat ve cemaat olgularına adeta savaş açtığı görülüyor.
Eyüp Fatih Şağban'la alakalı mide bulandırıcı konu başta tarikat mensupları olmak üzere toplumun farklı kesimlerinin tepkilerine yol açtı. Söz konusu gündem karşısında adaletli bir tutum sergileyemeyen bazı kişilerse bilinçli yahut bilinçsiz olarak genel olarak tarikat kavramını hedef aldı.
Tarikat ve cemaatlere karşı genelleyici tutum vatandaşların tepkisini çekerken konuya ilişkin olarak önemli çevrelerden açıklamalarda bulunuldu. Halihazırda tutuklu bulunan Eyüp Fatih Şağban isimli şahsa tepkilerin dile getirildiği açıklamalarda iğrenç örnekler üzerinden tarikat ve cemaatlerin tamamının hedef alınmasının yanlış olduğu belirtildi.
KARAMOLLAOĞLU'NDAN ŞAĞBAN'A: KENDİNİ TASAVVUF ŞEYHİ GİBİ TAKDİM EDEN BİR MECZUP
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu geçtiğimiz gün haftalık değerlendirme toplantısında basın mensuplarına hitap etti. Gündemdeki konulara ilişkin konuşan Karamollaoğlu, Eyüp Fatih Şağban'la alakalı mide bulandırıcı konu ve beraberinde tarikatlara yönelik genelleyici tepkiye ilişkin de değerlendirmede bulundu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu söz konusu açıklamasında Eyüp Fatih Şağban isimli kişiye tepki gösterdi. Şağban'ı "kendini tasavvuf şeyhi gibi takdim eden bir meczup" ifadeleriyle nitelendiren Karamollaoğlu, "Burada görev herkese düşüyor. İnsanları aldatmak isteyenler her kılığa girebiliyorlar bundan dolayı hem tasavvuf erbabının hem diyanetin bir takım adımlar atmasına ihtiyaç var." dedi.
KARAMOLLAOĞLU'NDAN TASAVVUF YORUMU: ADETA İSLAM’IN RUHUDUR
Tasavvuf kavramını "İslam’ın özünün yaşanması, güzel ahlak, mahviyet sahibi olmak" olarak açıklayan Karamollaoğlu, tasavvufun elimizin tersiyle itebileceğimiz bir konu olmadığını dile getirdi.
Tasavvuf için "Adeta İslam'ın ruhudur" nitelendirmesinde bulunan Karamollaoğlu, "Bu yol Şah-ı Nakşibendilerin, Ahmet Yesevilerin, Mevlana Celaleddin Rumilerin, Hacı Bektaşların, Hacı Bayramların yoludur.Biz onları örnek olarak alır onların ahlakı ile ahlaklanmayı dert ediniriz” ifadelerini kullandı.
MUHİTTİN YILDIRIM'DAN TARİKAT VE TASAVVUF KAVRAMLARINA DAİR ÖNEMLİ AÇIKLAMA
Milli Görüşçü kuruluşlar arasında yer alan Din Görevlileri Birliği Derneği (DİN-BİR-DER) Genel Başkanı Muhittin Hamdi Yıldırım, kamuoyunun gündeminde yer alan konuya dair açıklamada bulunan isimlerden oldu.
Eyüp Fatih Şağban'la alakalı mide bulandırıcı konunun ardından önemli bir değerlendirmede bulunan Yıldırım, son zamanlarda şeriat, tasavvuf ve tarikat kavramları üzerinden İslam dinine ve müslümanlara çeşitli bahane ve kılıflarla bir kısmı kasdi olarak, bir kısmı da bu kavramların mana ve mahiyetini bilmeden cahillikten kaynaklanan çeşitli saldırılar olduğunu kaydetti.
Yıldırım, tarikatların "Allah'ı görüyormuş gibi ibadet etmek, biz onu görmüyorsak da Allah bizi görüyor, her yaptığımız kayda alınıyor titizliğinde ihsan ile ibadet etmek" esasına dayandığını dile getirdi. Yıldırım, tasavvuf kavramını ise "Saflaşmak, erdemli olmak, kötü huyları terk etmek, zahirde ve batında güzel huylar edinmektir." ifadeleriyle nitelendirdi.
"SAHTE ŞEYHLER YÜZÜNDEN DE NE TARİKATLAR NE DE CEMAATLER İSTENSE DE KAPANMAZ"
DİN-BİR-DER Genel Başkanı Muhittin Hamdi Yıldırım, tarikat ve cemaatlere yönelik saldırılara güzel bir örnekle cevap verdi. Sahte şeyhler yüzünden tarikat ve cemaatlere yönelik saldırıların doğru olmadığını vurgulayan Yıldırım, "Ehil olmayan doktorlar yüzünden tıp fakülteleri, kötü hukukçular yüzünden hukuk fakülteleri kapatılamıyorsa, sahte şeyhler yüzünden de ne tarikatlar ne de cemaatler istense de kapanmaz." dedi.
İSMAİLAĞA CAMİASINDAN EYÜP FATİH ŞAĞBAN İSİMLİ ŞAHSA TEPKİ
Eyüp Fatih Şağban (Fatih Nurullah) isimli şahısla alakalı oluşan gündemin ardından İsmailağa Camii İlim ve Hizmet Vakfı'ndan önemli bir duyuruda bulunuldu. Eyüp Fatih Şağban isimli şahsa tepki gösterilen açıklamada söz konusu iğrençlik üzerinden tarikatları ve cemaatleri hedef alınması da kınandı. Söz konusu açıklamada, "Milletimizin dinî duygularını kullanan bu istismarcıları şiddetle reddettiğimizi, istismarcılar üzerinden tarikatları ve cemaatleri hedef alan yayın ve faaliyetleri kınadığımızı tüm mü’min kardeşlerimize ilân ediyoruz." denildi.
İSMAİLAĞA CAMİASI: ÖLÇÜ ŞER‘-İ ŞERÎFTİR
İsmailağa câmiasından yapılan açıklamada bir sahtekâr üzerinden müesseselere hücum etmenin hakkaniyet dışı olduğu belirtildi. Tasavvuf kavramının içeriğinin açıklandığı duyuruda "Ölçü şer‘-i şerîftir. O’na uyan hakikî mü’min, uymayan ve istismarını yapan korkunç bir sahtekârdır. Şekli, davranışı ve yaptıkları ne olursa olsun!" ifadeleri de kullanıldı.
OSMAN NURİ TOPBAŞ HOCAEFENDİ'DEN ÖNEMLİ AÇIKLAMA
Değerli ilim insanlarımızdan Osman Nuri Topbaş Hocaefendi de gündemdeki konuya ilişkin bir açıklama yaptı. "Tasavvuf ve İstikâmet" başlıklı bir metin yayınlayan Topbaş, ayet, hadis ve kıssalar ile tasavvufun ne anlama geldiğine dair izahlarda bulundu.
Her kıymetli şeyin sahtesinin yapılabilir olduğunu kaydeden Topbaş Hocaefendi, "Tarihte peygamberlik iddiâsında bulunan yalancıların ortaya çıkması gibi, günümüzde de zaman zaman tasavvuf kisvesine bürünerek onun özüne ve rûhuna zıt bir şekilde süflî ve nefsânî davranışlar sergileyen nâdanlar da ortaya çıkmaktadır." dedi.
Osman Nuri Topbaş Hocaefendi yapmış olduğu açıklamada kimilerinin tasavvufun halk nezdindeki îtibârından faydalanmak maksadıyla sûfîlik sembollerine bürünerek servet, şehvet ve şöhret arayışı içerisinde arz-ı endâm edebildiğini söyledi. Topbaş, Söz konusu kötü örneklere bakarak bütün bir tasavvufa hücûm etmenin sapla samanı birbirine karıştırmak yahut açık bir kötü niyet göstergesi olduğunu belirtti.
"ULVÎ KIYMETLERE DİL UZATAN NÂDANLAR, ONLARIN YÜCELİK VE ŞEREFİNE HALEL GETİREMEZLER"
Osman Nuri Topbaş Hocaefendi, Eyüp Fatih Şağban isimli kişi ile alakalı iğrenç konu üzerinden tarikat ve cemaatlere yönelik gerçekleştirilen saldırılara cevap niteliğinde sözler sarf etti.
Topbaş , tasavvufu gaflet, cehâlet, psikolojik rahatsızlık veya dünyevî menfaatleri gereği yanlış idrâk edip uygulayanlar sebebiyle, bütün tasavvufî irşad yollarının töhmet altında bırakılamayacağını kaydetti. Topbaş, "Her fırsatta İslâm’ı ve müslümanları hedef tahtasına koymak ve asırlardır mânevî hayatımızı besleyip canlı tutan irfan ocaklarını söndürmeye yeltenmek; aziz milletimizi ayakta tutan ana sütunları zedeleyecek bir gaflet ve dalâlettir." dedi.
Topbaş yazısında, "Mânevî değerlere saldıran, mukaddesâta, ulvî kıymetlere dil uzatan nâdanlar, onların yücelik ve şerefine halel getiremezler. Bu menfî tavırlarıyla ancak kendi sefâlet ve hüsranlarını artırmış olurlar." ifadelerini de kullandı.
"ŞİDDETLE KINIYOR, FAİLLERİNİN HAK ETTİĞİ CEZAYI EN KISA SÜREDE ALMASINI DİLİYOR VE BEKLİYORUZ"
Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı da Eyüp Fatih Şağban'la ilgili gündeme dair açıklamada bulundu. Vakıftan yapılan açıklamada "Ne ahlak ne din ve ne de insanlıkla asla bağdaşmayan bu tür sapkınlıkları, kim tarafından yapılırsa yapılsın şiddetle kınıyor, faillerinin hak ettiği cezayı en kısa sürede almasını diliyor ve bekliyoruz." ifadeleri kullanıldı.
"En Büyük Kerâmet İstikamettir" başlığı ile yayınlanan yazıdan bir bölüm şu şekilde:
"Son günlerde yazılı ve görsel basında yer alan bir haber, böyle bir açıklama yapmamızı zaruri kılmıştır. Sözde tarikat şeyhi olduğu öne sürülen birinin, selim vicdanların duymak bile istemeyeceği aşağılık taciz ve sapkınlığı, toplumumuzun gündemine düşmüş ve olay yargıya intikal etmiştir. Kendini dine uydurmak yerine, dini kendi süflî emellerine alet eden böylelerinin şerrinden Allah’a sığınırız. Bunlar sadece kendilerine değil, Allah’ın dinine ve o dinin en güzel şekilde yaşanmasına vesile olan hakiki irfan yollarına da en büyük zulmü yapan zâlimlerdir."
UŞŞÂKÎ VAKFI: HİÇBİR ALAKAMIZIN OLMADIĞINI KAMUOYUNA SAYGIYLA DUYURURUZ
Uşşâkî Vakfı da Eyüp Fatih Şağban ile ilgili açıklamada bulundu. Söz konusu şahsın sözde tarikatıyla hiçbir alakalarının olmadığının belirtildiği açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Bugüne kadar birçok defa dile getirdiğimiz açıklamamızı, gündemdeki gelişmelerden ötürü, tekrar beyan etmek isteriz; kendisini her fırsatta vakfımızla ilişkilendirmeye çalışan, bazı yerel ve ulusal basın yayın organlarında ve sosyal platformlarda sözde ‘Uşşâkî Tarikati Lideri’ olarak lanse edilmeye çalışılan, ismi İslam ve ahlak dışı haberlerle anılan, devletimizin ve milletimizin bütünlüğüne karşı cephe almış bir tutum içinde bulunan Fatih Nurullah isimli şahısla ve bu şahsın sözde tarikatıyla hiçbir alakamızın olmadığını kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Müslüman milletimizin ve devletimizin değerlerine karşı gelen tüm ahlâk dışı davranışları, saygısız tavırları ve faaliyetleri şiddetle kınıyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."