Sonsuzu kazanmak için sonu kazanmak gerekir. Sonu kazanmak, Müslüman olarak ölmekledir.
Örnekleri örnek alanlar, örnek olabilirler. Mutlak örnekler Allah’ın kendilerine nimetler verdiği peygamberler, peygamberleri izledikleri müddetçe izlenen sıddıklar, şehidler ve salihlerdir.
İyiliğin yaptığını kötülük yapamaz, akıllığın yaptığını akılsızlığın yapamadığı gibi. Gücümüz nispetinde iyilik yapmayı tercih edelim. Mümkün olursa iyiliğe layık olanları tercih edelim.
Ölçüyü kavrayıp ölçüye uyanlar daima gelişirler, ölçüyü kavramayanlar daima değişirler. Yanılanın ölçüsü yanılır, yanılmayanın ölçüsü yanılmaz. Yanılmayan, ancak Allah Teâlâ ve yanılgıdan korunan Hz. Peygamber (s.a.s.)’dir. Hz. Peygamber’in isabet edemediği de oluyordu, isabet edememesiyle beşer olduğu ortaya çıkıyor, öyle bırakılmayıp ya Cebraîl’in getirdiği Kur’ân âyetiyle veya hadîs için gelerek düzeltilmesiyle de peygamber olduğu ortaya konuyordu. İşte kim korunanı izlerse o da hatadan korunmuş olur.
İslam, hakikatin ta kendisidir. Hakikat ise güneş gibidir; güneş karanlık odaya girince, karanlık oda hakikat güneşine teslim olur. Fakat İslam hakikat güneşi, iman hakikatine erip İslam ahlakıyla ahlaklanmış olanın ve İslam hukuk sistemiyle hareket edenin elinde ışık verir. İslam, ehliyle anlaşılır ve yaşanır. İslam ehli; sahih ilme, hakikî imana, fazıl ahlaka sahip olan, sâlih amele devam eden hem sâlih hem de muslih olan kişidir.
Galipler mağluplara tesir ederler. Gerçek galip kişi; eseri, ahlakı, başarısı ve iyiliği ile galip olabilen kişidir.
Plan yapılırken ideal unutulmamalı, gerçeklik inkâr edilmemelidir. Ancak dünyevî planlar, uhrevî planlara göre öncelik verilerek yapılmalıdır.