Haberin Kapısı
2022-06-03 17:48:21

HELAL KAZANIP HELAL YEMEK/1

İbrahim Cücük

03 Haziran 2022, 17:48

a) Helal kazanç ve önemi

b) Helal kazanç nasıl elde edilir?

c) Haram kazanca düşmemenin yolları

d) Haram kazancın zararları

e) Haram kazancın tövbesi

Helali ve haramı ancak Allah Teâlâ ve Allah’ın vahiyle donattığı Hz. Muhammed aleyhisselam, Allah’ın bildirmesi ve izni ile belirleyebilir. Başka hiç kimse helali haramı ortaya koyamaz. Müctehidler ise ancak kıyas yoluyla haram ve helal hükmünü Kitap yani Kur’ân-ı Kerîm’den ve Sünnet’ten yani hadîs-i şerîflerden çıkarabilirler. Çünkü ictihad, hüküm koyucu değil, kıyas yoluyla hüküm çıkarıcıdır. Hüküm koyucu iki delil, Kitap ve Sünnet’tir.

Yenilmesi, içilmesi veya kullanılması hususunda yasak olduğuna dair bir hüküm yoksa bu nimetler helaldir. Çünkü Allah (c.c.) bu nimetleri bizim için yaratmış, istifademize sunmuştur.

Yüce Allah, Kur'ân-ı Kerîm’de bu hususta şöyle buyuruyor:

“O, yerde ne varsa hepsini sizin için yaratmıştır.”

(Bakara sûresi (2), 29.)

“Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helal ve temiz olanlarından yeyin.”

(Bakara sûresi (2), 168.)

“Ey İman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yeyin.”

(Bakara sûresi (2), 172.)

“Artık, Allah’ın size verdiği rızıktan helal ve temiz olarak yeyin. Eğer gerçekten yalnız Allah’a ibadet/kulluk ediyorsanız O’nun nimetlerine şükredin.”

(Nahl sûresi (16), 116.)

Özetle, helal ve haram kılma yetkisi Allah’a aittir.

Harama götüren şeyler de haramdır. Haram konusunda hile yapmak haramdır. Haram olan şeyler her yerde ve her zamanda haramdır.

Haramdan ve harama yol açan vasıtalardan kaçınmak gerektiği gibi, haram şüphesi taşıyan işlerden ve kazançlardan da uzak durmak tavsiye edilmiştir.

Zaruretler ise ancak kendi miktarınca haramları mubah kılar.

“Eşyada asıl olan mubahlıktır” kuralına göre belirli sayıdaki haramların dışında kalan şeyler mubahtır (helâldir).

a) Helal kazanç ve önemi

Dünya ve âhiret huzurunun kaynağı, imanın gereği yaratılış maksadına göre yaşamaktır. Yaratılış maksadımız olan ibadetlerimizin ve dualarımızın kabul edilmesinin şartı, kalpteki niyetin ihlaslı, amelin sünnete uygun, kazanç yolunun ve yenen gıdanın helal olmasıdır.

Bütün peygamberler aleyhimüsselam, önce helal ve temiz olandan yemekle sonra sâlih amel işlemekle emredilmişlerdir.

Bunun delili şu âyet-i kerîmedir:

“Ey peygamberler! Temiz (ve helal) olan şeylerden yeyin ve sâlih amel işleyin. Muhakkak Ben, yaptıklarınızı en iyi bilenim.”

(Mü’minûn sûresi (23), 51.)

Peygamberler ne ile emrolunmuşlarsa ümmetleri de aynı şeyle emrolunmuşlardır. Önce temiz ve helal olanı yemek sonra sâlih amel yani önce helal yemek sonra helal amel!.

Yiyeceklerin helal olmasını şart kılan âyetler:

“Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helal ve temiz olanlarından yeyin! Şeytanın izinden yürümeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır.”

(Bakara sûresi (2), 168.)

“Allah’ın size rızık olarak verdiklerinden helal ve tertemiz olarak yeyin ve kendisine iman ettiğiniz Allah’tan korkunuz.”

(Mâide sûresi (5), 88.)

Duaların da kabul edilmesi helal yemeğe bağlıdır. Bunun delili de şu hadîs-i şerîftir:

“Bir kimse Allah için uzun bir yolculuğa çıkmış. Saçları darmadağınık, toza toprağa bulanmış bir vaziyette ellerini semaya uzatarak “Ya Rabbi, Ya Rabbi! “ diye dua eder. Hâlbuki yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, kısacası kendisi haramla beslenmiş olursa böyle bir kimsenin duası nasıl kabul edilir.”

(Müslim, Zekât, 65; Tirmizi, Tefsir, 3; Ahmet b. Hanbel, Müsned, II, 328; Dârimî, Rikak, 9.)

Abdullah b. Ömer’den (r.anhümâ) rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.s.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Hiçbir namaz, tahâretsiz kabul olunmaz; (henüz taksim edilmemiş) ganimetten aşırılan hiçbir maldan da sadaka kabul edilmez.”

(Müslim, Tahâret, 2, (224); Tirmizî, Tahâret, 1.)

Helal yemek, ancak helal yolla kazanılırsa mümkün olabilir. Hem Allah’ın helal ettiği şeyleri yemek, hem de helal yolla kazanılanı yemek gerekir.

Hz. Peygamber’e (s.a.s.): “Kazancın hangisi en iyi ve temiz olanıdır” sorusuna şöyle cevap vermiştir:

“Kişinin el emeği ve aldatma bulunmayan meşru ticaret ile elde edilen kazançtır.”

(Hâkim, Müstedrek, II, 10; Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 141.)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.