Nuh peygamber aleyhisselâm, Hak emriyle gemisini yaparken bir kısım kâfirler sorarlar:
— Bu nedir?
— Gemidir.
— Ne olacak bu
— Yarın burası bir derya olacak ve bu gemi o deryada yüzecek.
Kâfirler, Nuh aleyhisselâmın bu sözlerine gülüşürler ve onunla alay ederek
eğlenirlerdi.
Oysa, müminler gelir ve sorarlardı:
— Bu nedir?
— Gemidir.
— Ne olacak bu gemi?
— Yarın burası derya olacak ve bu gemi o deryada yüzecek. Bana inanıp bu gemiye binenler, kurtulacaklar. İnanmayarak, binmeyenler ise hep helâk olacaklar.
Mü'minler, Nuh aleyhisselâmın bu sözlerine inanır ve onunla bu gemiye binmek için ahdederlerdi. Günlerden bir gün, bir kadın geldi ve sordu:
— Yâ Nuh! Bu dağ başında bu gemiyi ne yapacaksın?
Bu, hiç burada yürüyebilir mi?
— Ey hatun, yakında tufan olacak, buraları hep su dolacak. Bana uyanlar bu gemiye
binip kurtulacak, dışarıda kalanların hepsi helâk olacak.
— Yâ Nuh! Kerem eyle beni de sana inananlarla birlikte gemiye al, sakın unutma!
— Sen git, işinle gücünle meşgul ol. Tufan olmadan ben sana haber veririm.
Gerçekten tufan oldu, etrafı sular bastı, insan ve hayvan gemiye doluştular. Bu
kalabalık arasında, Nuh aleyhisselâm o kadını unuttu. Tufan öyle oldu ki, yeryüzü tamamen su doldu. Yüce dağlar başında bile, kırk arşın su vardı. Yeryüzünde
kâfirlerden hiç kimse kalmadı, hepsi öldüler. Yalnız, o gemiye binenler kurtuldular. Nitekim, Hak teâlâ Kur'an-ı kerimde buyurur:
“Yâ Rabbi, Kâfirlerden, hiç kimseyi yer yüzünde gezer bırakma,” Nuh sûresi: 26
Hak teâlâ, zamanla suyu azalttı. Gemi bir yerde durdu. Bunun hikâyesi uzundur
ama biz maksudu söyleyelim. Âlem, yine eskisi gibi oldu. Gemidekiler, karaya çıkarak herkes bir yere çekildi. Nuh aleyhisselâm da bir yerde barındı. Bir gün baktılar ki, Nuh aleyhisselâma kendisini unutmamasını niyaz eden kadıncağız, asasına dayanarak çıkageldi. Nuh aleyhisselâmın önünde durdu," herkes hayretler içinde kaldı ve sordular:
— Yâ Nuh! Tufan olmadı mı?
Nuh aleyhisselâm da kadına sordu:
— Ey hatun, tufan oldu ve geçti. Sen nerelerdeydin? Kadın şöyle cevap verdi:
— Ben tufanı görmedim. Evimde oturmuş, senden bir haber gelmesini bekliyordum. Baktım, bir haber çıkmadı, kalktım kendim geldim, dedi.
Nuh aleyhisselâm, bu kadıncağıza haber vermeyi unutmuştu amma, âlemlerin
Rabbi unutmamıştı. Hazır, nazır ve hafız olan Hak teâlâ, o kadını muhafaza buyurmuş ve ona tufanı bile göstermemişti.
Müzekki'n-Nüfus
Ahmet Kaan 4 Yıl Önce
Tek kelimeyle enfes.
Inan 4 Yıl Önce
La ilahe illAllah