Değerli mümin kardeşim, kıyamet gününde herkes hesabını gördükten sonra kimisi cennete doğru yol alacak, kimisi de cehenneme doğru sürüklenerek götürülecek! Zira herkes bu dünyada yaptıklarının karşılığını görecek...
Bir de bazı insanlar Araf denilen bir yerde bekletilecek. Ne cennete gidebilecek ne de cehenneme götürülecek!
"İki taraf arasında bir perde (engel) vardır. A'raf'ta herkesi simalarından tanıyan birtakım adamlar vardır. Cennetliklere: "Size selam olsun" diye seslenirler. Bunlar henüz oraya girmemiş olan ama girmeyi arzulayan kimselerdir."
(Araf Sûresi 46.)
Bunlar yani Arafta/arada kalanlar kimdir bilir misin?
Bunlar, dünyada mümin olduğu halde iyilikleri ve kötülükleri eşit çıkan kimselerdir!
Nasıl mı?
Bunların amel terazisinde ne kadar iyilikleri varsa o kadar da kötülükleri var. Ne kadar güzellik yapmışlarsa, bir o kadar da çirkinlik yapmışlar. Ne kadar çok ibadet etmişlerse, bir o kadar da fenalık yapmışlar. Öyle ki terazinin iki tarafı eşit olmuş. Bunların ne cehenneme götürecek kadar günahları çok, ne de cennete gidecek kadar sevapları çok!
Evet, Arafta kalmak budur işte!
Şimdi gözlerini kapatmanı ve düşünmeni istiyorum: Kendini Arafta hisset! Herkes gitmiş ve sen kalmışsın! Belki senin gibi on binler ve yüz binlerce kişi de aynı kaderi yaşamış ve onlar da Arafta bekliyorlar...
O gün ne diyeceksin biliyor musun?
O gün ne isteyeceksin biliyor musun?
O gün ne pişmanlık duyacaksın biliyor musun?
Keşke dünyadaki o iyiliği de yapsaydım!
Keşke o fırsatı da değerlendirseydim!
Keşke o namazı da kılsaydım!
Keşke o yardımı da yapsaydım!
Keşke bir tebessümlük iyiliğim olsaydı!
Keşke bir gram ağırlığında bir iyiliğim olsaydı!
Keşke amel defterimde bir sevap daha olsaydı da terazimin iyilik tarafı ağır bassaydı! Zira burada zerre kadar iyiliğin de karşılığı varmış!
Ama yok işte! Kaçırdığım, ertelediğim, esirgediğim, ihmal ettiğim on binlerce zerre kadar iyiliğim kaldı dünyada! Keşke sadece bir tanesini yapmış olsaydım!
Ama nafile!
Zira zerre kadar iyilik yapmak için dahi dünyaya dönüş yoktur!
Sonra belki şöyle diyeceksin!
Keşke o kötülüğü yapmasaydım!
Keşke yüzümü asmasaydım!
Keşke onu incitmeseydim !
Keşke "aramızdadır" bahanesiyle o dedikoduyu yapmasaydım!
Keşke o küçük gördüğüm ve gerçekten de o gün küçük olan o günahı işlemeseydim!
Halbuki o küçücük günah, bugün bir ağırlık olmuş ve günahlarımı, sevaplarımla eşit hale getirmiş!
Keşke amel defterimdeki şu günah olmasaydı!
Ya da keşke zerre kadar günahın ağırlığı, amel defterimde olmasaydı!
İşte o günü gözlerinin önüne getir. O gün sana lazım olacak olan ya zerre kadar bir iyilik yapmış olmak ya da zerre kadar da olsa bir kötülükten kaçınmış olmaktır...
O gün en çok isteyeceğin şey işte budur!
Şimdi gözlerini açmadan yeniden düşün!
Bugün zerre kadar iyilik yapmak elimde mi?
Ya da bugün zerre kadar kötülükten kaçınmak elimde mi?
Evet, bugün ikisi de elinde...
Arafta, nokta kadar bir iyilik beklentisi içinde olacağına, bugün dağların ağırlığınca iyilikler seni bekliyor!
Arafta, nokta kadar kötülüklerden pişmanlık duyacağına, bugün dağların ağırlığınca günahlardan uzak durman senin elinde!
Hani yazılı bir sınava girersin de sonra sonuçlar açıklanınca bakarsın ki virgülle veya küsuratla kaybetmişsin ya da yedekte kalmışsın... O an ne hissedersin? Keşke bir tane doğrum olsaydı ya da keşke cevabından emin olmadığım o soruya cevap vermeseydim!
Ama bunun dönüşü yok işte!
İşte ahirette de keşke bir yanlışla kaybetmemek için ya da bir doğruyla kazanmak için bugün bize verilen ödevi düzgün yapalım... Az hata yapalım. Az gönül incitelim. Belki hiç incitmeyelim ! Bugün doğruların sayısını fazla yapalım. İyilikleri arttıralım!
Unutmayalım ki, bugün küçük gördüğümüz nice iyilikler gün gelecek kurtarıcımız; küçük gördüğümüz, önemsemediğimiz, basite aldığımız nice kötülükler ise felaketimiz olacaktır...
Peki, Arafta kalanlara ne mi olacak?
Kurtulacaklar mı?
Yoksa kaybedecekler mi?
Yoksa beklemeye devam mı edecekler?
İşte bunun cevabını hep birlikte ahirette göreceğiz!
Belki rabbimiz lütfeder de kazanırlar!
Belki bir dostun şefaatini beklerler!
Belki de beklemeye devam ederler!
Belki de toprak olup giderler!
Ne zor değil mi?
Girdiğin bir sınavdan kazanıp kazanamadığını bilememek!
Rabbim bizleri ahiretin zorlu imtihanından muhafaza eylesin!
Bizleri Arafta bırakmasın!
Bizleri, iyilikleri kötülüklerine galebe çalan kullarından eylesin!
Âmin
Murat Padak