Haberin Kapısı

Çocuklarda Kaba ve Çirkin Sözleri, Nasıl Düzeltiriz?

KADIN AİLE

Çocuğun yeni kelimeler öğrenmekten çok mutlu olduğu okul öncesi dönemde, zaman zaman ‘ARGO’ kelimeler veya çirkin, küfür, kaba içerikli kelimeler de kendi kelime dağarcığına dokunuverir. Panik yapmamak gerekir, çünkü çocuk kullandığı argo veya kötü sözlerin içeriğini bilerek değil, yeni yeni duyuyor olmanın heyecanı ile kullanır.

Çocuk yetişkinliğe doğru yolculuk yaparken, farklı kişiler, farklı davranışlar ve farklı alışkanlıklarla tanışacaktır. Çocuk olmanın da gereği olarak, her karşılaştığı yeniliği pratiğe geçirmekten de büyük bir haz duyacaktır.

Çocuğun yeni kelimeler öğrenmekten çok mutlu olduğu okul öncesi dönemde, zaman zaman ‘argo’ kelimeler veya ‘çirkin/küfür/kaba’ içerikli kelimeler de kendi kelime dağarcığına dokunuverir. Panik yapmamak gerekir, çünkü çocuk kullandığı argo veya kötü sözlerin içeriğini bilerek değil, yeni yeni duyuyor olmanın heyecanı ile kullanır.

Çocuklar Küfür İçeren Kelimeler Kullandığında Ceza Verilmeli mi?

Çocuk terbiyesi konusunda aileden aldığı yöntemlerle mücadele eden bir anne—belki de yaygın bir gelenek olan—küfreden çocuğunun ağzına biber sürerek, ceza vererek bu anormal davranıştan vazgeçirmeye çalışabilir. Evet, çocuk ceza aldıktan sonra bu davranıştan vazgeçebilir, fakat ceza bir başka yanlış davranışı tetikler.

Kaba ve argo kelimeler kullanan çocuğu bu alışkanlıktan uzaklaştırmak için onur kırıcı yaklaşımlarda bulunmak çözüm değildir. Kızmak, azarlamak, dövmek gibi pedagojik olmayan yöntemler genelde bu kelimelerin kullanımını önlemez, aksine arkadaşları arasında daha bir yaygın kullanmaya yöneltir.

Çocuklar aldıkları cezanın duygusal tesiri ile bir başka yanlış davranışa doğru yönlenirler. Bu nedenle, anormal davranış sergileyen çocuklara karşı, mümkün olduğunca akılcı çözümler bulunmalıdır. Ceza bir çözüm değil, bir başka sorunun başlangıcıdır!

Olumsuz Söz Kullanan Çocuklara Nasıl Yaklaşmalı?

Kötü sözleri nereden edindiğini bulun.

“Çocuk, istemeden de olsa öğrendiği kötü sözleri acaba nereden duyuyor?”

Bu soru, kötü sözle mücadele etmek için ilk adım olmalıdır. Ebeveyn bir yandan çocuğun net ve düzgün kelimeler kullanmasını teşvik ettiği halde, diğer yandan da çocuk binlerinden argo kelimeleri öğrenmeye devam ediyorsa, ebeveynin çabası boşa gider. Anne- babalar, kötü kelimelerin çıkış yerini bir dedektif gibi takip etmeli ve kaynağının kime dayandığını bulmalıdır. Çocuk öncelikle bu kişiden bir süreliğine uzaklaşmalıdır.

Daha sonra ikinci adıma geçilir, ikinci adım hikâyeler ile çocuğa farkındalık kazandırma aşamasıdır. Şöyle ki;

Çocuğa anlatılacak olan hikâye, çocuğa mesaj verir.

Gece yatarken çocuğa okunacak olan hikâyenin kahramanı kötü söz söyleyen bir çocuk olarak seçilir. Kahraman çocuk, kötü bir söz söylediğinde, annesi bu sözün kötü bir söz olduğunu, bu sözü kullanmanın doğru olmayacağını anlatır. Böylece çocuk kendi kullandığı kelimenin kötü bir söz olduğunu ‘direkt’ değil, ‘indirekt’ olarak öğrenir. Böylece incinmemiş, kendini savunmaya gerek duymamış, kırılmamış olur. Bu durum çocuğun tepkiselleşmesini önleyeceği gibi, aynı zamanda başka yaşamlarda da benzer sözlerin söylenmesinin doğru olmadığını öğrenir.

Hikâye ile çocuğa rehberlik yapılırken, asla çocuk ile hikâye kahramanı bütünleştirilip “Sakın sen de bu çocuk gibi yapma!” denmemelidir. Çocuk hikâyede geçen mesajı kendi algısı ile algılamalıdır. Böylece düzeltmeler daha kolay olur.

Çocuğun kullandığı çirkin sözlere, alternatif kelimeler öğretilebilir.

Çocuk, kızgınlık anında, üzüntü anında hangi kelimeyi kullanacağını bilirse, argo kelimelere başvurmak zorunda kalmaz. Bu sebeple, çocuk hangi duygu anında hangi argo kelimeyi kullanıyorsa, o duygu anında kullanabileceği alternatif kelimeleri öğrenmelidir. Örneğin, “salak” kelimesini kullandığı bir duygu durumu varsa, bu kelime yerine, “Sana çok kızdım,” ifadesi öğretilebilir. “Pis anne, kötü baba” diyorsa, alternatif olarak “Şu an çok üzgünüm,” “Sinirlendim,” diye kendini ifade etmesi öğretilirse, çocuk duygusunu ifade ettiği sözleri bırakmakta zorlanmayacaktır. Ve bu kelimeleri kullanabilmesi için, kelimelerin zaman zaman kullanılarak ona yardımcı olunması gerekir.

Soru-Yorum

Oğlum küfrediyor. Ne yapmam lazım?

Oğlum 5 yaşında. Bize ve çevresindeki herkese rahatlıkla küfrediyor. Ne yapmam lazım?

Çocuk küfrü o anki duygularını ifade eden bir kelime olarak kullanır.

Çocuk küfrün anlamını bilerek kastî olarak yapmaz. Çocuk küfretmek, hakaret etmek kastı ile kötü kelime kullanmaz. Olsa olsa, anlamını tam bilmeden, olumsuz duygularını bu kelimelerle ifade eder. Arada bir o öğrendiği kelimeler ile o kelimelerin doğru olmadığını, zamanını, zeminini, ortamını iyi hazırlayarak bir konuşma yapın. Çocukla tam etkileşim içerisindeyken, ona içten hitap edin:

“Ahmet sana bir şey söyleyebilir miyim, az önce bir şey söyledin ya bana. Aslında o kelime çok doğru bir kelime değil. Ben çok rahatsız oldum, utandım o kelimeden. İstersen sinirlendiğin zaman o kelime yerine ‘Anne ben şu anda sinirlendim’ de ya da ‘Anne ben şu anda kızgınım’ diye söyle” diyerek; çocuğun kullanmaması gerekli olan kelimeyi sükûnet içerisinde ve kullanması lazım gelen kelimeyi de yine sükûnet içerisinde bir-iki dakikalık etkileşim içerisinde sunsanız ona çok daha faydası olur.

Çocuğumun küfürleri karşısında ne yapmam gerekiyor?

Çalışan bir anneyim. Bebeğime annemler bakıyor. Babam çok baskıcıydı, sorunlu bir çocukluk geçirdik. Çocuğuma olumsuz şeylerle ve kötü sözlerle sevgi gösteriyor. Küfrediyor. Çocuğum da o küfürleri ara ara bize söylüyor. Babama öyle konuşmaması gerektiğini söylememize rağmen pek işe yaramıyor. Ne yapacağımı bilemiyorum. Çocuğumun küfürleri karşısında nasıl bir tutum gösterebilirim?

Kaba kelimelerin kullanılmasının doğru olmadığını çocukla konuşmak gerekir.

Öncelikle şunu söyleyelim; dedelerin, ebelerin ve ninelerin torun sevgisi genellikle başka olur. Dedelerin, ninelerin şefkat damarı fazladır, şefkat üzerine torunlarını severler. Genellikle içlerinde şiddeti öldürmüşlerdir. Hatta şiddetin içerisinde bile şefkat vardır.

Dolayısıyla çocuk bunu hisseder. Yani bir dedenin kendi torununu “Namussuz, şerefsiz seni, şimdi yakalarım seni deli çocuk” diye sevmesi, her ne kadar çocuğun duygusal olarak beslenmesini sağlasa da, kötü sözler öğrenmesini de beraberinde getirir.

Çocuk dedesinden bunca kötü söz duyduğunda o sözleri kötü söz olarak değil, sevgi sözü olarak öğrenir.

Eğer çocuk böyle, aile büyüklerinden sevgi içerikli kötü söz duyuyor ise, kendisi ile konuşmak gerekir.

“Ama dedem de böyle söylüyor” derse, “Evet oğlum/kızım deden öyle söylüyor. Çünkü önceki babalar, önceki dedeler bunun doğru olacağını zannediyorlardı, ama kötü sözler söylemek doğru değildir. Deden herkese karşı bunu kullanıyor. Dedenin onu kullanıyor olması bizim de bunu kullanacağımız anlamına gelmiyor” denilebilir.

Anne-baba olarak bu kelimeleri kullanmadığınızı söyleyebilir, onun da kullanmaması gerektiğini sükûnet içerisinde aktarabilirsiniz. Çocuğun her daim, her hafta bu kelimeleri edinmemesi için mücadele içerisinde olmanız lazım. Yoksa duygusal olarak bir problem teşkil etmez bu. Edep olarak problem yaşar.

Pedagog Dr. Adem Güneş

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.