Haberin Kapısı

Çocuklarda Korkular

KADIN AİLE

Korku, her insanda potansiyel olarak var olan, yaşamın devamlılığı için gerekli olan istemsiz savunma davranışıdır. Henüz konuşma çağına gelmemiş bebekler, içinde bulundukları dünyayı yeterince tanımadıklarından dolayı, birtakım korkular yaşarlar. Böylesi durumla karşı karşıya kalan ebeveynler, sakin olmalı, çocuklarının sordukları sorulara yaşına uygun cevaplar vermelidir. Korkuyla alakalı tüm soruların cevabını Pedagog Dr. Adem Güneş cevaplıyor.

Korku, insanın yaşam ile uyum sağlamasını, sosyal hayat içinde yer almasını sağlayan, doğal bir duygu durumudur.

Sorun olan korkular, bu doğal sınırların aşılmış olmasıdır. Bir başka deyişle ‘korku eşiğinin’ yükselmiş olması halidir.

Normal şartlarda kendi odasında uyuyabilecek yaşta olan bir çocuğun odasından korkması ve anne-babasının yanına gelmek istemesi, korku eşiğinin yükselmesi anlamına gelir. Ancak her davranış bozukluğunda olduğu gibi, bunda da çocuğun içinde bulunduğu yaş dönemi etkilidir. Çocuklar belli yaşlarda, yaşlarının gereği olan korkular yaşarlar.

Bu dönemlere denk gelen korkular hariç olmak üzere, çocuğun normal şartlarda korkuya karşı dayanıklılığının olması gerekir.

Çocukluk Dönemi Korkuları Nelerdir?

Çocukluk dönemlerini korku duygu durumu açısından inceleyecek olursak:

Henüz konuşma çağına gelmemiş bebekler, içinde bulundukları dünyayı yeterince tanımadıklarından dolayı, birtakım korkular yaşarlar. Özellikle tanımadıkları seslere karşı oldukça duyarlı ve ürkektirler. Bu dönemde annenin bebeğinin yanında bulunması oldukça önemlidir. Çocuk tanımadığı seslerden ürktüğünde annesine sığınabiliyor ve onun teselli edici davranışları ile karşılaşıyorsa, duygu dünyası güçlenir. Korkuya direnç kazanır.

5 yaş döneminde ise çocuklarda doğal bir korku dönemi başlar. Bu dönemde çocuklar, hayal dünyalarında canlandırdıkları çizgi film karakterlerinden, anne-babalarından duydukları ölümcül hikâyelerden, anlam veremedikleri cin, şeytan ve melek gibi varlıklar ile ilgili zihinlerinde canlandırdıkları görüntülerden korkarlar... Bu soyut kavramların ne kadar hayatın içinde olduklarını tam kavrayamadıkları için özellikle gece korkuları yaşarlar. Bunlar dönemsel korkulardır ve endişe edecek bir durum yoktur.

Böylesi durumla karşı karşıya kalan ebeveynler, sakin olmalı, çocuklarının sordukları sorulara yaşına uygun cevaplar vermelidir. Kendisinin bir cinle veya şeytanla somut olarak karşılaşma ihtimali olmayan çocuklara cinlerden bahsetmek onların ruh sağlığı için iyi değildir.

5-6 yaş döneminde dönemsel yaşanan bu korkuların haricinde çocuk günlük yaşamda izlediği filmlerin, çevresindeki olumsuzlukların, deprem, yangın, anne-babanın ayrılma ihtimali gibi daha somut olaylardan korkmaya başlayabilir. Zaman zaman gelip geçen bu korkularda ebeveyn tutumu önemlidir. Ebeveyn ne kadar soğukkanlı ve gerçekçi olursa çocuğun bu korkuları atlatması o kadar kolay olur.

Soru-Yorum

Kızım yüksek sesle korkutulmuş. Şimdi bütün seslerden korkuyor. Ne yapmalıyız?

8 aylık bir kızım var. 2 gün önce bir beyefendi artniyeti olmamakla birlikte aniden kızımın üstüne yaklaşıp yüksek sesle “boh” diyerek korkutmuş.

Aynı gün kucağımdayken, öksürdüğümde korkusundan ne yapacağını şaşırdı. Çığlık çığlığa titreyerek ağladı. Kapı açıldığında bile aynı tepkiyi veriyor. Bugün oyun oynarken, önce alçak sesle, sonra hafif yükselterek ilk korktuğu andaki gibi sesler çıkarmaya çalıştım. Gülerek bu şekilde oynadık biraz. Neler yapmamı tavsiye edersiniz?

Çocuk annesine baktıkça korkusunu yener.

Bazen beklenmedik kişiler, beklenmedik sakarlıklar yaparken çocuğun ruh dünyasını incitebiliyorlar. Keşke herkes çocukluk sırrını öğrense de, çocuklar böylesi kırık dökük günler geçirmeseler bu en hassas yıllarında. Burada yapabileceğiniz çok şey yok. Korkularından sizin sükûnetiniz ile sıyrılmasını beklemeniz gerekecek. Örneğin sizin öksürmenizden, birisinin yüksek sesle gülmesinden korkuyorsa, siz sakin durun, simanız her şeyin yolunda olduğunun işaretini versin. Yapacağınız şey bundan ibaret. Böylesi bir durumda kalan çocuklar genelde başka seslerden de korkabilirler.

Kapı gıcırdadı, korktu ve ağladı diyelim, siz eğer o gıcırdamadan korkmaz, tepki vermez, her şeyin yolunda olduğu hissiyatını çocuğunuza hissettirseniz, bu korkular çocuğunuzun içinde yer edinmeden çıkıp gidecektir. Şu an çocuğunuzun yaşadığı şey tedirginliktir. Tedirginliğin kızınızı tedirgin etmemesi için, tedirgin olduğu şeylere karşı hiç kimsenin tedirginlik duymuyor, tepki vermiyor, hatta ilgilenmiyor olduğunu görmesi gerekir.

Kızım sudan çok korkuyor. Suyu nasıl sevdirebiliriz?

Kızım 2,5 yaşında ve küçüklüğünden itibaren sudan çok korkuyor. Banyo yaptırırken oyalansın diye oyuncak veriyorum, ama oyuncağının da ıslanmasını istemiyor. Çok sıkıntı çekiyorum, ne yapmamı önerirsiniz?

Bebeklere banyo yaptırmanın inceliği vardır.

Çocuklar suyu çok sevdikleri halde doğru bir şekilde yaklaşılmazsa banyo yapmaktan hiç hoşlanmazlar. Çünkü birçok anne-baba çocuklarına banyo yaptırırken tepeden aşağı su döküyor ve çocuklarına yeterince hareket alanı bırakmıyorlar. Suya giren çocuğun kontrolü çocuğun kendisinde olmalıdır. Eğer anne-baba su altındaki çocuğun kontrolünü kendi ellerine almaya kalkarlarsa, çocuk kontrolün kaybolmasından korkar, yoksa sudan değil.

Çocuklar en çok baştan aşağı su dökülmesinden ve suyun yüzüne doğru akıyor olmasından rahatsız olurlar. Bunun için, çocuğunuzu banyo yaptırırken başını en sona bırakın. Önce bedenini yıkayın. Başına su dökerken de başının arka tarafından usulca dökün, yüzüne su gelmesin. Artık banyodan korkar vaziyete geldi ise, endişelenmeyin korkusunu atıncaya kadar bir süre başını yıkamayın. Daha sonra ise başını kendisinin yıkamasına izin verin. Kendi üzerine suyu dökerken kendi kontrolünü eline alan çocuk, aynı zamanda cesaret de kazanacaktır. Çocuğun banyoya alıştırıldığı dönem, mutlak surette tam bir banyo yapması anlamına gelmez. Bu zorunlu olduğu dönem değildir. Önce çocuk yavaş yavaş banyoya alışır, sonra gerçek bir temizlik için banyo yapım aşamasına geçilir.

Oğlum berbere gitmiyor. Saçını keselim dediğimizde “Hayır" diyor ağlıyor. Saçını nasıl kesebiliriz?

Oğlum 33 aylık. Saçını hiç kesmedik. Saçını taratmak istemiyor. Saçını keselim dediğimizde “Hayır” diyor, ağlıyor. Saçını ne şekilde kesmemiz uygun olur?

Çocuklar saç kestirmekten değil, başlarını teslim etmekten korkarlar.

Çocuklar saç kestirmekten değil, başlarını teslim etmekten korkarlar. Bu çok normal. O yüzden kendisinden emin olduğu biri kessin; örneğin siz kesin. Eğer sizden de çekiniyorsa, o zaman kendi eline verin önce kendi kendini tıraş etmeye kalksın, sonra siz devam ettirin. Biraz empati kurarsanız çocuğunuzun saç tıraşından neden korktuğunu anlayabilirsiniz.

Düşünün; başınızın üzerinde bir kesici makine ve biri sizin başınızı tutarak o makine ile bir şeyler yapıyor. Siz de korkarsınız değil mi? O yüzden biraz anlayışlı olun. Makineyi eline verin, oynamasını sağlayın. Kendi saçına sürsün, az da olsa kessin. Sonra hem siz tutun makineyi, hem de oğlunuzla birlikte saç kesmeye çalışın. Böylece kendini daha emniyette hissedecektir.

Babaannesi oğlumu “Allah seni taş eder” diye korkutmuş. Oğluma ne desem, doğru olur?

5 yaşında bir oğlum var. Yaz tatilinde babaannesi bakıyor, ben çalışıyorum. Bir akşam almaya gittiğimde, bana, “Anne ben yaramazlık yaparsam, babaannemi üzersem Allah beni taş eder di mi?” dedi. “Hayır oğlum, Allah kimseyi taş etmez. O bizi çok sever. Sadece birbirimizi üzdüğümüzde O da üzülür” dedim. O da “Ama babaannem beni üzersen, Allah seni taş eder” dedi. “Yok annecim, sen yanlış anlamışsın” dedim. Ama o günden beri kafamı kurcaladı. Oğluma bu konuda daha ne diyebilirim? Kayınvalidemle de uygun bir dille konuşup Allah’ı kötü olarak tanıtmamalarını isteyeceğim.

Allah ile çocuğu korkutmaya çalışmak doğru değildir.

Kayınvalidenizin bu şekilde söylemesi çok iyi olmamış, ama çok önemsemeyin. Zira, eğer sizin oğlunuzla iletişiminiz ve anne-oğul ilişkiniz iyi ise, çocuk babaanneye değil, annenin söylediğine bakar. Siz kayınvalidenizin “Allah seni taş eder” diye sözünü düzeltmeye çalışırken kayınvalidenizi savunmuş, oğlunuzun doğru anladığı bir söz konusunda oğlunuzu kendisinden şüphe eder duruma düşürmüşsünüz.

Sizin “Oğlum sen yanlış anlamışsın” demenize gerek yok, oğlunuz gayet doğru anlamış. Gidip kayınvalidenizle mutlaka konuşun ve çocuğunuza asla yalan söylemeyin, doğru söyleyin. Örneğin; oğlunuza; “Oğlum, babaannen bazen sizin koşturmacalarınızdan ve yaramazlıklarınızdan bunalıyor, sizi durdurabilmek için böylesi şeyler söylüyor. Babaannenin bu sözü doğru değil, seni durdurabilmek için söylemiş, boş ver, önemseme” diyebilirsiniz.

Pedagog Dr. Adem Güneş

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.