Haberin Kapısı
2020-04-26 15:49:25

Kuantum Fiziği

Dr. Mürşid Seyda

26 Nisan 2020, 15:49

"Aziz dost! sen, tek bir kisi degilsin; sen bir alemsin! sen derin ve cok büyük bir denizsin. ey insan-i kamil! o senin muazzam varligin, belki dokuzyüz kattir; dibi, kiyisi olmayan bir denizdir. yüzlerce alem, o denize gark olup gitmistir.

Bu konuyu anlatmak; uyanikligin da uykunun da elinde degildir. zaten bu dünya ne uyaniklik ne de uyku yeridir!" (hz.mevlana, mesnevi, cilt 3-4 s.94)

900katlı apartman olan insan 18/24bin aleme açılan pencereye sahiptir.İnternet üzerinde her link sizi bir başka web sitesine bağladığı gibi insanda kendine ait bulunduğu katın pencereleriyle bağlanır bu alemlere.

İnsan beyni  alemleri birbirine bağlayan bir santraldir. Alemden aldıklarını dönüştürme kapasitesine sahiptir frekansını ayarlayarak.(Beyin dalgaları Teta frekans)

Mevlana nın dediği gibi burası ne uyku ne de uyanıklık yeridir. İnsan beyni ile kainat ve Allahım gayesi arasında ara berzah noktasındadır.

Her insan bu dünyada kendi berzahını oluşturur beyin yapısı ile.
Beynin ana amacı İlmi kelamda var etmektir.Beyin, Levh-i mahfuzun kapsamlı özetidir.(hülasa-i camiasıdır)

Katmanları anlayabilmek sorularımıza cevap bulmak için evrenle aynı frekansa gelmelisinizki kuantumda sizi gözlemci kabul etmelisin katılımcı olarak görüp şekil değiştirmesin.

Muhiddin Arabi Füsusul Hikem de:Yakında ayetlerimizi onlara ufukta gösteririz. Buradaki ufuktan amaç, benliğin dışındaki varlık alemidir.Allah, yine 'Ayetlerimizi onlara benliklerinde gösteririz' buyrarak seni kastetti.

İnsan bedeni içerisinde var olan elektrik enerjisi insanın öteki alemler ile irtibatını sağlayan sebeplerden en görünür olanıdır.Buna enerji bedeni yada aura da denebilir.
İnsan bedeni (madde) enerjinin en kesif/yoğun hali iken aura/enerji/elektriksel bedeni Bu kesafetin/yoğunluk'un inceldiği/latifeleştiği ilk alemidir. İnsana ait en latif/ince alemi ise ruhudur.

İnsanın en yoğun varlığı olan bedeni en ince varlığı olan ruhundan aşağı doğru enerji alır...Ruhdan bedene doğru bu farklı katmanlar/perdeler/pencereler Kendi frekansı/enerjisinin de farklı katmanlarıdır.

Ruhdan bedene doğru bu farklı katmanlar/perdeler/pencereler Kendi frekansı/enerjisinin de farklı katmanlarıdır.En üstteki bir alta bazı yönleriyle hükmeder.Ruh ise direkt Allah'ın kanunudur yani insanın, ruhunun üzerinde yine insana ait bir enerji formu yoktur.

İnsan, kalp/ruh/zihin/idrak/bilinç-şuur gibi hassaları/latifeleri itibariyle 'fıtrata' ne kadar uygun yaşarsa tüm hassaları/latifelerindeki alemlerin enerjisi stabilize olur/durağanlaşır ve en kamil seviyeye yaklaşır.(Doğal yaşamın önemi evrenle senkronize olması zorunlu)

İnsan ruhu,kalbi,bilinç-şuur-idrak gibi alemlerinde ne kadar dengeli bir frekans yakalarsa bu artık fizik alemine yani aurasına oradan da bedenine iner.Vücudu dengeli bir enerji akışına/işleyişine sahip olduğu için bedeni de şifaya kavuşur.

Üst katmanlardaki 'bozgun' aurasını ve oradan da bedenini bozar ve depresyon ile birlikte Bedensel rahatsızlıklara kapı açar. Esasında birçok hastalık insanın mana/enerji aleminde yaşadığı instabil yani durağan olmayan hatta negatif hallerden meydana gelir.

Çünkü insanın hücreleri,vücut kimyası arz etmeye çalıştığım gibi bir tık daha ötede manaya açılır.Çünkü bilimsel gerçekler de göstermektedir ki hücreler atomlar derken artık maddeden uzaklaşıp 'mana' gibi hareket eden atomaltı bir dünya hayatımıza yön vermektedir.

Göklerde ve yerkürede olanların tümü Allah'ı tesbih etmektedir (yaratılış gayesini ve görevini yerine getirmektedir) ; O, Üstün ve Güçlü olan (Azîz’dir), Hüküm ve Hikmet sahibidir.

Bunlar, iman edenler ve Allah’ı zikrederek gönülleri huzura kavuşanlardır. Bilesiniz ki gönüller ancak Allah’ı zikrederek huzura kavuşur.Gökte ve yerde ne varsa Allah'ı tesbih eder ayetinin işareti maddenin manaya aralandığı frekans seviyesinde cereyan eder.

Kuantum fiziği, insanı tanıma ve tedavide insanoğlu için en önemli eşik olacaktır ilk defa frekansı/enerjiyi anlamlandırıyoruz.

Kuantum bir olasılıklar fiziğidir. Fiziği inanılması güç, şüpheyle beslenen, bir konu gibi gözüksede yaşamın varlığı ve dogmatik konular  üzerinde kafa yorması ilgi çekicidir.Kuantum fiziği, atomaltı dünyaya inerek, oradaki gerçeklik algısının kendi algı dünyamızdan farklı olduğunu keşfederek, evrende bağımsız bir nesne olmadığını herşeyin birbirine bağlı özdeş olduğunu ortaya koyar.Atom nesne değildir, sadece bir eğilimdir. Yani nesneler üzerine değil olasılıklar üzerine hareket eden bir atomaltı evren var.Atomaltı dünyası bizi yansıtır. Tıpkı okyanus içinde farklı türden hayat formlarının bulunması gibi insan dediğimiz varlık da birçok hayat formlarını aynı anda içinde barındırır, aynı anda birçok hayat mertebelerini de eş zamanlı yaşar.Yaşam sayısız sürprizlerle dolu bir süreçtır. Her an her şey olabilir. Bir dakika bile ondan gafil olamazsınız. Hayatı sürekli ciddiye almak zorundasınız. Çünkü hiç ölmeyecekmiş arzusu ile her an ölme gerçeğini bir arada barındırır .Hayat, aynı zamanda, sayısız ve ardışık problemler ve sorunlar bütünüdür. Bir önceki adımı ihmal ettiğiniz takdirde bir sonraki adımın hayatınızı ne yönde ve nasıl değiştireceğini; veya sizi nasıl bir yıkıma sürükleyeceğini tahmin bile edemezsiniz.Madde hayat gibi bir olasılıklar demetidir. Maddenin düşünceye, düşüncenin maddeye dönüştüğü bir gerçeklik ortaya çıkıyor.(Ne olursa olsun negatif düşüncelerinize sınır koymayı öğrenmelisiniz).Kuantum fiziği hiçbirşey gözlemlenmedikçe gerçek değildir bilgisini bize taşır. Maddeye dokunduğunuzda herşeyin katı sert halini gösterir oysa elektron mikroskobuyla bakıldığında %99 boşluk %1ışıktan ibarettir.Gerçeklik bu bilgi üzerinden düşünüldüğünde gözlemci tarafından gözlenen nesnel dünya mı, yoksa beyin/kamera tarafından kayıtlanan girişim desenlerinden oluşan leke mi? Kuantum dünyası bize ayna olabilir bu dünyada gözlemci yoktur katılımcı vardır. Gözlemleyerek sonuç elde edemezsin yanıltır dünyaya katılımcı olmalısınki hem kendini hemde kendinden yola çıkarak evreni anlama yolunda adımlar atabilirsin.Kuantum mekaniği sorumluluğu size bırakır ve kesin, açık yanıtlar vermez olasılıkları sizin düşünceniz maddeye dönüştürür. Domino etkisiyle düşünceler, düşüncelerden yansıyan davranışlara oradan tüm evreni etkileyen bir sistemle karşı karşıyayız.Benim düşüncelerim dünyayı etkiler bilincine sahip bireyler düşüncelerinden de sorumludurlar. Kuantum dünyasını Hz. Ömer'in kıtlık döneminde yaptığı bu duasıyla düşünelim.
"Allah'ım benim günahlarım yüzünden bu ümmet-i helak etme".Bu sorumluluk Bakara suresi 284➡️İçinizdeki açığa vursanız da gizleseniz de Allah ondan sizi hesaba çekecektir.
Bilgi güçtür, güç ise sorumluluk taşımayı gerekmektedir.

"Aziz dost! sen, tek bir kisi degilsin; sen bir alemsin! sen derin ve cok büyük bir denizsin. ey insan-i kamil! o senin muazzam varligin, belki dokuzyüz kattir; dibi, kiyisi olmayan bir denizdir. yüzlerce alem, o denize gark olup gitmistir.

Bu konuyu anlatmak; uyanikligin da uykunun da elinde degildir. zaten bu dünya ne uyaniklik ne de uyku yeridir!" (hz.mevlana, mesnevi, cilt 3-4 s.94)

900katlı apartman olan insan 18/24bin aleme açılan pencereye sahiptir.İnternet üzerinde her link sizi bir başka web sitesine bağladığı gibi insanda kendine ait bulunduğu katın pencereleriyle bağlanır bu alemlere.

İnsan beyni  alemleri birbirine bağlayan bir santraldir. Alemden aldıklarını dönüştürme kapasitesine sahiptir frekansını ayarlayarak.(Beyin dalgaları Teta frekans)

Mevlana nın dediği gibi burası ne uyku ne de uyanıklık yeridir. İnsan beyni ile kainat ve Allahım gayesi arasında ara berzah noktasındadır.

Her insan bu dünyada kendi berzahını oluşturur beyin yapısı ile.
Beynin ana amacı İlmi kelamda var etmektir.Beyin, Levh-i mahfuzun kapsamlı özetidir.(hülasa-i camiasıdır)

Katmanları anlayabilmek sorularımıza cevap bulmak için evrenle aynı frekansa gelmelisinizki kuantumda sizi gözlemci kabul etmelisin katılımcı olarak görüp şekil değiştirmesin.

Muhiddin Arabi Füsusul Hikem de:➡️Yakında ayetlerimizi onlara ufukta gösteririz. Buradaki ufuktan amaç, benliğin dışındaki varlık alemidir.Allah, yine 'Ayetlerimizi onlara benliklerinde gösteririz' buyrarak seni kastetti.

İnsan bedeni içerisinde var olan elektrik enerjisi insanın öteki alemler ile irtibatını sağlayan sebeplerden en görünür olanıdır.Buna enerji bedeni yada aura da denebilir.
İnsan bedeni (madde) enerjinin en kesif/yoğun hali iken aura/enerji/elektriksel bedeni Bu kesafetin/yoğunluk'un inceldiği/latifeleştiği ilk alemidir. İnsana ait en latif/ince alemi ise ruhudur.

İnsanın en yoğun varlığı olan bedeni en ince varlığı olan ruhundan aşağı doğru enerji alır...Ruhdan bedene doğru bu farklı katmanlar/perdeler/pencereler Kendi frekansı/enerjisinin de farklı katmanlarıdır.

Ruhdan bedene doğru bu farklı katmanlar/perdeler/pencereler Kendi frekansı/enerjisinin de farklı katmanlarıdır.En üstteki bir alta bazı yönleriyle hükmeder.Ruh ise direkt Allah'ın kanunudur yani insanın, ruhunun üzerinde yine insana ait bir enerji formu yoktur.

İnsan, kalp/ruh/zihin/idrak/bilinç-şuur gibi hassaları/latifeleri itibariyle 'fıtrata' ne kadar uygun yaşarsa tüm hassaları/latifelerindeki alemlerin enerjisi stabilize olur/durağanlaşır ve en kamil seviyeye yaklaşır.(Doğal yaşamın önemi evrenle senkronize olması zorunlu)

İnsan ruhu,kalbi,bilinç-şuur-idrak gibi alemlerinde ne kadar dengeli bir frekans yakalarsa bu artık fizik alemine yani aurasına oradan da bedenine iner.Vücudu dengeli bir enerji akışına/işleyişine sahip olduğu için bedeni de şifaya kavuşur.

Üst katmanlardaki 'bozgun' aurasını ve oradan da bedenini bozar ve depresyon ile birlikte Bedensel rahatsızlıklara kapı açar. Esasında birçok hastalık insanın mana/enerji aleminde yaşadığı instabil yani durağan olmayan hatta negatif hallerden meydana gelir.

Çünkü insanın hücreleri,vücut kimyası arz etmeye çalıştığım gibi bir tık daha ötede manaya açılır.Çünkü bilimsel gerçekler de göstermektedir ki hücreler atomlar derken artık maddeden uzaklaşıp 'mana' gibi hareket eden atomaltı bir dünya hayatımıza yön vermektedir.

Göklerde ve yerkürede olanların tümü Allah'ı tesbih etmektedir (yaratılış gayesini ve görevini yerine getirmektedir) ; O, Üstün ve Güçlü olan (Azîz’dir), Hüküm ve Hikmet sahibidir.

Bunlar, iman edenler ve Allah’ı zikrederek gönülleri huzura kavuşanlardır. Bilesiniz ki gönüller ancak Allah’ı zikrederek huzura kavuşur.Gökte ve yerde ne varsa Allah'ı tesbih eder ayetinin işareti maddenin manaya aralandığı frekans seviyesinde cereyan eder.

Kuantum fiziği, insanı tanıma ve tedavide insanoğlu için en önemli eşik olacaktır ilk defa frekansı/enerjiyi anlamlandırıyoruz.

Kuantum bir olasılıklar fiziğidir. Fiziği inanılması güç, şüpheyle beslenen, bir konu gibi gözüksede yaşamın varlığı ve dogmatik konular  üzerinde kafa yorması ilgi çekicidir.Kuantum fiziği, atomaltı dünyaya inerek, oradaki gerçeklik algısının kendi algı dünyamızdan farklı olduğunu keşfederek, evrende bağımsız bir nesne olmadığını herşeyin birbirine bağlı özdeş olduğunu ortaya koyar.Atom nesne değildir, sadece bir eğilimdir. Yani nesneler üzerine değil olasılıklar üzerine hareket eden bir atomaltı evren var.Atomaltı dünyası bizi yansıtır. Tıpkı okyanus içinde farklı türden hayat formlarının bulunması gibi insan dediğimiz varlık da birçok hayat formlarını aynı anda içinde barındırır, aynı anda birçok hayat mertebelerini de eş zamanlı yaşar.Yaşam sayısız sürprizlerle dolu bir süreçtır. Her an her şey olabilir. Bir dakika bile ondan gafil olamazsınız. Hayatı sürekli ciddiye almak zorundasınız. Çünkü hiç ölmeyecekmiş arzusu ile her an ölme gerçeğini bir arada barındırır .Hayat, aynı zamanda, sayısız ve ardışık problemler ve sorunlar bütünüdür. Bir önceki adımı ihmal ettiğiniz takdirde bir sonraki adımın hayatınızı ne yönde ve nasıl değiştireceğini; veya sizi nasıl bir yıkıma sürükleyeceğini tahmin bile edemezsiniz.Madde hayat gibi bir olasılıklar demetidir. Maddenin düşünceye, düşüncenin maddeye dönüştüğü bir gerçeklik ortaya çıkıyor.(Ne olursa olsun negatif düşüncelerinize sınır koymayı öğrenmelisiniz).Kuantum fiziği hiçbirşey gözlemlenmedikçe gerçek değildir bilgisini bize taşır. Maddeye dokunduğunuzda herşeyin katı sert halini gösterir oysa elektron mikroskobuyla bakıldığında %99 boşluk %1ışıktan ibarettir.Gerçeklik bu bilgi üzerinden düşünüldüğünde gözlemci tarafından gözlenen nesnel dünya mı, yoksa beyin/kamera tarafından kayıtlanan girişim desenlerinden oluşan leke mi? Kuantum dünyası bize ayna olabilir bu dünyada gözlemci yoktur katılımcı vardır. Gözlemleyerek sonuç elde edemezsin yanıltır dünyaya katılımcı olmalısınki hem kendini hemde kendinden yola çıkarak evreni anlama yolunda adımlar atabilirsin.Kuantum mekaniği sorumluluğu size bırakır ve kesin, açık yanıtlar vermez olasılıkları sizin düşünceniz maddeye dönüştürür. Domino etkisiyle düşünceler, düşüncelerden yansıyan davranışlara oradan tüm evreni etkileyen bir sistemle karşı karşıyayız.Benim düşüncelerim dünyayı etkiler bilincine sahip bireyler düşüncelerinden de sorumludurlar. Kuantum dünyasını Hz. Ömer'in kıtlık döneminde yaptığı bu duasıyla düşünelim.
"Allah'ım benim günahlarım yüzünden bu ümmet-i helak etme".Bu sorumluluk Baara suresi 284 İçinizdeki açığa vursanız da gizleseniz de Allah ondan sizi hesaba çekecektir.
Bilgi güçtür, güç ise sorumluluk taşımayı gerekmektedir.

Yorumlar (2)

İbrahim 1 Yıl Önce

Burda neden tekrara düşülmüş

İbrahim 1 Yıl Önce

Elinize sağlık devamını bekleriz

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.