3. İşe kolaylıkla almamak ve kolaylıkla da çıkarmamak
Kuruma alınacak insan, kuruma layıksa ve lazımsa alınmalıdır. Hemen alınmamalı, çok tetkiklerden sonra eserine, başarısına ve ahlakına bakılarak alınmalıdır.
Başkalarının verdiği rapora göre değil, bizim araştırıp ortaya koyduğumuz rapora göre işe alınmalıdır. Başkalarının verdiği rapor ile bizim araştırdığımız rapor örtüşürse alınabilir.
İşten çıkarılmaya gelince; faydalı, uyumlu, başarılı ise niçin çıkarılsın ki. Altın yumurtlayan tavuğun hayatına son verilmez ki.
“Bize değer kazandıran şeyler, yaptığımız işlerdir.”
G. Bangraft
Önce eğit sonra da elinde tut ki tıpkı ağaca emek verip meyve almak gibi verim alasın. Tam verim alınacak insan, kıymet verilmeyip atılan insan, tam meyve alınacak ağacı kesmek gibidir.
4. Kurumlarda değerleri tespit etmek ve insana göre iş değil, işe göre insan istihdam etmek
İşe göre insan istihdam etmek, işleri ehline vermekle hâsıl olur. İşler ehline verilmezse o işte kıyamet kopar.
Rasûl-i Ekrem (s.a.s.) bir yerde sahâbîlerle konuşurken bir bedevî çıkageldi ve:
- Kıyamet ne zaman kopacak? diye sordu.
Rasûlullah (s.a.s.) sözünü kesmeden konuşmasına devam etti. Bunun üzerine sahâbîlerden biri:
- Bedevînin sorusunu duydu, fakat soruyu beğenmedi, dedi. Bir başkası da:
- Hayır, soruyu duymadı, dedi.
Rasûlullah (s.a.s.) konuşmasını bitirince:
- “Kıyamet hakkında soru soran nerede?” buyurdu. Bedevî:
- Buradayım, Yâ Resûlallah! dedi.
- “Emanet zâyi edildiği zaman kıyameti bekle!” buyurdu. Bedevî:
- Emanet nasıl zâyi olacak? diye sordu. Resûl-i Ekrem de:
- “Emanet, ehil olmayan kimseye verildiği zaman kıyameti bekle!” buyurdu.
(Buhârî, İlim, 2, Rikak, 35; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 361.)