Haberin Kapısı
2021-04-11 16:19:29

Nebevi Perhiz Oruç

İbrahim Cücük

11 Nisan 2021, 16:19

Doktor, kendisine gelen hastaya “Senin hastalığın şudur, ilacın da şudur, şunlar da perhizindir; şunları yemeyeceksin, şunları da yiyeceksin” der. 

        Evet, doktor hastaya “Eğer perhize uyar, ilaçlarını da alırsan, günü gününe maraz gider, âfiyet gelir. Fakat perhizine uymazsan, ne kadar ilaçlarını alsan da ilaçlar sana fayda vermez” diye uyarıda bulunur. 

O doktor, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ve vârisleri; hasta, biz müminlerdir. Perhiz, yasaklardan/haramlardan sakınmak;  emirler/farzlar ve vacipleri yerine getirmektir. İlaçlarlar, sünnet ve müstehap olan zikirler ve dualardır. 

       BÜYÜK GÜNAHLARDAN KAÇINMAK ŞARTIYLA KÜÇÜK GÜNAHLARA KEFFARET OLAN ORUÇ

        Büyük günahlardan yani haramları işlemekten, farz ve vacipleri terk etmekten sakınmadan tutulan oruçlar ve kılınan namazlar küçük günahları bile affettiremiyor. 

         Âyet-i kerîmede Rabbimiz şöyle buyurmuştur: 

         “Eğer yasaklandığınız büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi şerefli bir yere sokarız” 

        (Nisâ sûresi, 4/31) 

        Hadîs-i şerîfte de Hz. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: 

        “Büyük günahlardan kaçınılması halinde beş vakit namaz, iki Cuma ve iki Ramazan (ayı), aralarında (işlenecek küçük) günahlara keffârettir.” 

        (Müslim, Tahâret, 16; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 359.)

        Aynı manada değerlendirmemiz gereken şu hadîs-i şerîf de böyledir:

        “Yalan konuşmayı, yalan sözlerle amel etmeyi terk etmeyen kimsenin yemesini, içmesini terk etmesine Allah’ın ihtiyacı yoktur.” 

         (Buhârî, Savm, 8, Edep, 51; Ebû Dâvûd, Savm, 25; Tirmizî, Savm, 16.)

         Diğer bir hadîs-i şerîfte şöyle buyurulmuştur:

         “Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan susuz ve açlıktan başka bir kazancı olmaz. Nice gece kalkıp nafile ibadet yapanlar vardır ki, bu kalkmasından ötürü uykusuzluktan başka bir kazancı olmaz.” 

         (İbn Mâce, Sıyâm, 21.) 

         Orucun keffaret olduğu günahlar, büyük günahlar mı yoksa küçük günahlar mıdır? Bu konuda âyetin de hadîsin de hükmü nettir.

          İmâmü’l-Haremeyn Cüveynî (rh.a.) “küçük günahlara keffarettir” diyor. Kadı İyaz (rh.a.) ise “bu, Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaatin mezhebidir” diyor. Büyük günahlara gelince; bunlara ancak tövbe veya Allah’ın rahmeti keffaret olur. Aliyyü’l-Kâri ise, “Allah’ın rahmeti ile de keffaret olur başka bir şeyle de olur” diyor. Nevevî de, “günahlardan maksat, küçük günahlardır, eğer küçük günahları yoksa büyük günahların hafifletilmesi umulur; büyük günahları da yoksa dereceleri yükselir” diyor.  (A. el-Kârî, Mirkâtu’l-Mefâtîh Şerhu’l-Mişkâti’l-Mesâbîh, Mekke 1992; IV, 542.)

        Bizler “Böyle oruç makbul değilse ne diye oruç tutayım ki?” diyemeyiz. Zira orucun dereceleri vardır. Ancak “Bu oruç, avamın orucudur. O da orucunu tutmuştur” deriz.

         Orucun Dereceleri

         a. Avâmın Orucu: Oruç esnasında mideyi yeme ve içmeden, tenasül organını da cinsî münasebetten uzak tutmaktır.

         b. Havâssın Orucu: Kulak, göz, dil, el, ayak ve diğer organları günahlardan uzak tutmaktır.

         c. Havâssu’l-Havâssın Orucu: Kalbi, bayağı düşüncelerden ve dünyevî fikirlerden uzak tutmak, kalbi bütünüyle Allah’tan başka şeylerden korumaktır, menetmektir. Bu oruç ancak mâsivâyı/Allah’tan başkasını ve kıyamet gününden başkasını düşünmekle bozulur (Bu oruç, fıkha göre bozulmaz. Bozulma kemâl derecesi bakımındandır.)  Dinî gayelerle olmaksızın dünyayı düşünmek de bu orucu bozar. Fakat din için düşünülen dünya ise âhiret azığıdır, dünyadan değildir. 

        (Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn, Temel Neşriyat, İstanbul 1986; II, 38.) 

        Her insanın hedefinde zamanla daha zengin olmak vardır. Müminin de kalbinde havastan olma hedefi olmalıdır. Havas, Allah ve Rasûlünün yerdiği sıfatları terk eden, Allah ve Rasûlünün övdüğü sıfatlarla sıfatlanan ve takvaya ermiş olan kimsedir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.