Orman yangınları ilk görünüşte bir felaket gibi gelir bizlere.Sonuçta hektarlarca alan yanıyor, oradaki bitki örtüsü sona eriyor, hayvanlar ölüyor yerini kuru toprağa bırakıyor.İnsanlar bazen buna engel olamıyor.Hatta büyük ormanlarda yangın başladığında insanın haberi bile olmuyor ta ki yangın müdahale edilemeyecek hale gelinceye kadar.
Her ne kadar bu yangınlara bir yok oluş ve umutsuzluk gözüyle baksak ta, aslında tüm bunların arkasında büyük bir yenilenme ve güçlenerek büyüme var.Nasıl mı?Ormanlardaki ağaçlar toprağa tohumlar atarlar ve o tohumların gün yüzüne çıkıp yeşermesi için yüksek derecedeki ısıya ihtiyaç vardır.Tıpkı bir orman yangınının sağlayabileceği ısı gibi.Hem oradaki hayvanların bir kısmı artık hem kendine hem de ormana zararlı bir hale gelmiştir yok olmaları gerekir ki denge bozulmasın.Sonra bir kısım hayvanlarında avlanma problemleri olur diğer hayvanlara kolay ulaşamazlar ve avlayamazlar onları .Bir şekilde o hayvanlara ulaşıp avlamaları gerekir onları.Tıpkı bir orman yangınının sayesinde kaçışan hayvanlara rahatça ulaşıp avlamak gibi.Hem oradaki bitki örtüsünün yapısında iyice bozulmalar başlamıştır artık yerini daha yeni daha genç bir bitki örtüsüne bırakması lazımdır.Bu da anca bir orman yangınının o bitki örtüsünü yok etmesi ile gerçekleşir.Tüm bunların sonucunda yepyeni bir orman, bitki örtüsü,canlılar, taze ve güçlü olarak daha geniş alana yayılmış bir ekosistem dengesi ortaya çıkar.Aksine doğal orman yangınları olmasaydı tüm bunlar olmayacak ormanlar yerlerini boş ve kuru alanlara bırakacaktı .İşte o zaman felaket olurdu.Orman yangınlarında şöyle bir ayrıntı da bulunur oradaki bir kısım bitki ve hayvanlar ölmezler. Bazı bitkiler kalın tabakaları ile kendilerini korur.Hayvanlar ise çoğu zaman kaçarak kurtulurlar.Ancak bunlardan zayıf ve güçsüz olanları yangın ile yok olurlar.
İşte tüm bunları insan yaşamına uyarlarsak, insanlar da hayatları boyunca birçok hastalıklarla, musibetlerle, sorunlarla ve sıkıntılarla karşı karşıya kalırlar.Bakıldığı zaman bunlar felaket olarak görülürler.Umutsuzluklar kaplar insanı, gitgide de boğulur insan bunların içinde.Halbuki insan bilse ki her şey yüce Allahın kontrolü, bilgisi, kudreti ve iradesi dahilinde oluyor, hiç üzülmez, aynı orman yangınlarının arkasından oluşan daha güzel, yeni ve güçlü ormanlar gibi insan da daha güzel, yeni ve rahat yaşam kavuşacağına inanır.Tüm zorluklara karşı, aynı o ormanlardaki yok olmayan ve yangından kurtulan bitki ve hayvanlar elinden geleni yaptıktan sonra sabredip beklese daha güzel bir hayat onu bekler gelecekte.Kalın tabakalarıyla korunup yangından pek etkilenmeyen bitkiler de sarsılmaz imana sahip sabırlı insanlara işarettir aslında. Rabbimizin bize hazırlıyıp sunmak istediklerine kavuşmak için eskilerinden kurtulmak sıyrılmak lazımdır.Tıpkı ağaçların toprağa bıraktığı tohumların yeşermesi gün yüzüne çıkması için başlayan büyük yangınların hem tohumu harekete geçirmesi ve o tohum için uygun alanın oluşması için bitki örtüsünü yok etmesi gibi.Fıtratı gereği zayıf ve güçsüz olan insan tüm bu yaşadığı musibetlere ve bunun gibi sorunlara böyle bakarsa büyük rahata kavuşur ve sıkıntısı ondan bire iner.Çünkü başımıza gelen her musibet ve hastalıklar geçmişteki günahlarımıza kefaret ve gelecekte ki muhtemel mükafatın da habercisidir.
Çirkin (olumsuz) gördüğünüz bir şey, belki sizin için hayırlıdır.Sevdiğiniz bir şeyde de belki sizin için şer vardır.(Hakikatı) Allah bilir, siz bilemezsiniz.(Bakara 2/216)
Allah yolundaki mümine isabet eden her yorgunluk, hastalık, üzüntü, keder, hatta ayağına batan diken günahlarına kefaret olur.(Buhari)