Latince bilimsel adı ile Physalis peruviana bitkisinin meyveleri Güney Amerika ülkelerinde (Peru, Kolombiya, Venezüella, Şili) yaygın şekilde kullanılmaktadır. Ülkemizde doğal olarak yetişmemesine karşılık İngilizce adı olan “goldenberry’den türetilen bir isim olan “altın çilek’’ kurutulmuş meyveleri son dönemlerde yoğun talep görmektedir. Ayrıca İngilizce’den tercüme bazı isimler ile anılıyor; inka kirazı, yer kirazı vb. Artan talep nedeniyle ülkemizde de bazı üreticiler tarafından yetiştirilmeye başlanmıştır. Aslında bitkinin gördüğü talep, yetiştiği bölgelerin ekonomisine katkı sağlaması amacıyla yapılan abartılı iddialar ile ilişkilidir. Çünkü meyvelerin bu ülkelerdeki kullanılış önerileri, fazla dayanağı bulunmayan iddialar şeklindedir. Etkinliği bilimsel olarak açık bir şekilde ortaya konulmamıştır. Dolayısıyla meyvelerin biyolojik etkileri ile ilgili çalışmaların büyük çoğunluğu son 5-6 yılda yürütülmüştür.
Peru ve Kolombiya’da halk arasında ekşimsi lezzetli meyveler, daha çok taze halde tüketilmekte ya da tatlandırılarak meyve suyu halinde veya şurup, marmelât yapımında kullanılmaktadır. Kurutulmuş halde ise pastalarda ve et/ balık yemekleri için hazırlanan soslarda kullanılmaktadır. Bu ülkelerde ileri sürülen şifalı özellikleri ise farklılık göstermektedir. Kolombiya’da spazmları giderici, idrar artırıcı, yatıştırıcı, ağrı kesici, görüşü artırıcı, kataraktı tedavi edici, bağırsak kurtlarını düşürücü, böbreklerde kanın temizlenmesini artırıcı, albümini azaltıcı etkileri bulunduğu ileri sürülmektedir. Buna karşılık Peru’da kanser tedavisinde, astım, hepatit, dermatit, sıtma gibi hastalıklarda etkili olabileceği kabul edilmektedir.
Bilimsel olarak desteklenen etkileri nelerdir?
Bu kadar çeşitli yararlı özellikleri atfedilmesine karşılık şimdiye kadar yürütülmüş bilimsel yayın sayısı kısıtlıdır. Meyvelerin en belirgin ve üzerinde durulan özelliği antioksidan etkisidir. Bu etkisi, meyvelerin sarı rengini veren karotenoit bileşenleri ve fenolik içeriği ile ilişkilidir. Ancak antioksidan etkisinin bekleme sırasında (kurutma dâhil) C vitamini ve fenolik bileşenlerin parçalanması ile kayba uğradığı bildirilmektedir. Meyvelerin halk arasında ileri sürülen karaciğer işlevleri, görme sorunları ve yüksek kolesterolün düşürülmesi ile ilgili etkileri antioksidan özelliği ile ilişkilendirilebilir. Nitekim deneysel çalışmalarda, sıçanlarda karaciğer harabiyetini önleyici etkisi bulunduğu gösterilmiştir. Diyabetik sıçanlar üzerinde yürütülen bir yeni çalışmada ise 15 gün süre ile uygulandığında, kan şekerini yüzde 30 oranında düşürdüğü bildirilmektedir. Günde 5 taze meyve yenmesi halinde, yemek sonrası yükselen kan şekerinin kontrolünü sağlayabileceği önerilmektedir. Meyve suyunun görüşü artırdığına ilişkin iddialar, tavşan gözü ve fıbroblast primer kültürlerinde yapılan deneyler ile desteklenmektedir. Son dönemde yapılan deneysel çalışmalarda akciğer kanseri, karaciğer kanseri hücreleri (in vitro) üzerinde baskılayıcı etkisi bildirilmektedir. Ancak bağırsak kurtları üzerinde bir etki gözlenmemiştir.
Etkinliği hakkında fikir verebilecek bir çalışma, 2009 tarihinde yayımlanmış. Çeşitli Peru meyvelerinin şeker hastalığı ve yüksek tansiyon üzerindeki olası etkilerinin deneysel (in vitro) olarak incelendiği bu çalışmada, altın çilek (Aguaymano-Physalis peruvianum) meyvelerinin etkisi, diğer Peru meyvelerine göre oldukça zayıf çıkmış. Gerek antioksidan etkisi ve gerekse antioksidan etkiye önemli katkısı olduğunu bildiğimiz fenolik bileşenlerin oranları incelenen diğer meyvelere göre en düşük seviyede. Şeker hastalığında ve yüksek tansiyon üzerindeki etkinliğini değerlendirmek üzere, bağırsaklarda nişastalı ve şekerli gıdaların emilimini sağlayan enzimler (alfa-amilaz ve alfa glikozidaz enzimleri) ve damar daraltıcı etkiye sahip enzim (anjiotensin-I dönüştürücü enzim) üzerindeki baskılayıcı etkisi incelendiğinde, diğer incelenen meyvelere oranla yine düşük bulunmuş. Halbuki bu meyvenin pazarlanmasında yüksek antioksidan etkisi bulunduğu, şeker hastaları ve yüksek tansiyon hastalarında yararlı olduğu sloganı ön plana çıkarılıyor.
Zaytflattct etkisi var mı?
Zayıflatıcı etkisi hakkında internette yer alan yoğun iddiaları destekleyen herhangi bir bilimsel çalışma bulunmamaktadır. Aslında bitkinin Güney Amerika’da halk arasındaki kullanım iddiaları arasında da bu şekilde bir kullanım yer almamaktadır. Mevcut bulgular da bu konuda herhangi olumlu bir delil sağlamamaktadır.
Geçtiğimiz yılların moda olan bitkisi altın çilek. Bir dönem piyasada yok sattı. Bitkinin Güney Afrika’daki adı “cape gooseberry”, Türkçe’ye çevirirsek “kaz yemişi”. Bu isim bana halk arasında bilinen bir deyimi hatırlattı!
Aklıma 15 yıl önce Başbakan olan Sayın Tansu Çiller'in kilosunu korumak amacıyla kullandığı kuşburnu meyveleri geliyor. O zamanda müthiş bir satış patlaması sağlanmıştı. Şimdilerde kuşburnu satışı o kadar yüksek olmasa da, kuşburnu yerli malı bir ürün, yani herhangi bir döviz kaybı söz konusu değil. Kaldı ki, kuşburnu meyvelerinin sağlık için yararlarını ortaya koyan çok sayıda bilimsel yayın bulunuyor. Yapılan bilimsel çalışmalarda kuşburnu meyvelerinin C vitamini bakımından en zengin kaynaklardan biri olduğu tespit edilmiş. Gerek C vitamini, karotenoitler ve gerekse taşıdığı polifenolik bileşikler nedeniyle kuşburnu meyveleri kuvvetli antioksidan etki göstermektedir. Alıç, üvez gibi meyvelerin antioksidan etkisi ile karşılaştırıldığında kuşburnunun dikkati çeken şekilde belirgin antioksidan etkisi tespit edilmiştir. Bizim deney hayvanları üzerinde yaptığımız çalışmalarda, kuşburnunun kuvvetli ödem giderici, ağrı kesici, şeker düşürücü, ülseri iyileştirici etkileri belirlenmiştir.
Sonuç olarak, yerli ürünümüz kuşburnu meyvelerinin, şişirilen altın çilek meyvelerine göre sağlığımız için çok daha etkili olduğu bilimsel olarak da yapılan çalışmalar ile ortaya konulmuştur. Ama her nedense, kendi değerlerimize sahip çıkmak yerine hep yabancı ürünleri daha değerliymiş gibi düşünüyoruz.
Prof. Dr. Erdem Yeşilada
Dr yaşar kayapınar 4 Yıl Önce
Erdem yeşilada hocamaaçıklamaları için teşekkğrler. Altın çileğe aşık olmaya gerek olmadığını ortaya koymuş