Balkabağı (Cucurbita pepo) meyvesinin mutfağımızdaki yeri yadsınamaz. Kabak çekirdeği ise toplum olarak çok düşkün olduğumuz bir eğlencelik, yaz geceleri park ve bahçelerde ya da televizyon karşısında. Ancak aynı zamanda bir ilaç olduğunu hiç düşündünüz mü?
Kabak çekirdeğinin yararlarına ilk olarak çocukluğumda şahit oldum. Ba- ğırsakşeriti (tenya) döküyordum ve ilaç kullanmayı sevmediğimden de kurtu- lamıyordum. Babam aktardan ufak bir kese kâğıdı soyulmuş ve kavrulmamış kabak çekirdeği getirdi, aç karnına tümünü yedikten sonra süt içirdiler. Bir saat sonra da hintyağı içtim. Bu suretle şeritten tamamen kurtulmuştum. Tenya haricinde kurt düşürücü olarak da yararlanılabilecek son derece güvenilir bir ilaç. Çocuklarda 50 grama ve yetişkinlerde 100 grama kadar miktarlarda verilmesi öneriliyor. Bazı uygulamalarda tohumlar şeker ya da bal ile havanda dövülerek veriliyor.
Kabak çekirdeğinin iç kısmı yüzde 45-50 civarında doymamışlık bakımından zengin (oleik, linoleik asit), koyu yeşil renkli bir sabit yağ taşıyor. Rengi nedeniyle yemeklerde kullanılmıyor, ama sağlıklı bileşenleri nedeniyle bazı ülkelerde salatalara ilave ediliyor. Yüksek sabit yağ içeriği nedeniyle, kabak çekirdeğini eğlencelik olarak tüketirken kilo alma riskini göze almak gerekir. Kabak çekirdeği yağı, E vitamini (bilhassa gama-tokoferol) bakımından çok zengin, ayrıca A ve B vitaminleri ve fitosteroller taşıyor. Ayrıca kukurbitin adı verilen bir aminoasit taşıyor. Dolayısıyla, kavrulan kabak çekirdeklerinde bu amino asidin önemli ölçüde kaybı uğraması söz konusu. Kabak çekirdeği çinko ve selenyum gibi sağlığımız bakımından önemli, bilhassa bağışıklık sistemi üzerinde etkili mineraller için de iyi bir kaynak sayılabilir.
Prostat büyümesine bağlı şikâyetlerde kabak çekirdeği yağı etkili
Kabak çekirdeği yağının prostat büyümesine (iyi huylu prostat hiperpla- zisi, BPH) bağlı şikâyetlerin hafifletilmesinde etkili olduğu bilimsel olarak da ortaya konulmuş. Sıçanlara hiperplazi oluşturmak amacıyla 20 gün süre ile testosteron hormonu enjeksiyonu yapılmış, ardından 20 gün süre ile kabak çekirdeği yağı ağız yoluyla verilmiş. Süre sonunda yapılan ölçümlerde testosteronun, prostat bezini belirgin şekilde büyüttüğü, buna karşılık kabak çekirdeği yağı verilen hayvanlarda büyümenin belirgin şekilde azaldığı, verilen yağ miktarının artırılması ile etkinin daha da kuvvetlendiği tespit edilmiş. Prostat büyümesi şikâyetlerinin hafifletilmesinde kullanılan kabak çekirdeği yağı kapsülleri piyasada bulunuyor. Bir klinik çalışmada, 2.000 prostat hastasında (BPH) günde bir veya iki kapsül uygulanması ile üriner işlevlerde belirgin iyileşme sağlandığı bildirilmektedir. Bilimsel nitelikte bir başka klinik çalışmada, 53 hastada kabak çekirdeği taşıyan bir formülasyonun uygulanması ile idrar akışı, kalan idrar hacmi, idrara çıkma sıklığı ve bazı diğer değerlendirmelerde belirgin bir gelişme gözlenmiştir. Çalışmalar, kabak çekirdeği yağı içerisinde bulunan fitosterollerin etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Kabak çekirdeğinin etki şekli şu şekilde belirlenmiş: Testosterondan 5-alfa-redüktaz enziminin etkisi ile daha kuvvetli bir androjen olan dihidrotestosteron meydana gelmekte ve bu hormon da prostat bezinin büyümesine neden olmaktadır. Kabak çekirdeği yağı işte bu son maddenin oluşumunu engellemektedir. Dolayısıyla büyümüş prostat bezinin tekrar eski ölçüsüne dönmesi söz konusu değil, ama dihidrotestosteronu baskıladığından, prostat bezinin daha da büyümesini engelliyor, hastanın üriner şikâyetlerini hafifletiyor. Yan etkisi olmayan son derece ideal bir ilaç.
Kabak çekirdeğinin kabuğu yararlı mı?
Kabak çekirdeğinin içinden bahsediyoruz ama yapılmış bilimsel çalışmaları incelerken bir çalışma dikkatimi çekti. Çünkü çalışmanın konusu, kabak çekirdeğinin çitleyip attığımız “beyaz renkli kabuğu” ile ilgili. Çekirdeğin kabuğu demir bakımından zengin; 30 gramında 4 miligram kadar demir var. Bir fikir vermesi bakımından demir bakımından zenginleştirilmiş tahıl ürünleri ile karşılaştırdığımızda, bu tahıl ürünlerinin 30 gramında 7 miligram civarında demir bulunuyor. Yani yemeyip attığımız kabukları, para verip aldığımız bir ürüne yakın demir taşıyor; ilginç değil mi? Yapılan çalışmada, 20-37 yaşları arasında 8 sağlıklı kadına 4 hafta boyunca her gün 30 ar gram demir bakımından zenginleştirilmiş tahıl ürünü ve çekirdek kabuğu veriliyor. Deneye başlandığında ve regli döneminin 20’nci gününde kan örnekleri alınıyor ve demir analizleri yapılıyor (retikülosit sayımı, hemoglobin, hematokrit, serum ferri- tin, total demir-bağlama kapasitesi, transferin ve transferin doygunluk yüz- desi). Deney başlangıcı ve sonrasında kan demir değerleri arasında belirgin faklılaşma görülüyor. Tabii çalışmanın esas hedef grup olan hamile kadınlarda ve genç çocuklarda daha uzun süreli olarak tekrarlanması gerekiyor. Bilhassa zenginleştirilmiş demir ürünlerinin temin edilmesinde güçlükle karşılaşılan köy vb yerlerde, hamilelikte ve adolesanlarda, demir desteği olarak yararlanılması bana çok akılcı geliyor.
Yapılan çalışmalarda, kabak çekirdeğinin yağı alındıktan sonra kalan protein kısmının, deney hayvanlarında protein yetmezliğine bağlı şikâyetleri giderdiği, karaciğerde toksinlerin yol açtığı hasarı onardığı ve vücudun antioksidan kapasitesini yükselttiği gösterilmiştir. Bir başka deneysel çalışmada ise, kabak çekirdeği yağının kalbin ve böbreklerin antioksidan kapasitesini artırdığı ve 4 haftalık uygulama ile yüksek tansiyonlu sıçanlarda tansiyon düşürücü ilaçların daha etkili olmasını sağladığı bildiriliyor. Kabak çekirdeği yağının antioksidan özelliklerinin incelendiği bir deneysel çalışmada ise, romatizma hastalarında yangı giderici ilaç (indometasin) ile birlikte verildiğinde, ilacın karaciğer üzerindeki olumsuz etkilerini önlediği tespit edilmiş.
Kabak çekirdeğinin kavrulması yararım azaltır mı?
Kabak çekirdeği genellikle kavurularak tüketilmektedir. İstenen aromayı sağlayabilmesi için kavurma işleminin uygulanması gerekiyor. Kavurma işlemi sırasında çekirdeğin bileşiminde ne gibi değişiklikler olmaktadır? Yapılan çalışmalar, kavrulurken kabak çekirdeği içerisindeki uçucu bileşenlerin oranlarının değiştiğini, bilhassa lipit oksidasyonuna bağlı parçalanma ürünlerinin ortaya çıktığını gösteriyor. Kavrulmuş kabak çekirdeğine lezzeti kazandıran bileşikler olan alkillenmiş pirazinler ve 2-asetilpirolün oluşması için, kavurma işleminin en az 90 °C’de yapılması gerekiyor. Kavrulma sırasında uçucu olmayan bileşenlerde de değişim görülüyor. Yapılan çalışmada ilginç olarak, vitamin E ve fitosterol içeriğinde bir miktar artış gösterdiği bildiriliyor, ama kanımca bu kavrulma sırasında uçucu bileşenlerin ve nemin uzaklaştırılmasına bağlı olarak gözlenen oransal bir değişiklik. Fazla kavrulursa oksidasyona dayanıksız olan linoleik asit gibi yağ bileşenlerinin kaybı söz konusu olabilir.
Kabak çekirdeğinin bir zararı var mı?
Kabak çekirdeğinin dört hafta süre ile sıçan ve kobaylara uygulanması ile böbrek, karaciğer ve kan değerlerinde herhangi bir olumsuz değişime yol açmadığı gözlenmiş.
Sanırım kabak çekirdeğini kavurmadan, tuzlamadan ve kabuklarını çıkarmadan tümüyle kullanmak en doğrusu. Neden kavurmadan kullanılması gerekiyor diye sorarsanız, protein, aminoasit gibi ısıya hassas bileşenlerinin bozulmasına yol açmamak için. Neden tuzlamadan kullanmamız gerekiyor diye sorarsanız da tuzun fazlasının zararlı olduğunu artık herkes biliyor; vücutta su tutulmasına (ödem) yol açıyor, tansiyonu yükseltiyor, vb. O halde, bu haliyle (kavrulmadan, tuzlanmadan ve ayıklanmadan) eğlencelik olarak keyifle yemenin bir yolunu bulmalı!
ÖNERİLER / UYARILAR
Kabak çekirdeği yağı satın alırken nelerde dikkat edilmeli?
Sağlık amacıyla yani ilaç olarak kullanılacak tüm sabit yağlarda olduğu gibi kabak çekirdeği yağının da soğuk sıkım olması gerekir. Diğer önemli bir husus ise güvenilir marka olması; aksi takdirde ucuz yağlar ile katıştırılmış olabiliyor ki, bunu evde anlamanız pek mümkün değil.
Hangi sıklıkta ve ne miktarda kullanılmalı?
Şikâyetleri hafifletici etkili olduğu için sürekli kullanılması halinde yararlı olabilecektir. Günlük önerilen miktar kabak çekirdeği yağı taşıyan kapsüllerden 300 miligram civarında alınmasıdır
Prof. Dr. Erdem Yeşilada