Hiçbir önlem almadan, yani diyet ve egzersiz gibi sorunu uzun süreli giderici çözümleri uygulamadan, sık sık bitkisel ilaçların kullanılmasının kolon kanseri riskini artırdığı bildirilmektedir. Sinameki yapraklarının yanı sıra cehri, acı cehre, ravent, sarısabır gibi müshil etkili bitkilerin taşıdığı antra- sen türevi etkili bileşenleri, iritan müshil grubuna girmektedir. Dolayısıyla bu grup müshillerin sadece bağırsak tembelliğinde (atonik kabızlık) kullanılması ve 1-2 haftadan uzun süreli sürekli olarak kullanılmaması önerilmektedir. Bu bitkilerin sık sık kullanılması, bağırsak tembelliğini daha da ciddileştirerek kişileri artık bu ilaçlar olmadan normal dışkılama yapamaz hale getirebilir. Ayrıca iritan özelliği nedeniyle, bağırsaklarda sürekli tahrişe yol açacağından kolon kanserine zemin hazırlayabilir. Bu nedenle, bağırsakların boşaltılması gereken acil durumlarda kısa süreli olarak kullanılmalıdır. Ciddi vakalarda sinameki yerine barut ağacı kabuğu kullanılması daha az yan etkiye sahip olması, tahriş edici etkisinin daha düşük olması nedeniyle tercih edilebilir. Ülkemizde bulunan bu bitkinin dal kabuklarının toplandıktan sonra bir yıl bekletilmesi gerekmektedir. Taze kabuklar tahriş edici özelliktedir. Şüphesiz bu grup bitkisel müshillerin kullanılan miktarı da çok önemlidir. Bu bakımdan, bu grup bitkileri mümkün olan en düşük oranda taşıyan ve etkileri daha güvenilir diğer bazı bitkiler ile desteklenen bitki karışımlarının kullanılması daha güvenilir.
Güvenilir bitkisel müshil tercihleri
Güvenilir bitkisel müshiller arasında lif, şeker ve organik asit içeriği (sitrat ve tartaratlar) zengin bazı meyveler en güvenilir olanlarıdır. 50-70 gram civarında kurutulmuş mürdüm eriği, demirhindi meyve pulpası ve kuru incir meyvesi yenmesi hem lifli yapısı hem de şeker bileşiminin ozmotik etkisi ile yararlı olabilmektedir. Ayrıca bu meyvelerden hazırlanan reçel, şurup ya da çay karışımlar önerilmektedir.
Bitkisel müshiller arasında daha güvenilir olarak kabul edilen bir diğer grup ise, şişerek bağırsak hacmini genişletmek suretiyle etkisini mekanik olarak gösterenlerdir. Polisakarit tipi bileşime sahip pektin ve müsilaj tipi bileşenler bakımından zengin bitkiler, herhangi bir sistemik etkiye sahip değildir. Bunlar suyu tutarak kalınbağırsaktan geçiş hızını artırarlar. Etkileri 24 saat sonra başlar ve birkaç gün sürebilir. Ancak bu tip ürünler bağırsak gazı oluşumuna yol açabilir ve aynı süreçte alınan ilaçların emilimini engelleyebilir. Bu nedenle, ilaç kullanan kişilerin özellikle kalp ilaçları gibi yaşamsal öneme sahip ilaçları kullananların dikkat etmesi gerekir. Bu tip etkiye sahip bitkiler arasında “karnıyarık tohumu” hem atonik (tembel bağırsak) ve hem de spastik kabızlıklarda yararlı olabilmektedir. Etkisi müsilaj bakımından zengin tohum kabuğu tarafından gösterilmektedir. Dolayısıyla, tohum kabuğu ayrılarak kullanılır, iç kısmından hayvan yemi olarak yararlanılır. Rektal ameliyatlardan sonra bu tip şişen ürünlerin kullanılması sakıncalıdır.
Sonuç olarak, kabızlık kalıcı hale gelmeden uygun beslenme ve egzersiz düzenlemeleri ile sorunun giderilmesi önemli. Yüksek lif içeriğine sahip bir beslenme programı tercih edilmeli ve güvenilir bitkisel ürünler ile gerektiğinde destek sağlanmalı. Günde 8 ile 1 O bardak su içilmeli. Her gün aynı zaman diliminde, tercihen kahvaltıdan sonra tuvalete gitmeyi alıkanlık haline getirmeli ve fazla zorlamanın da sakıncalı olabileceği göz önüne alınmalı.
Prof. Dr. Erdem Yeşilada