Haberin Kapısı

Patatesin Tedavi Edici Özelliğini Biliyor musunuz?

SAĞLIK

Patates yumruları, karbonhidratlar bakımından zengin sadece sebze olarak değil, taze sıkılmış suyundan, mide asidini giderici ve spazmları tedavi edici, pişirilmiş yumrular ılık halde çıban üzerine konarak yumuşatılması ve ağrıların azaltması amacıyla da yararlanılmaktadır.

Günlük beslenmemizin en önemli öğelerinden biri olan patatesin kökeni Güney Amerika. And Dağları’nda yerliler tarafından yetiştirilerek yenen bu bitki, Amerika’nın keşfinden sonra Avrupa'ya getirilerek yetiştirilmeye başlan­mış olduğunu biliyor musunuz? Türk mutfağının önemli sebzeleri olan domates ve patlıcanın da kökeni Amerika. Her üç bitki de aynı bitki ailesinden (Solana- ceae), yani birbiri ile yakın akraba.

Patates yumruları, karbonhidratlar bakımından zengin (yüzde 30 nişas­ta, yüzde 8 çözünebilir karbonhidratlar), ayrıca proteinler (yüzde 4,5) ve vitaminler (Bl, B2, B6, biotin, pantotenik asit, nikotinik asit, Kl, C) taşı­maktadır. Patates yumrularından sadece sebze olarak değil, tedavi amacıyla da yararlanılmaktadır. Patates yumrularının taze sıkılmış suyundan, çeşit­li Avrupa ülkelerinde ve bilhassa Almanya’da halk arasında mide rahatsız­lıklarında, mide asidini giderici ve spazmları önleyici olarak yararlanılmış. Yirminci yüzyılın başlangıcından itibaren İsviçreli hekimler tarafından da tedavide kullanıldığı kayıtlıdır. Pişirilmiş yumrular, sıcak ya da ılık halde çıban üzerine konularak çıbanın yumuşatılmasını ve ağrının hafifletilmesi sağlamaktadır. Peki, bu tedavi önerilerinin ne kadarı doğru? Bilimsel olarak ne derecede destekleniyor.

Ham patates suyu mide-bağırsak hastalıklarında ne derecede etkili?

Hazımsızlık şikâyeti olan 45 gönüllüde, bir hafta boyunca sabahları kahval­tıdan bir saat önce ve yatmadan önce birer su bardağı organik olarak yetiştiril­miş ham patates yumrusu suyu verilmiş. Süre sonunda yapılan değerlendirme­de hastaların sadece beşte birinde olumlu sonuç alınabilmiş. Bu uygulamada kullanılan miktarın yetersiz kaldığı görüşü ile araştırıcılar daha yüksek dozun verildiği başka bir çalışma yürütmüşler. İltihaplı mide-bağırsak hastalığı teşhi­si konan (endoskopik olarak) 18 gönüllüde, 6 gün boyunca beş misli miktarda, patates suyu taşıyan yoğunlaştırılmış hazır bir formülasyon uygulanmış. Ya­pılan değerlendirmede, hastaların yüzde 78’inde olumlu sonuç alındığı tespit edilmiş. Denek sayısının düşük olması nedeniyle bu deneyin sonuçları henüz ikna edici boyutta değil, daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyuluyor.

Patates yumrusu kabuğu yanıklarda etkili mi?

Vücudunun yüzde 40’ını aşmayacak genişlikte kısmî yanık vakalarında, patates yumrusu rendesinin etkisini incelemek üzere yürütülen bir çalışma­da, 100 hastada 15 gün boyunca hastaların bir kısmına mikropsuzlaştırılmış (otoklavda) patates bandajları, diğer bir kısmına ise bal uygulanmış. Süre so­nunda bal uygulanan yanıkların tamamı iyileşirken, patates kabuğu badajı uy­gulananların ancak yarısı iyileşebilmiştir.

Patates yumrularını seçerken ve kullanırken dikkat edilmesi gereken hususlar

Patates yumrularında, yukarıda bahsettiğimiz temel içeriğin haricinde, gli- koalkaloitler (alfa-şakonin ve alfa-solanin) bulunmaktadır. Normal koşullar­da yetiştirilerek saklanan patates yumrularında miktarı son derece düşüktür (onbinde 4 civarında). Ancak patatesin soyulup ve kesilmesinden sonra bek­letilmesi durumunda miktarı 7 saat içerisinde onbinde 5e yükselmekte, ışık al­tında tutulması durumunda ise binde l e kadar artabilmektedir. Glikoalkaloit oranı, patates yumrusunun kabuklarında ve bilhassa cücüklenen kısımlarında, içerisine göre daha yüksektir. Dolayısıyla patateslerin kabukları soyulduktan sonra tüketilmesi daha doğru olacaktır. Bazı beslenme uzmanları son zaman­larda patateslerin kabuklarının soyulmadan tüketilmesinin besin değerinin korunması bakımından daha iyi olduğu yönünde görüş bildirirken, bu hususu göz ardı ediyorlar sanırım. Diğer taraftan, patates bitkisinde mantar enfeksi­yonu (Phytophthora infestans) sonucu da glikoalkaloit miktarı 3-4 misli ar- tabilmektedir. Glikoalkaloitler oldukça dayanıklı maddelerdir ve patateslerin pişirilmesi ya da kızartılması durumunda yok olmamaktadırlar. Ancak yine de glikoalkaloitlere bağlı patates zehirlenmesi ender görülen durumdur. Belirtiler yenildikten 8-12 saat sonra ortaya çıkmaktadır. Başlıca zehirlenme belirtileri; baş dönmesi, beden ısısında artış, çarpıntı, solunum zorluğudur; tedavi edil­memesi durumunda kramplar ve koma görülebilmektedir. O halde, patates yumrularını ışık altında bırakmaktan ve kestikten ya da suyunu sıktıktan son­ra uzun süre bekletmekten kaçınmak gerekir.

Prof. Dr. Erdem Yeşilada

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.