Şeyh Fahrettin, 1328/1910 yılında, Mardin iline bağlı Midyat ilçesinin Arnas köyünde doğdu. Babasının adı Şeyh Abdullah'tır. Hayatının parlak dönemini Batman'da geçirmiş, ilim ve irşad faaliyetlerini bu bölgede yürütmüştür. Dolayısıyla kendisi Batman'lı olarak tanınmış ve "Şeyh Fahrettin Batmanî" olarak şöhret bulmuştur. Şeyh Fahrettin, bölgede ilim ve faziletle tanınan ve "Seyyid" olarak bilinen soylu bir aileden gelmiştir. Soyu Hz. Ali'nin oğlu Hz. Hüseyin'e dayanmaktadır. Mensup olduğu aile, ilimle tanınmaktadır. Bu aileden medreselerde uzun süre tedrisat yapan ve yüzlerce talebe yetiştiren bir çok ilim adamı yetişmiştir. Şeyh Fahrettin, henüz küçük yaşta iken babası vefat etti. Yetim kalması üzerine onun yetişmesi ile fedakâr annesi ilgilendi. Kendisi, henüz altı yaşında iken Kur'ân-ı Kerim'i hatmetti ve İslâmî ilimleri okumaya başladı. 14 yaşında iken, medrese tahsilini tamamlamak için Batman bölgesine geldi. Batman'ın ilçelerinden olan Beşiriye bağlı Tilmiz köyünde müderrislik yapan büyük alim Şeyh Hasan Tilmizî'nin yanına giderek tahsiline devam etti.
Şeyh Fahrettin, hocası Şeyh Hasan Tilmizî'nin yanında öğrenimini tamamlayıp kendisinden ilmî icazet aldı. Ondan sonra hocasının köyüne yakın Bileyder köyünde imamlık görevine başladı. Burada hem müderrislik yapıyor hem de hocası ile irtibatını devam ettirerek eksik kalan bilgilerini tamamlıyordu. Bir süre sonra buradan "Basork" adındaki köye yine imam olarak gitti. Burada köyün büyüğü olan Hacı Osman ağa, onun isteği üzerine camiin yanında bir medrese inşa etti. Şeyh Fahrettin, uzun süre bu medresede ders vererek çok sayıda talebe yetiştirdi. Bir süre sonra bu köyden de ayrılarak o zaman Siirt'e bağlı bir ilçe olan Batman ilçe merkezine gelerek Ulu Cami'de imamlık-hatiplik görevine başladı. Aynı zamanda vaizlik görevini de yürütüyordu. Vaazları halkın üzerinde büyük etki yapıyordu. Kendisinin, Batman'ın muhafazakar yapısında ciddi etkisi olan manevi dinamiklerden biri olduğunu söyleyebiliriz.
Bu arada yaşı ilerleyen Şeyh Fahrettin efendi, seyr-ü sülûka yöneldi ve Güneydoğu'nun güneybatısındaki Cizre ilçesinde ikamet eden ilim ve takva sahibi meşhur Nakşibendî şeyhi Şeyh Muhammed Said Seyda'nın yanına giderek ona intisap etti. Liyakatini gören Şeyh Muhammed Seyda 1955 yılında kendisine halifelik ünvanını verdi. Bundan sonra "Şeyh Fahrettin" olarak da bölgede tanınmaya başladı. Şeyh Fahrettin, bölgede artık ilim tedrisatı yanında irşad faaliyetlerini de yürütmeye başladı. Bu arada İmam-Hatip lisesini dışarıdan bitirme hakkı tanınınca hemen imtihanlara girerek Diyarbakır İmam Hatip lisesinden mezun oldu.
Bir süre imamlık, vaizlik ile sosyal ve tasavvufi faaliyetleri birlikte yürüten Şeyh Fahrettin, resmi görevle birlikte bu faaliyetleri yürütmenin son derece zor olduğunu görünce, daha rahat hareket edebilmek için resmi görevlerinden istifa ederek kendisini tamamen irşad ve tedrisat faaliyetlerine verdi. Bu faaliyetlerini Batman şehir merkezindeki "Hacı Şirin Camii"nde yürüttü. Burada öğrencilerin iaşe ve ibate masrafları, câmiyi büyük ölçüde kendi adı ile kendi arazisinde yapan Hacı Şirin adındaki bir hayırsever tarafından karşılandı.
Şeyh Fahrettin, bu arada Üstad Bediuzzaman Said Nursî'nin kitaplarını (Nur Risalelerini) okudu ve onlardan çok etkilendi. Bunun üzerine Bediuzzaman hazretlerine bir mektup yazarak kendisini de talebeleri arasında kabulünü talep etti. Bediuzzaman da ona bir mektupla cevap vererek muvaffakiyeti için dua etti.
Şeyh Fahrettin Batman'inin Kişiliği
Hz. Peygamber (s.a.v)’in soyundan gelen Şeyh Fahrettin, üstün kişiliğe sahipti. Ağırbaşlı ve vakarlı duruşu ile herkesin dikkatini çekerdi. Bu saygın kişiliği ile beraber son derece mütevazi idi. Talebelerine karşı son derece şefkatliydi ve onlarla birlikte iken kendilerinden biri gibi davranırdı. Uzak bölgelerden, özellikle İç ve Batı Anadolu'dan gelen talebelere medresesinde yer verir ve onlara özel ihtimam gösterirdi. Talebelerin tedrisatı yanında sosyal hayatları ve özel durumları ile de ilgilenir ve onların her yönden mükemmel insan olmalarına çaba harcardı. Talebelerine ait güzel bulmadığı isimleri sünnete uygun güzel isimlerle değiştirir ve bu isimlerle onlara hitap ederdi. Meselâ İskan ismini Abdurrahman; Ferzende ismini de Ahmed olarak değiştirmişti.
Şeyh Fahrettin, İslam'ı harfiyen yaşamaya gayret ederdi. Hz. Peygamber'in sünnetini titizlikle uygulamaya hassasiyet gösterirdi. Aktiv bir yapıya sahip olan ve zamanını boşa harcamama konusunda son derece hassasiyet gösteren Şeyh Fahrettin, sosyal hayatını ve irşad faaliyetlerini bir kenara bırakırsak, adeta bir uzlet hayatı yaşardı. Yakın çevresinin anlattığına göre Batman'da kaldığı yaklaşık 20 yıl boyunca çarşı ve pazara pek gitmezdi, genellikle evi ile cami ve medrese arasında devam eden bir hayat yaşardı. Camiye giderken yol üzerinde karşılaştığı 5-6 yaşlarındaki çocuklar, etrafında toplanıp ona büyük ilgi gösteriyorlardı. Manevi kişiliğine paralel olarak fizikî yapısı ile de dikkat çekecek kadar farklı bir yapıya sahipti.
Şeyh Fahrettin Batman'inin Zeka ve Yeteneği
Şeyh Fahrettin, son derece zeki, ifade kabiliyeti güçlü, fasîh ve belîğ konuşan bir şahsiyete sahipti. Hafızası çok kuvvetliydi. Arapça bir kitabın bir sayfasını bir defa okumak veya dinlemekle hatasız ezberliyordu. Ayrıca özel bir çalışma yapmadan Kur'an-ı Kerim'in tamamını ezberlemişti. Güzel, gür bir sesi vardı. Kıraat hocalarından özel ders almamasına rağmen çok güzel Kur'an okuyordu. İmam-Hatip sınavlarında gösterdiği olağanüstü performans, öğretmenlerin dikkatini çeker, onları hayretler içinde bırakırdı.
Şeyh Fahrettin Batman'inin Azim ve Kararlılığı
Şeyh Fahrettin, büyük bir azim ve kararlılığa sahipti. Büyük ve uzun vadeli düşünür, geleceğe umutla bakardı. Zihninde önemli projeler vardı. İslami kimliğimizi kaybetmeden modern çağa ayak uydurmanın gerekliliğine inanıyordu. Okuduğu Nur Risalelerinin etkisi ve İmam-Hatip sınavlarına girme vesilesi ile klasik İslamî ilimler yanında modern ilimleri de öğrenmişti. Kendisi bu limleri okuduğu gibi talebelerine de bunları öğrenmelerini tavsiye ederdi. İleride üniversiteye giderek çok daha yetkili bir konuma gelmeyi planlıyordu. Özellikle Diyanet teşkilatında, çağın gerekleri doğrultusunda ciddi değişiklikler yapmanın gerekliliğine inanırdı. Diyanet teşkilatının, Türkiye’nin en ücra köşelerine kadar uzanan geniş bir ağla büyük imkanlara sahip olduğunu ancak bir çok din görevlisinin, sahip oldukları göreve ehil olmamaları nedeniyle bu teşkilattan beklenen hizmetin gereği gibi yapılamadığını, dolayısıyla bu teşkilatın revize edilerek ehliyetsiz görevlilerden arındırılması gerektiğini ifade ederdi.
Şeyh Fahrettin Batman'inin Sosyal Faaliyetleri
Şeyh Fahrettin, hem ilim çevreleri hem de halk tarafından son derece sevilip sayılırdı. Kendisi de bu saygın kişiliğini halkın huzur ve sükununu, birlik ve beraberliğini temin için kullanırdı. Resmi bir görevi olmamakla birlikte bulunduğu camide imamlık yapar, hutbe okur, vaaz eder ve tasavvufî faaliyetlerde bulunurdu. Böylece halkı dini ve manevi yönden aydınlatıp her türlü kötülüğün, fitne ve fesadın kaynağı olan cehaletten kurtarmaya gayret ederdi. Yaşadığı bölgede aileler ve aşiretler arasındaki anlaşmazlıklara müdahele ederek onları barıştırır, cinayetlerin, fitne ve fesadın meydana gelmesini ve yayılmasını önlerdi. Örneğin tasavvuf üstadı Şeyh Seyda hazretlerinin de tavsiyesi üzerine Siirt'in Pervari ilçesinin yaylasına giderek orada kalan Davudi aşireti ile göçenleri barıştırmış, böylece bu aşiretler arasında yıllardan beri devam edegelen düşmanlık ve ihtilaflar, onun çabasıyla bertaraf edilmişti. Ayrıca Batman yöresinde, tanınmış Raman ve Alikan aşiretleri arasında barışı sağladı. Bu iki büyük aşiret arasında barışı gerçekleştirmek suretiyle bir çok cinayet ve ölümlerin önüne geçmişti. Bu hadiseden dolayı halk arasındaki itibarı ve saygınlığı bir kat daha artmıştı. Şeyh Fahrettin, ilmî, tasavvufî ve sosyal faaliyetleri ile Türkiye'nin her tarafında tanınınca, dindarlıkla tanınan Konya halkı, bu büyük zatı Konya'ya götürmek için harekete geçmiş ve eşyasını götürmek için bir kamyon tutup Batman'a gelmişlerdi. Ancak bunu duyan Batman halkı kamyonun etrafını sararak evin taşınmasına ve kamyonun hareket etmesine engel olmuşlardı.
Halk arasında son derece itibarı olan ve çok sayıda talebe yetiştiren ileri görüşlü alim ve mutasavvıf Şeyh Fahrettin Efendi, tasarladığı büyük projelerini tamamlayamadan, Batman'da, 1 Şubat 1972 tarihinde, 62 yaşında hakkın rahmetine kavuştu ve Batman'a yakın "Korik" köyünde annesinin yanına defnedildi.
Şeyh Fahrettin Batman'inin Eserleri
1. Cuma Günü ve Cuma Namazı.
2. Keşfu'l-Ğıta Haşiyetu İmtihani'l-Ezkiya.
3. Durretu's-Sadef fi Beyani Asnafi'l-Harf.
4. Et-Tarsîf fi İlmi't-Tasrîf.
5. El-İstinare fi İlmi'l-İstiare.
6. Îsâğûcî fi'l-Mantık.
7. Risaletu'l-vad'.
8. El-İ'tisam Haşiyetu Şerhi'l-İsam Ale'l-Ferideti fi'l-Beyan.
9. Miftahu'l-Cenne fi Ezkari'l-Kitabi ve's-Sunne.
10. Zu'l-Fikaru'l-Hayderî fi'd-difai Ani'ş-Şeyh Seyda el-Cezerî.
11. El-Kavlu's-Sedîd fi Beyani Hukmi's-Saydi Bi'l-Bundukati'l-Muttehazeti Mine'l Hadîd.[1][2]
Midat TOKHTAROV Bursa/2012
-------------------------
[1] //seyhfahreddin.com/molla-fahrettin-batmani-nin-hayati-ve-kisiligi.html. İnternet Sitesinde kullanılan içeriklerde Doç. Dr. Abdulkerim Ünalanı'ın "Molla Fahreddin Batmani ve İlmi Kişiliği" adlı makalesinden yararlanılmıştır. 27. 04. 2011.
Mustafa Ciğerci 4 Yıl Önce
Allah cc hem Üstadımıza hem de Mikdat kardeşimize rahmet eylesin inşAllah.Amin