Muhammed Nurullah Seyda 1368/1948’de Safer ayında Cizre’de doğmuştur. Babası âlim, sûfi Şeyh Seyyid Muhammed Said Seyda Cezeri’dır. Annesi Şeyh Hüseyin Basreti Hazretleri’nin torunu ve Şeyh Celaleddin Basreti Efendinin kızı, Tayyibet hatundur. Nurullah Efendi daha çocukluğunda zekâsı, muhakemesi, tavır ve hareketleriyle herkesin dikkatini çekmiştir. Gençlik döneminde ise akıl, edep, bilgi ve irfanıyla çevresinin hayranlığını kazanmıştır. Babası, ailesi ve hocaları tarafından çocukluğundan itibaren özel ilgiyle takibe alınmış ve yetişmesine büyük önem verilmiştir. Neredeyse tüm zamanını babası Şeyh Seyda’nın gözetiminde medresede geçirmiş, derslerinin pek çoğunu ondan almıştır.[1]
ÇOCUKLUĞU
Muhammed Nurullah Seyda küçükken konuşmaya başladı. Küçük yaşta olmasına rağmen olgun olan davranışlarıyla insanların dikkatlerini çekti. Daha çocukken ciddi ve ağır başlıydı. Mahalle çocukları gibi, kimseyle kavga etmez, çirkin laflar söylemezdi. Etrafında diğer çocuklar bulunduğu zamanlarda, çocuklar Şeyhin oğlu var diye, ondan çekinirler ve utanırlardı. Çirkin olaylara şahid olduğunda; “Durun, birbirinize kötü söz söylemeyin, olmaz! Günahtır, haramdır!” şeklinde çocukları uyarırdı. Muhammed Nurullah Seyda daha küçük bile çocuklara tavsiye ve nasihatlarda bulunurdu. Çocukları camide namaz kılmaya gitmeleri için teşvik ederdi. Namaz kılmayanları ise; “Haydi gelin namaza gidelim!” diyerek camiye götürürdü. Muhammed Nurullah Seyda çocukluğunu pek yaşayamadı. Çocukların arasında fazla durmazdı. Vaktinin çoğu camide okumakla geçerdi. Daha küçükken kendinden yaşlı insanlarla beraber otururdu. Kendinden küçük insanlarla fazla muhatap olmazdı. Alimlerin ve bilgili insanların sohbetinde bulunarak onlardan istifade ederdi.[2]
EVLİLİĞİ
Muhammed Nurullah Seyda hayatında iki defa evlenmiştir. İlk evliliğini 1966 yılında yapmıştır. Şeyh Muhammed Dirşevi’nin torunu Şeyh Ahmed’in kızı Kania Hanımla evlenmiştir. Düğünü Mardin’e bağlı Dargeçit ilçesinin İzar köyünde olmuştur. Muhammed Nurullah Seyda’nın bu ilk evliliğinden altı erkek ve iki kız çocuğu dünyaya gelmiştir. Çocuklarının isimleri sırasıyla; Seniye, İrşad, Hazret, Ümran, Sündüs, Mustafa ve Nişani’dir. Muhammed Nurullah Seyda annesinin ısrarı üzerine 1979 yılında yapmış olduğu ikinci evliliğinden de bir erkek ve bir kız çocuğu doğmasıyla on evlat sahibi olmuştur. Bu evliliğinden Emanullah ve Mürşide isimlerinin verildiği çocukları olmuştur. Muhammed Nurullah Seyda Mürşid ve Mürşide adlı çocukları dünyaya gelmeden önce, 1985 yılında vefat etmiştir.[3]
Şeyh Seyda El-Cezeri (k.s) Mardin Dargeçit Akça köyü (izar) deki küliyesi ve evi 1965 ile 1973 arası hem Şeyh Seyda El-Cezeri hemde Şeyh Muhammed Nurullah El-Cezeri (k.s) burada Kalmış ve şeyh Muhammed Nurullah'ın düğünü burada muhteşem bir kalabalığın katılımıyla yapılmıştır.
EĞİTİM HAYATI
Muhammed Nurullah Seyda medrese kültürünün hakim bulunduğu bir bölgede doğup yetişmiştir. Çocukluktan itibaren gençlik zamanını eğitimle geçirmiştir. Medrese eğitimine devam ederken, kendisinden zayıf durumda bulunan öğrenci arkadaşlarına ders vererek yardımcı omuştur. O dönemde medreseden icazet alan bir öğrencinin her ilim dalından bilgisi olurdu. Hepsi için ayrı ayrı icazet verilmezdi. Muhammed Nurullah Seyda medrese eğitimi boyunca okutulan tüm ilimleri okumuştur. Medresede “Sıra kitapları” denilen kitaplar vardı. Herkes o sırayı takip ederdi. O da her öğrenci gibi sıra kitapları okumuştur. Doğu medreselerinde okutulan sıra kitapları şunlardı:
Sarf kitapları; Emsile, Bina, Maksude, İzzi, Sa’dini vb.
Nahiv kitapları; Curcânî’nin Avamil’i, Zuruf, Terkib, Sutur, Sadullah-ı Sağır, Sadullah-ı Gevra (Kebir), Şerhu’l-Muğnî, Şerhül Katr, Süyutinin el-Behçet’ul Merdıyyye, Molla Caminin el-Fevaidut Dıyaiyye.
Mantık ilminde; Muğni’t-Tullâb, Şemsiyye.
İstiare ilminde; Abdülgafur.
Vad’ ilminde; Şerhül Adudiyye.
Belagat ilminde; Muhtasarul Meani.
Usulüddin ilimde; Taftazani’nin Şerhül Akaid.
Usululfıkh ilminde; Subkı’nin Cem’ul Cevami, Gayetül İhtisar, Minhac, İânetü’t-Tâlibîn ve Envar kitapları okutuldu.
Tefsir ilminde; Kadı Beyzavi ve Celaleyn tefsiri.
Medreselerde hafızlık geleneği çok az olduğundan Muhammed Nurullah Seyda da hafız değildi. Medreselerde daha çok arapça dil ilimleri vardı, bunlar ilmi mevasıldı, buna asıl ders denilirdi. Bu ilimleri öğrendikten sonra diğer İslami ilimleri öğrenmek daha kolaydı. Ancak bu medreselerde daha çok ilm-i mevâsıl olan ve asıl ders denilen arapça dil ilimleri vardı. Amaç Kur’an’ı, Sünneti ve bunun gibi “Temel İslam İlimleri” öğrenmek ve anlamaktı. Muhammed Nurullah Seyda alim ve çok zeki bir insandı. Molla Beşir onun talebelik yıllarına şahid oldu, o hiç ders çalışmazdı. Fakat hangi kitaptan sorsanız biliyordu.
Bir gün Muhahammed Nurullah Seyda Molla Beşire:
-Sen niçin ders çalışmıyorsun?
-Molla Beşir de ona: Sen niçin çalışmıyorsun?
-Muhammed Nurullah Seyda : Vallahi doğru söyledin, ama ben senin hocanım.
-Molla Beşir: Ben de senin talebenim; sen çalışmıyorsan ben de çalışmıyorum.
-Muhahammed Nurullah Seyda: Vallahi doğrudur, yarın sabah dersleri ezberlemeye başlayalım, demişti.
Daha o zamanlar Şeyh Muhammed Sa’ıd Seyda hayattaydı ve ikisi de genç idiler. Ertesi gün sabah namazından sonra derslerini ezberlemeye başlamışlar. Molla Beşir daha üç satır ezberlemeden o bir sayfa ezberlemişti. Sonra Muhahammed Nurullah ona ezberden okumuştu, Molla Beşir şaşırmıştı gerçekten de Muhahammed Nurullah Seyda’nın hafızası çok kuvvetliydi. [4]
Muhammed Nurullah Seyda’ya daha küçük yaşlarındayken hocası Molla Abdurrahman demiş ki:
-Efendim, milletin gözü sendedir, Şeyh Seyda yaşlanmıştır, senin biraz çalışman lazımdır ki, sen bu ilmi elde edesin. Yoksa tarikat ilimsiz olmaz.
-Muhammed Nurullah Seyda: Hocam çalışmadan ilim olmaz mı?
-Molla Abdurrahman: Olur, olur da milyonda bir olur.
-Muhahammed Nurullah Seyda: Eğer milyonda bir oluyorsa, o bir de ben olayım, ne olacak yani? dedi.[5]
İbrahim Cücük Hocanın anlattığına göre:
Muhammed Nurullah Seyda bazen şöyle derdi:
-“Babam bu ilmi çalışmakla elde etmiş, ama bana çalışmadan verildi”.[6]
Midat TOKHTAROV Bursa/2012
--------------------------
[1] Şeyh Abdussamed el-Fârkınî , Mektubat, Elvans Ajans, İnegöl 2008, s. 61.
[2] Serhat Yakıcı, “Muhammed Nurullah Seyda el-Cezeri (K. S) Hayatı ve Eserleri”, U.Ü.İ.F “Günümüz Tasavvuf Hareketleri” ders ödevi, Bursa 1997, s 2.
[3] Şeyh Abdussamed el-Fârkınî , Mektubat, s 63
[4] Şeyh Muhammed Nurullah Seyda’nın has müridlerinden ve Şeyh Muhammed Saîd Seyda Cami’inde 10 sene İmamlık vazifezi yapmış olan Molla Beşir ile İnegöl’deki evinde 22.04.2011 tarihinde yapılan sözlü mülakat.
[5] Şeyh Muhammed Nurullah’ın hocası aynı anda Şeyh Muhammed Saîd Seydanın talebesi ve ilimde mucazıdır. Şeyh Ömer Faruk Hazretlerinin Halifesidir. Molla Abdurrahman El-Gundıki ile İnegöl’deki evinde 22.04.2011 tarihinde yapılan sözlü mülakat.
[6] Molla Beşir ile yapılan mülakat, İnegöl, 22.04.2011.