Haberin Kapısı

Cenazeyle İlgilenmenin Fazileti

YAŞAM VE ÇEVRE

Erkek, Kadın ve çocuk cenazelerinin yıkanması, kefenlenmesi nasıl olmalı? Cenazenin arkasından konuşmak doğrumu? Neden beyaz kefen kullanıyoruz? Cenaze hangi vakit kaldırılır? Kabir üzerine ve gıyabi cenaze namazı doğrumu? Birçok sorunun cevabı birlikte okuyalım.

 {... Amır b. Sa’d babası Sa’d b. Ebi Vakkas r.a dan rivayet ederek şöyle demiştir : Sa’d İbni Ömer’in yanında oturuyor iken, oraya maksure sahibi Habbab r.a geldi ve şöyle ded i: Ey Ömer’in oğlu Abdullah Ebu Hureyre’nin dediği şeyi işitiyor musun, Ebu Hureyre Resulullah s.a.v’in : “ Her kim cenaze ile beraber ölü evinden çıkar ve onun üzerine cenaze namazını kılar sonra da defnedilene kadar cenazeyi takip ederse ona her biri Uhud dağı büyüklüğünde iki kırat ecir vardır, Kim de cenaze namazını kılar sonra dönerse ona da Uhud dağı büyüklüğünde bir kırat ecir vardır “ dediğini zikrediyor.

Bunun üzerine İbni Ömer, Ebu Hureyre’nin bu badisini sormak ve Aişe’nin ne dediğini öğrendikten sonra gelip kendisine haber vermek üzere Habbab’ı Aişe’ye gönderdi. Sonra İbni Ömer mescidin Çakıl taşlarından alıp elinin içinde evirip çevirmeye başladı. Nihayet Habbab geldi ve İbni Ömer’e Aişe’nin : Ebu Hureyre doğru söylemiştir, dediğini bildirdi. Bunun üzerine İbni Ömer elindeki çakılları yere attı sonra da : Vallahi biz bir çok kırat’ı kaçırdık dedi. 

Müslim : 945/56.n - Buhari :l323- 1324-ter : 1248 - Ebu Davud : 3169.n - Nesei : 1996.n - Beyhaki : 3/412- 413 - Tayalisi : 2581.n - Ahmed : 2/387 - İbni Hibban el- İhsan : 3079.n

Ölümden sonra cenazeyi techiz edip mezara götürmek için acele etmek

“ ... Ebu Hureyre r.a dan. Resulullah s.a.v buyurdular ki : Cenazeyi süratli bir şekilde naklediniz. - yani acele ediniz -........................................................ "

Buhari : 3.C.1241.S

Cenazeyi öldüğü beldeden başka bir beldeye taşımamak

“ ... Aişe r.anha Vadi'l-Habeşe denilen yerde bir kardeşi ölüp de öldüğü yerden taşınıp getirilince şöyle demiştir : Benim rahatsız olduğum yahutta içten içe beni üzen husus sadece onun öldüğü yerde defnedilmiş olmasını arzu etmemdir."

Beyhaki sahih bir senedle kaydetmiştir.

ÖLÜNÜN YIKANMA KEYFİYETİ

“ ... Ümmü Atiyye r.anha dan. Peygamber s.a.v yanımıza onun kızı Zeynep'i yıkarken girdi ve şöyle buyurdu : Onu üç yahut beş [ yahut yedi ] yahut eğer gerekli görürseniz bundan daha fazla defa su ve sidr ile yıkayınız. [ Ümmü Atiye dedi ki : Ben tek mi diye sordum. O : evet diye buyurdu. ] Ve son yıkayış ile birlikte kafur yahut bir miktar kafur koyunuz. Bitirdiğiniz vakit bana haber veriniz. Biz işimizi bitirince ona haber verdik. Bize kendi izarını verd ve bunu üzerine sarınız, dedi. [ Ümmü Atiye, Peygamber efendimizin kendi izarını verdiğini kastetmektedir ], [ dedi ki : Saçlarını üç örük halinde taradık ]. - Bir rivayette : Onu çözdüler, sonra yıkadılar denilmektedir - . [ Sonra saçlarını üç bölük halinde sağ ve solları ve başının ortasını - birer örük olarak - taradık [ ve o örükleri arkasına bıraktık ], [ Ümmü Atiye dedi ki : Bize şöyle buyurdu : Yıkamaya sağ tarafından ve abdest yerlerinden başlayınız diye buyurdu. ] "

Buhari (III, 99-104), Müslim (III, 47-48), Ebu Davud (II, 60-61), Nesai (I, 266-267), Tirmizi (II, 130-131), İbn Mace (I, 445), İbnu'l-Carut (258-259), Ahmed (V, 84-85, VI, 407-408

Resulullah s.a.v’in yıkanması

“ ... Aişe r.anha dan. Peygamber s.a.v’i yıkamak istediklerinde şöyle dediler : Acaba kendi ölülerimizin elbiselerini çıkardığımız gibi, Rasûlullah s.a.v’in de elbiselerini çıkaralım mı yoksa onu elbiseleri üzerinde olduğu halde mi yıkayalım. Allah'a yemin ederiz ki bilemiyoruz. Onlar bu şekilde anlaşmazlığa düşünce, Allah onlara uykuyu saldı. Çenesi sakalına değmeyen bir adam aralarında kalmadı. Daha sonra evin bir tarafından kim olduğunu bilemedikleri bir kişi onlarla konuştu : Peygamberi elbiseleri üzerinde olduğu halde yıkayınız dedi. Rasûlullah s.a.v’in yanına kalkıp gittiler ve onu gömleği üzerinde olduğu halde yıkadılar. Suyu gömleğinin üzerinden döküyorlar ve elleriyle değil de gömlekle onu ovalıyorlardı. Aişe şöyle diyordu : Şâyet geride bıraktığım bu hususun bir benzeri karşıma çıkacak olsaydı, onu hanımlarından başkası kimse yıkamazdı."

Ebu Davud (II, 60), İbnu'l-Carud, el-Münteka (257), Hakim (III, 59-60) Beyhaki (III, 387), Tayalisi (no: 1530), Ahmed (VI, 267) -sahih bir sened ile- rivayet etmişlerdir. İbn Mace ise (I, 446)'da bu hadisten sadece Aişe (r.anha)'ın hadisin sonunda yer alan: "Eğer..." bölümünü rivayet etmiştir. Ayrıca İbn Hibban Sahih'inde (2156) rivayet etmiştir.

“ ... Ali r a şöyle demiştir : Rasûlullah s.a.v’i yıkadım. Ölüde görülen değişiklikleri onda görmeye çalıştım. Hiçbir şey göremedim. O hayatta iken de, ölü iken de pek hoştu. Allah'ın salât ve selamı üzerine olsun."

İbni Mace : I, 447 - Hakim : I, 362 - Beyhaki : III, 388

Kadının kocasını yıkayabileceği

“ ... Aişe r.anha'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir : “ ................................ Eğer geride

bıraktıklarım gibisi ile gelecekte karşılaşacak olursam, Peygamber s.a.v’i hanımlarından başka kimse yıkamazdı."

İbni Mace : I, 446 - İbn Hibban Sahih'inde : 2156 da rivayet etmiştir.

Kocanın hanımını yıkayabileceği

“ ... Aişe r.anha'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir : Rasûlullah s.a.v baki'de bir cenazeden sonra yanıma döndü. Ben bir başağrısı çekiyor ve vah başım diyordum. Bu sefer o şöyle buyurdu : Asıl ben vah başım demeliyim. Benden önce ölsen de seni yıkasam, kefenlesem, sonra senin namazını kılsam ve seni defnetsem sana ne zararı olur diye buyurdu."

Ahmed : VI, 228 - Darimi : I, 37-38 - İbni Mace : I, 447 - Ebu Ya'la, Müsned : 4579 Dara kutni : 192 - Beyhaki : III, 396

Ölünün halini gizleme “ ... Ebu Rafi r.a dan. Peygamber s.a.v şöyle buyurmuştur : Her kim bir müslümanı yıkar da onun halini gizlerse, Allah ona kırk kere mağfiret buyurur. Ve her kim onun için bir kabir kazar da onun üstünü örterse o kimseye o ölüyü kıyamet gününe kadar bir meskene yerleştirmiş gibi ecir verilir. Her kim öleni kefenlerse Allah kıyamet gününde ona cennetin ince ve kalın ipeklerinden giydirecektir."

Hakim : I, 354, 362 - Beyhaki : III, 395 - Asbahani et-Terğib : 235/1

Savaş meydanında öldürülmüş şehid yıkanmaz

“ ... Cabir r.a'dan şöyle dedi : Peygamber s.a.v buyurdu ki : Onları - yani şehidleri - kanları ile defnediniz. - Uhud günü - şehidlerini - kastetmektedir - ve onları yıkamadı. - Bir rivayette - dedi ki : Ben bunlara şahidim. Onları kanlarıyla kefenlerine sarınız. Çünkü [Allah yolunda] yaralanan herbir yaralı mutlaka kıyamet gününde yarası kanayarak gelecektir. Yarasının rengi kan renginde, fakat kokusu misk kokusunda olacaktır."

Buhari : III, 165 - Ebu Davud : II, 60 - Nesai : I, 277-278 - Tirmizi : II, 147 - İbn Mace : I, 461- 462 - Beyhaki : IV, 10

“ ... Ebu Berze'den rivayete göre Peygamber s.a.v bir gazada bulunuyordu. Allah ona birtakım ganimetler almayı nasib etti. Ashabına : Görmediğiniz kimse var mı ? diye sordu. Onlar : Evet filanı, filanı ve filanı görmüyoruz dediler. Sonra : Görmediğiniz kimse var mı ? diye sordu. Bu sefer hayır dediler. Peygamber ise : Fakat ben Cüleybibi göremiyorum, onu arayınız diye, buyurdu. Ölenler arasında arandı, onu bizzat kendisinin öldürdüğü, sonra onlar tarafından öldürülen yedi kişinin yanıbaşında buldular. Peygamber s.a.v’e getirildi, Peygamber başında durdu ve şöyle buyurdu : O yedi kişi öldürdü, sonra onlar onu öldürdüler. İşte bu bendendir, ben de ondanım. İşte bu bendendir, ben de ondanım. [ Bu sözünü iki ya da üç defa tekrarladı ], [ sonra kollarını şöylece açtı ]. ( Ebu Berze ) dedi ki : Onu kollarının üzerine koydu. Peygamber s.a.v’in kolları dışında onun ( üzerinde taşınacağı ) bir teneşiri yoktu. ( Ebu Berze ) dedi ki : Ona mezar kazıldı, kabrine konuldu. ( Ebu Berze) yıkandığını söz konusu etmedi."

Müslim : VII, 152 - Tayalisi : 924 - Ahmed : IV, 421-422-425 - Beyhaki : IV, 21

“ ... Enes r.a dan. O şöyle dedi : Uhud şehidleri yıkanmadılar. Kanlarıyla defne­dildiler ve [ Hamza dışında ] üzerlerine namaz kılınmadı."

Ebu Davud : II, 59 - Tirmizi : II, 138-139 - Hakim : I, 365 - Beyhaki : IV, 10 -11 Ahmed : III, 128

“ ... Abdullah b. ez-Zübeyr r.a dan. Rasûlullah s.a.v şöyle buyurdu : Sizin arka­daşınızı melekler yıkamaktadır. İsterseniz zevcesine sorunuz." ( Ona sordular ). Şöyle dedi : O dehşetli sesi ( savaş çağrısını ) işitince cünüb olduğu halde dışarı çıktı. Rasûlullah s.a.v şöyle buyurdu : İşte bundan dolayı melekler onu yıkadı."

İbn Hibban " Sahih " inde, Hakim : III, 204 - Beyhaki : IV, 15'de, Nevevi'nin el-Mecmu'da : V, 260

“ ... İbn Abbas'tan dedi ki : Hamza b. Abdu'l-Muttalib ile Hanzala b. er-Rahib isabet aldılar ( şehid düştüler ). Her ikisi de cünübtü. Rasûlullah s.a.v : Meleklerin onları yıkadıklarını gördüm diye buyurdu. "

Taberani, el-Kebir : III, 148/1 - Heysemi Mecmau'z-Zevaid : III, 23 - Hakim : III, 195

ÖLÜNÜN KEFENLENMESİ

“ ... Ebu Rafi r.a dan. Peygamber s.a.v şöyle buyurmuştur : Her kim bir müslümanı yıkar da onun halini gizlerse, Allah ona kırk kere mağfiret buyurur. Ve her kim onun için bir kabir kazar da onun üstünü örterse o kimseye o ölüyü kıyamet gününe kadar bir meskene yerleştirmiş gibi ecir verilir. Her kim öleni kefenlerse Allah kıyamet gününde ona cennetin ince ve kalın ipeklerinden giydirecektir."

Hakim : I, 354, 362 - Beyhaki : III, 395 - Asbahani et-Terğib : 235/1

“ ... Habbab b. el-Eret r.a dan. O dedi ki : Rasûlullah s.a.v ile birlikte Allah yolunda Allah'ın rızasını arayarak hicret ettik. Bundan ötürü ecrimizi verecek olan Allah'tır. Bizden herhangi bir kimse kendi ecrinden hiçbir şey yemeden geçip gitti. Bunlardan birisi de Mus'ab b. Umeyr'dir. Uhud günü öldürüldü. Çizgili bir kumaş dışında ona ait hiçbir şey bulunmadı. ( Bir rivayette : ... Hiçbir şey bırakmadı ). Onun başının üzerinden koyduğumuz vakit ayakları dışarıda kalırdı. Ayaklarının üzerinden koyduğumuz vakit başı dışarıda kalırdı. Rasûlullah s.a.v şöyle buyurdu : Onunla başından itibaren onu örtünüz. ( Bir rivayette onunla başını örtünüz ) ve ayakları üzerine izhir otunu koyunuz. Kimimizin de mahsulleri olgunlaştı, meyve verecek hale geldi. İşte o da o meyveleri toplamaktadır."

Buhari : III, 110 - Müslim : III, 48 - İbnu'l-Carut, el-Münteka : 260 - Tirmizi : IV, 357 - Nesai : I, 269 - Beyhaki : III, 401 - Ahmed : VI, 395 “ ... Cabir b. Abdullah r.a dan. Peygamber s.a.v bir gün bir hutbe irade etti. Ashabından ruhu kabzedilen ve kefeni yeterince uzun olmayan bir kefen ile kefenlenip geceleyin mezara gömülen bir adamdan sözetti. Peygamber s.a.v kişinin namazı kılınmadan geceleyin kabre konulmasını - insanın bu işe mecbur kalması hali dışında - yasakladı ve Peygamber s.a.v şöyle buyurdu : Sizden herhangi bir kimse kardeşini kefenlediği vakit kefenini [ eğer gücü yeterse ] olabildiğince güzel yapsın."

Müslim : III, 50 - İbnu'l-Carut : 268 - Ebu Davud : II, 62 - Ahmed : III, 295, 329

“ ... Harise b. Mudarrib'den. O şöyle demiştir : Habbab'ın yanına girdim. [ Karın bölgesinde ] yedi yere dağlama yaptırmıştı. Dedi ki : Şâyet Rasûlullah s.a.v’i : Sizden kimse ölümü temenni etmesin." buyururken dinlememiş olsaydım, hiç şüphesiz ben ölümü temenni edecektim. Kendimi Rasûlullah s.a.v ile birlikte tek bir dirhem sahibi dahi değilken gördüm. Şu anda ise evimin bir tarafında kırkbin dirhem vardır. Sonra ona kefeni getirildi. Onu görünce ağladı ve şöyle dedi : Fakat Hamza'nın siyah beyaz çizgili bir cübbeden başka bir kefeni bulunamamıştı. Bu cübbesi baştarafından konulduğu vakit ayaklarını örtmez, ayakları tarafından konulduğu vakit başını örtmezdi. Ayakları üzerine izhir otu konuldu. " Ahmed : VI, 395

“ ... Enes r.a'dan o şöyle dedi : Uhud günü Rasûlullah s.a.v Hamza b. Abdu'l- Muttalib'in yanından geçti. Burnu kesilmiş, organları parçalanmıştı. Bunun üzerine şöyle buyurdu : Şâyet Safiye [ kendi kalbinde ] bundan dolayı rahatsız olmayacak olsaydı [ leş yiyen kuşlar onu yesin diye ] öylece bırakırdım ta ki yüce Allah onu kuşların ve yırtıcı hayvanların karınlarından biraraya getirip haşredinceye kadar. Sonra onu çizgili bir kumaş ile kefenledi. Bununla başını örttüğü zaman ayakları görünür, ayakları tarafından örtündüğü zaman başı görünür [ idi ]. Bu sebeble baş tarafını örttü. Onun dışında şehidlerden hiçbir kimsenin namazını kılmadı ve şöyle buyurdu : Bugün ben sizin için bir şahidim. [ Enes dedi ki : Öldürülenler çoktu. Kefen yapılacak kumaşlar ise azdı. Yine dedi ki : ] Üç ya da iki kişi bir kabirde konuluyordu. Peygamber : Hangileri Kur'ân'ı daha çok biliyor diye soruyor ve o lahdde öne geçiriliyordu. Tek bir en ile iki ya da üç kişiyi kefenledi."

Ebu Davud : II, 59 - Tirmizi : II, 138-139 - Hakim : I, 365-366 - Beyhaki : IV, 10 - Ahmed : III, 128 - Taberani el- Kebir, I, 7 ve II, 2 - Ebu Nuaym, el-Hilye : IX, 26

Şehidin kefeni elbisesidir

“ ... Peygamber s.a.v Uhud'da öldürülenler hakkında şöyle buyurmuştur : Onları elbiseleri ile sarıp sarmalayınız."

Ahmed : V, 431 - Nesai : I, 282

İhramlı kimse öldüğü ihram bezi ile kefenlenir

“ ... Amr b. Dinar'dan, o İbn Cübeyr'den, o İbn Abbas'tan iki rivayet yoluyla nakletmişlerdir. Peygamber s.a.v devesinin düşürüp, boynunu kırdığı ihramlı kimse

hakkında şunları söylemiştir : ".............. Onu [ ihram için giydiği ] iki bez ile

kefenleyiniz..... "

Taberani el-Mucemu'l-Kebir ( k. 165/2 )'de.

Beyaz kefen kullanmanın güzelliği

“ ... İbn Abbas'tan. Peygamber s.a.v şöyle buyurmuştur : Beyaz elbiseler giyiniz. Çünkü onlar sizin elbiselerinizin en hayırlılarıdır. Ölülerinizi de onunla kefen­leyiniz."

Ebu Davud : II, 176 - Tirmizi : II, 132 - İbn Mace : I, 449 - Beyhaki : III, 245 - Ahmed : 3426

Ölüyü çizgili kumaşla kefenlemek

“ ... Vehb b. Münebbih, Cabir'den. Peygamber s.a.v şöyle buyurmuştur : Sizden herhangi birisi ölür de bir imkan bulursa çizgili bir bez ile kefenlensin."

Ebu Davud : II, 61 - Beyhaki : III / 403

“ ... Ebu'z-Zübeyr'den, o Cabir'den. Peygamber s.a.v şöyle buyurmuştur : Her kim bir genişlik bulursa, çizgili bir bez ile kefenlensin."

Ahmed : III, 319

Kefenin üç parça olması

“ ... Aişe r.anha şöyle demiştir : Rasûlullah s.a.v pamuktan oldukça beyaz Yemen dokuması üç bez ile kefenlendi. Bunlar arasında kamiys gömlek te, sarık da yoktu. [ Bunların içine özel bir şekilde yerleştirildi. ] "

Hadisi Kütüb-ü Sitte, İbnu'l-Carut (259), Beyhaki (III, 399), Ahmed (VI, 40, 93, 118, 132, 165, 192, 203, 221, 231, 264

C E N A Z E N A M A Z I

Üç vakitte cenaze namazı kılmak caiz değildir

“ ... Ukbe b. Amir r a şöyle demiştir : Üç vakit vardır ki Rasûlullah s.a.v bizlere o vakitlerde namaz kılmayı ya da o vakitlerde ölülerimizi gömmeyi nehyederdi : Güneş parlak olarak doğup yükselinceye kadar, öğle vakti dik duran güneş - batıya - meyledinceye kadar ve güneş batmaya yaklaşırken büsbütün batıncaya kadar."

Müslim : II, 208 - Ebu Avane, Sahih : I, 386 - Ebu Davud : II, 66 - Nesai : I, 277 - Tirmizi : II, 144 - İbn Mace : I, 463 - Beyhaki : IV, 32 - Tayalisi : 1001 - Ahmed : IV, 152

Mescid’te cenaze namazı kılamak

{ ... Abdullah b. Zübeyr oğlu Abbad şöyle dedi :Aişe r.a Sa’d b. Ebi Vakkas’ın cenaze namazını kılmak için cenazesinin mescide uğratılmasını emretti. İnsanlardan bazısı bu hususta kendisine itiraz edince, Aişe r.a şöyle dedi : İnsanlar ne de çabuk unutuyorlar ! Resulullah Sehl b. Beyda’nın cenazesini mescidden başka yerde kılmamıştı. }

Müslim : 973/99-100 - Ebu Davud : 3189.n - Nesei : 1966.n - Tirmizi : 1033.n - İbni Mace : 1518.n Ahmed : 6/79-133-169-261 - İbni Hibban el-İhsan : 3065

Kabir üzerine cenaze namazı kılmak

{ ... İbni Abbas r.a şöyle dedi : Resulullah s.a.v bir kabre geldi, orada bulunanlar : Bu mevta dün gece gömüldü dediler. İbni Abbas : Biz Resulullah s.a.v’in arkasında saf olduk sonra Resulullah, ona cenaze namazını kıldırdı dedi. }

Buhari : 1326 - ter : 1250 - Müslim : 954/68.n - Ebu Davud : 3196.n - Nesei : 2022-2023.n - Tirmizi : 1037.n - İbni Mace : 1530.N - Ahmed : 1/46 - Dare kutni : 2/76-77 - Beyhaki : 4/45-46 - İbni Hibban el- İhsan : 3085

Tevhid ehli kimselerin kılacağı cenaze namazının önemi

{ ... İbni Abbas r.a.dan şöyle demiştir : “ ........... Öyle ise cenazeyi çıkarınız, Zira ben

Resulullah s.a.v den işittim şöyle buyuruyordu : Herhangi bir Müslüman ölür ve onun cenaze namazını Allah’a şirk koşmayan kırk kişi kılarsa onların cenaze için yaptıkları dualarını Allah mutlaka kabul buyurur. }

Müslim : 948/59.n - Ebu Davud : 3170.n - İbni Mace : 1489.n - Begavi eş-Şerh : 1505.n - İbni Hibban el- İhsan : 3082.n - Tabarani M.kebir : 12158.n

Gıyabi cenaze namazı kılamak

{ ... Cabir b. Abdullah r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v buyurdular ki : Bu gün Habeş‘ten Salih bir adam vefat etti. Gelin onun cenaze namazını kılın. Cabir bin Abdul­lah : Namaz için saf olduk, bizler saflar halinde dizili iken Nebi s.a.v - öne - geçip Necaşi’nin cenaze namaznı kıldırdı.}

Buhari : 1310-ter : 1243 - Müslim : 952/65.n - Nesei : 1969.n - Beyhaki : 4/50 - Ahmed : 3/295-319-369- 400 - Tayalisi : 1681.n - İbni Ebi Şeybe : 3/241/7 - İbni Hibban el- İhsan :3097.n - Abdurrezzak : 6406.n - Albani el - İrva : 727

{ ... Ebu Hureyre r a şöyle dedi : Resulullah s.a.v Necaşi’nin vefatını o öldüğü gün insanlara haber verdi. Müteakiben insanları musallaya çıkartıp dört tekbir alarak cenaze namazını kıldırdı. }

Müslim : 951/ 62.n - Buhari : 1245-ter : 1182 - Malik : 1/226 - Ahmed : 2/438-439 - Ebu Davud : 3204.n - Nesei : 1979.n - Beğavi eş-Şerh : 1489.n - İbni Hibban el-İhsan : 3068.n

Kadınların cenaze namazı kılabilecekleri

{ ... Abdullah b. Zübeyr’in oğlu Abbad şöyle dedi : Aişe r.a Sa’d. b. Ebi Vakkas’ın cenaze namazını kılmak için cenazesinin mescide uğratılmasını emretti..................................... }

Müslim : 973/99-100.n - Ebu Davud : 3189.n - Nesei : 1966.n - Tirmizi : 1033.n - İbni Mace : 1518.n - Ahmed : 6/79-133-169-261 - İbni Hibban el-İhsan : 3065.n

İmam kadının cenazesinde orta’da erkeğin ise baş tarafında durur

{ ... Ebu Galib el Hayyat şöyle dedi : Enes b. Malik r.a’yı bir kimsenin cenaze namazını kılarken gördüm. Cenazenin başı hizasında - diğer bir rivayette, başı tarafında - durdu. Cenazeyi kaldırıp götürdüklerinde Kureyş - veya Ensa - den bir kadının cenazesi getirildi. Enes’e : Ya Eba Hamza Bu falancanın kızı falandır ; onun cenaze namazını kılsan, denildi. Enes r.a onun cenazesini kıldırdı ve onun orta tafında durdu. - Diğer bir rivayette. onun beli hizasında durdu. Cenazenin üzerinde yeşil bir örtü vardı. - 0 anda aramızda el-A’la b. Ziyad el-Adevi bulunuyordu. Enes’in erkek ve kadına cenaze namazı kıldırırken değişik yerlerde duruşunu gördü ve : Ya Eba Hazma ! Resulullah - cenaze namazını kıldırırken - bu şekilde senin erkeğe durduğun gibi ve kadına durdu gibi mi dururdu ? dedi. Enes : Evet dedi. El A’la bize dönerek bu ameli ezberleyin dedi. }

Ahmed : 3/118-204 - Ebu Davud : 3194 - Tirmizi : 1034 - İbni Mace : 1494 - Beyhaki : 4/32 Tayalisi : 2149 - Albani cenaiz : S:1 38-1 39-el- İbni Ebi Şeybe : 3/195/2 “ ... Semure b. Cundeb r.a şöyle dedi : Nifaslı iken ölen Ümmü Ka’bın cenaze namaznı Nebi s.a.v’in arkasında kıldım. Resulullah s.a.v onun cenaze namazını kılarken orta tarafında durdu. “

Müslim : 964/87 - Buhari : 1331 - ter.1253-1254 - Ebu Davud : 3195.n - Nesei : 391 - 1975 Tirmizi : 1035.n - İbni Mace : 1493.n - İbni Hibban el-İhsan : 3067 - Ahmed : 5/14-19 - Beyhaki : 4/33-34 İbnu Carud : 544.n - Tabarani : 6763-6764-6765 - Tayalisi : 902 - İbni Ebi Şeybe : 3/195/1

Çocuğa cenaze namazı kılınması

“ ... Muğire b. Şube'den. Peygamber s.a.v şöyle buyurmuştur : Binekli cenazenin arkasında [ yürür ], yayan ise cenazenin istediği yerinde [ arkasında, önünde, sağında, solunda ama ona yakın olarak ] . Çocuğun da cenaze namazı kılınır. [ Anne babasına mağfiret ve rahmet ile dua edilir. ] "

Ebu Davud : II, 65 - Nesai : I, 275-276 - Tirmizi : II, 144 - İbn Mace : I, 451, 458 - Tahavi : I, 278 - İbn Hibban, Sahih : 769 - Beyhaki : 84 - 25 - Tayalisi : 701-702 - Ahmed : IV, 247-248-249-252

Erkek ve kadınlardan oluşan birkaç cenaze üzerine namaz kılmak

“ ... Nafi' İbn Ömer ra dan şunu anlatır : O - yani İbn Ömer - dokuz cenaze üzerine birlikte namaz kıldırdı. Erkekleri imama yakın, kadınları da kıble tarafına yakın yerleştirdi. Kadınları cenazelerini tek bir saf yaptı.

“ ... Ali r.a nun kızı ve Ömer b. el-Hattab'ın hanımı olan Ümmü Külsum'un cenazesi ile Zeyd adındaki bir oğlu ile birlikte konuldular. İmam o gün Said b. el-As idi. İnsanlar arasında da İbn Abbas, Ebu Hureyre, Ebu Said ve Ebu Katade vardı. Çocuğu imama yakın yerde koydu. Bir adam : Ben bunu uygun görmedim. Bunun için İbn Abbas, Ebu Hureyre, Ebu Said ve Ebu Katade'ye baktım ve : Bu da ne diye sordum. Onlar : Bu sünnettir dediler."

Abdur Rezzak : III, 465 / 6337 - Nesai : I, 280 - İbnu'l-Carut, el-Münteka : 267-268 - Dara kudni : 194 - Beyhaki : IV, 33

Cenaze namazında dört tekbir alma, elleri kaldırma ve onları göğse bağlama

“ ... Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Resulullah s.a.v bir cenazeye namaz kılmak için tekbir aldı ve ilk tekbirde ellerini kaldırdı, Sonra sağ elini sol elinin üzerine koydu. “

Tirmizi : 1077.n - Dare kutni : 2/75/2 - Beyhaki :4/38 - İbni Hazm Muhalla : 5/128 - El-Albani K.cenaiz : 147.s “ ... Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Resulullah s.a.v bir cenaze üzerine namaz kıldı, ona dört kere tekbir aldı ve bir - kere - selam verdi. “

Albani k.cenaiz : 163.s - Dare Kutni : 2/72/1 - Hakim : 1/360 - Beyhaki : 4/4

Cenaze namazında birinci tekbirden sonra Fatiha ve zammı sure okuma, İkinci tekbirden sonra resulullah s.a.v’e salavat getirme, Ücüncü tekbirden sonra cenazeye dua etme ve selam “ ... Ebu Umame r.a şöyle dedi : Cenaze üzerine kılınan namazda sünnet, birinci tekbirle - beraber sırri olarak Ümmül Kur’anı - yani Fatiha’yı - okumak ondan sonra üç kere tekbir almak ve sonunda selam vermektir. “

Albani k.cenaiz : 141.s - Nesei : 1988.n - İbni Hazm : 5/129 - Nevevi el-Mecmu : 5/33

“ ... Talha b. Abdullah b. Avf r.a dan. Ben İbn Abbas r.a nun arkasında bir cenaze namazı kıldım. Fatiha'yı [ ve bir sureyi okudu. Bize işittirecek sesini yükseltti. Namazını bitirince elini tuttum ve ona sordu. ] O dedi ki : [ Sesimi yükseltmemin sebebi ] bunun bir sünnet [ ve bir hak ] olduğunu bilmeniz içindir."

Buhari : III, 158 - Ebu Davud : II, 68 - Nesai : I, 281 - Tirmizi : II, 142 - İbnu'l-Carut, el-Münteka : 264 - Dara kudni : 191 - Hakim : I, 358 - 386

Cenaze namazında kıraatin gizli yapılması

{ ... Ebu Umame b.Sehl r.a şöyle dedi : Cenaze üzerine kılınan namazda sünnet ; İmam tekbir alır.İlk tekbirden sonra o içinden sırri olarak “ Fatihatu’l kitabı “ okur. Nebi s.a.v’e salatu selam getirir. Bundan sonraki üç tekbirde de cenazeye ihlasla dua eder.Bunlarda kıraatten hiçbir şey yapmaz. Sonra sağına döndüğü vakit içinden gizlice selam verir. İmamın arkasındaki kimselerin de imamın yaptığının aynısını yapması sünnettir. }

Albani k.cenaiz : 155.s - Şafii el-Umm : 1/270 - İbni Carud : 540.n - Beyhaki : 4/39 - Abdur-rezzak : 6428.n - Tahavi : 1/500 “ ... Ebu Umeyye'nin rivayet ettiği hadise göre Peygamber s.a.v’in ashabından bir adam kendisine şunu haber vermiştir : Cenaze üzerine namaz kılmakta sünnet imamın tekbir getirmesi, sonra birinci tekbirin akabinde kendi kendisine gizlice fatiha suresini okuması, sonra Peygamber s.a.v’e salavat getirmesi, sonra 3. tekbirde cenazeye ihlas ve samimiyetle dua etmesidir. Bunların hiçbirisinde okumaz. Sonra [bitirince [sağına] ve sünnete uygun olan arkasında bulunanların da imamlarının yaptığı gibi yapmasıdır.] Kendi kendisine gizlice selam verir."

Şafiî el-Um : I, 239-240 - Beyhaki : IV, 39 - İbnu'l-Carut : 265 - el-Albani : kitabu’l Cenaiz

Cenaze namazında kıraati duyurmak { ... Talha b. Abdullah b. Avf şöyle dedi : ibni Abbas r.a nun arkasında bir cenaze namazı kıldım, İbni Abbas, Fatiha Suresi’ni okudu ve onu cehri yapıp bize işittirdi. Namazdan çıkınca elini tuttum ve - Fatihayı - cehri okumasını sordum, İbni Abbas : ” O sünnet ve haktır ”dedi. }

İbni Hibban el-İhsan : 3071 - Buhari : 1335- ter : 1256 - Ebu Davud : 3198.n - Nesei : 1986.n - Tirmizi : 1027.n - İbnu -Carud : 534-535-536-537.n - Dare kutni : 2/38 - Hakim : 1/358-386 - Beyhaki : 4/37-39 - Begavi eş-Şerh : 1494.n - Tayalisi : 2741.n

CENAZE DUASI

{ ...... Avf İbni Malik r.a dan. Dedi ki : Resulullah s.a.v bir cenaze üzerine namaz kıldırdı.Ben de, onun duasından şunları ezberledim :

“ Allahummağfir lehu, verhamhu ve afihi, va’fu anhu. Ve erkim nuzulehu, ve vessi’ mudhalehu, va’sil hu bilmai vesselci vel beredi. Ve nakkıhi minel hataye kema nakkeytes sevbel ebyade mined denes, ve ebdil hu daren hayren min darihi, ve ehlen hayren min ehlihi, ve zevcen hayren min zevcihi, ve edhilhul cenneh, ve eidhu min azabil kabri ve azabin nar . “

“ Allah’ım! Bu kulunu af ve mağfiret eyle ve ona merhamet et. Vardığı yerde ona ikram et ve yerini geniş kıl . Ya Rabbi ! onu soğuk su, kar ve buzla yıka. Onu,beyaz elbisenin üzerindeki lekeyi temizlediğin gibi günahlardan temizle. Ya Rabbi ! Ona bu menzilinden daha hayırlı bir menzil ihsan eyle ve bu topluluktan daha hayırlı bir toplulukla onu karşılaştır. Ona eşinden daha hayırlı bir eş nasip et ve onu cennetlik kullarından eyle. Onu kabir azabından ve cehennem ateşinden koru “ }

Ravi Avf b. Malik : Bu duayı işitince keşke bu öİünün yerinde ben olsaydım diye temenni ettim dedi.

Müslim :3.c.963.n - İbni Mace : 4.c.1500.n - Nesei : 62-1982 - Tirmizi :1025 - İbni Carud : 538-539.n - Beyhaki : 4/40 - Tayalisi : 999.n - Ahmed : 6/23-28 - Beğavi eş-şerh :1395.n - Taberani M.kebir : 18/76-77- 78-79-108 - İbni Hibban el-İhsan : 3075.n - İbni Ebi Şeybe : 3/176/1 - Albani k.cenaiz : 157.s

Cenaze namazında selam vermek

{ ... Abdullah b. Mes’ud r a şöyle dedi : Üç haslet var ki ; Resulullah s.a.v onları yapardı insanlar terk etti. Birincisi Resulullah namazda selam verdiği gibi cenaze üzerine kıldığı namazda da selam verirdi. }

Beyhaki : 4/43 - Heysemi M.Zevaid : 3/34 - Nevevi el-Mecmu : 5/239 - Albani k.cenaiz : 162.s

Kâfirlerin, Müşriklerin ve münafıkların cenaze namazları kılınmaz

Çünkü şanı yüce Allah şöyle buyurmaktadır :

" Onlardan ölen hiçbir kimsenin namazını asla kılma. Kabrinin başında da durma. Çünkü onlar Allah'a ve Rasûlüne kâfir oldular ve fasık olarak öldüler."

Tevbe : 84

Ayetin nüzul sebebi Abdullah b. Ömer ile onun babasının rivayet ettiğine göre -anlatım Ömer r.a'a ait olmak üzere şöyledir : Abdullah b. Ubeyy b. Selûl ölünce Rasûlullah s.a.v onun üzerine namaz kılmak üzere çağrıldı. Rasûlullah s.a.v ayakta durunca ben ona doğru kendimi attım. [ Tam karşısında durdum ], [elbisesinden yakaladım ] ve şöyle dedim : Ey Allah'ın Rasûlü sen [ Allah'ın düşmanı ] İbn Ubeyy b. Selûl'ün namazını mı kıldıracaksın. Halbuki o filan günü şunları şunları söylemişti. [ Allah sana münafıklar üzerine namaz kılmanı yasaklayarak şöyle buyurmadı mı ? ] Onlar için ister mağfiret dile, ister mağfiret dileme sen onlar için yetmiş defa mağfiret dileyecek olsan dahi Allah asla onlara mağfiret etmeyecektir. ] Rasûlullah s.a.v gülümsedi ve : Önümden çekil ey Ömer diye buyurdu. Ona ısrarımı arttırınca : Ben seçim yapmakta serbest bırakıldım, ben de seçim yaptım diye buyurdu. [ Bana : "

Onlar için ister mağfiret dile, ister mağfiret dileme. Onlara yetmiş defa mağfiret dilesen dahi Allah onlara asla mağfiret etmeyecektir " diye buyuruldu. ] Şâyet eğer yetmiş defadan fazla mağfiret dilediğim takdirde onlara mağfiret edileceğini bilsem yetmişden fazla dilerdim. [ Ömer : O bir münafıktır dedi. ] Ömer dedi ki : Rasûlullah s.a.v onun namazını kıldırdı. [ Biz de onunla birlikte kıldık ], [ Peygamber s.a.v onun cenazesi ile birlikte yürüdü ve defin işi bitirilinceye kadar kabri başında durdu ] sonra ayrılıp gitti. Aradan fazla zaman geçmeden Tevbe suresindeki şu iki âyet nazil oldu :

" Onlardan ölen hiçbir kimsenin namazını asla kılma.............. " buyruğundan itibaren :

" Ve fasık olarak öldüler." buyruğuna kadar indi. [ Ömer dedi ki : Bundan sonra Rasûlullah s.a.v Allah onun ruhunu kabzedinceye kadar hiçbir münafıkın namazını kılmadı, kabri başında durmadı. Ömer dedi ki : Daha sonraları o gün Rasûlullah s.a.v’e karşı cüretkarlığıma şaştım.] Doğrusunu en iyi bilen Allah ve Rasûlüdür."

Buhari : III, 177 - VIII, 270 - Nesai : I, 279 - Tirmizi : III, 117-118 - Ahmed : no : 95

“ ... Müseyyeb b. Hazm r.a'dan şöyle dedi : Ebu Talib'in ölümü yaklaştığı sırada Rasûlullah s.a.v’de yanına geldi. Yanında Ebu Cehil ile Abdullah b. Ebi Umeyye b. el- Muğire'nin de olduğunu gördü. Rasûlullah s.a.v şöyle buyurdu : Amcacığım [ şüphesiz sen insanlar arasında üzerimde hakkı en büyük olansın. Bana en güzel iyiliklerde bulunan sensin. Hatta senin benim üzerimdeki hakkın babamdan da fazladır.] O halde la ilahe illallah deyiver. Bu sözü söylediğine dair Allah'ın huzurunda lehine şahitlik edeyim. Bu sefer Ebu Cehil ile Abdullah b. Ebi Umeyye şöyle dedi : Ey Ebu Talib sen baban Abdu'l-Muttalib'in dininden yüz mü çevireceksin. Rasûlullah s.a.v bu sözü ona sunmaya devam etti ve [ o ikisi de ] ona aynı sözleri tekrarlayıp duruyorlardı. Nihayet Ebu Talib onlara son söz olarak şunu söyledi : O - yani ben - Abdu'l-Muttalib'in dini üzereyim. La ilahe illallah demeyi kabul etmedi. [Ayrıca şunları] söyledi : Eğer Kureyş beni - onu bu sözü söylemeye iten ölümün acılarına tahammül edemeyişidir diyerek - beni ayıplamayacak olsalardı bu sözü söyleyerek senin gönlünü hoş ederdim. Bu sefer Rasûlullah s.a.v şöyle buyurdu : Allah'a yemin ederim bu işi yapmam bana yasaklanmadıkça senin için Allah'tan mağfiret dileyeceğim. Müslümanlar müşrik olarak ölmüş bulunan ölülerine mağfiret dilemeye başladılar]. Bu sefer yüce Allah : " O çılgın ateşlikler oldukları açıkça ortaya çıktıktan sonra akrabaları dahi olsalar müşriklere peygamberin de, mü'minlerin de mağfiret dilemeleri olur şey değildir." Tevbe : 113 buyruğunu indirdi. Allah Ebu Talib hakkında da buyruklar indirdi ve Rasûlullah s.a.v’e şöyle buyurdu :

" Muhakkak ki sen sevdiğini hidayete erdiremezsin fakat Allah dilediğine hidayet verir ve O hidayet bulanları daha iyi bilir." Kasas : 56

Buhari : III, 173 - VII, 154 - VIII, 274 - 410 - 411 - Müslim, Nesai : I, 286 - Ahmed : V, 433 - İbn Cerir, Tefsir : XI, 27 anlatım ona ve aynı şekilde Müslim'e aittir.

“ ... Ali r.a'dan da şöyle dedi : Bir adamın müşrik olan anne -babasına mağfiret dilediğini duydum. Ben : müşrik oldukları halde anne - babana mağfiret mi diliyorsun dedim. Adam : İbrahim de müşrik olduğu halde babası için mağfiret dilememiş miydi dedi. Ali dedi ki : Bunu Peygamber s.a.v’e söyledim. Bunun üzerine şu buyruklar indi : " O çılgın ateşlikler oldukları açıkça ortaya çıktıktan sonra akrabaları dahi olsalar müşriklere peygamberin de, mü'minlerin de mağfiret dilemeleri olur şey değildir. İbrahim'in babasına mağfiret dilemesi ancak ona verdiği bir sözden dolayı idi ama onun Allah'ın düşmanı olduğu açıkça kendisine belli olunca ondan uzaklaştı. Şüphesiz İbrahim çokça yalvarıp yakaran ve gerçekten

yumuşak huylu idi. " Tevbe : 113 -114

Nesai : I, 286 - Tirmizi : IV, 120 - İbn Cerir : XI, 28 - Hakim : II, 335 - Ahmed : 771, 1085 .... Hakim : Senedi sahihtir demiş, Zehebi de bu hususta ona muvafakat etmiştir.

CENAZENİN TAŞIMASI VE ARKASINDAN GİDİLMESİ

Cenazeyi taşımak ve arkasından gitmek, müslüman ölünün diğer müslümanlar üzerindeki hakkıdır

“ ... Ebu Said el-Hudri'den. Peygamber s.a.v şöyle buyurdu : Hastayı ziyaret ediniz, cenazelerin arkasından gidiniz. Onlar size ahireti hatırlatır."

İbn Ebi Şeybe, Musannef : III, 73 - Buhari, el-Edebu'l-Müfred : s. 75 - İbn Hibban, Sahih : 709 -Mevarid - Tayalisi : I, 224 - Ahmed : III, 27, 32, 48 - Beğavi, Şerhu's-Sünne : I, 166/1 “ ... Ebu Hureyre r.a'dan Peygamber s.a.v şöyle buyurmuştur : Kim cenazede [evinden itibaren] hazır bulunursa, - bir rivayette : kim bir müslümanın cena­zesinin arkasından ecrine inanarak ve umarak giderse - ve namazı kılınıncaya kadar beklerse ona bir kiyrad vardır. Kim de defnedilinceye kadar hazır bulunursa - diğer rivayette : işi bitene kadar - ona ait [ ecir olarak ] iki kiyrad vardır. [ Ey Allah'ın Rasûlü ] iki kiyrad nedir diye soruldu. O : Oldukça büyük iki dağ kadar diye buyurdu. - Diğer rivayette : Herbir kiyrad Uhud gibidir - ."

Buhari : I, 89-90 - III, 150 -152-153-154 - Müslim : III, 51-52 - Ebu Davud : II, 63-64 - Nesai : I, 282 - Tirmizi : II, 150 - İbn Mace : I, 467-468 - İbnu'l-Carut : 261 - Beyhaki : III, 412-413 - Tayalisi : 2581 - Ahmed : II, 233, 246, 273, 280, 320, 401, 430, 458, 470, 474, 493, 503, 521, 531

“ ... Ebu Hureyre r.a dan. Peygamber s.a.v şöyle buyurdu : Müslümanın,

müslüman üzerindeki hakkı - bir rivayette : müslümanın kardeşi üzerindeki hakkı - beş tanedir. Selamı almak, hastayı ziyaret etmek, cenazelerin arka­sından gitmek, davete icabet etmek, aksırana - elhamdulillah dediği takdirde - yerhamukellah demek."

Buhari : III, 88 - Müslim : VII, 3 - İbn Mace : I, 439 - İbnu'l-Carut : 261 - Ahmed : II, 372, 412, 540

Kadınların cenazenin arkasından gitmesinin yasak oluşu

“ ... Ümmü Atiye r.anha şöyle demiştir : Bizlere cenazelerin arkasından gitmek yasaklanıyordu. - Bir rivayette Rasûlullah s.a.v bize yasakladı - fakat bunu bize kesin bir emir olarak vermedi."

Buhari : I, 328-329 - III, 162 - Müslim : III, 47 - Ebu Davud : II, 63 - İbn Mace : I, 487 - Ahmed : VI, 408-409 - Beyhaki : IV, 77

Yüksek sesle ve tütsülerle cenazenin arkasından gitmek yasaktır

“ ... Ebu Hureyre r.a dan. Peygamber s.a.v şöyle buyurdu : Cenazenin arkasından yüksek sesle de, ateşle de gidilmez."

Ebu Davud : II, 64 - Ahmed : II, 427, 528 - 532

Cenazeyi kabrine götürmek için acele etmek

“ ... Ebu Hureyre r.a dan. Peygamber s.a.v şöyle buyurdu : Cenazeyi çabuk götü­rünüz. Eğer salih birisinin cenazesi ise onu bir hayra doğru götürüyorsunuz. Eğer böyle değil ise boyunlarınızdan bırakacağınız bir kötülüktür."

Buhari : 3.C.1241.S - Müslim , Tirmizi - Ahmed : II, 240, 280, 488 - Beyhaki : IV, 21

“ ... Ebu Said el-Hudri r.a dan. Peygamber s.a.v şöyle buyurdu : Cenaze konulup, adamlar boyunları üzerinde onu yüklendiklerinde eğer salih bir kişinin cenazesi ise : Beni çabuk götürün. [ Beni çabuk götürün ] der ve eğer salih değil ise : Vay benim halime bunu nereye götürüyorsunuz der. Onun bu sesini insan dışında herşey işitir ve eğer insan bu sesi duyarsa [ elbette ] baygın düşer."

Buhari : III, 142 - Nesai : I, 270 - Ahmed : III, 41,

Cenazenin önünde, arkasında, sağında, solunda yürümenin caiz olduğu

“ ... Muğire b. Şube'den. Peygamber s.a.v şöyle buyurmuştur : Binekli cenazenin arkasında [ yürür ], yayan ise cenazenin istediği yerinde [ arkasında, önünde, sağında, solunda ama ona yakın olarak ] . Çocuğun da cenaze namazı kılınır. [ Anne babasına mağfiret ve rahmet ile dua edilir.] "

Ebu Davud : II, 65 - Nesai : I, 275-276 - Tirmizi : II, 144 - İbn Mace : I, 451, 458 - Tahavi : I, 278 - İbn Hibban, Sahih : 769 - Beyhaki : 84 - 25 - Tayalisi : 701-702 - Ahmed : IV, 247-248-249-252

“ ... Enes bin Malik r.a dan. Peygamber s.a.v , Ebu Bekir ve Ömer cenazenin önünde de, arkasında da yürüyorlardı."

İbn Mace : 1483 - Tahavi : I, 278

“ ... Sevban r.a şöyle demiştir : Rasûlullah s.a.v bir cenaze ile birlikte bulunduğu bir sırada ona bir binek getirildi. Ona binmeyi kabul etmedi. Cenazeden döndükten sonra yine ona bir binek getirildi, bu sefer bindi. Ona sebebi sorulunca şöyle buyurdu : Melekler de yürüyordu. Onlar yürürken ben binmek istemedim. Onlar gidince ben de bindim."

Ebu Davud : II, 64 - 65 - Hakim : I, 355 - Beyhaki : IV, 23

Cenaze görünce ayağa kalkmak

“ ... Ali r.a dan. Rasûlullah s.a.v cenaze sebebiyle ayağa kalktı. Biz de kalktık, sonra o oturdu, biz de oturduk." “ ... Vakid b. Amr b. Sad b. Muaz yoluyla gelen bir rivayet te O şöyle demiştir : Ben Selime oğullarında bir cenazede hazır bulundum. Nafi b. Cübeyr bana dedi ki : Otur, ben sana bu hususta sağlam bir rivayet haber vereceğim. Bana Mesud b. el-Hakem ez-Zuraki anlattığına göre o Ali b. Ebi Talib r.a’u Kufe'nin düzlüğünde şöyle dediğini dinlemiş : Rasûlullah s.a.v bize cenazelerde ayağa kalkmayı emretmişti. Daha sonra oturdu ve bize oturmayı da emretti."

Şafiî, Ahmed : 627 - Tahavi : I, 282 ve İbn Hibban Sahih'inde rivayet etmişlerdir.

CENAZE TAŞIYAN ABDEST ALIR YIKAYAN’DA GUSLEDER

{ ... Ebu Hureyre r.a dan,o şöyle dedi : Resulullah s.a.v buyurdular ki : Kim ölüyü yıkarsa , yıkansın. Kim de onu taşırsa, abdest alsın. }

Ebu Davud : 4 . c. 3161 - İbni Mace : 4.C.1463 - Tirmizi : 2.C.998 - İbni Hibban : 751 - Ahmed : 2 / 280 - 433 - 454 - Tayalisi : 2314 - Albani . Cenaiz : 71.s .ter: 37.s - Tahricu Mişkat : 541 - el-İrva : 144 {... Ali r.a dan şöyle dediği rivayet edilmiştir : Ebu Talib vefat edince Peygamber s.a.v’e gidip şöyle dedim : Senin o yaşlı [sapık] amcan ölmüş bulunuyor. [ Onu kim gömsün ] Peygamber : Git onu göm ve yanıma gelinceye kadar da başka hiçbir şey yapma,dedi. Ali dedi ki : Ama o müşrik olarak öldü. - Resulullah s.a.v - : Git onu göm, diye buyurdu. Ali dedi ki : Onu gömdüm, sonra ona gittim. Git guslet, sonra ya­nıma gelinceye kadar hiçbir şey yapma dedi. Ali devamla dedi ki : Guslettim sonra onun yanına gittim. Bana bazı dualar yaptı ki onların karşılığında kırmızı ve siyah tüy­lü develere sahib olmak beni sevindirmez. Hadisi Ali r.a'den rivayet eden dedi ki : Ali ölüyü yıkadı mı kendisi de guslederdi. }

Ebu Davud : 4.c.3214 - Nesei : 1.c.192 - Beyhaki : 3/398.1.c.1497.n - Ahmed : 807 ve oğlu Müsned'in zevaid'in de : 1074'de Ebu Abdu'r-Rahman es-Sülemi'den, o Ali'den diye rivayet etmiştir. El-Albani cenaiz : 94.s Derim ki senedi sahihtir.

{ ... İbni Ömer r.a şöyle dedi : Biz ölü yıkıyorduk. Bizden bazı kimseler - bundan dolayı - gusül abdesti alıyor, bazı kimseler de gusül abdesti almıyordu. }

Beyhaki kebir : 1/306 -Albani : 72.s .Cenaiz - Dare kutni : 2/72 - Hatib : 5/424-et-Tarih - İbni Ebi Şeybe : 3/267-268 - Abdurrezzak : 3/407 - İbni Hacer Telhis : 1/239 Sahih der.

{ ... İbni Abbas r.a dan Resulullah s.a.v şöyle buyurdu : Ölünüzü yıkadığınız zaman, onu yıkamanızdan dolayı sizin gusül abdesti almanız gerekmez. Çünkü ölünüz necis değildir. Ellerinizi yıkamanız size yeterlidir. }

İbni Şahin : 295-296 Nasih ve Mensuh - Hakim Müstedrek : 1/386 - Beyhaki : 3/398 Albani Cenaiz : 72.s

AÇIKLAMA :

Her ne kadar İbni Abbas tan gelen bir önceki hadisi delil göstererek cenaze yıkamadan dolayı gusletmenin “ nesh olduğunu söyleselerde,ehli tahkik

alimleri bu hadisin merfuan zayıf olduğunu bildirmişlerdir.Yani,bu ifadeler Resulullah s.a.v’in ifadeleri değildir.

Ama bunun mevkufen sahih olduğunu ifade etmişlerdir. Yani,bu ifadeler sahabi sözüdür.

Beyhaki süneni kübra : l.c.1504 - 1505.n - El - Albani cenaiz : 38.s.

Burada dikkat edilmesi gereken husus ; cenazeyi yıkayanın gusletmesi ile alakalı hüküm ; sahabenin bazılarına göre emir değil muhayyerlik ifade eden bir hükümdür . Çünkü İbni Ömer ra dan gelen rivayet : Biz ölü yıkıyorduk. Bizden bazı kimseler gusül abdesti alıyor,bazı kimseler de almıyordu,şeklindedir. Dolayısıyla, inanan­lardan bazıları cenaze yıkadıklarında bu hususu kendilerine örnek alıyorlar. Ama unutmatalım ki,diğer taraftan ;

“ ... Resulullah s.a.v’in : Kim ölüyü yıkarsa , yıkansın. Kim de onu taşırsa, abdest alsın. “

ifadesi bir emirdir... Aslında bu, Ali r.a ya ; Git guslet ifadesinden açıkça anlaşıldığı gibi, Ali r.a’nun da, ondan sonra her cenaze yıkamasında gusletmesi bunu emir olduğunun açık delilidir Allah en iyisini bilendir.

Diğer taraftan bu konunun abdest konusundan farklı olduğunu, dolayısıyla cenaze taşıyanın abdest alıp almamasını kayıtlayan - yani bunun da muhayyer olduğunu - ifade eden bir rivayetin bulunmaması, abdest emrinin olduğu gibi alınması gerektiğini ortaya koymaktadır. Öyleyse bu konuda söyleyeceğimiz son söz ; kim cenaze taşırsa abdest alması gerekir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.