Yüce Allah, kerim kitabında gökte burçlar yarattığını söyler (15/Hicr, 16; 25/Furkan, 61). "Burçları olan semaya andolsun ki...” (85/Bürûc, 1) diye buyurur. Allah, gökte burçlar yarattığını söylerken, gökle ilgili "es-semâvât" şeklinde çoğul değil de; "es-semâ" şeklinde tekil olarak kullanır. Burada sema, bildiğimiz en yakın sema (dünya seması) demektir. Burç; yüksek köşk, bina ve kale anlamlarına gelir. Semadaki burçlar ise; gökte durumları birbirlerine göre aynı kalan yıldız toplulukları demektir. Müfessirler, ayetlerde geçen semadaki burçları tefsir ederlerken, bunları büyük yıldızlar, ya da semanın kapıları diye tercüme etmişlerdir. Gökte yıldızların araştırılıp üzerlerinde düşünülmesi için burç taksimlerini İdris (a.s.)'ın yaptığı söylenir. Yerin haritasında şehirler, kasabalar ve bunlardaki yüksek binalar, nasıl bir alamet ve işaret ise, gökteki yıldızlar ve yıldız takımları da böyle birer işarettir.
Güneş'in bir yıl içinde görünürde içinden geçtiği farz edilen gök kuşağı ve bunun yanlarında bulunan takım yıldızları (Zodyak takım yıldızları)na Burçlar kuşağı da denir. Burçlar kuşağı, 30 derece uzunluğunda 12 bölgeye ayrılmıştır. Bu 12 burcun teşkil ettiği alana Burçlar bölgesi denilir. Güneş'in ilkbahardan itibaren bir yol boyunca, sırasıyla takip ettiği takım yıldızlarına eskiden beri hamel (koç), sevr (boğa), cevza (ikizler), şeretan (yengeç), esed (aslan), sünbüle (başak), mizan (terazi), akreb (akrep), kavs (yay), cedi (oğlak), delv (kova), hût (balık) isimleri verilmiştir.
Modern astronomi ve astrofizik, kâinatta kusursuz bir nizamın, yıldızlar, galaksi ve gezegenler arasında ince hesaplı, büyük bir bilgiyle işlenmiş fevkalâde tanzim, tedbir ve dengelerin bulunduğunu göstermektedir. Semanın tüm içindekiler, küçük gezegenlerden yıldızlara ve büyük galaksilere kadar bir düzen ve denge içinde birbirlerinin çevrelerinde dönerek yol almakta ve birbirlerinden açılıp genişleyerek boşlukta yolculuklarını sürdürmektedirler. Kur'an-ı Kerim'de bu gerçek şöyle dile getirilmektedir: "Göğü kuvvet (enerji) ile kurduk ve muhakkak biz onu genişletenleriz." (51/Zâriyat, 47).
Yine Kur'an'da Allah'ın gökleri yedi kat olarak yarattığı, bunların mükemmel bir düzen içerisinde yaratıldığı; yaratılışlarında düzensizlik, çatlak ve kusur olmadığı (67/Mülk, 3-4); göklerin ve yerin yaratılmasının, insanların yaratılmasından daha büyük ve hesaplı olduğu, insanların çoğunun bu büyük yaratılışın farkına varamayacakları (23/Mü'minun, 57) bildirilir. Demek ki yıldızlar ve galaksiler... Yüce Allah'ın azametini ve kudretinin büyüklüğünü ilan etmeleri için yaratılmışlardır. Yine "O, yıldızları, kara ve denizin karanlıklarında yol bulasınız diye sizin için yaratandır." (6/En'âm, 97)
Abdulmûmin Tekin