Batılı Reddedip Hakka Tabi Olan, Hakka Metbu Olabilir

A) BÂTIL

      Bâtıl; hakkın karşıtı, hak olmayan, boş, serabın var gibi görünüp hakikatte olmaması gibidir.

Küfür ve şirk bâtıldır, doğrunun karşısında olan yanlışlar batıldır.  Haktan sapan, hakkın karşısında olan her şey, hakkın dışında olan her şey bâtıldır.

Bâtılı bilmek, bâtıldan korunmak ve hak karşısında olan batılı reddetmek için gereklidir.

İslam’a girmek ve İslam’da kalmak için batılı bilip reddetmek gerekir. Batılı reddetmeyenin hakkı kabul etmesi makbul değildir. Zira batılı izale etmeden onun yerine hak ikame edilmez. Önce nefiy sonra ispat lazımdır; “Lâ ilâhe” demeden “illallâh” olmaz. Buna göre önce bâtıl ilahları reddetmek sonra hak olan ilahı yani Allah’ı tasdik etmekle iman gerçek olmaktadır. Şirk, batıldır, şirki reddetmeden tevhîd hâsıl olmaz. Küfür batıldır, küfrü reddetmeden iman hâsıl olmaz. 

B) HAK

        1. Allah Teâlâ, haktır

2. Allah’ın gönderdiği kitap Kur’ân-ı Kerîm haktır

3. Allah’ın gönderdiği Rasûlullah haktır

4. Rasûlullah’a gelen vahyin geliş yolu haktır.

       İman etmek ve imanda kalmak isteyen herkesin önce bâtılı reddetmesi sonra hakkı kabul etmesi gerekir. 

Hakkı kabul edenlerin, bütün hayatlarında bâtılın istilasına son vermeleri; eğitimlerinde, evlerinde, kurumlarında bâtılın iptaline, hakkın ispatına ve tespitine/yerleştirilmesine son derece hassasiyet göstermeleri; her konuda hakka tabi olmaya çalışmaları gerekir. 

Her konuda hakka tabi olmanın yolu şudur: 

1. Yegâne hak ilah olan Allah’ı, hak bilip tasdik etmek.

2. Allah’ın gönderdiği hak kitap olan Kur’ân-ı Kerîm’i kulluk programı yapmak.

3. Allah’ın gönderdiği hak rasûl olan Hz. Muhammed’i (s.a.s.) kulluk programın tatbikçisi ve her konuda rehber kabul edip izleyip örnek almak.

4. Rasûlullah’ın kalbine, cinler ve şeytanlar bâtıl bir şey atamasınlar diyerek gelen vahyin melekler tarafından korunduğunun hak olduğunu kabul etmek (Cin sûresi 72/27-28).

5. Asla şüphe etmeyerek her konuda Kitap ve Sünnet vahyine müracaat etmek.

       Kalpler, Allah Teâlâ’nın elindedir. 

       Allah, severse insanların kalplerine de sevdirir. 

       Allah, hakka uyan hak ehlini sever, kullarının kalplerine de sevdirir, bu hak ehlini metbu/kendisine uyulan kılar.

       Allah Teâlâ, sevdiği mü’min kulların sevilmesini de ister. 

       Allah, mü’min kardeşlerinin aleyhlerinde olmamalarını, birbirleriyle hak üzere cemaat olmalarını, kelime-i tevhidde ve kelimelerin tevhidinde ittihad yapmalarını emreder. 

       Mü’min kardeşler hakta ittihad yaptıkları zaman zaferi müjdeleyebilirsin. 

       Düşmanların işine yarayan her anlayış ve davranış ise hıyanet hükmünde sayılır.