30.10.2015, 14:54

Hayırlı olsun, hayırlara vesile olsun

      Mala Yudreku Kulluh,La Yutreku Kulluh

      Hz. Resulullah'ın meşhur hadislerindendir: Bir şeyin hepsi yapılamıyorsa hepsi de terkedilmemelidir. Başlıkta Arapça orijinali yazıldı. Hz. Resulullah kendisine Cevami-i Kelim ihsan edildiğini buyurur. Yani az sözle çok mananın ifade edildiği edebi ve beliğ sözler, belagatin zirvesinde sözler. Cenab-ı Risaletpenah'ın bu emri istikametinde, bazı dostlar, bir adım atıp güzide bir yazarlar topluluğuyla ‘’HABERİN KAPISI’’ sitesini yayına hazırladılar. İhtiyarımın ve irademin dışında âcizane beni de yayın danışmanı olarak tayin etmişler. Onlara gurbette, yurtdışında olduğumu, hayatın gailelerinden, avaik-ı dehrden ve hastalıklardan dolayı özür beyan edip beni mazur görmelerini beyan ettim. Âmâ bu arzularını tekrar edince onları kıramadım. Yukarıdaki emr-i nebevinin makadına uygun olarak, halisane niyetle ve aziz İslam’a hizmet amacıyla bu yola koyulduklarını görünce reddedemedim. Laik olmadığım halde dostların bunu yapmalarından dolayı onlara teşekkür ediyorum. İslam’ın garip düştüğü bu helaket ve felaket asrında aziz İslam’a yapılan en küçük bir hizmet bile küçük değildir. Bede'el İslam’u gariben ve seyeudu gariban. Fe Tuba lil guraba (“İslam, şüphesiz garip olarak başladı ve günün birinde garip hale dönecektir. Ne mutlu o garip müminlere!” Gariplerin kim olduğunu soran Abdullah bin Mesud'a, Peygamberimiz (asv), “Kabilelerinden (günümüzde milletlerinden) dinleri için ayrılıp uzaklaşanlardır.” buyurmuştur.(1) Çinli bilge Konfüçyusun’un yüzyıllar önce dediği gibi karanlığı aydınlatan bir küçük mum yakmak büyük karanlığa kızmaktan, küfretmekten daha iyidir. Ebû Hüreyre (ra)’den rivayete göre, Rasûlullah (asm) şöyle buyurdu: “Hikmet, değerli bilgiler müminin yitik malıdır, onu nerede bulursa almaya daha hak sahibidir.(2) İlme, irfana, hikmete teşvik eden bir büyük Peygamberin, insanlık tarihinin en büyük insanının ümmetiyiz. Diğer kültür, medeniyet ve tarihsel antik ilim havzalarından da olsa yararlı olan bilgileri almayı tavsiye eden, zararlı olanlarından sakındıran bir ilmi mirasa sahiptir köklü İslam medeniyeti. Bizim Yunusun, ünü ve manevi etkisi çağları aşan büyük sofinin o tatlı sözleriyle dediği gibi ‘’SIZA SIZA GÖL OLUR. AKA AKA YOL OLUR. YARADAN DİLEYİNCE. AZ ÇOKLARDAN BOL OLUR.’’ Yine velilerden  birinin  Farsça   beytinde  dediği  gibi  ‘’MEGO  ERBAB -I MEGO ERBAB-I DİL  REFTEND  O  ŞEHR-I  IŞK  HALİ  MAND.CİHAN  POR  ŞEMS-I TEBRİZEST , EGER  TU  HEMÇU  MEVLANA(  GÖNÜL  EHLİNİN  HEPSİ  GÖÇTÜ,  GİTTİ  VE  AŞK  ŞEHRİ İRFAN MEMLEKETİ  HEPSİ  BOŞ  KALDI  DEME  SAKIN.. CİHAN ŞEMS-I TEBRİZİ’LERLE DOLUDUR AMA ŞAYET SEN MEVLANA GİBİ OLURSAN.’’ Yani Mevlana gibi üstadına sadık biri olursan. Hak kervanı kıyamete dek yürüyecektir.

          Bazıları, ehl-ı tasavvuf neden dış dünyayla, kendi dünyalarının dışındaki gelişmelerle ilgileniyor, neden siyasetle,  dışarıdan da olsa,  ilgileniyorlar, Hz Bediuzzaman’ın ifadesiyle neden funun-ı medeni, eskilerin ulum-ı cedide dedikleri pozitif bilimlerle ilgileniyorlar? Onlara medreselerindeki ilimler ve dergâhlarındaki atmosfer yeterlidir gibi yüzeysel itirazlarda bulunuyorlar. Ve bu bazılarının içinde ehl-  tasavvuftan olup ilim açısından yeterli olmayanlar da var. Hâlbuki bunların görmek istemedikleri sosyolojik bir gerçek vardır ve bu küresel çapta olan bir fenomendir. Genelde insanlığı, özelde ve daha çok tahripkâr tarzda, âlem-ı İslam’ı adeta esir almış bir büyük kriz, buhran vardır. İslam coğrafyası fikri ihtilaflarla, milliyetçi parçalanmışlıklarla, kadim İslam imparatorluklarında hâkim görüş olan İslam millet sistemi yerine ulus-devlet modelinin getirdiği ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı kamplaşmalarla, aşırılığı, şiddeti, tekfiri öne çıkaran Neo-Harici Vahhabi/Selefi örgütlerle boğuşmaktadır. Kaos sadece dış mihraklarla, dış etkilerle oluşmadı. İçten gelen dâhili arızalar da var. Haricilerin, Karmatilerin, Bâtınilerin zamanında bölgede ne Batı, ne Çin ne de Rusya vardı. Sorunların muallakta kalmasının sebeplerinden birisi de suçluyu hep dışarıda arama kolaycılığıdır. Görünen o ki İslam dünyası tarihinin en büyük krizini yaşamaktadırlar-ı Saadetten sonra bir kaç büyük kriz yaşanmıştır. Sosyal, siyasal, ilmi, ekonomik, mezhebi bölünmeler vd. Bunların en önemlisi direk imana ve İslam’a yöneltilmiş olan son iki yüzyıldaki saldırılardır. İslam topraklarında kurulu olan ve şeklen adı İslam ülkesi olan sözde laik rejimlerdir. Bunların mazlum Müslüman coğrafyaya yaşattığı acıyı yabancılar yaşatmamışlardır. İlginç, bir o kadar da dramatik bir durumla karşı karşıyayız maalesef. İslam medeniyetini asıl ayakta tutan unsurlar ilmi ve manevi temellerdir. Siyasal, toplumsal, iktisadi krizler ve sarsıntılar temele yönelmiş olan saldırıların dışa vurumudur. Tarihte de benzer durumlar olmuştur. Ama o zamanki ulema ve erbab-ı himmet bilgin arifler, halkın kafasını karıştıran küfrün saldırılarını, aşırıların hücumlarını bertaraf etmek için, Kuran ve Sünnete, ehl-ı sünnet inancına muhalif olan tüm görüşleri derinlemesine okuyup akli /rasyonel ve nakli delillerle, reddiyelerle iddialarını çürütmüşlerdir. Böylece bu zararlı, köksüz, haksız güruhlar tarihte kaybolup gitmişlerdir. İşin garip yanı, kaderin bir cilvesi olarak bazen o muhalif grupların, mezheplerin en büyük beyinleri, âlimleri ehl-i sünnete iltihak etmiş, içlerinden geldikleri muhalifleri yine hem nakli, hem felsefi, kelamı delillerle hezimete uğratmışlardır. Yani onları kendi yöntemleriyle ilzam ve ilcam etmişlerdir. Abbasi halifesi Me’mun bin Harun Reşid zamanında, miladi 832 yılında (132 Hicri  )   Bağdat’ta kurulan ‘’BEYTUL HİKME’’ (Bilgi evi) tercüme merkeziyle eski Yunan, Pers, Hint Mısır medeniyetlerinin kitapları doğruları ve yanlışlarıyla beraber Arapça ‘ya tercüme edilmişlerdir. İş sadece tıb, matematik, hendese, coğrafya, astronom, klasik mantık, tarih ve buna benzer alanlarla sınırlı kalsa zararı yok, hatta faydası vardı ama onların akideyle, farklı inançlarla, inançsızlıkla, ateizmle ilgili kitapları, makaleleri ve eserleri de tercüme edildi, kapasitesi bunları kaldıramayacak kişilerin eline geçti. Bazıları Kuranı, sünneti ve topyekûn olarak İslam’ı reddedecek kerteye düştü. Ibn Ravendi gibi. Önceleri Mutezile iken sonra dehriliğe (materyalizme ve maddeciliğe) kaydı. Günümüzde de revaçta olan üç ana akım o zaman da vardı. Tabi ki bunlar daha eskiydi ama halk arasında yaygın değildi. Yunan Medeniyetinin temeli Antik Mezopotamya (Fırat, Dicle arası bölge )'ya dayanıyordu. Bunu Batı Dünyası da bilir ve itiraf eder. Dehriyyun (Ateistler  ), Tabiiyyun   (Tabiatçılar, Natüralistler )ve ilahiyyun (Bir yaratıcının varlığını kabul eden filozoflar ki tarih boyunca Yaratıcının varlığını kabul eden filozoflar çoğunluktadır) . İslam dünyasında yetişen bazı filozoflar da İslam’ı kabul ettikleri halde kitap ve sünnete zıt olan şeyler ileri sürüyorlardı: Allah’ın  (c.c.)  cüz’i yatı bilmediği, haşrın cismani değil ruhani olduğu, maddenin, âlemin ezeli olduğu. Varlıkların şekilsiz, formsuz olan ilk ezeli cevher heyuladdan yaratıldığı gibi tezler. Bunlar ve daha birçok etkenün tesiriyle, İslam dünyası asırlarca sürecek bir kaosun ve girdabın içine düştü, fikri çatışma ve bölünmüşlüklerle adeta atomize olmuş, birbirine zıt kesimlerin, grupların var olduğu bir toplum oluşmasına sebep oldu. İşte bu karışık ortamda, fitnenin merkezi diyebileceğimiz Mutezile ve Bâtıniler her tarafa yayılmış, hatta devlet gücünü ele geçirebilmiş, bazı halifeleri, sultanları saflarına katmayı başarmışlardı. İşkence dâhil ehl-i sünnet ulemasına her türlü baskıyı ve eziyeti yaşatmışlardır. İmam Ahmed bin Hanbeli uzun süre hapsetmiş, Halk-ı Kur’an meselesinden dolayı ona ağır işkenceler uygulamışlardır. Öncesinde aynısını İmam Ebu Hanife’ye tatbik etmişler ve maalesef şehadetine sebep olmuşlardır. Ağır işkencelerden dolayı bu büyük İslam âlimi ve müçtehidi hayatını kaybetmiştir, o zamanki manzara ne kadar da günümüze benziyor... Bu sapkın itizal mezhebine bağlı olanlar, aynen günümüzde bazı Selefiler in / Vehbilerin, çoğu aşırı Hristiyan, hatta bir kısmı papaz olan oryantalistlerin tesirindeki bazı ilahiyatçıların yaptığı gibi hadisleri inkâr etmiş, hoşlarına gidenleri almış, olmayanları reddetmişlerdir. İs o düzeye vardı ki, bunlardan bazısı Müslüman olmadığını, teist olduğunu söyledi. Tabi ki burada ilim ehli, irfan ehli olan ilahiyatçıları tenzih ediyoruz.

          Adını andığımız filozoflardan bazıları da derin araştırma, düşünme ve muhasebelerden sonra tasavvufa yönelmiş, eski düşüncelerini tashih etmişlerdir. Onlardan biri dünyaca meşhur Müslüman filozof ve tabip İbn Sina’dır. O,  sonraları tasavvufa yönelince onunla ilgili Makamatu'l Arifin adlı kitabı yazıştıran Sina, sözü geçen kitabında şöyle der: “Hakk’ın katı herkesin gidebileceği bir yol değildir; ona ancak çok az kimse muttali olabilir. İrfan ilmini duyan fakat ondan gafil bir kimse ona sadece gülüp geçer, onun kıymetini bilemez. Âmâ ehli olanlar bu anlatılanların bir ibret olduğunu bilirler. Kim onu duyar da ondan tiksinirse nefsini itham etsin. Herhalde o bu ilme münasip olmasa gerektir.

"Herkes ne için yaratılmışsa kendisine o şey kolay gelir "...

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

Kaynak:

(1) Müslim, İman: 232.

(2) Tirmizi, İlim 19; İbn Mâce, Zühd 17

15
açık
Namaz Vakti 22 Kasım 2024
İmsak 06:22
Güneş 07:52
Öğle 12:55
İkindi 15:25
Akşam 17:48
Yatsı 19:12
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Manisa FK 12 17
11. Esenler Erokspor 12 17
12. Ümraniye 12 17
13. Pendikspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Deportivo Alaves 13 13
16. Las Palmas 13 12
17. Getafe 13 10
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 13 9
20. Valencia 11 7
Günün Karikatürü Tümü