Kamil Mü'min Olmanın Yolları -5

5. Takva ehli olmak

Dünya ve âhirette huzur ve mutluluk takva iledir.

Lügatte takvâ, vigâye mastarından gelir ki bir şeyi, eziyet eden ve zarar veren şeyden korumak manasındadır. (İsfehânî, Râğıb, el-Müfredât, s. 833.)

İttikâ, korunmak demek, muttakî, kendisini koruyan demek olur.

Şeriat ıstılahında takvâ: Nefsi, günah olan şeyden korumaktır ki bu da mahzurlu olanı terk etmekledir. Bu da bazı mubahları terk etmekle tamam olur. (İsfehânî, Râğıb, el-Müfredât, s. 833.)

Takva, İslam ıstılahında daha ziyade şüphelileri bile terk etmektir. Bunun delili de şu hadîs-i şerîftir:

“Şurası muhakkak ki, haramlar apaçık bellidir, helaller de apaçık bellidir. Bu ikisi arasında (haram veya helal olduğu) şüpheli olanlar vardır. İnsanlardan çoğu bunları bilmez. Bu durumda, kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, dinini de, ırzını da muhafaza etmiş olur. Kim de şüpheli şeylere düşerse harama düşmüş olur, tıpkı koruluğun etrafında sürüsünü otlatan çoban gibi ki, her an koruluğa düşebilecek durumdadır. Haberiniz olsun, her melikin bir koruluğu vardır, Allah'ın koruluğu da haramlarıdır. Haberiniz olsun, cesette bir et parçası var ki, eğer o sağlıklı olursa cesedin tamamı sağlıklı olur, eğer o bozulursa, cesedin tamamı bozulur. Haberiniz olsun bu et parçası kalptir.” (Buhârî, İman, 39; Müslim, Müsâkat, 107.)

Takvâ, kulun, küfürden ve şirkten, büyük küçük günahlardan hatta şüphelilerden bile kendisini koruyarak Allah’ın azabından ve kızmasından kendimizi korumak, ilâhî koruma altına girmek ve daima Kur'ân-ı Kerîm caddesinde bulunup şeytanların hilelerinden ve yollarından korunmaktır.

“Takvâ, dikenli tarlada ayağına diken batmadan yürümektir.”

Ebû Hureyre (r.a.)

Bu manaya göre kılı kırk yarmak, Hakka ve halka karşı çok hassas davranmaktır.

Bu takvâ, büyük-küçük bütün günahları, şüphelileri ve bidat olan uygulamaları da terk edip amelde Ehl-i Sünnet ve’l-Cemâat ameline göre farzları, vacipleri, sünnetleri ve nafileleri çoğaltmakla hâsıl olur.

“Takvâ, Allah’ın haram kıldığı şeyleri terk edip farzlarını eda etmektir. Allah, bundan sonra ne nasip etse hayır üzerine hayır olur.” Ömer b. Abduülazız (rh.a.)

“Takvâ, isyan etmeyip itaat etmek, zikredip unutmamak ve şükredip nankörlük etmemektir.” İmam Mücâhid (rh.a.)

“Takvâ, kalp, günahtan temizlenince, seninle günahlar arasına günahı terk etmeye azim kuvveti hâsıl olan bir koruma olur ki artık günah senden çıkmaz olur.”

İmam-ı Gazâlî (rh.a.)