01.03.2024, 18:21

Hep aynı terane!..

Uzun bir süredir göze yakın, gündeme uzak Haydarpaşa Garı birdenbire gündeme düşüverdi. Hem de Avrupa yakasındaki sırdaşı Sirkeci ile birlikte. Sebep; sebebi T.C. Kültür Ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Müdürlüğü Uygulamalar Daire Başkanlığı’nın “Haydarpaşa ve Sirkeci Gar Sahası hk” yazısı.

Yazıda, “Bakanlığımız, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü arasında 12.09.2023 tarihinde İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, İbrahimağa Mahallesi, Haydarpaşa Gar Sahası İle Fatih İlçesi, Hoca Paşa Mahallesi, Sirkeci Gar Sahası Üzerinde Muhtelif Parsellerde Bulunan Binaların Kültür ve Turizm Bakanlığı Faaliyetleri Kapsamında Kiralanmasına Yönelik Ön Protokol imzalanmıştır” denilerek Haydarpaşa ve Sirkeci Gar Sahası proje çalışmaları ile sonrasında yapılacak uygulama çalışmalarında yer almak üzere, kendi uzmanlık alanlarında yaptıkları akademik ve bilimsel çalışmalar dikkate alınarak ilgi Bakanlık oluru ile ‘Danışman’ ve ‘Danışma Kurulu’ oluşturulmuş ve protokol kapsamında bulunan bina ve alanların rölöve, restitüsyon, restorasyon, rekonstrüksiyon yeni bina yapımı teşhir-tanzim, çevre düzenlemesi yapılması vb. karşılığı kiralanmasına yönelik olarak Bakanlığımız tarafından sosyal ve kültürel tesis alanı olarak işlevlendirmek üzere konsept proje çalışmalarına başlanılmıştır” şeklinde devam eden bir tamim yayınlanmış.

Oh ne âlâ!.. Geç kalınmış olmakla birlikte, sevindirici bir gelişme. Bu projeye, “yangından mal kaçırma” gibi bakan çevrelere teessüf etmekten başka yapacak bir şey yok. Neyse onlar tezviratla uğraşadursun, gelin biz 2012’ye gidip Haydarpaşa Garı’nda biraz nostalji yapalım...

***

Karaköy-Kadıköy Şehir Hatları’nın panoramik vapuruna bindiğim gibi soluğu Haydarpaşa’da alıyorum. Haydarpaşa Garı’ndan uzun bir yolculuğa çıkmamanın rahatlığıyla, İstanbul’un simge eserlerinden olan devasa yapıya bir kez daha hayranlıkla bakıyorum. Haydarpaşa, 15 Kasım 2012'de İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Haydarpaşa Port Projesi'ni onaylamasıyla birlikte boynuna asılan idam fermanın ruhunda oluşturduğu acıyla sarsılıyor. Yapılacak ihaleden sonra vurulacak ilk kazmanın sancısını çekiyor.

Başımı kaldırıp, Sultan İkinci Abülhamid Han’ın 1906-1908 tarihleri arasında Alman mimar Otto Ritter ve Helmuth Cuno’a inşa ettirdiği yapının kalbi niteliğindeki saate bakıyorum. Akrep 3’ü, yelkovan ise 17’yi gösterirken âdeta donup kalmış. Bir dönemler günü 24 saat yaşayan Haydarpaşa’da zaman durmuş.

*

Hicaz’dan sonra 1 Şubat 2012’nin 23.30’unda Anadolu’yla irtibatı kesilen gar, yaşam sebebi olan damarlarından birini daha kaybetmenin travmasını yaşıyor. Merdivenlerden çıkıp, devasa kapıdan içeri girerken; hiç kimse koşuşturmuyor, hiç kimse birbiriyle çarpışmıyor. Her şey durmaya ayarlanmış bir şekilde aheste aheste hareket ediyor.

Bekleme salonlarında bîtap düşüp yatanlar...

Uzun yol hazırlığı yapan kondüktörler, makinistler, şimendiferler...

Bir yakınını yolcu ederken-beklerken sigarasının birini söndürüp diğerini yakanlar...

Asker kaçaklarını arayan inzibatlar...

“Kent var, Parlement var, Malboro var” deyip tombala çektirenler...

Gardaki saate bakma parası alan Sülün Osmanlar...

Hepsi sırra kadem basmışlar.

***

Anadolu’dan gelen saf insanları gözüne kestiren arsız, yolsuz, hırsız ve bitirimlerin derdest edildiği Gar Karakolu en sakin günlerini yaşıyor.

Müşterilerinin talebine yetişemeyen büfeler ve Gar Restaurant sinek avlıyor.

“Haydarpaşa’dan Kars’a gidecek olan 11410 sefer sayılı Doğu Ekspresi hareket etmek üzere”anonsundan sonra acı acı çalan siren seslerinin yokluğu kulakları tırmalıyor.

Bütün bu sessizlikleri; hafta sonları hatırı sayılı(!) kişilerin kaldırdığı kadehleri, “istemezük”çülüğü âdet haline getiren platformcuların “Haydarpaşa elden gidiyor” sloganları ve sevgilisiyle randevulaşanların garın orta yerinde birbirleriyle adaba mugayyır şekilde şapur şupur öpüşmeleri bozuyor.

1., 2., 3., ... yol bomboş; in cin top oynuyor.

Son seferi belli olmayan Haydarpaşa-Pendik banliyö treni, kadim yolcularını menzile taşımak için hareket ediyor.

*

Yüzyıllardır sevgi ve nefret saikleri arasında nefes almaya çabalayan İstanbul; hem doğunun hem de batının en nadide varlıklarını hâlâ miras olarak saklamaya çabalıyor. Geçmişten haberler verebilmek için bağrında barındırdığı ”ruh”ları; rüzgârlardan, yağmurlardan sakınırken, artık insanlardan korumakta zorlanıyor. Yine de medeniyetlerin beşiğinde büyüttüğü kültürlere ”analık” şefkatiyle sıkı sıkıya sarılıyor. Bir kapısı doğunun, bir kapısı batının sonsuzluğuna açılmaya devam ediyor.

Heyhat ki, Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın emaneti Haydarpaşa Garı göz göre göre ölüyor. Asya’nın bittiği, hayallerin başladığı garı her geçen gün biraz daha yalnızlığa sürükleniyor. “Zamanın ruhu”nda hayat bulan vefasızlık; Haydarpaşa’nın duvarlarından, raylarından, tavanlarından, merdivenlerinden adeta ölümcül bir virüs gibi etrafa yayılıyor.

Saat 3.17’de duran zaman makinasının altından raylara uzanan “Maziden Geriye Kalan” sergiden üzerimize öyküler dökülüyor...

Haydarpaşa’dan İstanbul’a bakarken, “dönüşüm çağı”nda can çekişen hayallerim bir kez daha hafızamda canlanıyor...

*

Mesela, Haydarpaşa Tren Garı olmasa Anadolu’dan gelenlere kim “hoş geldin” deyip, gurbetin ilk rehavetini attıracaktı.

Mesela, boğazı öpen kubbesiyle rahmete kapı aralayan Kılıç Ali Paşa Camii olmasa, Tophane Yokuşu’ndan inenler nerede ferahlayacaktı.

Mesela, 7 tepenin kandillerinden Beyazıt Camii ve Külliyesi olmasa, sahaflar çarşısını, çınar altı sohbetlerini, yangın kulesini kim hatırlayacaktı.

Heyhat ki, bunca elzemliklerine rağmen, bu eserler ne kadar yetimmiş meğer. Elektrik kontağından çıkan yangınlar olmasa; ne yolcuların, ne de şadırvanlarında paklananların bir haber vereceği yoktu medeniyetimizin bu ulaklarından.

*

Son yıllarda şahit olduğumuz yangınların fotoğrafına bakarken, geçmişin kareleri bir kere daha gözlerimin önünden akmaya başladı.

İstanbul’a ilk adım atışımda “aha burası Haydarpaşa Garı” diyorlardı. Rayların bitiminde koca bir bina duruyordu, üstelik ne filmlerde gördüklerime ne de kartpostallardakilere hiç benzemiyordu. Üzerinden savaşlar, sabotajlar, yangınlar, hatalı restorasyonlar ve yıllar geçmesine rağmen Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın hayallerini ne kadar da güzel tasvir ediyordu. Rayların diğer ucunda Hicaz olduğundandı belki de.

Koskocaman kapılarından dışarı adım attığımda çarpıyordu İstanbul beni.

Bilemiyorum, farkında değilim; belki de yanımdaki herkesi.

Efsunlu bir sessizlik “bu kadar minareyi hiç bir arada gördün mü?” diyordu. Kendimden geçmiş bir şekilde “görmedim” diyordum. O kadar.

Sonra yavaş yavaş mermer basamaklardan iniyordum, fakat kendimde değildim. Elimde tahta bavulum olmadığı halde, şehir hatları vapuru ile İstanbul’a gidiyordum. Arkamda kalıyordu, içinde heyecandan bîtap düştüğüm Haydarpaşa.

Yıllar sonra “Haydarpaşa yanıyor” (28 Kasım 2010) dediklerinde kartpostal gibi belleğime astığım bu resmi hatırlıyordum. Bir de ilk gördüğümde bir türlü objektife sığdıramadığım İstanbul’u. Artık İstanbul’u Haydarpaşa’dan değil, Haydarpaşa’nın yanışını İstanbul’dan seyrediyordum.

Bir yangınla diğer yangınlara yol alıp, geçmişi hatıralarda yaşıyordum. Sıla özlemiyle yanan yüreğimi, rayların en sonundaki beldeye gönderiyordum.

Günün bitip her şeyin silüetleştiği İstanbul’a doğru yol alırken, boynuna idamlık yaftası asılmış Haydarpaşa’ya bir kez daha bakıp, “Bir idamlık “Haydarpaşa” vardı, asıldı; / Kaydını düştüler, mühür basıldı. / Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı...” dizelerini terennüm ediyordum.

*

Hülasa... Belleği yangınla çökertilmiş Haydarpaşa Garı, gözyaşlarını içine akıtarak; nazırın, şehremininin, Mimarlar Odası’nın, eylemcilerin, havanda su döven titirli mühendislerin çözümsüzlük tartışmalarını izliyor.

Yorumlar (0)
5
kısa süreli hafif yoğunluklu yağmur
Namaz Vakti 18 Ocak 2025
İmsak 06:49
Güneş 08:21
Öğle 13:10
İkindi 15:29
Akşam 17:49
Yatsı 19:16
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 19 51
2. Fenerbahçe 18 42
3. Samsunspor 18 36
4. Göztepe 18 31
5. Eyüpspor 18 30
6. Beşiktaş 18 30
7. Başakşehir 18 26
8. Gaziantep FK 18 25
9. Rizespor 18 24
10. Trabzonspor 18 22
11. Alanyaspor 18 22
12. Kasımpasa 18 21
13. Antalyaspor 18 21
14. Konyaspor 18 20
15. Sivasspor 18 20
16. Kayserispor 18 16
17. Bodrumspor 18 15
18. Hatayspor 19 10
19. A.Demirspor 18 5
Takımlar O P
1. Kocaelispor 19 41
2. Karagümrük 19 34
3. Bandırmaspor 19 34
4. Ankaragücü 20 30
5. Erzurumspor 19 30
6. Ahlatçı Çorum FK 19 29
7. Amed Sportif 19 29
8. Boluspor 19 28
9. İstanbulspor 19 27
10. Pendikspor 19 27
11. Keçiörengücü 19 27
12. Gençlerbirliği 19 27
13. Ümraniye 19 26
14. Manisa FK 19 26
15. Igdir FK 19 25
16. Şanlıurfaspor 20 25
17. Esenler Erokspor 19 23
18. Sakaryaspor 19 23
19. Adanaspor 19 15
20. Yeni Malatyaspor 19 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 20 47
2. Arsenal 21 43
3. Nottingham Forest 21 41
4. Newcastle 21 38
5. Chelsea 21 37
6. M.City 21 35
7. Aston Villa 21 35
8. Bournemouth 21 34
9. Brighton 21 31
10. Fulham 21 30
11. Brentford 21 28
12. M. United 21 26
13. West Ham United 21 26
14. Tottenham 21 24
15. Crystal Palace 21 24
16. Everton 20 17
17. Wolves 21 16
18. Ipswich Town 21 16
19. Leicester City 21 14
20. Southampton 21 6
Takımlar O P
1. Atletico Madrid 19 44
2. Real Madrid 19 43
3. Barcelona 19 38
4. Athletic Bilbao 19 36
5. Villarreal 19 30
6. Mallorca 19 30
7. Real Sociedad 19 28
8. Girona 19 28
9. Rayo Vallecano 19 25
10. Real Betis 19 25
11. Osasuna 19 25
12. Celta Vigo 19 24
13. Sevilla 19 23
14. Las Palmas 19 22
15. Getafe 19 19
16. Leganes 19 19
17. Espanyol 20 19
18. Deportivo Alaves 19 17
19. Real Valladolid 20 15
20. Valencia 19 13
Günün Karikatürü Tümü