İslami ilimlerle uğraşanların çoğu metodoloji sorunuyla karşı karşıya kalırlar. Buna İslami ilimler literatüründe usul ilmi diyoruz.
Buradaki en büyük metodoloji sorunu, her islami ilim için ayrı ayrı metodoljinin benimsenmesi konusu olmuştur.
Özellikle ilimleri öğrenmeye çalışanlar, bu metodoljinin çoğuna hakim olamadığından bir süre sonra islami ilimlerin sadece bir dalında yoğunlaşmakta, bu durum ise yorumlarında isabetsizliğe yol açmaktadır.
Örneğin bir fakih veya mutasavvuf, hadis diline ve metodolojisine yabancı olduğundan her gördüğü ve kitaplarda geçen hadisin bir kritiğini yapmadan benimsemekte bu durumda hem yanlış sonuçlara ulaşmakta ve hem de bilmeden mevzu, zayıf hadislerin yaygınlaşmasına, din diye benimsenmesine ve bir süre sonra bu zayıf noktadan islama saldırıların gelmesine neden olmaktadır.
Aynı şekilde diğer farklı islami disiplinlerinden habersiz olan bir hadisçi de hadisleri herhangi bir yoruma tabi tutmadan olduğu gibi benimsemekte, bu durumda da şekilci bir yapı ortaya çıkmaktadır.
Halbuki tüm bu disiplinleri birleştirecek ortak metodoloji/usul ilmi oluşturulsa insanlar olaylara bütüncül bakmış olurlar.
Biz nacizane olarak şöyle bir öneride bulunuyoruz:
Mevcut usul ilimleri içinde en kapsamlısı ve en çok üzerinde çalışılmış olanı usulu fıkıhtır. Usulu fıkhı esas alarak diğer usul bilgilerini bu temel üzerine inşa edebiliriz.
Örneğin şöyle yapabiliriz.
Klasik usul ilmimizde önce kitap/kur'an'la başlanır. Birinci kaynağımız odur. Burada Kur'an'ı sadece fıkıh açısından ele almak yerine, bu kısmı tefsir usulunün de anlatıldığı yer haline getirebiliriz. Böylece usulu fıkıh içinde tefsir usulu de yerleşmiş olur.
ikinci kaynağımız sünnet/hadis'tir. Burada da aynı yöntemi izler, sadece fıkıh açısından değil, hadis usulünü de buraya yerleştirebiliriz.
İcma'nın içine usulu din (akaid) yöntemini yerleştirebiliriz.
Kıyas'ın içine de akli ilimleri yani mantık, edebiyat, dil konularını yerleştirebiliriz.
istihsan, istishap, seddu zerai yönteminin içine fıkhı batın/tasavvuf/edep ilmini de yerleştirebiliriz.
Böylece bir usul dersi ile tüm islami disiplinleri bir arada öğrenmiş oluruz.
Bu sayede disiplinler arası kopukluğu da gidermiş oluruz. Ayrıca, tek bir usul dersi içerisinde tüm yöntemleri yerleştirmiş oluruz. Bu durum öğrenmeyi, konuları birbirine bağlamayı da kolaylaştırır.