İslami Tarihte Kaostan Sonra İstikrar

Bu konu uzun konu ama sonuçları itibariyle günümüzle de irtibatlıdır.

Hz. Ömer’in, sonrasında Hz. Osman’ın ve Hz. Ali’nin şehadetleriyle fitne ve kaos dönemine girildi maalesef.

Sonraki dört yüz yılda kargaşa devam etti. Hak ve batıl mücadele etti.

Felsefenin Beytul'-Hikmet'de tercümesi ile kaos derinleşti.

TARİHTE HADİS EHLİ ADIYLA GEÇEN EHL-I SÜNNET VEL CEMAAT BÜYÜK KAOSLARDAN SONRA BİR İSTİKRAR SAĞLADI

Ebul Hasen Eş'ariden Mezhep İmamlarına, hadisleri savunan İmam Buhari’den, İmam Müslim’den İmam Gazali'ye ve hadiste zirve olan Şeyh Ahmed İbn Hacer Askalaniye kadar Ehl-ı Sünnet ulema eserleri ve mücadeleleri ile genel hatlarıyla sonraki bin yılın istikrarını sağladılar.

Haricilerden başlayıp Haşhaşilere, Karmatilere kadar, Şii Batınilerden/İsmaililerden Mutezileye kadar İslam Dünyası dört yüz yıl siyasi, fikri ve askeri olarak büyük kargaşalar yaşadı.

Zamanımızda da kaos nüksetti.

Bu kaos dönemi de bitecek. Bu defa küresel çapta bir kaos olduğundan küresel çapta bir istikrar /pax ile sonuçlanırsa ancak tarihsel kriz biter. Bu da uzun zaman alacak.

Son yüz yılda İslam Devletlerinin kötü niyetli insanların kontrolüne girmesiyle suni/yapay bir kaos oluştu ama tesiri itibariyle tarihtekinden çok daha şiddetli ve dramatik sonuçlar doğurdu.

Aslında günümüzde olan her fikir ve ideoloji tarihte farklı isimle vardır ve şimdiki onun devamıdır. Buna Komünizm, demokrasi, Vahhabilik, milliyetçilik ve Şia dahil ...

Çoğu kimse aslında Komünizmin İran kökenli Mazdek'in eseri olduğunu bilmez. İslam öncesi Pers/Fars İmparatorlukları döneminde yaşamış sapkın Mecusi bir din adamıdır Mazdek... Şah Kubat vasıtasıyla öldürüldü sonunda...

Alman fikozof Nitche 'BÖYLE BUYURDU ZERDÜŞT' adlı kitabıyla o dönemlere işaret eder.

İslam tarihindeki Milel ve Nihal kitaplarında da konu çok geçer.

HUKUKTA/FIKIHTA İSTİKRAR TOPLUMUN VE SİYASAL İDARENİN İSTİKRAR VE HUZURU İÇİN ŞARTTIR

Ehl -ı Sünnet bir istikrar sağladı.

MEZHEPSİZLİK AKIMI VE VAHHABİLİK İSTİKRARSIZLIĞA NEDEN OLDU SON İKİYÜZ YILDA

Said Ramazan Buti'nin EL-LAMEZHEBİYYE (MEZHEPSİZLİK) kitabi rasyonel ve nakli delillerle bunu izah eder ...اللامذهبىةًاخطر بدعةً.... 'MEZHEPSİZLİK İSLAM ŞERİATINI TEHDİT EDEN EN BÜYÜK TEHLİKEDİR /EN ÖLÜMCÜL BİDATTIR' kitabın tam adı.

Vaziyet-ı ahval şudur kısaca:

Suud Bedevi Devleti kökenli Vahhabilk mezhepleri ve tasavvufu kaldırayım, birllk yapayım derken kendileri bin mezhebe ayrıldı ve her Vahhabi hoca diğerine kafir ,müşrik demekle meşgul ..

İşid, El kaide, Kürtlerde Hizbullah, Yaşar Nuri, Kur’an’ı inkar eden kafası karışık bir kaç boş ilahiyatçı vd. Tipler bu zeminde gelişti. Dıştan ziyade arıza içtedir. Onların açtığı fitne kapısından girdiler.

Farklı fetvalar olsun ama 1400 yıllık tarihsel tecrübenin kurcalanması ve tasfiye edilmek istenmesi büyük blr felakete yol açtı ve zarar daha da artacak şayet vazgeçilmezse.

BATIDA (AVRUPADA VE AMERİKADA ) BİLE HUKUKTA KODİFİKASYON VE İSTİKRAR ÖNDE TUTULUR

Birileri sürekli Batıdan örnek ister. Orada da durum dediğimiz gibidir.

Hukukta farklı ictihatlar /düşünceler onlarda da var.

Yaklaşık altıyüz bin sayfadan oluşan Avrupa Birliği Hukuk Müktesebatı, Roma Hukuku vd. böyledir.

CÜZİ İÇTİHATLAR FETVA ADI ALTINDA OLMALI

Tabiki Kitap ve Sünnet dahilinde, akıl ve mantık dairesinde farklı fikirler de olacaktır, tabiidir bu. Zaten mezheplerde bile kendi içlerinde ihtilaflar rahmet kabul edilip düşmanlıkların önü kesilmiştir böylece.

Bu ihtilaflar ortak noktalara nazaran çok daha azdır, kin, nefret ve suçlamalara neden olmamalıdırlar.