Herkesin bir Kadir gecesi vardır. Kadir gecesi Kur’anın zihninize ve kalbinize yerleştiği gecedir..
Yusuf suresi 40.ayette Hüküm sadece Allahın’dır diye bir meydan okuma ibaresi vardır. Rabbimiz son sözün her zaman kendisine ait olduğunu belirtir. Başlı başına bir mucize olan Kur’anı kerimde hayata dair her konuda kendisine başvurulmasını emredilir. İnsanlarımızın yüz üstü ezbere okumaya alıştığı Kur’an aslında noktasından virgülüne tek tek üzerinde durularak ve tefekkürle okunması gereken bir mucizedir. Okuduğumuz okuldaki hocamız bize evde çalışmamız için bir kitap verdiğinde o kitap başka bir dile olsa bile anlamak hatta ezberlemek için didiniriz çünkü önümüzde sınavın ve sınıfta kalma riskinin olduğunu biliriz. Fakat en büyük sınav olan hayat için en büyük öğretmen olan yüce Allah (c.c.)’ın verdiği çalışma kitabı olan Kur’anı kerimi maalesef azınlık bir grup üstünde dura dura okur. Ve nedense Kur’anı kerim sanki sırlı, efsunlu herkesin anlayamayacağı bir kitap sanılır. Halbuki rabbimiz Kur’anı kerim ‘’Mubin’’ yani açık, lafı dolandırmayan, net anlatılan bir kitap diye tanıtmıştır. Rabbimiz Cuma suresi 5.ayette Tevratı gereği gibi anlayıp ona göre davrananlara kitap yüklü cahil eşşekler benzetmesi yaparken Kur’ana böyle davranlara ne der varın siz düşünün. Kur’anı kerimin çeşitli yerlerinde insanı ve toplumu inşa eden mihenk taşı diyeceğimiz emirler, yasaklar vardır. Bazen bunlardan sadece bir ayet bile bir haftalık bir araştırma ve tefekkür gerektiriyor. Öyle laf olsun diye değil, gerçekten gerektiriyor. Mesela bir örnek; Allah istediği Müslüman profilini Furkan suresi 63.ayetten 76.ayete kadar anlatıyor ve 77.ayette bu insanın nasıl değer kazanacağını söylüyor. Mesela başka bir örnek, Bakara suresi 275.ayetten 283.ayete kadar ulusal ekonomik düzenini, borca dayalı alışveriş düzenini, yüzyılın sömürü düzeni olan küresel bankacılık sistemini kesinlikle yasakladığını, bunu yapmanın Allah’a ve elçilerine savaş ilanı olduğunu açıklar. Allah’ın ekonomik düzenine uymayanlar ekonomik kıyamet yaşar ve ayetin deyimiyle ‘’cinnet krizinden çıkmışa benzer’’. Ve başka bir örnek, İskoçyalı bilim adamı Roselt Wills Yasin suresi 40.ayeti görür görmez değerlendirmeye alır ve o güne kadar bilimin güneşin dönmediği sabit durduğu fikrinin red edildiğini farkeder, inceleme sonucunda güneşinde döndüğünü keşfeder ve Milkway akademi ödülüyle beraber iki milyon dolarıda alır. Peki bugüne kadar istisnalar hariç kaç hoca bu meseleyi cemaatlerine anlattı? Yasin suresindeki sadece bir ayetten bu kadar fırtına kopuyorsa bütün Kur’anın oluşturacağı kıyameti kim hayal edebilir. Bediüzzaman (r.aleyh)’in Kur’an söndürülemez bir güneştir, ifadesi Kur’anın değdiği her alanı aydınlatabilecek bir özelliğe sahiptir anlamındandır. Bu makalemizde İsra suresinde geçen 18 adet emirden söz edeceğiz. İsra gece yürüyüşü demektir. Sureye kimisi İsra suresi demişken bir kısımda İsrail oğulları süreside demiştir. Fakat burada önemli olan ne isim verildiği değil içeriğidir. 22.ayetten başlayan emirler 39.ayete kadar devam eder ve 39.ayette neden bu emirlerin tebliğ edildiği ifade edilir. Madde halinde ayetleri analiz edelim.
22.Ayet; Allah ile beraber başka ilahlar edinme, yoksa kınanmış ve kendi başına yapayalnız bırakılmış hale gelirsin. (Günümüzdeki maddi put sayısı hz.Muhammed’in (s.a.v.) Mekkeden temizlediği putlardan çok daha fazladır)
23.Ayet: Rabbin on’dan başkasına kulluk etmemenizi ve anne babaya itaat etmenizi emrediyor. Şayet onlardan biri veya ikiside yaşlanırsa (hizmetlerinde bulunduğunda) onlara öf bile deme ve onlara güzel sözler söyle. (Günümüzdeki huzur evleri veya bazı gelinlerin ayrı ev tutkusuna eleştiri)
24.Ayet: Anne babana acıyarak alçakgönüllülük kanatlarını ger ve deki; Rabbim ben nasıl küçükken beni terbiye ettilerse sende onları kazan beladan koru.
25.Ayet: Rabbiniz sizin içinizdekileri daha iyi bilir. Eğer siz salih olursanız şüphesiz o da kendisine yönelenleri bağışlar.
26.Ayet: Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp savurma. (Burdaki akraba bizim bildiğimiz biyolojik akraba değil, ‘’kurba’’ ifadesi kullanılmış olup yakınlarına, çevrene demektir.
27.Ayet: Çünkü saçıp savuranlar şeytanın kardeşleridir. Şeytan ise rabbine karşı nankördür.
28.Ayet: Eğer Rabbinden ummakta olduğun bir rahmeti beklerken (maddi sıkıntılarla onlara bakamayacak durumda olursan) bunu onlara güzellikle açıkla.
29.Ayet: Elini boynunda bağlanmış olarak kılma (çok cimri olma) büsbütün de açılma. Sonra kınanırsın ve pişmanlık içinde kalakalırsın.
30.Ayet: Şüphesiz senin Rabbin rızkı dilediğine genişletir veya daraltır. Gerçekten o kullarından haberi olandır ve herşeyi görendir.
31.Ayet: Yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Onlara da size de biz rızkı veririz. Şüphesiz onları öldürmek büyük bir suçtur.
32.Ayet: Zinaya yaklaşmayın. (Bırakın zina yapmayı yaklaşmayın bile) Çünkü o çirkin, kötü ve hayasız bir yoldur.
33.Ayet: Haklı bir neden olmaksızın Allah’ın haram kıldığı öldürme eylemini yapmayın. Kim mazlum olarak öldürülürse onun velisine kısas veya karar için yetki vermişizdir. Ama eğer kısas edecekse öldürmede ölçüyü taşırmasın. (Şuan Amerika hukuk sisteminde öldürülen kişinin velileri bu hakka sahiptir)
34.Ayet: Ergenlik çağına erişinceye kadar yetimin malına göz dikmeyin. Ahde vefa gösterin. Çünkü ahid (yemin) bir sorumluluktur.
35.Ayet: Ölçtüğünüz zaman ölçüyü tam tutun ve doğru tartılarla tartın. Bu daha hayırlıdır ve sonuç bakımından daha güzeldir.
36.Ayet: Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme, çünkü kulak, göz ve kalp bunlardan sorumludur.
37.Ayet: Yeryüzünde gururla yürüme, çünkü sen ne yeri yarabilirdin ne de dağlara boca erişebilirsin.
38.Ayet: Bütün bunlar kötülüğü olan ve Rabbinin katında hoş olmayanlardır.
39.Ayet: Bunlar, Rabbinin sana hikmet olarak vahyettiği şeylerdir. Rabbin ile beraber başka ilahlar edinme, yoksa yerilmiş ve kovulmuş olarak cehenneme bırakılırsın.