26.12.2020, 13:08

Âkif'i Tahkir Eden Alçaklar

Önceki gün Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda grubu bulunan bütün partilerin imzasıyla İstiklâl Marşı’nın kabulünün 100. yılı münasebetiyle 2021 yılı “İstiklâl Marşı Yılı” ilan edildi. Aradan geçen bir asır sonra madem böyle güzel bir haberle müjdelendik, o zaman İstiklâl Marşı’mızı yazan isimden biraz bahsetmeye gayret edelim.

*

“Mehmed Âkif kimdir?..” denildiğinde O’nu “İstiklâl Marşı” ve “Safahat” şâiri, yazar, mütercim, İstanbul Dârülfünûnu Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi, Birinci Büyük Millet Meclisi Burdur Mebusu, Millî Mücadele’nin mânevî lideri, Kahire Üniversitesi Türkçe Muallimi, yirmi yıllık baytar, büyük fikir- ahlâk ve dâvâ adamı… diye özlüce tarif etmeye kalksak eksik olur.

O, 20 Aralık 1873’te payitahtın Hırka-i Şerif kazası, Hoca Üveys Mahallesi, Hüsrevpaşa Caddesi’ndeki 10 numaralı meskende doğduğunda (Bu adres bugün Akşemsettin Mahallesi, Balipaşa Caddesi, No: 61, Barcın Apartmanı olarak kayıtlı) Osmanlı “Hasta Adam” ilân edilmiş; çözülme, umutsuzluk veba gibi her tarafa yayımlaya başlamıştı.

Âkif, 1878’de Fatih Emir Buharî Mahalle Mektebi’ne başlar. 1879’da Fatih İptidaisi’ne (ilkokul)geçer ve babasından Arapça öğrenir. 1882 yılında Fatih Merkez Rüştiyesi’ne, 1886’da ise Mülkiye İdadisi’ne girer ve Mülkiye Mektebi’ni 1888’de bitirir.

İstanbul’un kalbi olan Fatih’te büyük sancılara şahit olan Âkif, ilmin, merhametin, direnişin ve mücadelenin içinde varlık mücadelesi vermeye başlar. Bu çetin mücadele sürerken önce “Hem babam, hem hocamdır. Ne biliyorsam kendisinden öğrendim” dediği babası İpeklizâde Tâhir Efendi’yi (1888) kaybeden Âkif, daha sarsıntıyı atlatamadan bu seferde evleri yanar.

*

Âkif için mülkiye eğitimine devam etmek imkânsız hale gelir. Artık erdemli bir yoksulluk dönemi başlamış; fedâkarlık, dayanışma ve onurunu kaybetmeden hayata tutunma mücadelesi kaçınılmaz olmuştur.

Mezun olduğunda iş imkânı sunan Halkalı Baytar ve Ziraat Mektebi’ne 1889’da yatılı olarak başlar, 22 Aralık 1893’te okulu birincilikle bitirir.

Ziraat Nezareti (Tarım Bakanlığı) emrinde geçen yirmi yıllık memuriyeti sırasında, görev yeri İstanbul olmasına rağmen kalbindeki millet sevdasıyla Anadolu’dan Rumeli’ye Mısır’dan Arabistan’a kadar ülkesinin topraklarını adım adım dolaşıp memleketini, insanlarını ve sıkıntılarını daha yakından tanır.

1 Eylül 1898’de 25 yaşında iken Tophane-i Amire veznedarı Mehmet Emin Bey’in kızı İsmet hanım ile evlenir. (Bu evlilikten Cemile (Doğrul), Feride (Akçor), Suad (Argon) isimli 3 kız, Ahmet Naim, Mehmet Emin ve Tâhir isimli 3 erkek çocukları dünyaya gelir.)

31 Mayıs 1918’de çıkan büyük Cibâli-Fatih yangınında, yedibinbeşyüz (7500) evle birlikte, Sarıgüzel’deki evleri ikinci defa yanar. Bunun üzerine 1918-19 kışını da Heybeliada’da geçirdikten sonra, yazın Beylerbeyi’ne taşınırlar.

10 Nisan 1920’de Millî Mücadele’ye katılmak için Beylerbeyi’den yola çıkar.

*

Âkif, imâmesi kopmuş tesbih taneleri gibi dağılan Osmanlı Devleti’nin ardından umudun simge isimlerinden olur. İstanbul’un işgalinden (13 Kasım 1918) sonra aldığı davet üzerine Millî Mücadele’ye katılmak amacıyla Ankara’ya geldiğinde kendisine büyük hayranlık duyan Taceddin-i Veli Camii imamı Tevfik hoca, Âkif’e çalışmalarını sürdürebilmesi için Taceddin Dergâhı’nı tahsis eder.

Eşine az rastlanan önder ve örnek bir şahsiyet olan Âkif, ülkesini işgal etmek isteyenlere karşı aklıyla, kalbiyle, diliyle ve her şeyden öte kalemiyle büyük bir mücadele başlatır. Mütefekkir, iman ve aksiyon adamı Âkif, Kurtuluş Savaşı’nda millî kuvvetlerin yanında yer almakla kalmayıp, yazı, şiir, konuşma, vaaz ve hutbeleriyle halkı cephelere seferber ederek, Millî Mücadele’nin kahramanlarından biri olur.

*

5 Haziran 1920’de Mustafa Kemal Paşa’nın teklifi ile Burdur Mebusu seçilir. Bu dönemde Eskişehir, Burdur, Sandıklı, Dinar, Afyon, Antalya, Konya, Kastamonu gibi şehirlerde halka ve diğer bazı mebuslarla beraber cephelerde askerlere hitaben Millî Mücadele’yi teşvik eden konuşma ve vaazlarını sürdürür. Meclis kararıyla gittiği Kastamonu’daki Nasrullah Camii’nde Sevr’i anlatan ve Millî Mücadele’yi destekleyen meşhur vaazını verir. Bu vaaz büyük yankı uyandırır.

Ayrıca Ankara’da ev buluncaya kadar Kastamonu’da oturmak üzere ev tutar, Eşref Edib’in öncülüğünde Sebîlürreşâd da Kastamonu’da yayına başlar. Akif’in Nasrullah Kürsüsü’nde verdiği vaaz bu nüshada yayınlanır. (Bu sayı büyük ilgi gördüğünden bir kaç defa basılır.)

1920’nin Aralık sonunda Mehmed Akif Ankara’ya döner. Mustafa Kemal Paşa, Sebîlürreşâd kadar hiçbir gazetenin neşredilemediğini ve manevî cephemizin kuvvetlenmesinde Sebîlürreşâd’ın büyük hizmeti olduğunu bildirerek teşekkürlerini sunar.

*

Burdur Mebusu olduğu yıllarda günlerini Taceddin Dergâhı’nda geçiren Âkif, dostlarıyla Millî Mücadele şuurunu burada zirveye taşır. Bir gece yatağından fırlar kağıt kalem bulamayınca İstiklâl Marşı’mızın ilk mısralarını bu mütevazı mekânın duvarlarına kazır. Milletin derdini, acısını, sevincini ve coşkusunu hem teninde, hem ruhunda yaşayarak dizelere aktarır. Çünkü O, dizelerin Mimar Sinan’ı, Ümmet-i Muhammed’in sevdalısıdır.

*

Millî Mücadele savaşı sonuç vermiş, memleket üzerindeki kara bulutlar dağılarak ortalık aydınlanmaya başlamıştır. Ne hazindir ki, “Bırak ihanet tam anlımdan vursun beni, / İsterse karanlık zindanlarda boğsun, / Eğer ölümüm yaşatacaksa Devleti, / Bu canı koruyan nefse yazıklar olsun...” diyerek duasında kendini unutan Âkif, bu dönemde büyük bir hayal kırıklığına uğrar. Birinci Meclis dağıldıktan sonra 1923 Mayıs’ında İstanbul’a döner.

Âkif için artık suskunluk dönemi başlamıştır.

Yıllar sonra Sezai Karakoç, Millî Şairin bu suskunluğunu şöyle yorumlayacaktır: “Âkif gibi bir şairin cemiyette oluşan bu değişim karşısında susması, denebilir ki en büyük tepkisi, en güçlü protestosudur”. Yani isyanı da imanı gibi mukaddestir.

*

Yeni kurulan devletin çevresini kuşatmaya başlayan zorbalar Âkif’i her geçen gün daha da üzmeye, incitmeye başlar.

Çünkü Millî Mücadele ve Kurtuluş Savaşı’nın manevî lideri olacaksın, sonra da arkana hafiyeler takılacak. Ne kadar tevil edilirse edilsin amaç bellidir. Memleketi millî fikir ve aksiyon adamlarından temizlemek!.. Çanakkale’de feda edilen neslin son kahramanlarını yaşarken kahretmek!..

Evet, hem İstiklâl Marşı gururla okunan, hem de peşine polis hafiyesi takılan Millî Şairimiz Mehmed Âkif Ersoy’dan bahsediyoruz.

Millî Mücadeleden galip çıkan bir ülkenin kahramanlarının en civanmerdi, en vatanperver ferdi olan çilekeş Âkif’e asıl zulüm bundan sonra yapılacaktır. Yazdığı şiir, millî marş olarak kabul edilen şair öz yurdunda bir yabancı gibi duracaktır. Âkif artık istenmeyen adamdır.

*

AR DAMARI ÇATLAMIŞLAR ÂKİF’E SALDIRIYOR

Çanakkale Destanı’nı görmeden, hissederek yazan adamdan bahsediyoruz.

Zaferin haberi gelmeden, Hicaz yolunda, El Muazzama İstasyonu’nda Âkif’le yolculuk eden Kuşçubaşı Eşref Bey anlatıyor: “Ay bedir halindeydi. Çöl gecelerinin parlak yıldızlı semasını, zaferimizin şerefine aydınlatan ayın bu efsanevî ışıkları altında, Mehmed Âkif bu güneşi unutturacak kadar parlak çöl gecesinde sabahladı. İstasyon binasının arkasındaki hurmalığın içine çekildi. Sadece hıçkırıklarını duyuyorduk. Sabahleyin, vazifesini tamamlamış fanilerin az kula nasip olan rahatlığıyla yüzüme derin derin baktı: ‘Artık ölebilirim Eşref. Gözlerim açık gitmez’ dedi…” (Ölümünün 50. Yıldönümünde Mehmed Âkif Ersoy, Yavuz Bülent Bakiler, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları)

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE / “Şühedâ gövdesi, bir baksana dağlar taşlar... / O, rûkü olmasa, dünyada eğilmez başlar, / Vurulmuş temiz alnından uzanmış yatıyor, / Bir hilâl uğruna yâ Rab, ne güneşler batıyor!..// Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! / Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. / Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi... / Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi...”

İşte bu ruh haliyle bir destan yazmış adama kalkıp birileri hezeyanlarını kusacak. Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünde, şehitleri anma töreninde dönemin meşhur şairlerinden birisi kürsüye çıkıp diyecek ki, “Maalesef, Çanakkale Şehitleri için güzel, şehitlerimizin şanına layık bir Türk şairi tarafından bir şiir yazılamadı. Çanakkale Destanı’nı yazan Türk değildir. Çaresiz Türk olmayan bir adamın şiirini okuyacağız...” (Osman Yüksel Serdengeçti’nin Âkif’in yakın arkadaşı Hasan Basri Çantay’dan nakli)

Bu hezeyanları duyan koskoca Âkif çocuklar gibi ağlar.

Yeri gelmişken, ar damarı çatlamışların kustuğu hezayanların değinmeden geçmeyelim. 1918’li yıllarda Robert Koleji’nden yetişen bir kızın verdiği konferansta Mehmed Âkif’ten “beyni sağır, gözü kör” olarak bahsetmesi üzerine, Âkif hayasızlara cevap verirken bile öğreten şu şiirini yazmıştır:

“Beraber ağlamazsın, sonra, kör dersin, sağır dersin. / Bu hissizlikten insanlık hem iğrensin, hem ürpersin! / Ne ibret, yok mu, bir bilsen kızarmak bilmeyen çehren? / Bırak tahsili, evladım, sen ilkin bir haya öğren!..”

Yarın devam edelim inşallah.

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 24 Kasım 2024
İmsak 06:25
Güneş 07:55
Öğle 12:56
İkindi 15:24
Akşam 17:46
Yatsı 19:11
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 12 34
2. Fenerbahçe 12 29
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 13 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 12 16
9. Rizespor 12 16
10. Gaziantep FK 12 15
11. Kasımpasa 12 14
12. Konyaspor 12 14
13. Antalyaspor 12 14
14. Trabzonspor 11 12
15. Kayserispor 12 12
16. Bodrumspor 13 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Boluspor 13 21
7. Ankaragücü 13 19
8. Ahlatçı Çorum FK 12 19
9. Keçiörengücü 13 18
10. Şanlıurfaspor 13 18
11. Ümraniye 13 18
12. Gençlerbirliği 13 18
13. Pendikspor 13 18
14. Esenler Erokspor 12 17
15. İstanbulspor 13 17
16. Manisa FK 13 17
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 13 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 12 23
3. Chelsea 12 22
4. Arsenal 12 22
5. Brighton 12 22
6. Tottenham 12 19
7. Nottingham Forest 12 19
8. Aston Villa 12 19
9. Newcastle 11 18
10. Fulham 12 18
11. Brentford 12 17
12. M. United 11 15
13. Bournemouth 12 15
14. West Ham United 11 12
15. Everton 12 11
16. Leicester City 12 10
17. Wolves 12 9
18. Crystal Palace 12 8
19. Ipswich Town 11 8
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 14 34
2. Atletico Madrid 14 29
3. Real Madrid 12 27
4. Villarreal 12 24
5. Girona 14 21
6. Mallorca 14 21
7. Osasuna 13 21
8. Athletic Bilbao 13 20
9. Real Betis 14 20
10. Real Sociedad 13 18
11. Celta Vigo 14 18
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Getafe 14 13
16. Deportivo Alaves 14 13
17. Las Palmas 14 12
18. Valencia 12 10
19. Espanyol 13 10
20. Real Valladolid 14 9
Günün Karikatürü Tümü