Ne yaptık ki? Demeyin, devam edin

Geçmişte yapılan, yazılan, konuşulan her şeyin iyisi, güzeli, faydalısı günümüze kadar gelenleri var, gelemeyenleri var.

Caminin temeline konulan taştan, duvarına konulan kerpice kadar yapılanlar bugüne gelemese de o günün ihtiyacını karşılamıştır ve sevabına nail olunmuştur.

Bugüne kadar gelenleri de bu çağdakilere fikir vermeye devam etmektedir.

Geçmişte yazılan bazı eserler vardır ki, aslına rastlanamamıştır ama ondan etkilenen zatların eseri günümüze kadar gelmiştir ve faydalı olmaya devam etmektedir.

Ders veren ama yazmayan hocalar vardır ki, amel defterleri hâlâ yazılmaya devam ederler.

İyi şeyler öğretenlerin defteri de, kötü şeyler öğretenlerin defteri de yazılmaya devam eder.

Onun için iyi, güzel ve faydalı şeyler öğrenmeli, öğretmeli.

Hocalarının adını bilmediğimiz ama eserlerinden yararlandığımız İmam Ebu Hanife, İmam Şafii, İmam Ahmed bin Hanbel, İmam Malik gibi değerli insanlarımızın eserleri, dünyanın her tarafında şu anda uygulamaya devam ediyor.

Bugün sabah namazını dünyanın her tarafında kılan Müslümanlar bu dört mezhep imamının Sevgili Peygamberimiz’den naklettiği usule göre namazlarını kıldılar.

Bu dört imamın hocalarını çoğunluğumuz bilmeyiz; onlar kitap yazmamışlar ama kitap yazanları yetiştirmişler.

O adsız kahramanlar, bizim tarafımızdan unutulsalar da amel defterlerinden sorumlu melekler tarafından unutulmazlar.

Bugün bu senede yaşayanlar, yaptığınız, yazdığınız, konuştuğunuz her şeyin doğru, iyi, güzel ve faydalı olmasına dikkat ediniz.

Yanlış, çirkin, kötü ve faydasız işler yapanlar ve yayanların öldükten sonra da amel defteri kapanmaz.

Rabbimiz bizi güzel şeyler yapmaya teşvik için buyurur:

“Kim güzel bir şeye aracılık yaparsa, aracı olan için de bir hisse vardır. Kim de kötü bir şeye aracılık yaparsa, onun için de bir hisse vardır. Allah her şeye kadir ve razik’dır.” (Nisa Sûresi, ayet 4/85)

Sevgili Peygamberimiz:

“Bir kişi İslam’da (Müslüman olarak) güzel bir çığır açarsa, onunla amel edildiği sürece o çığırdan gidenlerin sevabı eksiltilmeden çığırı açana da yazılır.

Bir kişi de İslam’da (Müslüman olarak) kötü çığır açarsa, ondan sonra onunla amel edildiği sürece o amel edenlerin günahından hiçbir şey eksiltilmeden çığır açana da yazılır.” buyurur. (Müslim, Sahih, K. İlim, bab 6)

“Yaptık da ne oldu, yazdık da ne oldu, konuştuk da ne oldu?” demeyin

“Dün soluduk da ne oldu, dün içtik de ne oldu, dün yedik de ne oldu?” demediğimiz gibi, dün yaptık da ne oldu… demeyelim.

Dün soluduklarımızla, yediklerimizle bugün ayaktayız.

Dün okuduklarımızla, yazdıklarımızla, konuştuklarımızla bugün ayaktayız.

Her günün nefesi ve gıdası ayrı olduğu gibi, her günün İslami hizmeti, Kitap, Sünnet, icma’ı ümmet ve kıyas-ı fukaha, çizgisine aykırı olmamak kaydıyla ayrı kıvamdadır.

Hazreti Adem’den beri sofralarımızda buğday ürünleri en baştadır. Sofradaki sunumu yenidir.

Bu gününüz dünden iyi olsun, yarınınız bu gününüzü aratmasın, daha iyi hizmetler nasip olsun.

“İki günü denk olan, aldanmıştır.”