Cumhuriyet Hiçbir Anlam İfade Etmiyor

Cumhuriyet, arabî bir kelime. Çoğunluk manasında... Cumhuriyet için, "Adalet, meşveret ve kanunda inhisarı kuvvetten ibarettir" diyor bir mütefekkirimiz. Olmazsa olmaz şartı, hürriyet...

TARİH 15.11.2020, 23:00 15.11.2020, 23:15 Ramazan Peri
Cumhuriyet Hiçbir Anlam İfade Etmiyor

Devlet sistemlerinin genel gelişme çizgisi: Mutlakiyet, meşrutiyet, cumhuriyet... Mutlakiyette hükümdarın mutlak iradesi hakim. Meşrutiyette hükümdarla birlikte halkın belirlediği meclis hükümferma. Cumhuriyette ise hükümdar yok, ancak seçimle iş başına gelen temsilciler var.

Cumhuriyeti ilan etmek demek onu uygulamak demek değil elbet. Sovyet Rusya da bir zamanlar cumhuriyet olduğunu söylüyordu. Demokrasinin bulunmadığı yerde, devlet biçiminin cumhuriyet olması hiçbir anlam ifade etmiyor. Demokrasi ise, bir temel ilkenin adı. Kendini kendine has kurumları ve kurallarıyla ifade ediyor.

Bizde çok partili sistem meşrutiyetle başladı. Gel gör ki, biz demokrasiyi hazmedemedik, kuralları ve kurumlarıyla uygulayamadık. Bunun sebebi de, meşrutiyet devresine tarihi bir vetireyi izleyerek gelmeyişimizdi. Onu hak etmemiştik.

Bugünkü manasıyla cumhuriyetin temeli meşrutiyet yıllarında atıldı. Belki o zamanlar nüve halindeydi, ama siyasi düşünce tarlamıza düşmüştü bir kez. Her tohum gibi, onun gelişip serpilmesi de zamanla oldu.

Bizde cumhuriyetin ilanı bir milletin ortak kararı olarak kabul edilmeli. istiklal harbi yapan bir milletin iradesi böyle tecelli etti. Cumhuriyet, meşrutiyetin bir adım ilerisidir. Şu anda ingiltere meşrutiyetle idare ediliyor. Bu sebeple, cumhuriyet öncesi gelinen noktayı gözardı etmemek gerek.

Tek partili bir sistemin ne hakiki bir cumhuriyetle bağdaşır tarafı vardır, ne de demokrasiyle. Cumhuriyetin ilk yirmi beş yılında, meşrutiyet senelerinde ulaşılan noktanın bile gerisine düştük. Bu arada kurulan ve kısa süre sonra kapatılan partiler, sadece muhalifleri temizleme aracı olarak kullanıldı.

Hürriyet, müsavat, uhuvvet kavramları ittihat ve Terakki tarafından bayraklaştırılmış, paraların üstüne bile bu kelimeler kazınmıştı. Malum büyük ihtilalden sonra ortaya çıkan kavramlardı bunlar, bizimkiler de ondan etkilenip, almışlardı. Birden fazla parti vardı, hür seçimler yapılmaya çalışılıyordu, meclis ihdas edilmişti, kabineler kuruluyordu. Temel problem, bu yeni sistemin hazmedilememesiydi. Tecrübesizdik, alt yapıyı oluşturmamıştık, halkı şuurlandırmamıştık, demokrasi için gerekli olan "birey" henüz ortalarda yoktu. Ne iktidar olmayı becerebiliyorduk, ne de muhalefet yapmayı. Sistemi de kısa zamanda kendimize benzetmiştik. Ancak, bunlar getirilen sistemin meselesi olmaktan ziyade uygulayıcıların liyakatsızlığıydı.

Hürriyet, müsavat, uhuvvet söylemleriyle iktidara gelen ittihat ve Terakki Fırkası, bir süre sonra bu söylemlere hiç mi hiç uymayan bir hale geldi, abartarak tenkit ettiği mutlakiyet dönemini mumla aratacak bir istibdada başladı. Muhaliflerine tahammülü yoktu. Onları susturmak ve sindirmek için tek vasıtası vardı elinde, o da şiddetti.

Ardından büyük bir savaş yaşadık ve herşey yerle bir oldu. Ne örümcek kaldı, ne sinek. Can derdine düşmüştük. Sistem düşünecek halimiz kalmamıştı. Savaş devam ederken meclisin ihdası ve hemen ardından da cumhuriyetin ilanı bir toparlanmanın göstergeleriydi.

Savaş sonunda tam bir demokrası beklenebilirdi. Bazı mütefekkirlerimizde dine hürmetkar bir cumhuriyet ve onun temel şartı olan demokrasi için temenniler vardı. Belki demokrasi kavramı bugünkü gibi telaffuz edilmiyordu, ama söylenen sözlerin maksudu buydu. Onlar hürriyeti istiyorlardı, hukukun üstünlüğünü istiyorlardı, mecliste dinin de emri olan meşvereti istiyorlardı...

Ancak ikinci Meclis ile birlikte aksi bir durumla karşılaştılar. Meşrutiyet öncesinde ve meşrutiyet yıllarında şikayetlerinin temelini oluşturan "istibdat" belasıyla karşı karşıya geldiler. Sadece adı değişmişti istibdadın. Ve önemli bir farkı daha vardı öncekinden: Daha da şiddetlenmişti. Tenkide bile tahammülü yoktu artık. Cumhuriyet elitleri de ellerine iktidarı alır almaz seleflerinin yolunu tutmuşlardı. Bunların, ittihatçılardan artakalanlardan oldukları hatırlanırsa yaptıklarını anlamak daha kolay olur.

Hasılı, totaliter sistem davetsiz bir misafir gibi ansızın gelmiş ve milletin üstüne bütün sıkletiyle oturuvermişti. Demokrasinin önemini kavrayamamış bütün toplumlarda ortak özelliktir: Kuvvet kimdeyse hakimiyeti o alır. Aynı oyun bir daha oynandı. Böylece, adı cumhuriyet, muhtevası istibdat olan bir sistem silahların gölgesinde, top sesleri arasında geldi ve bu yurdu mekan tuttu. Hürriyet, adalet, uhuvvet, meşveret ve müsavat ise, bilinmez diyarlara giden bir gemiye bindirilip sürgüne gönderildi.

Kula kulluk etmekte mahir olanlar bu duruma da kolayca uyum sağladılar. Önünde saygıyla rüku edecekleri, kavuk sallayıp susta duracakları kişilerin ünvanları değişmişti sadece: "Padişah"lar gitmiş, "paşa"lar gelmişti. Artık, "padişahımız efendimiz" demeyeceklerdi de, "paşa hazretleri" diyeceklerdi! Ne farkederdi ki? ittihatçılar zamanında da benzeri bir durum olmamış mıydı?

Ve bu paşalar dönemi kulları, kurumları ve kurallarıyla hep devam etti.

Kemalî bir saltanata başladılar.

ismetle yaşayanlar baskı altında tutuldular.

Celalin gölgesinde bir parça nefes alındı.

Cemalden güzellikler beklediler, ama umduklarını bulamadılar, celal cemal olmuştu, cemal de celal.

Gür seller aktılar, yıktılar da yıktılar. insanlar yassıldılar, ıslatıldılar, kanları kurutulmak istendi, asıldılar, basıldılar.

Ay sundular, güneşi göstermediler, günü kararttılar.

Gürlerken gökler paşalar paşaları kovaladılar, hayır, onlar sivilleri kovaladılar.

Fahri görevler kabul ettiler, vaziyetten vazifeler çıkardılar.

Kenan illerine kadar sürdü bu kovalamaca. O illerde yusuflar kuyulara düştüler, kuyulardan alındılar, götürüldüler, kilitlendiler. Göz rengine bakmadılar, baktılarsa da göremediler, görseler de sevemediler. Damarlarındaki soylu kan hızlı akmayanlara pirim vermediler, uluslararası koşamadılar, ulus içi bayrak yarışında yarıştılar.

Çevikçe koşanlara ödüller verdiler, sevdiler, okşadılar. Koştular, kovaladılar, tırmandılar, tırmaladılar, dişlediler, kanattılar, yaladılar, yaltaklandılar, yoruldular, bittiler, tükendiler. Arkalarında ayak sesleri duydular, döndüler, baktılar, tişört, flört, blücin, kot, pop, hak, rak, salat, hamburger, kompüter, zaping, reyting, iletişim, bilişim, girişim, özgürlük, internet gördüler.

Yakubun koyunlarını kaybettiler, onları ararken bireyleri farkettiler, sürü sandılar, süngülediler, bireyler güdülmek istemediler, her biri bir güdücü olmak istediler, kendilerini gütmekti niyetleri, hizaya gelemediler, hafızaları zayıftı ezberleyemediler, şapkalıları kızdırdılar.

Sivil yollarda yürüyor, sivil binalara giriyor, sivil sularda yüzüyor, sivil sözleri dinliyor, sivil dilleri konuşuyorlardı. Ne istiyorlardı, ne istemiyorlardı, insanca yaşamak istiyor, itilip kakılmak istemiyor, kendileri olmak istiyor, fişlenmek istemiyor, düşünmek istiyor, ezberlemek istemiyor, konuşmak istiyor, susturulmaktan tiksiniyor, inanmak istiyor, anlamsız bir hayat yaşamak istemiyorlardı.

Yeterli bulmadılar, tutkuluydular, fazlasını kazanmalıydılar, barıştan yanaydılar, yatırımcıydılar, yatırım yaptılar, geçmişi verdiler, şimdiyi yatırdılar, geleceği kazandılar, alnı ak çocukları, başı dik torunları, özgür bireyleri, çalışkan, girişken, didişken, saygın, saygılı nesilleri bekliyorlar, ayak seslerini dinliyorlar, seviniyorlar, hep sevinmek istiyorlar!

ÖMER SEVİNÇGÜL

Yorumlar (0)
5
kısa süreli hafif yoğunluklu yağmur
Namaz Vakti 18 Ocak 2025
İmsak 06:49
Güneş 08:21
Öğle 13:10
İkindi 15:29
Akşam 17:49
Yatsı 19:16
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 19 51
2. Fenerbahçe 18 42
3. Samsunspor 18 36
4. Göztepe 18 31
5. Eyüpspor 18 30
6. Beşiktaş 18 30
7. Başakşehir 18 26
8. Gaziantep FK 18 25
9. Rizespor 18 24
10. Trabzonspor 18 22
11. Alanyaspor 18 22
12. Kasımpasa 18 21
13. Antalyaspor 18 21
14. Konyaspor 18 20
15. Sivasspor 18 20
16. Kayserispor 18 16
17. Bodrumspor 18 15
18. Hatayspor 19 10
19. A.Demirspor 18 5
Takımlar O P
1. Kocaelispor 19 41
2. Karagümrük 19 34
3. Bandırmaspor 19 34
4. Ankaragücü 20 30
5. Erzurumspor 19 30
6. Ahlatçı Çorum FK 19 29
7. Amed Sportif 19 29
8. Boluspor 19 28
9. İstanbulspor 19 27
10. Pendikspor 19 27
11. Keçiörengücü 19 27
12. Gençlerbirliği 19 27
13. Ümraniye 19 26
14. Manisa FK 19 26
15. Igdir FK 19 25
16. Şanlıurfaspor 20 25
17. Esenler Erokspor 19 23
18. Sakaryaspor 19 23
19. Adanaspor 19 15
20. Yeni Malatyaspor 19 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 20 47
2. Arsenal 21 43
3. Nottingham Forest 21 41
4. Newcastle 21 38
5. Chelsea 21 37
6. M.City 21 35
7. Aston Villa 21 35
8. Bournemouth 21 34
9. Brighton 21 31
10. Fulham 21 30
11. Brentford 21 28
12. M. United 21 26
13. West Ham United 21 26
14. Tottenham 21 24
15. Crystal Palace 21 24
16. Everton 20 17
17. Wolves 21 16
18. Ipswich Town 21 16
19. Leicester City 21 14
20. Southampton 21 6
Takımlar O P
1. Atletico Madrid 19 44
2. Real Madrid 19 43
3. Barcelona 19 38
4. Athletic Bilbao 19 36
5. Villarreal 19 30
6. Mallorca 19 30
7. Real Sociedad 19 28
8. Girona 19 28
9. Rayo Vallecano 19 25
10. Real Betis 19 25
11. Osasuna 19 25
12. Celta Vigo 19 24
13. Sevilla 19 23
14. Las Palmas 19 22
15. Getafe 19 19
16. Leganes 19 19
17. Espanyol 20 19
18. Deportivo Alaves 19 17
19. Real Valladolid 20 15
20. Valencia 19 13
Günün Karikatürü Tümü