Vatandaş Demokrasi İçin Ne Yapmalı?

Bu yazıda bazı uygulamaların hatalarını hatırlatmak istiyorum. Bu millet yerli ve yabancı şirketlerin esiri değil, bu toprakların sahibidir. Ona köle muamelesi yapılmasına izin verilmemelidir.

Hatlı telefonların açma kapama bedeli 15 TL olarak uygulanmaktadır. Bilgisayar üzerinden otomatik olarak yapılan bu açma kapama işlemi için bu miktarın alınması zulümdür. Telekom firmaları hazır kartlara 3 ay yükleme yapılmaması halinde bu gün için 60 TL olan kart bedelini yakmakta ve kartı iptal etmektedir. Hâlbuki vatandaş 3 ay yükleme yapmazsa dahi her ay asgari kaç lira yükleme yapması gerekiyorsa o kadar ödeme yapar ve kartını yeniden açabilir. Bu durumda kimseye haksızlık yapılmamış olur. Kaldı ki kartın kapalı vaziyette beklemesinin firmaya ne gibi bir maliyeti var ki? Karta para yüklerse çalışır, yüklemezse kapanır. Neden vatandaşı haksız yere soyuyorlar.

Belli bir paket kullanan aboneler vazgeçtikleri taktirde “İletişim Başkanlığının “belirleyeceği ortalama bir tarife üzerinden borcunu öder ve abonelikten vazgeçebilir. Bunun tespitindeki ölçüt şu olmalıdır. Telekom firmalarının hizmetlerinin ortalama değerleri tespit edilebilir. (Bir yılda kullanılan internet, görüşme ve mesaj toplamlarının toplam gelire bölünmesiyle elde edilecek rakam birim fiyatı belirler.) Bu gün için Telekom firmaları sesli görüşme için dakikası 50 kuruş mesaj için 50 kuruş fiyat uyguluyorlar, bu rakam fahiştir düzeltilmesi gereklidir. Telekom firmaları mesela bir paket yapıyor 1000 dakika her yöne 1 GB internet 5000 mesaj 40 TL diyor. Kişi borcunu ödeyemiyor veya hattı kapatılıyor. Kapatıyorsun, diğer ayın faturasında sanki hattı ve paketi kullanmış gibi para alıyorlar. Hem de açma kapama bedeli olarak ikinci bir ceza alıyorsun.  Eğer vatandaş borcunu ödemekte gecikmiş ve suç işlemişse bir suçtan iki ceza olmaz. Hat kapandı ve vatandaş kullanamadıysa paket bedeli o ay alınmaz abonelik süresi bir ay uzatılır. Telekom firmalarının vatandaşı bu derece soymalarına müsaade edilmemelidir. Zaten paket ücretine tabi bir vatandaş ciddi zarara uğruyor. Paketten caymada da çok haksızlık yapılıyor. Devletin vatandaşa sahip çıkması gereklidir.

Elektrik su doğalgaz fatura ödemelerinde gecikme 15 günü geçtiği taktirde açma kapamalarda 25 lira açma kapama bedeli alınmaktadır. Bu haksız ve yanlış bir uygulamadır. Şu an şirketler bu sürenin dolmasını bile beklemeden vatandaşın aldığı hizmeti hemen kesiyorlar. Kesme işleminin günlük maliyeti abone başına 1 lira değilken 25 lira alınması gerçekten vatandaşa zulüm ve kötü bir uygulamadır. Bu miktarın makul değeri 5 lirayı geçmemelidir. Zaten hizmeti kesmek yeterli bir cezadır.

Trafik sigortası işlemlerinde halkın kullandığı ortalama değeri 20 bin liranın altında olan ve yaygın kullanılan araçlara uygulanacak trafik sigortası bedeli 500-750 TL arası kabul edilir. Alt ve üst miktarlar şöyle tespit edilebilir: 10 bin TL nin altındaki araçlara 500 TL 50 bin TL değerindeki araçlara 2000 TL daha üst değerdeki araçlara kasko sigortasıyla birlikte uygulanan bir sistem getirilmelidir. Kaza kusurlusu araçların sigorta bedeli her kaza başına %25-%50 ve 3. Kazada %100 artırılacak şekilde tespit edilebilir. Böylece hem kazalar için caydırıcı bir yöntem uygulanmış olur, hem de yüksek sınıf araçların sigorta masraflarını kasko ile birleştirerek sigorta şirketlerine (dolayısıyla halka ) yük olması önlenmiş olur.

Bankaların alacaklarını tahsil etmek saikı ile icraya vermelerinde de vatandaşı boğmalarını önleyecek tedbirler alınmalıdır. Bu durumda süreler en az 3 ödeme döneminin geçirilmesi şartıyla olmalı; vatandaşa külfet yüklemeyecek borcunu kolayca ödeyebilecek yöntemler bulunmalıdır.

Osmangazi köprüsü yeni yapıldı. Devlet günlük 40 bin araç geçeğine göre taahhütte bulunmuş.  Bu köprünün milletimize kazandırılması büyük bir hizmettir. Devletin kasasından 5 kuruş çıkmadan bu işin yapılması övgüye şayandır. Ancak araç geçişlerinin beklenenden az olması halinde devletin zarara uğraması da kabul edilemez bir durumdur.                                                                       

Eğer bu köprü zarar edecekse bu rakam hazine tarafından karşılanacaksa hiç olmazsa fiyatı düşük tutarak toplam geliri artırmak daha rasyonel bir tutum olacaktır. Bizim tahminlerimize göre küçük araçlardan 30 lira ücret alınması halinde toplam geçiş sayısı 100 bin seviyesine çıkabilir ve kar elde edilebilir. (Büyük tonajlı araçlardan daha yüksek gelir elde edileceği düşünülürse)

İDO’nun fahiş kar anlayışı ve bilet fiyatlarını uçak firmaları gibi tespit etmesi de üzüntü verici bir durumdur. Bileti bir hafta evvel alırsan 10 lira sefer saatinde alırsan 30 lira. Tek seferde Yenikapı Yalova arasını 2 ton mazotla gidebilen bir feribotun en az 100 araç ve 500 yolcu taşıdığı hesaplansa (6000 mazot her sefer için 2000 işletme gideri hesaplansa toplam 8000 lira bir maliyet ortaya çıkmaktadır.) araç başı minimum 100x100=10 000+ 500 yolcu x20=10 000 toplam=20 000 günde 5 sefer yapılsa 12 000x5=60 000 günlük x30= 1.800.000 bir ayda,  yılda 25 milyon civarında tek feribotun yıllık kârı. Bu para ile her sene 5 feribot satın alınır. Bu kadar fahiş bir kazanç yabancı şirketlere yedirilmemelidir.

Türkiye devletini yönetenler şunu bilmelidir ki demokrasiyi de rejimi de ayakta tutan bu halktır. Bu memleketin bütün nimetleri ve bütün kaynakları bu halka aittir. Halk için yapılması gerekenler gecikmeksizin yapılmalıdır. Tankların önüne atılarak canını feda eden milletimiz her şeyi fazlası ile hak etmektedir.

SUAT GÜN

www.suatgun.com