1. Niçin sorusu mahiyetini öğrenmek için olmalı, sorgulamak için olmamalı
“Kişi bilmediğinin düşmanıdır.” Hz. Ali (r.a.)
İnsaf sahibi insan, bilmek için sorar, mahiyetini öğrenince doğru ve isabetli olana teslim olur. Şu âyet-i kerîmelerde meleklerin istifsâr/mahiyetinin tefsirini ve izahını öğrenmek için Allah Teâlâ’ya sorup öğrendikten sonra da teslim oldukları gibi:
“Bir zamanlar Rabb'in meleklere: “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” demişti.
(Melekler): “A!.. Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Oysa biz Seni överek tesbih ediyor ve Seni takdis ediyoruz” dediler.
(Rabb'in): “Ben sizin bilmediklerinizi bilirim” dedi. Ve Âdem'e isimlerin hepsini öğretti, sonra onları meleklere gösterip: “Haydi davanızda sadıksanız bana şunları isimleriyle haber verin” dedi.
Dediler ki: “Seni tenzîh ederiz (ya Rab!). Bizim, Senin bize öğrettiğinden başka bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz Sen bilensin, hakîmsin”.
(Allah): “Ey Âdem, bunlara onları isimleriyle haber ver” dedi. Bu emir üzerine Âdem onlara isimleriyle onları haber verince, (Allah): ‘Ben size, Ben göklerin ve yerin gayblarını bilirim, sizin açıkladığınızı da, içinizde gizlediğinizi de bilirim’ dememiş miydim? dedi.” (Bakara sûresi 2/30-33.)
2. Fikir ve görüş belirtmek, imkân sağlamaktan önemlidir
İsabetli ve doğru fikir ve görüş ortaya koyan kimse, imkânı değerlendirmesini de bilir.
“Fikirler, ordulardan daha güçlüdür.” W. M. Paxton
3. İsabetli ve doğru olan ve bizi ittifaka götüren fikirler serdetmek
“Düşmanın istifade edeceği ihtilaflara düşmeyin.” Halid b. Velid
“Büyük kafalar fikirleri, orta kafalar hâdiseleri, küçük kafalar ise kişileri konuşur.” Hyman G. Ricover
Büyükler, büyüklerden bahsederler; küçükler küçüklerden bahsederler ya kendilerini övmek ya da başkalarını yermek için konuşurlar.
4. Değişmekten ziyade gelişmeye önem vermek; değişmeyi gelişmek için düşünmek
“Başarı için ilk şart, gelişmedir.” G. Campbell
“Gelişmeleri durmuş milletlerin, hayatları da durmuş demektir.” Edmund Burke
“Gelişmenin anahtarı, her zaman azınlıktaki insanların elindedir. Her topluluk, her zaman diğerlerinden farklı olmaktan çekinmeyen insanların sayesinde gelişti.” Raymond B. Fosdick
5. Hale razı olmamak, olanla yetinmemek, geriye sistem ve eser mirası bırakmak
Müslüman, elbette eser bırakırken âhireti kazandıran eser bırakmaya dikkat eder. Müslüman, dünyayı, âhireti kazanmak için kazanır. Âhireti kazandıran miraslar, sahibini âdeta ölümsüz bırakır.
“Âhirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fâni dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme!” Saîd-i Nursî (rh.a.)
“Dünya bütün gelişmesini, mevcut durum karşısında kendilerini huzur içinde hissetmeyen insanlara borçludur.” W. E. Gladstone