27.11.2024, 13:11

Öğretmenler Günü neden?

24 Kasım öğretmenler günü olarak kutlanır ülkemizde ve işin ilginç yanı dünyada başka bir örneği de yoktur. Çünkü gelişmiş ülkelerde öğretmenlik büyük bir ünvandır ve onu hatırlamak için bir güne ihtiyaç duyulmaz, toplumda hep saygıyla karşılanır.

Avrupa'da pasaportunuzun meslek hanesine öğretmen olarak yazılmışsa saygı görürsünüz. Japonya'da da öğretmene saygı bir kültür haline gelmiştir, çünkü öğretmen gelecek nesilleri inşa eden bir varlıktır.

Japonya'ya gitmiş olan bir öğretmenin gözlemlerini de burada zikretmeden geçemeyeceğim:

Bir gün Japon meslektaşım hocam Yamamoto’ya sordum:

– Japonya’da Öğretmenler Günü kutlandığında, siz nasıl kutlarsınız?

Soruma şaşırarak cevap verdi:

– Öğretmenler günümüz yok. Cevabını duyunca ona inansam mı inanmasam mı bilemedim. Aklımdan şöyle bir düşünce geçti: “Ekonominin, bilimin, teknolojinin gelişmiş olduğu bir ülke neden hocaya, işine bu kadar saygısızlık ediyor?”

Bir keresinde, işten sonra Yamamoto beni evine davet etti. Okuldan uzakta yaşadığı için metroya bindik. Akşam “yoğun saatlerde” metro vagonları aşırı kalabalıktı. Bir şekilde gizlice içeri girdikten sonra korkuluğu sıkıca kavrayarak ayağa kalktım.

Aniden yanımda oturan yaşlı bana yol verdi. Bir yaşlının bu kadar saygılı tavrını anlamadığım için önerilerini kabul edemedim ama ısrarcıydı, oturmak zorunda kaldım.

Metrodan indikten sonra yaşlı adamın davranışını Yamamoto’dan açıklamasını istedim.

Yamamoto gülümseyerek öğretmen rozetimi işaret etti ve şöyle dedi:

– Bu yaşlı adam senin öğretmen olduğunu gördü ve statüne duyduğu saygının bir göstergesi olarak koltuğundan

vazgeçti.

Öğretmen Yamamoto'ya ilk gidişim olduğu için elim boş gitmek utanç vericiydi, ben de bir hediye almaya karar verdim. Yamamoto ile düşüncelerimi paylaştım, bana destek oldu ve ileride indirimli fiyatlarla mal alabileceğim bir öğretmen mağazası olduğunu söyledi.

Yine duygularımı tutamadım:

Ayrıcalıklar sadece öğretmenlere mi veriliyor? Diye sordum.

Sözlerimi onaylayan Yamamoto şunları söyledi:

Japonya’da öğretmen en saygı duyulan meslek, en saygı duyulan kişidir. Japon girişimciler dükkanlarına öğretmenler geldiğinde çok mutlu oluyorlar, bunu kendileri için büyük bir onur olarak görüyorlar.

Japonya’da kaldığım süre boyunca, Japonların öğretmenlere ne kadar saygı duyduğunu defalarca gördüm.

Metroda kendilerine ayrılmış koltuklar var, onlar için ayrı dükkanlar açılıyor, öğretmenler hiçbir ulaşım türü için bilet kuyruğuna girmiyor.

Bu nedenle Japon öğretmenlerin hayatlarının her günü onların, öğretmen gününe ihtiyaçları yoktur. Ama ülkemizde hatırlanması için bir güne ihtiyaç duyulmuştur.

Biz kavramlarımızın ve değerlerimizin içini boşaltmaktan başka bir şey yapmadığımız gibi toplumda saygın hale gelmesi gereken bir mesleği de paçavraya çevirmişizdir. Tabi ki bunda önce devletin ve sonra da öğretmenlerin büyük suçu bulunmaktadır.

Devlet, daha önceki yıllarda öğretmenlere düşük ücret vererek onların yan iş yapmalarına yol açarak saygınlıklarını bitirmelerini sağladığı gibi, öğretmenlerin de gerekli olgunluk ve bilince ulaşmamış kişilerden oluşturularak toplumda öncü ve model olmasını yok etmiştir. Öyle bir hale gelinmiştir ki en kolay kazanılan bölümler öğretmenlik bölümleri olmuştur. Üniversite sınav tercihlerinde veli listenin başına popüler okulları yazarken listenin sonuna da "eğer kazanamazsa bari öğretmen olsun" diyerek öğretmen bölümleri yazmıştır. Önceleri öğretmen açığı olduğundan bu kişiler iş bulurken zamanla artan nüfus ve çok üniversitelerin açılmasıyla da fazla vermiştir.

Bugün öğretmenlik için sıra bekleyen bir milyon gencimiz bulunmaktadır ki bu hem gençlerin zamanını, ümidini yok etmekte ve hem de ülkemizin kıt kaynaklarını tüketmek adına büyük bir plansızlık olmuştur. Halbuki bu süreci devlet ihtiyaç ekseninde doğru yöneterek hem gençlerin ve ailelerin geleceğini çalmaz ve hem de vergi mükelleflerin paralarını çöpe atmazdı. Bu okulları ihtiyaç ekseninde açar veya kontejanları ona göre belirlerdi. Ya da öğretmen olmanın yollarını ağırlaştırırdı. Mesela eskiden olduğu gibi öğretmen liselerini açar ve sadece buradan mezun olanları öğretmen fakültelerine alabilirdi. Geçmişte eğitim açığını kapatmak için dört yıllık mezun herkesi öğretmen yapmazlardı.

Devletin bir an önce sırada bekleyen bir milyon öğretmen adaylarına hepsini işe alamayacağını bildirmesi ve onları başka kanallara yönlendirmesi gerektiği gibi bundan sonra da iyi bir planlama ile yığılmayı önlemesi gerekir. İşin garabet noktası devlet öğretmen olmak için sırada bekleyen kişileri kadro yok diye almamasına rağmen yaklaşık yüz bin ücretli öğretmen çalıştırarak kendisi ile çelişmekte ve bir anlamda emek sömürüsünü bizzat kendisi yapmaktadır. Bu da belki sadece bizim ülkemize özgü bir durumdur. Ücretli olarak derse giren bir öğretmen artan ekonomik sorunlara karşı nasıl ayakta duracak ve nasıl öğrenciye ders verecek? Devletin yaptığı bu sömürünün daha vahimini de özel okullar yapmaktadır. Velilerden yüzbinlerce lira ücret almalarına rağmen öğretmenlerini asgari ücret ve hatta onun da altında ücretlerle çalıştırmaktadırlar.

Bir öğretmenler gününü devirdiğimiz şu günlerde bence bunları da cesaretle konuşmamız gerekir. Birilerinin devlete ve yöneticilerine hatalarını hatırlatıp doğru yola sırat-ı mustakime iletmesi gerekir.

Öğretmenlerin saygınlığı konusundan bahsettik ama toplumun öğretmene saygısının kalmaması için de her şeyi yaptık. Öğretmenin varlığı öğrencinin ve velinin iki dudağı arasına hapsettik. Öyleki öğrencilerin dövdüğü ve hatta öldürdüğü varlıklar haline geldi öğretmenler. Öğrenci ve öğretmenlerin bir iftirası ile hayatı kararan öğretmen nasıl ders anlatabilir. Sınıf hakimiyeti için öğrenciye disiplin uyguladığında anında kendisini idarede ve hatta yargıda bulabilecekken nasıl sınıf hakimiyeti kurabilir? Sınıf hakimiyeti kurulmamış olan yerde nasıl eğitim verilebilir?

Tabi ki bizim neslimiz pedagojik eğitim almamış ve sadece öğrenciyi döven öğretmenlerin elinde yetiştiğinden öğrenci merkezli bir yapı inşa etti ama bence topuzun ucu fena kaçtı. Öğretmeni lider ve rehber hale getirmenin yolu ve metodu bu değil, birçok yollar var ama bu onlardan birisi değil. Örneğin öğretmen başarısı ve performansı profesyonel idareciler kanalıyla takip edilebilir, depresif ve sıkıntılı öğretmenler rehabilite edilebilir, terapiye alınabilir veya geçici uzaklaştırma alabilir ama bunu sadece uzmanlar yapabilir, öğrencinin eline oyuncak olarak teslim edilmez. Öğretmeni öğrenci ve velinin eline teslim etmek demek eğitimi bitirmek demektir.

Peygamberlerin de bir muallim olduğu ve Resulullah (sav)'in "Ben bir muallimim" dediği bir meslek erbabını tekrar toplumu ihya eden bir noktaya getirmeliyiz. Unutmayalım ki kimsenin gitmediği en ucra köye bile devlet adına giden öğretmen ve imamlar olmuştur. Bunlar, bulundukları bölgeyi aydınlatmalıdırlar. Bunun için iyi yetişmiş, donanımlı ve psikolojik olarak da olgun insanlar yetiştirmeliyiz. Dört yıllık bir eğitimle öğretmen yetişmez ve sadece maaş ya da iş için bu alana giren kişiden de öğretmen olunmaz. Bunun için tekrar eski öğretmen liselerini açarak öğretmenlik kariyerine girmek isteyen insanları daha erken yaşta tespit etmek ve yetiştirmek gerekir. Tıpkı hemşirelik gibi, polislik gibi, askerlik gibi küçük yaşta yetiştirmeliyiz. Bu konuyla ilgili daha detaylı bir çalışmamı daha önce yayınlamıştım.

Konuyu toparlarsak öğretmenler günü öğretmenlere iltifat ettiğimiz tek bir güne dönüşmemeli bu konuda kalıcı çözümler sunulmalıdır. Yoksa geleceğimizi inşa edecek bir kitleyi yok etmiş olur, bu işi sadece bir meslek ve maişet kaynağı gören idealizmden yoksun insanların doldurduğu alan haline getirmiş oluruz.

Yorumlar (1)
Erkan Aslan 28 dakika önce
Değerli hocam çok doğru amma sistem başından bozuk. İlk düğme yanlış iliklenmiş olay bu
15
açık
Namaz Vakti 27 Kasım 2024
İmsak 06:28
Güneş 07:58
Öğle 12:57
İkindi 15:23
Akşam 17:45
Yatsı 19:10
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 12 34
2. Fenerbahçe 12 29
3. Samsunspor 13 26
4. Eyüpspor 13 22
5. Göztepe 12 21
6. Beşiktaş 12 21
7. Sivasspor 13 18
8. Başakşehir 12 16
9. Rizespor 12 16
10. Trabzonspor 12 15
11. Gaziantep FK 12 15
12. Kasımpasa 13 15
13. Konyaspor 13 15
14. Antalyaspor 12 14
15. Kayserispor 12 12
16. Alanyaspor 12 11
17. Bodrumspor 13 11
18. Hatayspor 12 7
19. A.Demirspor 12 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 13 26
2. Bandırmaspor 13 25
3. Karagümrük 13 24
4. Erzurumspor 13 22
5. Igdir FK 13 22
6. Boluspor 13 21
7. Ahlatçı Çorum FK 13 20
8. Ankaragücü 13 19
9. Esenler Erokspor 13 18
10. Keçiörengücü 13 18
11. Şanlıurfaspor 13 18
12. Ümraniye 13 18
13. Gençlerbirliği 13 18
14. Pendikspor 13 18
15. İstanbulspor 13 17
16. Manisa FK 13 17
17. Amed Sportif 13 15
18. Sakaryaspor 13 14
19. Adanaspor 13 8
20. Yeni Malatyaspor 13 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 12 31
2. M.City 12 23
3. Chelsea 12 22
4. Arsenal 12 22
5. Brighton 12 22
6. Tottenham 12 19
7. Nottingham Forest 12 19
8. Aston Villa 12 19
9. Fulham 12 18
10. Newcastle 12 18
11. Brentford 12 17
12. M. United 12 16
13. Bournemouth 12 15
14. West Ham United 12 15
15. Everton 12 11
16. Leicester City 12 10
17. Wolves 12 9
18. Ipswich Town 12 9
19. Crystal Palace 12 8
20. Southampton 12 4
Takımlar O P
1. Barcelona 14 34
2. Real Madrid 13 30
3. Atletico Madrid 14 29
4. Villarreal 13 25
5. Athletic Bilbao 14 23
6. Osasuna 14 22
7. Girona 14 21
8. Mallorca 14 21
9. Real Betis 14 20
10. Real Sociedad 14 18
11. Celta Vigo 14 18
12. Sevilla 14 18
13. Rayo Vallecano 13 16
14. Leganes 14 14
15. Getafe 14 13
16. Deportivo Alaves 14 13
17. Las Palmas 14 12
18. Valencia 12 10
19. Espanyol 13 10
20. Real Valladolid 14 9
Günün Karikatürü Tümü