Önceliğimiz İnsan mı, Hayvan mı?

Tüm göstermelik hayvan sevgisi şovmenliğine istismarcılar sorumdur: Boğulmak üzere bir köpek ve insan görseniz birini kurtarma şansızınız seçimiz varsa ne yapardınız? Çoğunuzun Cevabı büyük ihtimalle insan olacaktır. Buda demek oluyor ki bir öncelik var her zaman, insan hakları ve hayvan hakları arasında,. Muhakkak cevabı köpeği yani hayvanı kurtarırım diyecek kadar insan nefreti ile dolu hayvan oğlu hayvanlar diye cem olmayacak. Çünkü hayvanlara hakaret iftiraya girecek, çünkü hiç bir hayvan bu kadar nefret dolu olamaz ne hemcinslerine karşı hem de insanoğluna karşı. Tüm hayvanlar ilk önce hemcinsini kurtarmaya çalışır iç güdüsel olarak sahiplenme olarak, bu yüzden bu tipler KURAN AZİMŞAN tabiriyle "ESFELE SAFİLİN”dir, yani hayvandan daha aşağıdır, tamamen nefsiyle hareket eden nefsini kendine put edinmiş bencilliğin, kendi kendine vicdan sahtekarlığının Nirvana’sındaki tiplerdir, değil insan hayvan dahi olamazlar manen.

Bu sorumdan ve bana göre sitemde olsa belki biraz sert eleştirilerimden sorgulamamdan sonra, asıl konuya geçmek istiyorum konumuz " YENİ HAYVAN HAKLARI DÜZENLEMESİ YASAÇALIŞMALARI "

Genç bir TV programında açık oturumda insanlar tartışıyor. Baktım yeni düzenlemelere göre olayı çözmek yerine daha da karmaşıklaştırarak adeta. Milleti birbirine düşürecek gibi duruyor. Bir ayarımız yok maalesef hayvanları koruyalım derken cezaları ağırlaştıralım derken insan mağduriyetlerini daha da arttıracak hamleler yapılıyor. Şöyle ki sokakta bir sokak köpeği size saldırsa ve siz nefsi müdafaayla bir taş atsanız veya kendinizi korumak için bir değnekle kendinizi savunmaya kalksanız direkmen o taş veya değnek silah olarak kabul edilip cezai işleme maruz kalacak insanlar, yani kendini bile savunma suç olacak. Ondan sonra git ki mahkemelerde hapis cezası almamak için ispatlamaya çalış dur artık yoksa beni parçalayacaklardı gibisine adeta bir kadın hakları abartısıyla şahitsiz ispatsız kadının beyanını esas alarak ve erkekleri bin bir türlü şantaja iftiraya hedef haline getirerek boşanma ve aile içi şiddet ve cinayetle vakalarını zirveye çıkardıkları gibi, yüzbinlerce yuvanın darmadağın olmasına vesile oldukları gibi evlilik kaosunu şimdide bu hayvan hakları yasası abartısıyla pozitif ayrımcılık adı altında adeta zulme çevirecekler, yeni birçok mağduriyetlere sebep olacaklar, şayet bu tip insan haklarını adil şekilde her yönlü düşünmeden tek taraflı ayrımcılıkla hazırlanan yasalar yüzünden. Sorunu çözmek bir yana daha da karmaşık bir hale sokup daha çok hayvan ve insan katliamları duyacağız. Neden insan katliamları diyorum malum sokak hayvanlarının onlarca çocuk yaslı genç kadın erkek fark etmeksizin kendilerini beslemeye çalışanları bile parçalayıp katlettiklerini sürekli yıllardır görürüz haberlerde. On binlerce belki yüzbinlerce insanı da medyaya yansımayanlarla beraber yaraladıklarını biliyoruz. İçgüdüsel olarak sürü psikolojisiyle çeteleşerek.

Çocuklar okula giderken tedirgin oluyor yaşlılar kadınlar keza yine öyle bir yerden bir yere giderken bakkala bile gitse acaba saldırırlar mı birden hepsi gibisine tedirginlikle korkarak gidip geliyor, camiye giden yaslı cemaat sabah namazından yatsı namazına tenha karanlıklarda yine öyle tehlike altında tedirgin olarak camiye gelemiyorlar.

Şimdi soruyorum DEVLET vatandaşlarını sokakları bu tehlikeden korumakla mükellef değil midir? Ama insanlarda onlara eziyet veriyor bazen diyorlar, ne yapacağız ödeştiler mi diyeceğiz masumların parçalanarak ölümlerini hep böyle bekleyip mi? Taki kendi canımıza yakınımıza sevdiklerimize bizzat tanıdıklarımıza bir zarar verene kadar.

Muhakkak hayvan şiddetini tecavüz katliam vs. bu hayvanlara karşı yasalarda boşluk var ağırlaştırılmış para cezaları vs. hatta hapis cezaları da verilsin lakin bu tip abartı insanları mağdur edici yasalarla olmaz bu işler.

Bu hayvanlar diğer gelişmiş batı ülkelerinde nasıl, demokrasinin beşiği diye kendini adleden, bizim Sahte insan hakları, hayvan hakları, doğa hakları vs. istismarcısı kendilerine entelektüel aydın diyenlerin ilham aldıkları Avrupa ve Amerika’da? Cevap belli sokaklarda başıboş tek sokak köpeği bulamazsınız? Peki ne yapılıyor bu sokak köpekleri oralarda? Birçoğu "UYUTULUYORMUŞ " ! Tabire bakar mısınız UYUTULMAK! Bunu diyende bu yasaları savunan en büyük baronun başkan yardımcısı bir Bayan TV ekranında hiç sıkılmadan! Türkiye’de yapsalar "HAYVAN KATLİAMI" , ama Avrupalı yapınca UYUTMA! siz böyle kendi kendinizi uyutmaya çalışın bakalım. Avrupa’da hepsini topluyorlar rehabilite edip kısırlaştırıp seçiyorlar beğendiklerini evlat edindirme gibi ilerde birilerine kakalarız belki diye vatandaşlardan alıcısı olan çıkarsa diyerek seçerek, geriye kalan hepsini uyutuyorlarmış yani öldürüyorlar.

Artı şunu da sormak isterim bir insan bir hayvanı katledince yaralayınca vs. muhatabı var cezai olarak, o insanı cezalandırabilirsin fakat bir insanı hayvan katleder yaralarsa muhatap kim? o aile kimden hesap soracak? Onun zararını kim maddi olarak tanzim edecek muhatabı kim? NEden o sahtekar insan hakları dernekleri yasa yapılırken bunları gündeme getirmiyor? hadi onlar gündeme getirmiyor devletin yasa yaparken bunu da yapması gerekmez mi? Bir örnekle maddi zarardan kastımı anlatmak istiyorum. Bu sokak köpeklerinin en büyük mağdurları yazlık turizm kasabalarında ilçelerinde yasayan insanlardır. Edirne Enez ilçesinde bizzat dinledim. Mandıra sahibinden ay içinde iki tane DANA mı otlatırken paramparça edip yediler. Ben ne yapayım diyordu haklı olarak, vatandaşlar yine öyle 15 günlüğüne bir aylığına gelen tatilciler nefislerini tatmin edip oynamak için buldukları sokak köpeklerini beğendiklerini alıp getiriyorlar yoldan 15 gün tatil yaparken bakıp sonra sokaklara bırakıp terk edip gidiyorlar. Madem sevdin bakıyorsun götür sahip çık, n kışın ölüme neden terk ediyorsun diye haklı sitemde bulunuyorlardı, hepsi de korkudan rahatça gezemiyordu sokaklarda sürüler halinde çeteleşmiş çeşit çeşit terk edilmiş cinste bu köpekler yüzünden.

ÇÖZÜM: Madem Avrupa’da Amerika’da her yerde nasıl insan hakları önceliğiyle tehlike arz eden hayvanlar bir barınaklara vs toplanıyorsa biz onlar gibi öldürmeyelim pardon uyutmayalım. Ama kısırlaştırıp oralarda yaşatalım belediye bütçeleri yeter buna belediyenin görevi bunları alıp aşılayıp küpe takıp 15 gün barınaklarda misafir ettikten sonra sokaklara salmak değildir. Çünkü tehdit aşısız kuduz köpek tehdidi değil sürü psikolojisiyle aç kalan veya çeteleşerek bulunduğu yere sahiplenip koruma içgüdüsüyle gelen geçen gözüne kestirdiği yaşlı kadın çocuklara saldıran köpeklerdir.

Samimi çözüm arayanlar içindir bu çözüm önerim yoksa kaos siyaset peşinde olan o insan hakları hayvan hakları vb. bir çok örgütlenmeler içindeki istismarcılara değildir çünkü onların niyeti belli zaten. Bu yüzden örnek alıp gösterdiğiniz bu tür Avrupa Amerika’yla diğer tüm dünya ülkeleri ile aynısını yapalım da değil daha insancılını yapalım deseniz olmaz derler biz onların yasam alanlarını işgal etmişiz sokaklar onların hakkı barınaklara hapsettirmeyiz. Bla bla bla sloganlardan başka çözüm adına zerre bir önerileri olmaz. ARTIK bu küçük azınlığın seslerine biat etmeyi bırakıp büyük sessiz çoğunluk olan halkın sesine sorunlarına sessiz çığlıklarına ne zaman kulak verecek bu muhafazakâr iktidarımız, daha ne kadar korkacaklar bu insanlardan ve bunlara bir dur sus diyebilecekler. Her konuda hem Avrupa’yı Amerika’yı batıyı örnek gösterirler ama bizde aynısına bile razı olmazlar sürekli bir fitne peşinde koşturur dururlar. Devlete Bu sitemlerim hayvan hakları istismarcılarına değildi, tüm bu tip adeta terör örgütü gibi çalışan kaostan tartışmadan nemalanan örgütler içindir. Çünkü adamlar batıda yapamayacakları ahlkasızlıklıkları batılılık adı altında daha ilerisini Türkiye’de yapıyor. Örnek LPG’lilerin kutsal ramazan ayında anadan üryan taksimde yürümesi gibi. bir Avrupa ülkesinde normal günde yürüyemez gezemezken bir insan anadan üryan sokakta hatta bir çok plajlarda bile, burada ülkenin en kutsal gününde böyle meydan okuyabiliyorlar, sırf bu muhafazakar iktidarın bu bilinçaltı korkularından beslendikleri için ağır cezalar yaptırımlar göremeyeceklerini bildikleri için. ŞIMARDIKÇA ŞIMARIYORLAR AZITTIKÇA AZITIYORLAR. BU psikolojik atmosfer baskıları ile bu küçük azınlık, her türlü susturuyor siyasileri sesleri çok çıktığı için, siyasilerinde sağcı solcu fark etmiyor hepsi çekindiğinden doğruları hakkı söyleyemiyor, hep bu psikolojik bilinçaltı korkusuyla.

Vel hâsılı kelam BU KORKULARI AŞMAMIZ LAZIM AZİZİM HAKKI HAKKA TESLİM ETMEMİZ LAZIM EDEMİYORSAK ŞAYET DİLE GETİRMEMİZ SAVUNMAMIZ LAZIM. Bir mağduriyeti giderim derken pozitif ayrımcılık gibi süslü sözlerle birçok yeni mağduriyetler üretmeyelim, bir yasa çıkarırken çok yönlü her kesimin hakkını gözetelim diyorum bilmem çok mu şey istiyorum. Ve bu tehlikeye işaret etmek istiyorum YENİ HAYVAN HAKLARI YASA DÜZENLEMELERİ ÇALIŞMASINDA.

DİP NOT: BU TÜR DENKELER VS BAKIN HEMEN HEMEN HEPSİ SOSYETE KALBURÜSTÜ MADDİ İHTİYAI YOKTUR. YANİ SOAKLARLA PEK İŞİ YOKTUR. BU YÜZDEN BOŞUNA BEDDUA ETMEYİN. MAĞDURLAR ONLARINDA YAKINLARINA VEYA KENDİLERİNE. BU KÖPEK VAHŞETLERİ GELSE BİZİ ANLARLAR DİYE. ONLARIN TUZU KURU OLDUĞU İÇİN SİZLER GİBİ ÇARŞI PAZAR GEZMEZLER. OTOBÜS DOLMUŞ KUYRUKLARI BEKLEMEZLER. SOKAKLARDA GÜNÜN HERHANGİ BİR SAATİNDE, KAPICILARI UFAK TEFEK EKMEK ŞU Bİ ALIŞVERİSŞİNİ GETİRİR. KENDİ ŞAHSİ ARABALARIYLA AKŞAMDAN AKŞAMA BİR BARA EĞLENMEYE GİDERLERSE ZATEN TOPLU GİDERLER. YALNIZDA GİTMEZLER PARTİLERE EĞLENCELERE. YANİ BU TEHLİKEYİ MAĞDURİYETLERİ ZERRE HİSSETMEZ ZERRE ÜZÜLMEZ. ÇÜNKÜ FARKLI ALEMLERİN İNSANLARIDIRLAR HALKTAN VE SOKAKTAN KOPUK YASAYAN TİPLERDİR. GENELİ EVİNE KAPANMIŞ İNSANLARDAN HALKTAN NEFRET EDEN TİPLERDİR. BOŞUNA LAF ANLATMAYA ÇALIŞILMAZ OKSİJEN İSRAFINA GİRİR. ONLARI İKNA ETMEYE ÇALIŞMAMALI DEVLET, SOKAKTAKİ GERÇEK HALKINA KULAK VERİP ONLARI KORUMALI.