10.02.2017, 16:23

Para Politikası 2

Bir ekonominin performansı en önemli 3-5 kriter çerçevesinde değerlendirilir. Bunlar iktisadi gelişme hızı, istihdam hızı, fiyat istikrarı, yurt içi tasarrufların oranı ve cari denge gibi önemli kalemlerdir. Ekonominin genel görünümü aşağıdaki dört temel orana bakılarak değerlendirilir.

  1. GSYH Büyüme Oranı,
  2. Kamu Borcu/ GSYH,
  3. Enflasyon Oranı,
  4. Cari Açık/GSYH

Bir ekonominin borç alabilirliği ve kırılganlığının tespiti yukarıda belirtilen objektif kriterlere dayanarak tespit edildiği gibi, finansörlerin keyfi tercihlerine dayanarak da değerlendirilebilir. İflas eden bir ekonomiye, çöken bir şirkete sınırsız finansman imkânı sağlayarak ayakta tutabilirsiniz. Mesela Yunanistan ekonomisi böyle durumdadır. Kamu borçlarının GSMH’a oranı %500 seviyelerinde olmasına rağmen finans kurumları Yunanistan ekonomisine kredi açmakta tereddüt etmiyorlar.

Yani şunu söylemek istiyoruz: Bu objektif kriterlere ilaveten bir de sübjektif keyfi kriterler vardır.

Nitekim Türkiye’nin kamu borcu oranları, iktisadi büyüme hızı gibi temel parametreler dikkate alındığında birçok AB ülkesinden daha iyi durumda olmasına rağmen finans akımlarından performansı ile orantılı olarak istifade edememektedir.

İş hayatında karşılaşılan; iş, adres, telefon değiştirme ve telefona çıkmamak gibi güven kaybına sebep olan davranışların küresel manadaki adı finans güvenliğidir.  Sermaye /finans piyasa ve kaynakları ürkektir. Başta terör olmak üzere güvenlik sektörü zafiyeti, ülkenin hukuki alt yapısı yetersizliği, mevzuat ve hukuk güvenliği, kâr ve kazanç transferinde karşılaşılacak müşkülat, ülke içinde beraber çalışacakları geleneksel iş adamı sınıfının varlığı, hedef ülkenin durumuna bakarken siyasi kıstas olarak ileri sürdükleri: hükümete olan güven ve siyasi istikrar, ABD ve AB dış politikasıyla uyum gibi kimi zaman objektif kimi zaman sübjektif kriterler önemli rol oynar. Dolayısıyla batının aldığı finans kararları homoekenomikus kararlar değildir. Siyasetten arınmış kararlar değildir. Batının siyasi ve askeri çıkarlarından soyutlanmış değildir.

Bu gün için batılı ülkelerin tehlikeli bir biçimde uyguladıkları istihbarat operasyonları, istikrarsızlaştırma, teröre batırma, suikast ve fesat operasyonları kendi tezlerini haklı çıkartarak hedef ülkeyi çok yönlü dize getirme amacına hizmet etmektedir.

Düğmeye bastıkları an ağzınızla kuş tutsanız bir şey ifade etmez. Ekonominiz, istikrarınız, asayişiniz, mevzuat güvenliğiniz her şeyiniz kötüdür.

Geçtiğimiz günlerde hükümetin düzenlediği ekonomik zirve sona erdi birçok tavsiye kararları alındı: Gayrimenkul kiralarının TL cinsinden ödenmesi, yabancı paralardan vazgeçilmesi tavsiye edildi. Esnafa düşük faizli kredi kullandırılması… (Şu anda teminatı olan ve güvenilir esnafa bankalar yıllık, %12,96’dan kredi açabiliyor.) Bankalar KOBİ'ler için (küçük işletmeler), faizi yıllık 9,9' a indirilmiş... KOBİ’ler kredileri bankalar üzerinden kullandırıyor... Bankadan kredi kullanabilmek için, gayrimenkul ipoteğiniz veya saygın imajınız olması gerekiyor.

 Yüksek faiz oranları ile krediyi hiçbir küçük işletme alamaz ve kullanamaz. Dünya piyasalarının çok çok üstündeki faiz oranları ekonominin büyümesi için gerekli ivmeyi veremez.

 Ekonomiyi canlandırabilmek için, Cumhurbaşkanı'nın ısrarla dile getirdiği gibi, banka kredileri faiz oranları ciddi biçimde düşürülmelidir... Burada temel sıkıntı şudur: Enflasyon beklentisi ve büyüklüğü faiz oranlarının tespitinde önemli rol oynuyor. Bankaların yurt dışından tedarik ettikleri sendikasyon kredilerini TL’ye çevirip iç piyasaya sürdüğünde döviz fiyatları($) bir yıl içinde 2,2 den 3,5 TL’ye çıkmışsa hiçbir banka %20 ile kredi bile kullandırırsa bile iflas etmekten kurtulamaz.

 Avrupa'da ABD'de yıllık %3-5 le kredi kullandırılırken, ülkemizde 3-4 kat fazla faiz talep etmek, yatırım yapılamayacağı anlamına gelir. Kredi faizlerinin yatırım yapılabilir marjlarda kalabilmesi için Merkez Bankası para politikasının küresel sistemden bağımsız, kendi devletinin çıkarlarına göre tanzim edilmesi gereklidir. Ayrıca para politikası ile iyi koordine edilmiş maliye, sosyal güvenlik politikasının olması gereklidir. Bundan öte dış ticaret politikasının azami 5-10 yıllık süre içinde ticari viyabilite sorununu kökünden çözmesi gereklidir. Ticari viyabilite olmadan komşular veya diğer ülkelerle milli para üzerinden ticaret yapamazsınız. Sözler ve söylemler fantazi seviyesinde kalır.

Altın para rejimine geçilsin, uluslararası sistemde altın kullanılsın sözü dolar hâkimiyetini kırmak bakımından güzel bir fikirdir. Ancak dış ticareti sürekli açık veren, cari dengesi kronik açık veren bir ülkenin altın stokları artmaz, borç stokları artar, bu da ödemelerde altın kullanılmasına imkân vermez.

2014 YILI 6. Ay itibariyle tedavüldeki para miktarı 80 milyar lira civarındadır. Altının kilosu bu gün itibariyle 128 bin TL den altın paraya çevirmeye kalksak 80.109/128.103=625.000 Kg altına ihtiyaç var. Hâlbuki Türkiye’nin elindeki altın stoku 420 ton dur. Bu durumda parayı altına çevirmenin imkânı yoktur. Dolayısıyla Türkiye lirayı altın olarak bassın fikri uygulanabilir değildir. Altın karşılığı para basmak, istendiğinde karşılığını altın olarak vermek mümkündür. Zaten öyle yapılıyor.

Ancak gelinen nokta itibariyle Türkiye, dışarıya sattığından daha fazlasını satın alan ve bu nedenle ekonomisi kırılgan nitelikte olan bir ülkedir. Ülkemizin ihracatının, ithalatı karşılama oranı yüzde 55-65 aralığında seyretmektedir. Dış ticaretimizde ihracat aleyhine oluşan bu tablo ülkemizin cari açığını olumsuz yönde etkilemekte ve sonuçta ‘sürekli değeri düşen ulusal para krizi’ yaşanmaktadır.

Ekonomideki kırılganlık nedeniyle ülkemiz üzerinde hesapları olan küresel güçler, bugünlerde kur, faiz, derecelendirme kuruluşları eliyle ekonomik darbe yapmaya çalışıyorlar. Bu girişimin bertaraf edilmesi amacı ile yerli mallara dönülmesi  ‘yüzde100 TÜRKİYE’ sloganı ile “YERLİ MALI YURDUN MALI” kampanyalarının yapılması, her seviyede ithal mal çılgınlığından vazgeçilmesi gerekiyor.

ABD Başkanı seçilen Trump’ın daha da gevşek bir maliye politikası izleyeceği, Fed’in, bu politikanın yaratacağı enflasyonist baskıyı önlemek için faiz artıracağı düşünülürse; bu durumda ABD tahvil faizleri daha hızlı yükselecek, Türkiye gibi ülkelerden döviz çıkışı hızlanacaktır.  Bunun sonucunda kurlar daha hızlı yükselecek ve merkez bankası faizi sert bir biçimde artacaktır.

Bunun anlamı şudur: fasit daire dönüp duracak… Kredi faizleri arttığı için yatırım yapılamayacak, yatırım yapılamadığı için üretim artmayacak, üretim artmadığı için dışarıdan daha çok mal ithal edilecek, cari açık kabaracak, cari açığın finansmanı için para bulmak zorlaşacak, ekonomi tıkanacak. İş yapmak ateşten gömlek olacak…

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 25 Kasım 2024
İmsak 06:26
Güneş 07:56
Öğle 12:56
İkindi 15:24
Akşam 17:46
Yatsı 19:10
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 12 34
2. Fenerbahçe 12 29
3. Samsunspor 13 26
4. Eyüpspor 13 22
5. Göztepe 12 21
6. Beşiktaş 12 21
7. Sivasspor 13 18
8. Başakşehir 12 16
9. Rizespor 12 16
10. Gaziantep FK 12 15
11. Kasımpasa 13 15
12. Konyaspor 13 15
13. Antalyaspor 12 14
14. Trabzonspor 11 12
15. Kayserispor 12 12
16. Alanyaspor 12 11
17. Bodrumspor 13 11
18. Hatayspor 12 7
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 13 26
2. Bandırmaspor 13 25
3. Karagümrük 13 24
4. Erzurumspor 13 22
5. Igdir FK 12 21
6. Boluspor 13 21
7. Ahlatçı Çorum FK 13 20
8. Ankaragücü 13 19
9. Esenler Erokspor 13 18
10. Keçiörengücü 13 18
11. Şanlıurfaspor 13 18
12. Ümraniye 13 18
13. Gençlerbirliği 13 18
14. Pendikspor 13 18
15. İstanbulspor 13 17
16. Manisa FK 13 17
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 13 14
19. Adanaspor 13 8
20. Yeni Malatyaspor 13 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 12 31
2. M.City 12 23
3. Chelsea 12 22
4. Arsenal 12 22
5. Brighton 12 22
6. Tottenham 12 19
7. Nottingham Forest 12 19
8. Aston Villa 12 19
9. Newcastle 11 18
10. Fulham 12 18
11. Brentford 12 17
12. M. United 12 16
13. Bournemouth 12 15
14. West Ham United 11 12
15. Everton 12 11
16. Leicester City 12 10
17. Wolves 12 9
18. Ipswich Town 12 9
19. Crystal Palace 12 8
20. Southampton 12 4
Takımlar O P
1. Barcelona 14 34
2. Real Madrid 13 30
3. Atletico Madrid 14 29
4. Villarreal 13 25
5. Athletic Bilbao 14 23
6. Osasuna 14 22
7. Girona 14 21
8. Mallorca 14 21
9. Real Betis 14 20
10. Real Sociedad 14 18
11. Celta Vigo 14 18
12. Sevilla 14 18
13. Rayo Vallecano 13 16
14. Leganes 14 14
15. Getafe 14 13
16. Deportivo Alaves 14 13
17. Las Palmas 14 12
18. Valencia 12 10
19. Espanyol 13 10
20. Real Valladolid 14 9
Günün Karikatürü Tümü