26.06.2024, 16:55

SAADET PARTİSİ KONGRESİNE DOĞRU-GÜZEL AHLAKI YENİDEN İNŞA ETMEK

“Sizler kitabı okuduğunuz halde insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz?” Bakara 44

Nebevi Mücadele Hz. Adem ile İblis arasında başlamıştır. Hz. Adem, İnsanın fıtratını (Ahlakını) temsil ederken İblis ise yine insanın içinde olan “Hevayı” (ben duygusunu) temsil eder. Kur’an da ismi zikredilen peygamberlerin mücadelelerine baktığımız zaman hep bu değer eksenli “Ahlak ve Heva” mücadelesini görürüz. Hz. Musa, Hz. İsa, Hz. Şuayb, Hz. Yusuf ve diğer nebiler… Hepsi istisnasız şeytanın temsil ettiği değerlere karşı Ahlakı savunmuşlar ve “Değer Eksenli” bir mücadele vermişlerdir.

Hz. Peygamber “Ben güzel Ahlakı tamamlamak için gönderildim” derken de tam olarak bunu söylemiştir.

Allah Hz. Ademi yarattığında ona eşyanın isimlerini öğretti. Çünkü Hz. Adem “Hevaya” (şeytana) karşı mücadele verecekti. Mücadeleyi verirken faydalanacağı yada karşısına engel olarak çıkacak tüm argümanları bilmek zorundaydı. Cenabı Allah onun için Ademi bilgi ile donattı.

Bundan dolayı Nebevi Mücadele Allah Resülü (a.s.) efendimize Alak Suresinin ilk 5 ayetinin inmesi ile başlamış oldu. “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” Alak-1

Peygamber okuma yazma bilmezken Kur’anı Kerim inmemişken Nebi (a.s.) neyi okuyacaktı? Bu sorunun cevabını peşinden gelen Müddessir Suresinin ayetlerinde görüyoruz:

“Ey örtüsüne bürünen!

Kalk ve Uyar!

Sadece Rabbinin büyüklüğünü dile getir!

Elbiseni temiz tut!

Her türlü pislikten uzak dur.” Müddessir 1-5

Müddessir suresinin bu 5 ayeti Nebevi Mücadelenin esaslarını belirtmektedir. Alak suresinin 5 ayeti ise Mücadeleye başlamadan;

“Muhatabını tanımayı,

Çevreyi tanımayı,

Bulunduğu bölgenin şartlarını iyi bilmeyi,

Nasıl bir dil kullanılması gerektiğini iyi analiz etmek” gerektiğini bilmeyi anlatır. Yoksa okuma yazma bilmeyen birine “oku” demek mantıksal paradigmaya terstir.

Bunun için Milli Görüş Hareketi 1969 da “Önce Ahlak ve Maneviyat” diyerek yola çıkmıştır. Erbakan Hocamız Milli Nizam Partisini kurmadan önce Hareketin fikir merkezi olan ESAM’I kurmuş sonra etkin mücadeleye başlamıştır.

Erbakan Hoca bütün yolları denemiştir. Odalar Birliği Seçimleri, Adalet Partisi Milletvekili Adaylığı, Bağımsız Milletvekili Adaylığı… Ama hepsinin sonunda istediği neticeyi elde edemeyince ”Kurumsal” bir yapı kurmak gerektiğini düşünüp Milli Nizam Partisini kurmuştur.

MNP’Yİ kurduğunda “Önce Ahlak ve Maneviyat” diyerek Hareketin Nebilerin yolunu takip edecek olan “Nebevi bir Hareket” olduğunu vurgulamıştır.

“Bizim davamızda kimse kendisi için yaşamaz. Herkes kardeşi için yaşar.

Menfaati öldürmenin en kolay yolu budur.” Diyerek Hareketin merkezine “Fıtratı yani Ahlakı” yerleştirmiştir. “Hevayı/nefsi” hiçbir zaman Partinin kurumsal kimliği ile anılmasına müsaade etmemiştir. “Ben” diyen “daha iyi yaparım” diyen hiç kimseyi istediği göreve getirmemiştir. Ebu Zer (R.A.) bir gün Peygamber efendimizden yöneticilik isteyince Efendimiz şöyle demiştir: “Ebû Zer! Sen zayıfsın. İdarecilik ise emanettir. Gerçekten hakkıyla yerine getirmeyen ve gereğini eda etmeyenler için bu vazife kıyamet günün de rezillik ve pişmanlıktır.” buyurdu. Hocamız bu yolu sadece 1 kereye mahsus es geçmiştir. Tayyip Erdoğan’ın İBB Adaylığı döneminde İstanbul İl Teşkilatının “İstifa ederiz” tehdidine karşılık kimseyi kaybetme lüksümüz yok diyerek kerhen onay vermiştir. Sonuçları ise ortadadır.

Lidere itaat konusuna değinirken şunun altını da çizmek isterim. Lider bir karar almadan önce İslami usul ve kaideler içerisinde “İstişareye ehil olan” herkesle istişarelerini yapar. İstişarelerini yaptığı kişilerde “edep ve usulü dairesi içerisinde” sorulması gereken her şeyi sorabilirler. Ve kendi kanaatlerini özgürce dile getirirler. Özellikle “İslami Usul ve Kaideler çerçevesinde” diyorum ki maksat anlaşılsın diye. Zira Liderde bir insandır nefsi hareket edebilir. Yanlış kararlar alabilir. Zira İsra -74 de belirtildiği gibi “Eğer biz seni sağlamlaştırmasaydık, andolsun, onlara az bir şey (de olsa) eğilim gösterecektin.” Onun için Liderde bir insandır ve insani zaafları vardır. Ölçümüz alınan kararların İslami olup olmamasıdır. Ve sonun da, en nihayetinde karar alındığı zaman o karara sıkı sıkıya bağlı kalarak sonuna kadar canla başla çalışılır.

Usul budur!

Olması gereken budur!

Müslümanca duruş budur!

İslami Usul ve Kaideler (Temel Esaslar) çerçevesinde Lidere itaatin önemini Bedir Savaşı ile Uhud savaşlarını kıyaslayarak da anlayabiliriz. Her iki savaşta da hemen hemen aynı sahabeler savaştı. Lakin birinde olağanüstü bir başarı kazanıldı diğeri ise çok acı kayıpların verildiği bir yenilgi ile sonuçlandı. Bedir Savaşında Müslümanlar 387 kişiyken Müşrikler 1187 kişiydi buna rağmen olağanüstü bir zafer kazanıldı. Çünkü Lidere tam itaat ve inanmışlık vardı. Uhud Savaşında ise Peygamberin sözünü dinlemeyen muhalif olan bir kesim vardı. Her ne kadar savaştan önce pişmanlıklarını dile getirmişseler de onların istediği şekilde karar alındığı için Müslümanlar ağır bir yenilgi almışlardır. Örnekleri daha da çok sıralamak mümkündür. Bu kadarının kafi geldiğini düşünüyorum.

Erbakan Hocamız her zaman Efendimiz gibi sözün en güzelini söylemiştir. En yumuşak olanını tercih etmiştir. Bir topluluğun önüne çıktığı zaman iş elbisesi diye tabir ettiği Takım Elbiselerini mutlaka giymiş Müddessir Süresinde belirtilen “Elbiseni temiz tut” ayetine uymuş ve her daim “Kalk ve uyar” vazifesini yerine getirmiştir. Yine aynı surede “Her türlü pislikten uzak dur” emrine riayet ederek siyasi/politik hiçbir entrikanın içinde yer almamış, yalana, dolana ve hileye başvurmamıştır.

Her dönem söylemlerinde Davanın özünü muhafaza ederek Alak Suresinin ilk 5 ayetinde olduğu gibi “Muhataplarının durumunu, çevresel faktörleri, Stratejik şartları” dikkate alarak yeni söylemler geliştirmiştir. Ama her daim Besmeleyi ilk çektiğinde söylediği “Önce Ahlak ve Maneviyat” sözünden asla vazgeçmemiştir.

Teşkilat içerisinde 90 lı yılların sonlarına doğru terkedilen “Ev sohbetlerinin” yeri doldurulamamış Senede 1 ya da 2 defa yapılan Ankara ve Altınoluk merkezli eğitimler kafi gelememiştir. Manevi eğitimin eksikliği/yetersizliği peşinden sayısal başarıların enaniyete tahvil edilmesine sebep olmuştur. Önce Tayyip ERDOĞAN ile başlayan Yenilikçi-Gelenekçi kavgası, Numan Kurtulmuş ayrışmasına kadar gitmiştir. Numan Kurtulmuşun Genel Başkan olduğu dönemde yaşanan başıbozuk süreçte büyüklerin yeteri kadar devreye girmemesi/insiyatif almaması Fatih ERBAKAN olayının yaşanmasına sebebiyet vermiştir. Fatih Bey hali hazırda Saadet Partisi Genel Başkanı olan Numan beye karşı “Milli Görüş tabanında bir karşılığı yoktur” açıklaması yaptığında büyükler tarafından kulağı çekilseydi, uyarılsaydı belki bu hadise yaşanmayabilirdi.

Şimdi ise 1. Neslin son temsilcilerinden Muhterem Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu görevini Mahmut ARIKAN Beyefendiye teslim etmeye hazırlanıyor. Kongre süreci birkaç ay öncesinden başladı. Ancak Sosyal Medyada sözüm ona genç kardeşlerimiz Teşkilat büyüklerimize karşı takındıkları “saygısızca tavır” maalesef yenilir yutulur cinsten değil. Alaya almadan hakaret etmeye varana kadar küçük düşürücü ne varsa güya Dava adına teşkilatçılık adına yapılır hale geldi. Bu gençleri ne bir uyaran var ne de kulağını çekip nasihat eden… Tam aksine yaptıkları paylaşımları beğenip daha fazla paylaşan abileri var. Korkarım bu çocukların bu şekilde paylaşım yapmalarını abileri istiyor diye düşünüyorum.

Hülasa-i kelam sözün özünü söylemek gerekirse; bu dava Nebevi Dava ise ve bu yolda ilerleyecekse kimin Genel Başkan olacağının bir önemi yoktur. Önemi yokturdan kastım şudur; Lider, Liderlik vasıflarını üzerinde taşıdığı ve İslami Usul ve Kaidelere bağlı kaldığı müddetçe liderin kimin olacağının bir önemi yoktur. Önemli olan bu Teşkilatın mensuplarının (MİLKOLAR dahil) tamamının bir annenin çocuğunu eğittiği gibi yeni baştan eğitilmesi gerekmektedir. Ve ilk alınması gereken eğitim maalesef Adabı Muaşerettir. Aynı Hz. Ademe Eşyanın isimlerinin öğretildiği gibi teşkilat mensuplarına her şey sıfırdan yeniden öğretilmelidir.

Sonradan İMAN, Amel, Yaratılış hikmetleri, Tevhid, Dava ve Teşkilatçılık eğitimi verilmelidir. Teşkilatçılık eğitiminde ise en başa “Nefis terbiyesi” koyulmalıdır. Unutulmamalıdır ki; İblis ilim sahibi biriydi.

Yoksa sonumuz hüsran ve pişmanlıktan başka bir şey olmayacaktır. Değil Genel Başkan teşkilatı komple değiştirseniz bile bu hal devam ettiği müddetçe hiçbir şey değişmeyecek aksine daha da kötüye gidecektir.

Çocukluğunu, gençliğini ve tüm hayatını bu davaya vakfetmiş ailece komple bu yükü omuzlamış bir kardeşiniz olarak diyorum ki; geliniz yeniden Ahlakı kuşanalım yeniden Güzel Ahlakı İnşa edelim. Ve Kuran merkezli vahye dayalı bir stratejik akıl geliştirerek Yeni Bir Dünya Kuralım…

Yorumlar (1)
H.Hüseyin çömlekci 3 ay önce
Çok isabetli ve uyarıcı bir yazı olmuş..Allah razı olsun...
15
açık
Namaz Vakti 08 Eylül 2024
İmsak 05:03
Güneş 06:31
Öğle 13:07
İkindi 16:42
Akşam 19:33
Yatsı 20:55
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Fenerbahçe 4 10
2. Galatasaray 3 9
3. Beşiktaş 3 9
4. Eyüpspor 4 8
5. Başakşehir 3 7
6. Göztepe 4 6
7. Samsunspor 3 6
8. Kasımpasa 4 5
9. Konyaspor 4 4
10. Sivasspor 4 4
11. Antalyaspor 4 4
12. Rizespor 4 4
13. Gaziantep FK 2 3
14. Bodrumspor 4 3
15. Trabzonspor 2 2
16. Alanyaspor 4 2
17. Kayserispor 2 1
18. Hatayspor 4 1
19. A.Demirspor 4 1
Takımlar O P
1. Igdir FK 4 10
2. İstanbulspor 4 9
3. Kocaelispor 4 9
4. Ümraniye 4 7
5. Bandırmaspor 4 7
6. Erzurumspor 4 6
7. Pendikspor 4 6
8. Ankaragücü 4 6
9. Şanlıurfaspor 4 6
10. Amed Sportif 4 5
11. Manisa FK 4 5
12. Boluspor 4 5
13. Gençlerbirliği 4 5
14. Keçiörengücü 4 5
15. Sakaryaspor 4 4
16. Adanaspor 4 4
17. Karagümrük 4 3
18. Ahlatçı Çorum FK 4 3
19. Esenler Erokspor 3 0
20. Yeni Malatyaspor 3 0
Takımlar O P
1. M.City 3 9
2. Liverpool 3 9
3. Brighton 3 7
4. Arsenal 3 7
5. Newcastle 3 7
6. Brentford 3 6
7. Aston Villa 3 6
8. Bournemouth 3 5
9. Nottingham Forest 3 5
10. Tottenham 3 4
11. Chelsea 3 4
12. Fulham 3 4
13. West Ham United 3 3
14. M. United 3 3
15. Leicester City 3 1
16. Crystal Palace 3 1
17. Ipswich Town 3 1
18. Wolves 3 1
19. Southampton 3 0
20. Everton 3 0
Takımlar O P
1. Barcelona 4 12
2. Real Madrid 4 8
3. Atletico Madrid 4 8
4. Villarreal 4 8
5. Girona 4 7
6. Deportivo Alaves 4 7
7. Osasuna 4 7
8. Celta Vigo 4 6
9. Leganes 4 5
10. Mallorca 4 5
11. Rayo Vallecano 4 4
12. Athletic Bilbao 4 4
13. Real Sociedad 4 4
14. Espanyol 4 4
15. Real Valladolid 4 4
16. Getafe 3 3
17. Real Betis 3 2
18. Las Palmas 4 2
19. Sevilla 4 2
20. Valencia 4 1
Günün Karikatürü Tümü