Altın Uğruna İnsan Kurbanları

Altınla, birçok medeniyet binası yükselmiş, fakat binlerce yıl boyunca medeniyet birikimine ve geleneğine sahip onlarca medeniyeti ve toplumları da yok etmiştir.

TARİH 01.11.2020, 22:47 Ramazan Peri
Altın Uğruna İnsan Kurbanları

15. yüzyılın ikinci yarısında Avrupa’da çok az altın bulunuyordu. Para olarak basılan altın külçeler, genişleyen ticareti karşılayamadığından para kıtlığı içine girilmişti. Kapitalistler yatıracak sermaye bulamıyorlar ve yüksek faiz ödemek zorunda kalıyorlardı. Dolayısıyla Avrupa’nın, altın açlığı ve susuzluğu denilecek kadar umut kırıcı ölçüde altına ihtiyacı vardı. Böylece Avrupa altın ya da zenginlik kaynağı olabilecek yerler aramaya koyuldu. Bu mücadelede kilise de yer aldı. Öyle ki, Papa, 1454’den başlayarak, Afrika ve Hindistan’ın Portekizlilerin tekelinde olduğunu resmen tanımıştı.

Bu şekilde “Siyah” kıtada kara günler başlamış ve burası Avrupalı sömürgeciler için ilk basamak olmuştur. Portekizliler bu kıtada oldukça bol fildişi, köle ve devekuşu tüyü bulmalarına rağmen, ne baharat ne gümüş ne de altın onları tatmin edecek seviyedeydi. Ancak kaynakların istenilen seviyede olmaması onların hırslarını daha da arttırdı. Avrupa adeta gözlerini açmış altın düşlüyordu.[2]

Amerika kıtasında 1492'den itibaren Kızılderililerin üzerinde fark edilen ve onlardan çalınan altın, izleyen yolculukların masraflarının karşılanmasına, baharat satın alınmasına, hükümetlerin denetlenmesine, bakanların ve piskoposların istenildiği gibi çalıştırılmalarına tek başına imkân sağlayacaktır. Ondan giderek daha fazla gerekmektedir. Bir yüzyıldan fazla bir süre boyunca, gümüşle birlikte Amerika'nın yegâne ihraç kalemi olacaktır. Yeni bir tipten insanların bu kıtaya hücum etmelerini tahrik edecektir: Bunlar artık denizciler ya da hayalperestler değil de, servet avcılarıdır. Artık tüccarlar değil de çok basit olarak hırsızlardır. Kara geyik adlı Kızılderili'nin yürek yangınının alevi dudak arasından şöyle çıkmaktadır:

"… O zaman kaç kişinin öldüğünü anlayamamıştım. Şimdi kocamışlığımın şu yüksek tepesinden gerilere baktığımda, yerde birbirleri üzerinde yığılı duran boğazlanmış kadınları ve çocukları, hala o genç gözlerimle görebiliyorum. Ve orada, o kanlı çamurun içinde bir şeyin daha öldüğünü ve o kar fırtınasına gömüldüğünü görebiliyorum. Evet, bir halkın düşü öldü orada. Güzel bir düştü evet... Sonra bir ulusun umudu kırılıp paramparça oldu. Artık yeryüzünün merkezi yok, ölüp gitti kutsal ağaç…"[3]

Avrupa, efsaneleşmiş Cipangu’da evlerin som altından çatıları olduğundan söz eden Marco Polo’nun kitabının sayfalarını hırsla tekrar tekrar karıştırıyordu.

Kristop Kolomb’la4 birlikte ise altın madeni adeta bir “ilah” haline geliyordu. Nitekim Kolomb 1492’de gözleri büyülenerek haykırıyordu: "…Altın harika bir şey! Ona sahip olan istediği her şeyin efendisidir! Altın sayesinde ruhlara Cennetin kapıları bile açılabilir..." İşte Kolomb ve yandaşları yeni kıtaya doğru yol alırken, sarı ilahları elde etmek için yeni kıtaya ayak basmışlardı. Bu hırsla altın yeni toprakların keşfedilmesini meşru kılan yegâne maden olmuştu.

Kolomb'un hayatı yaptıklarının diyetini ödeyerek son bulmuştur. Kolomb, hayatının sonlarına doğru Yenidünyanın kıyılarında her gün biraz daha çıldırarak dolaşıp durdu. Gemisisin küpeştesi üzerinde asileri astığı bir darağacı bulunuyordu. Onu o kadar sık kullandı ki bir ara kendisini zincirleyip Cadiz’e geri götürmek zorunda kaldılar. Son seferinde tayfaları uçsuz bucaksız kıyılarda Ganj nehrinin ağzını arayan kaptanlarının eklem iltihabından iki büklüm olmuş bir bedenle ve darma dağınık saçlarının perdesi altından bakan çılgın gözlerle güvertede topallayarak dolaşmasını korkuyla seyrettiler Hindistan’da olduklarını yadsıyanları asmakla tehdit etti. Gemiler dolusu köle ve altın eşya gönderdi. “Ey muhteşem altın” diye yazdı Kolomb. “Altını alan, her istediğini satın almasını sağlayan bir hazineye sahip olur. Onunla dünyaya istediklerini kabul ettirir, hatta ruhunun cennete girmesini bile sağlar diyordu. Sonunda yoksulluk içinde öldü.[4]

Bunu izleyen yıllarda İspanyol işgalinde aynı inatçı ihtirasın egemen olduğu ve onları harekete geçirdiği görülmüştü. Sanki altının dışında hiçbir şev onları ilgilendirmiyordu ve bu altını ele geçirmek için de hiçbir fedakârlıktan kaçınmadıkları gibi, her türlü zulüm ve alçaklıktan da geri kalmıyorlardı. Hazinelerin varlığı konusunda bilgi elde etmek için on binlerce yerliye işkence uygulamaktan ve onları kılıçtan geçirmekten çekinmediler Azteklerin hazinesinin korunduğu gizli yeri bulabilmek için yerlilerin lideri olan Cauhtemoc’a sözlerle anlatılamayacak şekilde işkence yapıldı, ne var ki Cauhtemoc konuşmadı. Cortes, Cauhtemoc ile başaramadığını Montezuma’nın yardımıyla sağladı. Hazineye el koyduktan sonra, dökümünü yapmak tam üç gün sürdü. Bundan sonra da Cortes ganimetteki sanat değeri bulunan eşyaların büyük bölümünü eritti. Sanat hazineleri böylesine aptalca, düşüncesizce yok olup gitti.6

Kolomb’un Amerika’yı [5] keşfi bir ilk olarak sunulmuş ise de esasında ilk olan keşif değil, bu muazzam kıtanın tamamının sarı ilah olarak gördükleri altına kurban edilmesidir. Zira Braudel’in de belirttiği gibi açık denizin fethi, ilk kez onlar tarafından gerçekleştirilmemiştir.

Esasında, Fenikeliler Vasco de Gama'dan 2000 yıl önce, Firavun'un isteği üzerine Afrika çevresini dolaşma işini başarmışlardı. Yine, İrlandalı denizciler Kolomb'dan yüzyıllarca önce, 690'a doğru Feroe adalarını keşfetmişlerdi ve İrlandalı keşişler 795'e doğru İrlanda'da karaya çıkmışlardır ki, Vikingler burayı 860'a doğru yeniden keşfedeceklerdir. Bir başka keşfin Müslümanlar tarafından yapıldığı bilinmektedir.

Müslüman coğrafyacılar, Afrika kıtasının denizden geçilme imkânından söz etmişlerdir. Müslüman denizci ve seyyahların sağladıkları bilgiler, her halükârda Hıristiyan âlemine kadar sızmıştır. Müslümanların bu keşfin peşinde gitmemelerinin sebebi gayet basittir. Zira Süveyş kanalına sahip olan Müslümanlar, neden Ümit Burnu yolunu arasınlar ki? Ve buralarda ne bulacaklardı? Altın, fildişi vs. Müslüman şehirler ve tüccarlar tarafından zaten Zanzibar kıyılarından ve Sahra üzerinden Nijer boynuzu taraflarından elde edilmekteydi.[6]

Altın Müslümanlar için Avrupalıların yüklediği manadan çok uzaktı. Kanaatkârlığı, yardımlaşmayı, dağıtmayı, cömertliği emreden bir dinî anlayış, altına karşı mesafeli yaklaşıyordu. Türk dünyasında başlı başına bir iktisadî teşkilat olan Ahilik, Batı zihniyetinin tam zıddına ahlâkî kaideler geliştirmişti. Öyle ki, bir Ahinin eli, sofrası ve kapısı açık olmak zorunda idi. Yani cömert olacak, aç geleni tok gönderecek ve misafirperver olacaktı.

Bir yüzyıldan fazla bir süre boyunca, gümüşle birlikte Amerika'nın yegâne ihraç kalemi olacaktır. Yeni bir tipten insanların bu kıtaya hücum etmelerini tahrik edecektir: Bunlar artık denizciler ya da hayalperestler değil de, servet avcılarıdır. Artık tüccarlar değil de çok basit olarak hırsızlardır. 1520'de tapınaklardan çalınan ve madenlerden veya nehirlerden çıkartılan toplam altın miktarı otuz ila otuz beş ton arasındadır; bu toplama işlemi adalardaki on binlerce Kızılderili'nin hayatına mal olmuştur.[7]

Öyle ki mesela Guaxaca madeninde çalışma şartları öylesine öldürücüdür ki, madenin çevresinde, çapı iki kilometrelik bir alanda, iskeletlerin ve cesetlerin üzerinde yürümek gerekmektedir.[8]

Bu şekilde işgalciler, haydutlar ve köle avcıları olarak gelmişler, sömürgeci ve tüccarlar olarak kalmışlardır.[9]

Büyük şair Mehmet Akif Ersoy’da vicdanından yükselen haykırışını dile getirdiği "Tek dişi kalmış canavar" şeklinde ifade ettiği medeniyetin portesi. Zira Avrupa; dökülen kanlarla, yığılan cesetlerle, çalınan servetlerle, sömürülen topraklarla, gasp edilen alın terleri ile bina edilerek yükselmiştir.

Bir medeniyet binası yükselmiş, fakat binlerce yıl boyunca medeniyet birikimine ve geleneğine sahip onlarca medeniyeti ve toplumları yok etmiştir.

Özkan KARACA (1)

----------------------------

[1] Şair, Yazar. “Atlantik Medya ve Prodüksiyon” şirketinde yönetmen, [email protected]

[2] Raimondo Luraghi, a.g.e. s.29-32.

[3] Reha Oğuz Türkkan, Kızılderililer ve Türkler, Bir Tarihin Bir Dramın Hikâyesi, E Yayınları, İstanbul, 1999. s.96. 4

Yahudi yazar David M. Eichhorn, Kolomb için şöyle diyor: "Aslında ismi Colombus değildi. Cenova’da doğmuş bir İtalyan’da değildi. Asıl ismi Juan Colon olan ve Pantevedra yakınların da doğmuş olan bir İspanyol Yahudisiydi." Bkz: David M. Eichhorn, Joys of Jewish Folklore, s. 296.

[4] Adrian Berry, a.g.e. s.2. 6

Carlo M. Cipolla, Fatihler, Korsanlar, Tüccarlar: İspanyol Gümüşünün Efsanevi Öyküsü, Çev. Tülin Altınova, Tarih Vakfı Yayınları, 2003. s.3.

[5] Venedikli Andrea Bianco 1436'da, ilk kez Madera'nın batısındaki adaların ve Stockfixa (Morina adası) adını verdiği gibi çok kuzeydeki bazı başkalarının da yer aldığı haritalar çizmiştir. 1444 tarihli olan ve Yale haritası denilen dünya haritasının üzerinde aynı ada Vinland adıyla yer almaktadır. Bianco'nun Londra'da 1448 yılında yaptığı başka bir haritanın üzerinde, Brezilya'nın bulunduğu yer de büyük bir gerçek ada zikredilmektedir. Bkz: Jacques Attali, ‘’1492’’, Çev. Mehmet Ali Kılıçbay, İmge Yayınları İstanbul 1999. s. 191.

[6] Fernand Braudel, Maddi Uygarlık, Ekonomi ve Kapitalizm, 15. ve 18. Yüzyıllar, Gündelik Hayatın Yapıları, C.1, Çev. M. A. Kılıçbay, Gece Yayınları, Ankara, 1993. s.352-363.

[7] Jacques Attali, a.g.e. s.241-242.

[8] Cemal Bali Akal, Modern Düşüncenin Doğuşu, Dost Kitabevi, Ankara, 2010. s.93.

[9] George Novack, Kızılderili Soykırımı, Çev. Mehmet Beyazıt, Pandora Yayınları, Ankara, 2003. s.54.

Yorumlar (0)
5
kısa süreli hafif yoğunluklu yağmur
Namaz Vakti 19 Ocak 2025
İmsak 06:49
Güneş 08:21
Öğle 13:10
İkindi 15:29
Akşam 17:49
Yatsı 19:16
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 19 51
2. Fenerbahçe 18 42
3. Samsunspor 19 37
4. Göztepe 19 34
5. Beşiktaş 19 31
6. Eyüpspor 18 30
7. Başakşehir 19 29
8. Gaziantep FK 19 26
9. Rizespor 19 24
10. Trabzonspor 18 22
11. Alanyaspor 18 22
12. Kasımpasa 19 22
13. Konyaspor 19 21
14. Antalyaspor 19 21
15. Sivasspor 18 20
16. Bodrumspor 19 16
17. Kayserispor 18 16
18. Hatayspor 19 10
19. A.Demirspor 18 5
Takımlar O P
1. Kocaelispor 19 41
2. Karagümrük 20 35
3. Bandırmaspor 20 34
4. Erzurumspor 20 33
5. Boluspor 20 31
6. Ankaragücü 20 30
7. Pendikspor 20 30
8. Amed Sportif 20 30
9. Ahlatçı Çorum FK 19 29
10. İstanbulspor 19 27
11. Keçiörengücü 20 27
12. Gençlerbirliği 19 27
13. Ümraniye 19 26
14. Esenler Erokspor 20 26
15. Manisa FK 19 26
16. Sakaryaspor 20 26
17. Igdir FK 20 25
18. Şanlıurfaspor 20 25
19. Adanaspor 20 15
20. Yeni Malatyaspor 20 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 21 50
2. Arsenal 22 44
3. Nottingham Forest 22 44
4. Newcastle 22 38
5. Chelsea 21 37
6. Bournemouth 22 37
7. Aston Villa 22 36
8. M.City 21 35
9. Brighton 22 34
10. Fulham 22 33
11. Brentford 22 28
12. Crystal Palace 22 27
13. M. United 22 26
14. West Ham United 22 26
15. Tottenham 22 24
16. Everton 21 20
17. Wolves 21 16
18. Ipswich Town 21 16
19. Leicester City 22 14
20. Southampton 22 6
Takımlar O P
1. Real Madrid 20 46
2. Atletico Madrid 20 44
3. Barcelona 20 39
4. Athletic Bilbao 20 39
5. Villarreal 19 30
6. Mallorca 19 30
7. Real Sociedad 19 28
8. Girona 20 28
9. Sevilla 20 26
10. Rayo Vallecano 19 25
11. Real Betis 20 25
12. Osasuna 19 25
13. Celta Vigo 20 24
14. Las Palmas 20 22
15. Leganes 20 22
16. Getafe 20 20
17. Deportivo Alaves 20 20
18. Espanyol 20 19
19. Real Valladolid 20 15
20. Valencia 19 13
Günün Karikatürü Tümü