VAZİFEDE BAŞARI NASIL GERÇEKLEŞİR?

1. Vazifede başarı önce vazife bilinci ile başlar sonra dert edinmekle kazanılır

“Görevini tam yerine getirmemiş olanın vicdan yarasına ne mazeretin çaresi ne ilacın şifası çare getirmez.”

Mevlana

“Gerçek insan görevini, küçük insan çıkarını düşünür” denmiştir.

2. Sorumluluğumuzu yerine getirmek mecburiyetinde olduğumuzun farkında olmak

Önce iman nimetini verip devamını sağlayan, ebedî nimet olan cenneti hazırlayan Allah Teâlâ’ya; dünya ve âhiret huzurunun kaynağı olan hidayetin vesilesi Hz. Peygamber (s.a.s.) ve vârislerine; hayatın normal akışının sürmesi için halkalardan birisi olan kendimize ve nihayet çevremize karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek gerekir.

3. Görevimizin, İslâm’ın bize yüklediği misyonun gereği olduğunun farkına varmak.

Yüklendiğimiz görev, ilk olarak Hakk’a ta’zîm ve itâat, ikinci olarak da halka hizmet ve merhamet etmektir.

a) Hakk’a ta’zîm ve itâat:

Ta’zîm, imanı ifade eder; itâat ise imana ve sünnete uygun ameli ifade eder.

b) Halka hizmet ve merhamet:

Hizmet, bulunduğumuz yerde adâleti hâkim kılmak ve yeryüzünü yaşanılır hale getirmek için bulunduğumuz yeri imar etmektir. Merhamet ise hidayette olanların hidayette devam ve kemallerine sebep olmak, hidayette olmayanların da hidayetlerine vesile olmaya çalışmaktır.

4. Her gün bu misyonu ifa ederek hedefe ne kadar yaklaşıp yaklaşmadığımızın muhasebesini yapmak.

Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) ne güzel buyurmuştur:

“İki günü eşit geçen zarardadır.”

(Deylemî; Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, II, 233.)

Şahıs, millet ve Müslüman olarak “Ne idik, ne olduk, ne olmamız lazım?” diye her gün düşünmek ve düşünmenin gereğini yapmak gerekir.

“Tarih, muazzam bir erken uyarma sistemidir.”

Norman Cousins

5. Genel ve özel bütün vazifelerimiz için tıkayan değil, yürürlüğünü kolaylaştıran, eyleme dönüştüren prensipler edinmek ve bu prensiplere sâdık kalmak.

Bu prensiplere uyulup uyulmadığı hakkında birbirimizi kontrol etmek, gerekirse faydalı ve yapıcı tenkitlerde bulunmak, ama tartışmayı değil konuları müzakere etmeyi ve daima tatlı dilli olmayı tercih etmek.

Tenkit edecek insanın teşvik edici olarak takip etmesi gereken 9 tenkit sanatı:

•Önce araştırın, sonra eleştirin

•Kişiliği değil, tutum ve davranışları eleştirin

•Karşı tarafı dinleyin

•Çözüm teklifi geliştirin

•Popülist eleştirilerden kaçının

•“Adam etmek” için eleştirmeyin

•Eleştiriden önce özeleştiri yapınız

•Eleştiride tarafsız olun

•Eleştirilerden faydalanın

“Tatlı dilli olanların dostları her gün biraz daha artar.”

Hz. Ali (k.v.)

“Tatlı suyun başı kalabalık olur.”

Mevlana

“Harekette birlik olmazsa, fikirdeki birlik faydasızdır.”

Muhammed İkbal

“Bir tartışma sırasında, kızdığımız anda gerçek için uğraşmayı bırakır, kendimiz için uğraşmaya başlarız.”

Goethe

6. Liderle birlikte takım çalışmasına önem vermek.

“Başarılı bir takımın pek çok elleri, ama tek bir beyni vardır.”

Bill Bethell

“Liderin en öncelikli işi, kendi enerjisini kontrol altına almak ve çevresindekilerin enerjilerine orkestra şefliği yapmaktır.”

Peter F. Drucker

7. Başarının engeli başkası değil, biziz olarak bakmak; nefis, ümitsizlik, beğenmeme, sırf tenkit etme ve böyle gitmez sözünü söyleme engellerini aşmak ve durmadan planlı bir şekilde çalışmak gerekir.

“Mümkün olanda acz (âcizlik göstermek) ve cez’ (sızlanmak, şikâyet etmek), mümkün olmayanda da ye’s (ümitsizlik) caiz değildir.”

Said Nursî (rh.a.)

“Mümkün ile imkânsız arasındaki fark, kişinin kendini o işe adamasında yatar.”

Tommy Lasorda

“Amacımız imkânsızı mümkün, mümkünü kolay, kolayı da zarif ve zevkli yapmanın yollarını bulmaktır.”

Dr. Feldenkrais

“Yalnızca görevini yapmakla yetinmeyip daha fazlasını da yapan ve böylece kıl farkıyla önde olabilen atlar yarışı kazanacak.”

Dale Carnegie

Mevlana arifi tarif ederken şöyle der:

“Ârif, kırılmaya layık olanı kırmayan, kıran dan da kırılmayandır.”

Allah bizi derya gönüllü eylesin.