Yaz geldiğinde ülkemizin bir çok noktasında çıkan yangınlar bizleri derin şekilde üzmektedir. Bu yangınların bir kısmı kazaen olduğu gibi bazıları da kasıtlı veya terör amaçlı olabiliyor. Tabi ki bunu araştırmak ve sorumluları cezalandırmak devletin görevidir.
Bu yangınlar genelde orman bölgelerinde de olsa da anız yakılması sonucu çıkan yangınlar da çıkmaktadır. Bu sorunu çözmenin yolu devletin bu tarz tarım yapan köylüleri bilinçlendirmesi ve yakılacak bir şey varsa kontrollu yakılmasını sağlamak şeklinde bir organizasyonla üstesinden gelinebilir. Tıpkı tarım ülkelerinin yaptığı modern metodlar gibi..
Fakat son yıllarda tüm dünyada orman yangınlarının yanı sıra tarım alanlarının özellikle hububat alanlarının yanmasının yaygınlaştığı görülmektedir. Bu durum ister istemez bizde kuşkuya neden olmaktadır. Acaba bir el, dünyada genel anlamda gıda sorununu çıkarmak açlığa yol açmak gibi yol mu deniyor? DMB üçgeninde çıkan yangını da biraz bu şekilde değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum.
Yazıyı geç yazmamın nedeni, olayın sebebi tam anlaşılmadan bilgi kirliliği içerisinde bir yazı yazmamaktı ki doğrusunu yapmışsız. Çünkü ilk gelen bilgiler anız yakılması sonucu yangın çıktığı şeklinde olsa da yapılan araştırmalar elektirikten kaynaklandığı şeklindeydi...
Şimdi baştaki soruya tekrar dönersek, dünyada yaygınlaşan tarım alanlarını yakma trendinin ülkemizde de ortaya çıktığı şeklinde düşünmekteyiz. Bu nedenle devletimizin tıpkı ormanları koruduğu tarım alanlarını da özellikle tahıl alanlarını da koruması gerektiğidir.
Yangının üç büyük şehir üçgeninde olasına rağmen bu şehirlerin belediyelerinin yangın söndürme araçlarıyla mudahale etmemesi, devletin orman yangınlarında olduğu gibi yangın söndürme uçaklarını kaldırmaması büyük bir ihmal ve vurdumduymazlıktır. Acilen devletin tarım özellikle tahıl alanlarının korunması için alt yapıyı kurması ve ilgili kurumların koordinasyonunu sağlaması gerekir. Kanatime göre bu tarz yangınlarla artık sık sık yüzleşeceğiz. Çünkü bir güç insanları daha da fakirleştirmeye ve açlığa sürüklemeye çalışmaktadırlar.
Bu yangın aynı zamanda bize devletin kurumları arasında koordinasyonunun olmadığını gösterdiği gibi bölge şehirlerin belediye başkanlarının da duyarsızlığını kanıtlamıştır. Sonuçta bu şehirlerin belediyelerinin elindeki yangın söndürme araçları saha sürülmemesi bence bu idarecilerin yargılanmasını gerektirecek kadar önemli bir kabahat ve ihmaldir. Hiçbir mazeret insan hayatından önemli değildir. Ayrıca yangın söndürme uçaklarının kalkmaması da ilgili kurumların soruşturmasına yol açmalıdır.
Belki de ciddi önlemler alınsaydı, alanında uzman kişiler mudahale etseydi bu kadar can gitmeyecekti. Acilen olayla ilgili ihmali olan, kusur ve hatası olan bulunup yargılanmalı ama olay burada kalmamalı, benzer acılar yaşanmaması için yukarda bahsettiğimiz tedbirler alınmalıdır.
Ayrıca bu olay yukarda bahsettiğimiz organizeli ve kasıtlı bir saldırı olup olmadığı da araştırılmalı ve gerekli önlem alınlıdır. Savaşlar sadece meydanlarda yapılmaz, her alanda topyekün savaş yapılmaktadır.