Libya’da, Suriye’de kirli oyunların peşinde koşan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de “Mavi Vatan” doktrinini devreye sokmasıyla aba altından sopa göstermeye başladı.
İlk çıkışını, “Türk halkı büyük bir halk ve başka şeyler hak ediyor. Biz Avrupalılar, Türk halkına değil Erdoğan hükümetine karşı açık ve sert olmalıyız...” ifadesiyle bilinç altındaki kirli emellerini kustu. Açık açık Erdoğan’ın şahsında Türkiye’ye “balans ayarı” vermek için “Haçlı İttifakı”nı göreve davet etti.
11 Ekim’de Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırmasıyla birlikte öteden beri Ermeni diasporası ile kolkola olan Fransa gerginliği tırmandırmaya başladı. Ermenistan’ın Azerbayacan’a karşı işlediği insanlık suçu karşısında Türkiye’nin Azerbaycan’ın haklı davasına her türlü desteği vermesiyle küstahlıkta sınır tanımayan açıklamalar yoğunlaştı. Azerbaycan, işgal altındaki “Dağlık Karabağ”da ilerledikçe ruh hastası gibi davranmaya başladı.
Bu eylemlerin arkasından hızını alamayan Macron, Türkiye üzerinden söylemlerini daha da ileri götürerek, “İslâm, bugün dünyanın her yerinde kriz yaşayan bir dindir” açıklamasıyla İslâm dini ve Müslümanlar üzerinde ameliyat yapmaya kalktı.
İslâm’a olan nefretiyle bilinen ve Hz. Muhammed’e hakaret etmekten geri durmayan Charlie Hebdo dergisi devreye sokuldu. Ocak 2015’ten ders çıkarmak yerine “Hilâl-Haç” savaşının fitili ateşlendi. Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın müstehcen karikatürü kapak yapılarak yayınlandı.
Eceli gelen köpek misali, bir kez daha cami duvarına işendi!..
Protestolar, eylemler, boykotlar İslâm coğrafyasında dalga dalga yayılmaya başladı.
Teröristlerle koyun koyuna olmaktan, strateji, siyasi, askerî destek vererek onları sahaya sürmekten haz alan Fransa geçtiğimiz gün, ektiğini biçmenin şaşkınlığıyla sarsıldı. Notre Dame Kilisesi’ni basan biri DEAŞ’lı diğeri Müslüman düşmanı iki kişi, iki yaşlı kadının kafasını kesip, bir kişiyi de öldürdü.
Her platformda teröristlerin ekmeğine yağ süren ülkelere seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Terör örgütleri bumerang gibidir, eninde sonunda gelir kendini kullananı da vurur…” ifadesinde bir kez daha haklı çıktı.
Neymiş?.. “Terörün iyisi kötüsü olmaz”mış!..
Irkçı siyasetçisi Le Pen ve destekçilerinin, “Fransa özgür değil, savaş yasaları çıkarılmalı. İslâmiyet topraklarımızdan atılmalı...” ifadesiyle İslamofobi hiç olmadığı kadar tırmanışa geçirildi.
Fransa, şizofren Emmanuel Macron ve yandaşları yüzünden diken üstünde!..