Haberin Kapısı
2020-10-06 18:00:14

Ehli Sünnette Masum İnsan Anlayışı Var mı?

İbrahim Halil Er

06 Ekim 2020, 18:00

İslam'da daha doğrusu Ehli Sünnette masum insan anlayışı yoktur. (peygamberlerde ismet sifati var. Konumuz peygamber disindaki insanlar)

Tüm masum insan (sahabe veya ehli beyt) anlayışı şiaya özgüdür. Onlar da sadece ehli beyte masumiyet isnat ederler.

Bu nedenle sahabelere biz adil diyoruz ama masum demiyoruz.

Adildirler yani getirdikleri haberleri doğrudur ve yalan söylemezler.

Masum değildirler. Çünkü hata yapabilirler, günah işleyebilirler.

Kur'an'daki zina, hırsızlık veya cinayet suçlarıyla ilgili ayetlerin nuzul sebeplerine baktığımızda bazı sahabelerin yaptıkları hatalar sonucu olduğunu görürüz.

Resulullah (sav)'in hayatında sahabelerin yaptığı hataları ve yanlışlıkları hadis rivayetlerinde görüyoruz. Resulullah (sav)'in vefatından sonra da bu tür hata ve yanlışlıkları tabi ki olmuştur. Hz. Ömer döneminde suçlulara verilen cezalara baktığımızda bunu görürüz.

Sahabe arasındaki savaşlar görüş ayrılığı sonucu olmuştur. Bu tür görüş ayrılıklarına biz günah veya hata demeyiz. Bunlar, insanların olaylara bakışı ve bunun sonucunda kendi düşünceleri doğrultusunda mücadele etmesidir. Taraflardan birisinin görüşü isabetli diğeri isabetsiz olması doğaldır. İki zıt görüşün ikisinin de doğru olması yanlıştır.

Fakat bize düşen bu olmuş olaylarda yanlış olduğunu kabul ettiğimiz görüş sahiplerini günahkar veya kötü olarak düşünme yerine, bu konuda şöyle bir görüşte bulundular ve hatalıdır şeklinde daha objektif yaklaşmalıyız.

Bu yaklaşım bizzat Hz. Ali'nin muhaliflerine karşı kullandığı söylemdir. Kardeşlerimiz hata etmişlerdir demiş ve onların ölülerinin cenazesini kılmış, mallarını ve kadınlarını haram kılmıştır. Kanlarını da savaş bittikten sonra haram kılmıştır. (Bu konu tabi ki uzun bir konu, kitaplar dolusu yazı gerektirir. İnşallah yakında çıkacak olan kitabımızda daha ayrıntılı anlatacağız)

Sahabe arasındaki savaşları ehli sünnet daha çok içtihad kavramı etrafında izah etmeye kalkışsa da, buradaki içtihad bizim aklımızdaki dini konulardaki içtihad şeklide değil de yorum ve görüş şeklinde olmalıdır. Çünkü buradaki yaklaşımın içinde salt dini nedenler değil, dünyevi nedenler ve çıkarlar da etkili olmuştur.

Tarihi idealize etme veya din haline getirme baskısından kurtulmamız lazım. Ama bunu yaparken geçmişe sövme veya tümden hatalı olduklarını söyleme yaklaşımdan da kurtulmalıyız. Geçmişte oldu ve bitti. Bize düşen, buradan dersler çıkartmaktır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.