Tasavvufun Esas Manası:
“Ârifin alâmeti üçtür:
1) Sahip olduğu marifet nuru vera’ nurunu söndürmez.
2) Dinin zâhirî hükümleriyle çelişen bâtınî bir ilme sahip olduğunu iddiâ etmez.
3) Allah’ın çok sayıda nimetlerine ve kerâmete nâil olması onu haramların sınırını zorlamaya sevk etmez.”
Zünnûn el-Mısrî (ö. 245/859)
Allah Teâlâ Katında Değerli Olmanın Sebeplerinden Bazıları:
“Rüyada Hz. Peygamber (s.a.s.)’i gördüm. Bana dedi ki: Ey Bişr, biliyor musun, Allah Teâlâ seni neden emsaline üstün kıldı? Ben: Hayır, yâ Rasûlallah bilmiyorum, dedim. Şöyle buyurdu: Sünnetime tâbi oldun, sâlih insanlara hizmet ettin, din kardeşlerine nasîhatte bulundun, Ashâbımı ve Ehl-i Beytimi sevdin de ondan. Seni iyi kulların mertebesine ulaştıran işte bu hareketlerdendir.”
Bişr b. Hâris Hâfî (ö. 227/841)
Halk Tarafından Bilinmenin Tehlikesi:
“Halkın kendisini tanımalarını arzu eden bir kimse âhiretin zevkini bulamaz.”
Bişr b. Hâris Hâfî
Mürâkabe ve İhlâsın Önemi:
“Bir kimse bâtınını murâkabe ve ihlasla sağlamlaştırırsa Allah Teâlâ onun zâhirini mücâhede ve sünnete tâbi olma hali ile süsler.”
Hâris b. Esed el-Muhâsibî (ö. 243/857)
Bir İnsanı, Hakiki Olup Olmadığını Tanımanın Ölçüsü:
“Bir insanı tanımak isterseniz, bir Hakk’ın, bir de halkın ona va’d ettiği şeye bakınız. Bu kişi bu iki şeyden hangisine kalben daha fazla güvenmekte!.”
Şakîk Belhî (ö. 194/810)
Bir İnsanın Takva Ehli Olup Olmadığının Ölçüsü:
“Bir insanın takvâsı şu üç şeyde belli olur: Alışında, terk edişinde ve sözünde.”
Şekîk Belhî