1902 yılında Sultan Abdulhamid ile görüşen Teodoral Herlz burada umduğunu bulamamıştır. Teodoral Herlz'in bu ziyareti hakkında Sultan ll. Abdulhamid şöyle diyecektir. "Para kuvveti her şeyi yapar. onlar bugün hükümet teşkil edecek değiller ya! Bu bir başlangıçtır. Amaç ve hedeftir. Şimdi işe başlayıp, birçok sene sonra amaçlarına kavuşurlar ve sanırım ki amaçlarına da ulaşacaklar."
Yahudilere yurt arayışı içerisinde olan Siyonistlere ilginç bir teklif İngiltere'den geldi.
1903 yılında İngiltere Hükümeti Dünya Siyonizm'in başkanı Teodoral Herzl'i Londra'ya çağırarak Uganda'da bir Yahudi Devleti kurma teklifinde bulundu.
Herzl, İngiltere'nin bu teklifini kabul etmek zorunda kaldı. Basel'de toplanan 6. Siyonist Kongresi de, Uganda'nın geçici yurt olması şartıyla ve az bir oy farkı ile kabul etti.
Fakat 1904 yılında toplanan Dünya Siyonist Teşkilatı'nın 7. Kongresinde bu fikir kesin olarak red edip, Filistin'den başka toprağın, Yahudi yurdu olarak nazarı itibara alınmamasını kararlaştırdı.
Uganda ve İdi Emin (Amin)
Batılı haber ajansları bize onu bir kasap ve hatta yamyam olarak lanse ettiler. Ama aslında o bir özgürlük savaşçısıydı. Ülkesini sömüren Emperyalistlerle mücadele etti. İngilizleri ülkesinden çıkardı ve bunun bedelini de tabi ki ödedi. En büyük algı operasyonu da onun yamyam ve katil olduğu şeklindeki haberlerdi. Hatta öldüğünde gazeteler onu son yamyam öldü diye manşet yapmışlardı ve hiç kimse batının bize sunduğu bu algı operasyonunu sorgulamadan iman etti. Çünkü bizim için batı bilginin kaynağıydı ve ne derse doğru söylerdi. Suudi Arabistan'da öğrenciyken kendisini Harem'de uzaktan görmüştüm. Çocukluk yıllarımda batı emperyalizmine karşı mücadele eden bir insan olarak görmüş, o zamanki medyadan ve Arapça kaynaklardan takip etmiştim.
Yönetimi ele geçirince İngiliz elçiliği mensuplarını hazırlattığı tahtaravalliyi taşımaya zorladı. O, bu hareketiyle yüzyıllarca beyazları taşıyan zencilerin intikamını almış oluyor veya bu zilleti onlara da yaşatmaya çalışıyordu.
Bu olayın resmini dünya servis yapması İngilizleri çıldırtmaya yetmişti. Ülke, batının baskısı sonucu ciddi ekonomik sıkıntıya düştü ve bunun sonucunda sahip olduğu desteğini yitirdi. Batıların her zaman yaptığı gibi, insan özgürlüğü ve hayatı arasında bir seçime zorlamaları ve insanların hayatları için özgürlüğünü vermesi sonucunu elde etmeleri...
Uganda’yla İsrail arasındaki ilişkilere son vererek Libya ve Filistin’in yanında yer aldı. Bu tabi ki affedilmeyecek bir davranıştı. 4 Temmuz 1976’da Filistinliler tarafından kaçırılan ve içinde İsrailli ve başka yahudi yolcuların bulunduğu bir Fransız yolcu uçağının, Uganda’nın şehri Entebbe hava alanına inmesine izin vererek olaya doğrudan karıştı. İsrailli özel kuvvetlerin düzenlediği operasyonda dört rehine ve bir İsrailli asker öldü. 45 Ugandalı asker öldürüldü ayrıca 1 savaş uçağı hava alanında iken imha edildi. Bunun dışında rehinelerden birinin hastanede iken askerler tarafından öldürülmesi ve tüm rehinelerin kurtarılması İdi Amin’in prestijini büyük ölçüde zedeledi.
Tabi ki daha sonra İngilizlerin desteği ile darbe sonucu iktidardan düştü. Olaylar şöyle gelişti: Ekim 1978’de Tanzanya tarafından desteklenen Uganda Ulusal Kurtuluş Ordusu adlı gerillaların saldırıları başladı. İdi Amin’e yardım ve destek için Libya lideri Muammer Kaddafi asker ve ekipman gönderdi. Filistin Kurtuluş Örgütü bazı savaşçılarını gönderdi.
Buna rağmen iktidarı kaybedeceğini anlayan İdi Amin sonunda 13 Nisan 1979’da ülke dışına kaçtı. Önce Libya‘ya geçti, ardından Suudi Arabistan’a yerleşti. 2003 yılında burada vefat etti.
Not: Afrika'da gazetecilik yaparken, batılı haber ajanslarının gerçekleri çarpıtarak nasıl yayınladıklarını bizzat gördüm ve hatta onların çarpıttıkları haberlerin aslını araştırarak göndermeye çalıştım. Ama maalesef dünya haber ağı batılıların aslında Yahudilerin elinde ve dünyayı istedikleri gibi yönlendiriyorlar.
Malcolmx'in dediği gibi:"Dikkat etmezseniz medya sizin iyilerden nefret ettirip kötüleri sevmenizi sağlar."