Uzun söze gerek yok.
İslam Dünyası, bilimsel ve teknolojik geri kalmışlığı sonucu, ekonomik gelişimini tamamlayamadı.
Necip Fazıl Merhum’un ifadesi ile “Ham yobaz, kaba softa”ya yenildi.
İngiltere başta olmak üzere, emperyalizm İslam Dünyası’nın gerçek manada ilmi, tefekkür ve tekâmülü terk ettiğini gördü. Başladılar çalışmaya. Düşünün bir yandan, tarikat, cemaat, dede, molla, Ayetullah, şeyh, prof. vb. sıfatlı kişiler, diğer yandan kendilerinin dayattığı dini, sosyal ve stratejik tanımlar…
Müslümanlar birbirini Batı’nın tanımları ile tanıyor. Düşmanlarının geliştirdiği ve dayattığı programlar üzerine ilişki geliştiriyor.
Bir tane İslam Devleti, “Ortadoğu’da, Akdeniz’de, Libya’da ABD’nin, Rusya’nın, Çin’in, Fransa, Almanya, İtalya vd. ne işi var?” demiyor.
İran’ı Ortadoğu’da, Sünni İslam Ülkeleri’nde kim etkinleştirdi? Batı..
Kullandıkları, sonra da elleri ile parçaladıkları İran’lı Generali kim öldürdü? ABD. Sonra İran toplumun gazını almak için cesedi ülkesinde dört gün gezdirdi. Akabinde ABD üstlerine boş mühimmat attı. Adı misilleme.. Dolusunu atsa ne olacak? İslam Coğrafyası’nın merkez ülkelerinden Irak’ta daha çok Müslüman kanı akacaktı.
Şimdi şunlar konuşuluyor. İran’daki din ve devrim baronları, bunların İngiltere ve ABD başta olmak üzere Batı bankalarındaki milyar dolarları.. Kimin parası bunlar? Müslüman İran Halkının… Arap Emir ve şeyhlerinin aynısı yani.
İran’lı General bağlı olduğu dini lider bir Türk olmasına rağmen –Hamaney- Türk Milleti’ne düşmandı. Sünni dünyaya düşmandı.
Suriye’de oluşan kardeşleri parçalayan düşmanlık ve kin 3000 yıldır oluşmamıştır. Yemen, Libya, Irak aynı şekilde. Bu kadar iletişimin güçlü olduğu ve aslında her şeyin aleni yapıldığı ve yaşandığı bir dönemde Müslümanlar bu perişanlığı yaşıyor. FETÖ İhanetini düşünün. Hala ya aldanmışlık ya da dünya menfaati için yeniden güçlenmesini bekleyen bir sürü ihanete meyyal insan var.
Yazık oluyor bize…
Çözümü bilinçlenmede buluyorum. Topyekûn yeniden uyandırmak için Müslümanları yöntemler geliştirmeliyiz. Medya çok önem kazandı. Sosyal medya yalanları ile beyinler evriliyor. 30 yıl önce kuşak ya da nesil için 20 yıl hesaplanırdı. Şimdi üç yıl hesaplanıyor. Anlamı ne? Toplum ne kadar hızlı dönüştürülüyor. Görelim..
Bilginin içeriği mi?
Dinimizi hurafelerden arınmış olarak öğretmek. Öyle ki doğru bilgiden çok İsrâîliyyât dediğimiz sapkınlıklardan, güncel yalanlara kadar birçok şey var. Peki, sadece doğru bilgi yeter mi? Hayır! Milli Şuur şart. Amel-i Salih yaşanılır hale gelmeli. Yeter mi? Hayır!
Diyorlar ya “Dinimizi yaşayalım yeter!” Çalışkanlık, üretmek, Müslümanlara yararlı olmak, bilim ve teknolojiye hâkimiyet, üretip, zengin ve güçlü toplumlar olup zulme karşı dimdik durmak de sosyal manada Allah’ın farzları değil mi? Zulme Karşı Çıkmak İmanın Gereğidir…
“Gerçekten Allah, bir toplum kendi nefislerinde olanı değiştirmedikçe, onların durumunu değiştirmez.” (Rad, 13/11)
“Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin.” (Zümer, 39/53)
Allah her şeyin sahibidir, her şeyi haber alandır, bilmediklerimizi bilendir. (Maide, 5/116; Rad, 13/13)
“Yeryüzünde fitne kalkıncaya ve din yalnız Allah’ın oluncaya kadar onlarla mücadele ediniz.” (Bakara,2/193)
“Mü’minler birbirlerinin kardeşleridir.” (Hucurat, 49/10)
“Mü’minler bir zulüm ve saldırıya uğradıklarında birlik olup karşı dururlar.” (Şura, 42/39)
“Ey inananlar! Yahudi ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin, onlar birbirlerinin dostudurlar. Kim onları dost edinirse o da onlardandır.” (Maide, 5/51)
“Kalplerinde hastalık bulunanlar; ‘Başımıza bir tehlikenin gelmesinden korktuğumuz için onları dost tutuyoruz.’ derler.” (Maide, 5/52)
“Allah din konusunda sizinle savaşan, sizi yurtlarından çıkaranlarla ve sizlere bunu reva görenleri destekleyenlerle sizin dostluğunuzu men etmiştir. Tüm bu güruhu dost edinenler zalimlerden olmuştur.” (Mümtehine, 60/9)
"Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onlara azap etsin, onları rezil etsin, onlara karşı size zafer versin ve mü'minler topluluğunun gönüllerini ferahlandırsın." (Tevbe, 9/14)
Yukarıdaki ayet-i kerimeler o kadar açık ki! Peki, hangi Müslüman bu emirleri aklında tutarak hareket ediyor, tavsiye ediyor?
Kendimize gelelim…
Muvaffak olmak, güdülmemek için güçlü olmak zorundayız. Birlik ve beraberlik içinde olmak zorundayız. Bunun yolu da Müslüman Halkları gerçek manada bilinçlendirmek ve şuurlandırmaktan geçiyor. Kahraman arayan yığınlar, kurtarıcı bekleyenler.. "Bu, kendi ellerinizin yapıp öne sürdüğünün karşılığıdır". Allah kullar(ın)a asla zulmetmez. (3/182) diyor Rabbimiz… Biz çok çalışacağız ki Allah’ta bizim bu gayretimize göre istikbalimizi belirleyecek. “Bu böyledir, çünkü Allah, bir topluma bahşettiği nimeti ve esenliği, o toplum kendi gidişini değiştirmedikçe asla değiştirmez ve (bilin ki) Allah (her şeyi) hakkıyla işiten, (her şeyi) hakkıyla bilendir. Enfâl Suresi 53”
Çok çalışmaktan, birlik beraberlik içinde olmaktan, uyanık olmaktan başka çaremiz yoktur.